Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2141 E. 2021/2790 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2141
KARAR NO: 2021/2790
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2019
NUMARASI: 2017/1365 E – 2019/1036 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan Abonelik Sözleşmesi ile davalıya taahhütlü 38 adet hat kullandırıldığını, davalı ödemelerin tam ve zamanında yapılmamış olması nedeniyle borçlu bulunmakta olduğunu, davalının kullanmış olduğu hatlara ilişkin olarak gönderilen; 20/04/2012 son ödeme tarihli 5.896,75TL, 22/05/2012 son ödeme tarihli 1.854,75TL, 22/06/2012 son Ödeme tarihli 2.040,00TL, 20/07/2012 son ödeme tarihli 34 .319,75 TL tutarlı faturaları ödememesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlu takip konusu alacağa karşı tüm borca yasal süresinde itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, taraflar aralarında imzalanan; sözleşme ile ödeme şekli ve faiz oran ve miktarını belirlemiş olduğunu beyanla , borç miktarı ve faiz hesabının sözleşmeye ve ilgili kanunlara uygun olarak tespit edildiğini, davalı borçlunun itirazlarının iptaline, takibin devamına, % 20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Müvekkili firma İle davacı arasında davacının müşteri temsilcisi; … aracılığıyla 16/01/2012 tarihli abonelik sözleşmesi yapıldığını, yapılan sözleşme ekinde 16/01/2012 tarihli aslı tek nüsha olan adet vs kısımları boş olan format olarak düzenlemiş olan ek başlığı altında -cihaz teslim edilmemesine rağmen ileri tarihte teslim edileceği bilgisi verilerek- teslim belgeleri imzalatıldığını, Müşteri temsilcisi tarafından: Cihaz teslim edilmeden alman imzaların prosedür gereği alındığı, müşterinin talebi doğrultusunda belirlenen cihazın söyleşmenin ve eklerinin imzalanmasından sonra müşteriye teslim edildiği” bilgisi verildiğini, bu bilgilendirmenin ardından müvekkiline sözleşmeleri ve eklerini imzaladığını; davacının çalışanı olan müşteri temsilcisinin belirttiği tarihte cihazların müvekkiline teslim edilmemesi üzerine davacı şirkete ve müşteri temsilcisine sözleşmedeki cihazların teslimi talebinde bulunulduğunu, bir süre sonra müvekkilinin müşteri temsilcisine ulaşamadığını, davacı kurum müşteri temsilcisinin işten ayrıldığını bildirdiğini, Sözleşme kapsamında yeni müşteri temsilcisiyle görüşmek istenilmiş, sözleşme ekindeki cihazların teslim edilmesi istendiğini, taleplerin sonuçsuz kaldığını belirterek davacının kötü niyetli olarak belgeler üzerinde gerçeğe aykırı olarak oynama yaptığı ve müvekkilinin haklı olduğunu, tarihleri değişiklikler, boş olan kısımların doldurulduğunun ortaya çıkacağını, suç duyurusunda bulunma hakkını saklı tutuğunu, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatıma hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; tarafların tacir olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin TTK 18/3 maddesinde düzenlenen şekilde usulüne uygun feshedilmediği, karara esas alınan bilirkişi heyet raporunda,180 adet … cep telefonunun teslim edilmediğine dair somut belgelerden bahisle sonuca varmamış olup …, … ve … tarafından sahada yapılan uygulamayı örnek vererek bu olay için de öyle olduğunu varsaymıştır. Sahadaki uygulamaya göre”gerekli evrakların imzaları tamamlanır, daha sonrasında talep edilen kampanya ve cihaz tercihleri talepleri oluşturulur vc akabinde cihazların temini ve ugun bir tarihte irsaliyesi veya fatura ile müşteriye tesliminin yapılması gerekir. Ancak bu hususun gerçekleştirilmiş olduğuna dair bir evrak dava dosyamıza sunulmamıştır” denildiği, bilirkişi raporu oluşturulurken objektif unsurlardan yararlanılmamış ve uygulamaya göre değerlendirmede bulunulmuş olup dava dosyasına sundukları , taraflar arasında imzalanan Taahhütnamedeki Teslim Formu incelenmeden sonuca varıldığı, Müvekkili