Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2129 E. 2021/2782 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2129
KARAR NO: 2021/2782
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2021
NUMARASI: 2020/98 E – 2021/132 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 08/05/2013 tarihinde Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme akdedildiğini, yapılan sözleşme ve protokol uyarınca davalının bir yıl boyunca elektrik enerjisi satış birim fiyatı tespitinde kayıp kaçak dahil %31,5 indirim uygulamayı kabul ve taahhüt ettiğini, 2013 yılı sonuna kadar sözleşmeye bağlı kalındığını, 01/01/2014 – 31/05/2014 tarihleri arasında sözleşmeye aykırı olarak davalı tarafından bu orandan vazgeçilmiş olup, Aralık 2013 dönemindeki satış birim fiyatına karşılık düşen kayıp kaçak hariç indirim indirim uygulandığını, davalının hesaplamada yapmış olduğu değişikliğe dayanak 01/01/2014 tarihli Ulusal Tarife Tablo değişikliğinde hesaplamada değişiklik yapılmasını gerektirecek herhangi bir düzenleme yapılmadığını, davacı şirketin 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs ayı elektrik faturalarının yanlış parametreler kullanılarak hesaplama yapılması sebebiyle fazladan 17.900,00 TL ödeme yaptığını, bu ödemenin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptaline ve davalı tarafa icra inkar tazminatı yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının icra takibinde alacaklı olarak görünen şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının fiyat ayarlaması talebinde bulunmaması ve fesih hakkını kullanmaması sebebiyle, zımni olarak kurul kararının kendisine uygulanmasını kabul ettiğini,dava konusu fiyatlandırmanın mevzuata ve EPDK kararlarına uygun olduğunu beyanla ,davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kayıp kaçak bedellerinin iadesine ilişkin takipte borca itirazın iptali talebine ilişkin olduğu şeklindeki hukuki niteleme ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda 6719 sayılı Kanunun ile yapılan değişiklik uyarınca davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda ; davanın konusu itibarıyla, tarafların esasa ilişkin olarak gösterdikleri deliller celp edilerek ,karar gerekçesinde değerlendirilmesi gerekirken ,davanın kayıp kaçak bedellerinin iadesi ile ilgili olduğu şeklinde hatalı değerlendirme ile karar verilmesi, yukarıda açıklandığı üzere HMK nun 355. maddesine aykırı olmakla ,davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden talebe göre ve taraf delilleri değerlendirilerek yargılama yapıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda ; -Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın: 17.763,06-TL asıl alacak ve 989,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.752,32-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacak olan 17.763,06-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda işleyeccek avans faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Hükmolunan 18.752,32-TL’nin %20’si oranında (3.750,46-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davanın muhatabının EPDK olduğu, müvekkilinin icra takibinde alacaklı olarak görünen şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmadığı, davacının fiyat ayarlaması talebinde bulunmaması ve fesih hakkını kullanmaması sebebiyle zımni olarak kurul kararının kendisine uygulanmasını kabul ettiği, ödeme emrinde borcun sebebi kısmında “02.07.2014 faiz başlangıç tarihli, 17.900,99 TL tutarındaki belge” gösterilmiştir. Ancak, Müvekkil Şirket bu belgeleri taraflar arasındaki Sözleşme ve Ek Protokol’e uygun bir şekilde düzenlediğinden takibin mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğu, Sözleşmenin Elektrik Enerjisi Miktarının Faturalandırılması ve Enerji’nin Birim Fiyatı” başlıklı 8. Maddesinin 4. Bendinde yer alan “Diğer Bedeller” hükmüne göre; “Sistem Kullanım Bedeli ve blevzuat’agöre ortaya çıkan her türlü hizmet bedeli, vergi, harç, fon, pay, kayıplar v.b. bedeller oluşacak değişiklikler, değişikliklerin geçerli olduğu tarihten itibaren faturaya yansıtılır…”şeklinde olduğu, Sözleşme Kapsamındaki Abonelikler, Enerjinin Birim Fiyatı ve Fiyatın Değişim Metodolojisi başlıklı Ek-1 maddenin gayet açık olup; müvekkilinin birim fiyatlar üzerinden hesaplama yaptığı , istenilen kayıp kaçak bedellerinin geri ödenmesinden sorumlu tutulamayacağı , sözleşme ile, Müvekkili Şirket tarafından davacıya uygulanacak fiyatı belirlediği, daha sonrasında tarife yapısında oluşan değişiklikler (ilave edilen ya da çıkarılan kalemler) aynı şekilde müşteriye yansıtılmakla birlikte fiyatın belirlendiği tarife grubunu değiştirmeyeceği, Dolayısıyla tarafların iradesi EPDK tarafından belirlenen tarifenin tarafların ilişkisine doğrudan uygulanması değil, fakat bu tarifenin baz alınarak hesaplanan fiyatın uygulanması olduğu, Tarifelerin uygulanması lisans sahibi elektrik şirketleri icin yaşa] zorunluluk olup, Lisans sahibi şirketlerin tarifeyi değiştiremeyeceği gibi tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunmayacakları, ilgili hükümlerin halen yürürlükte olması ve idari Mahkemece verilen herhangi bir iptal kararının bulunmaması hasebiyle söz konusu bedellerin tahsilinin Müvekkili Şirket için zaruri olup; tahsil etmeme halinin hukuka aykırılık teşkil edeceği, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Taraflar arasında Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme ve Protokol imzalandığı, sözleşme gereği alınması gereken tutardan fazla bir bedelin davacıdan tahsil edilmiş olduğu iddiası ile dava açıldığı, bu sebeple husumetin EPDK’ya değil davalıya yöneltilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi,dava ve talebin niteliğine göre, davada adli yargı görevli olduğundan,davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle, dosyadaki bilgi ve belgelere ve Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu olayın davalı tedarikçi şirketçe davacı şirketin 5 ayrı abonelik numarasına 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs dönem faturalarında yansıtmış olduğu aktif tüketim birim fiyatının sözleşme hükmünde belirtilenden daha fazla olması nedeniyle fazladan yansıtılan aktif tüketim bedeli ve ferilerinin talebi içerikli olduğu,fazladan yansıtılan aktif tüketim bedeli Enerji Fonu – TRT Payı – Belediye Vergisi ve KDV’nin fazla çıkmasına neden olacağı, buna göre davalı tedarikçi şirketçe, davacı şirketin 5 ayrı abonelik numarasına 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs dönem faturalarında sözleşmeye aykırı olarak toplam 17.763,06-TL fazladan tahakkuk yansıtılmış olduğunun tespit edildiği, fazladan yansıtılan bedellerin, aktif ve kayıp birim fiyatlarında yanlış parametreler kullanılması nedeniyle gerçekleşmiş olduğu , yapılan hesaplamalarda EPDK onaylı … Birim Fiyat Tarifelerinin değerlendirmeye alındığıı, bu nedenlerle davalı tedarikçi şirketin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazında haksız olduğu , takip konusu borcun 17.763,06-TL (asıl alacak), 989,26-TL (işlemiş faiz) olması gerektiği deliller ve bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır. Sözkonusu bilirkişi raporunun sözleşme hükümleri ve teknik inceleme yönünden yeterli gerekçe içerdiği ,hükme esas alınmasında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı ,bu sebeple davalı vekilinin esasa yönelik istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Böylece ,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ,davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.280,97 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 320,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 960,73 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/10/2021