kurum ile davalı şirket arasında yapılan abonelik sözleşmesi ve sonrasında imzalanan 28/01/2012 tarihli “… Faturanla Kazan Kampanyası Taahhütnamesi” gereğince davalı tarafa 180 adet … cep telefonunun verilmesi taahhüt edilmişt olduğu, Taahhütnamenin 3 numaralı ekinde cihaz bilgilerinin yer aldığı ve Kurum’a teslim edildiğini gösterir Teslim Formu bulunduğu, işbu teslim formunda “28/01/2012 tarihinde imzalamış olduğumuz ve işbu EK 3’ün ayrılmaz bir parçası olduğu … Cihaz Teklifi Taahhütnamesi kapsamında Şirketimiz yetkilisine 180 adet marka /model ve seri numarası bilgisi aşağıda belirtilen cihazların teslim edilmiş olduğunu kabul ve beyan ederiz.” ibaresi eklendiği ve yazının altının davalı tarafça da imzalandığı, 180 adet … cep telefonunun teslim edildiğinin onaylandığı, bu taahhütnameye rağmen sözleşme şartlarının yerine getirilmemiş olmasından kaynaklı sözleşmenin haklı olarak feshedilmesinin mümkün olmadığı,bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verildiği,yapılan yargılama sonunda takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmasına rağmen ,davacıya kötüniyet tazminatı yükletilmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verildiği, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece taraflar tacir olduğundan ve davacı tarafından ticari defterlere dayanıldığından taraf kayıtları üzerinde sektör bilirkişişi ve mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere,alınan bilirkişi kurulu raporuna göre; taraflar arasında 16.01.2012 tarihli abonelik sözleşmesi ile ekinde teslim belgeleri imzalandığı, ekli 28/01/2012 tarihli teslim belgesine göre göre sözleşme esnasında taahhüt edilen 180 adet … telefonun teslim edildiğinin yazılı olduğu ,ancak sektör bilirkişisinin raporunda ,uygulamada bu tür abonelik sözleşmesi ve eklerinin aynı gün düzenlendiği,ancak cihazların aynı gün teslim edilmediği, cihazların sonradan sevk irsaliyesi ile gönderildiği, somut olayda cihaz sayısı da dikkate alındığında bu kadar sayıdaki cihazın davacı yetkilisinin yanında taşınmasının ve hemen tesliminin sözkonusu olmayacağı görüşü bildirilmiştir. Mali müşavir bilirkişi anılan raporda, davalı tarafından herhangi bir kayıt sunulmadığından cari hesap karşılaştırmasının yapılamadığı,davacının sunduğu cari hesap muavininin incelenmesinde; davalıya 49)479,28 TL tutarında fatura düzenlendiği, buna karşılık 5.368,03 TL tahsilat yapıldığı, davalıdan 44 111,25 TL alacaklı olduğunun ,ancak müşterek kanaat olarak cihaz tesliminin yapılmadığı ,hizmet alınmadığı görüşü bildirilmiştir. Sözleşme eki teslim belgenin incelenmesinde, teslim edildiği bildirilen cihazların sayısının ve cihaz numaralarının yazılı olmadığı ,(bu kısımların boş olduğu) ,davacı tarafça da teslim edildiği iddia edilen cihazlarının bilgilerinin açıklanamadığı, sektör bilirkişisinin uygulamaya ilişkin açıklamaları da dikkate alındığında cihazların davacı tarafından teslim edilmediği, sözleşmenin haklı sebeple feshedildiği, davacının faturaya konu edilen hizmeti de almadığı gerekçesiyle mahkemece, faturaya dayalı olarak yapılan icra takibinden kaynaklı itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı tesbit ve gerekçesiyle verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın istinaf talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Davacı tarafın istinaf sebeplerinin incelenmesiyle; davacının icra takibi nin haksız olduğu anlaşılmış ise de, kötüniyetle takip yapıldığına ilişkin delil bulunmadığından, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından,davalının da istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsiline, Davalıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının , peşin alınan 202,31 TL den mahsubu ile bakiye 143,01 TL’nin talebi halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/10/2021