Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/211 E. 2022/336 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/211
KARAR NO: 2022/336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2019
NUMARASI: 2017/335 E – 2019/558 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin abonesi bulunduğu … nolu elektrik tesisatına güç ilavesi talebinde bulunduğunu, davalı şirketin yetkililerinin daha sonra taleplerine konu güç artırımının yatırım programında olmadığından yapılamayacağını belirttiğini, toplam 77.015,89 TL sarf olunarak davalı şirketin ifa etmesi gereken dağıtım hattının müvekkili şirketçe bedelleri ödenerek tesis olunduğunu beyan ederek 76.495,00 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren dava tarihine kadar işlemiş en yüksek ticari avans faizi ve dava tarihinden alacaklarının tamamının tahsiline kadar işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu elektrik iç tesisatının dağıtım şebekesine bağlanma masrafı yapıldığı ve müvekkil şirketin bu masraflarla sorumlu olduğunu, bu tür taleplerin görevli dağıtım şirketine yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenle husumet itirazlarının olduğunu, mevzuat hükümlerinde bu tür konuların çözümünün bağlantı anlaşmasına yazılacak özel hükümlere bırakıldığını, davacının sorumluluk gerektiren bir belge ibraz etmediğini,davacının iddia ettiği gibi , iletim ve dağıtım bedelinden mahsup düzenlemesi bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle;husumetin müvekkili şirkete yönetilmesinin doğru olmadığını, … ile imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri gereğince, dağıtım tesislerinin mülkiyetinin …’a ait olduğunu, dağıtım ve perakende faaliyetlerinin mevzuat gereği ayrılmış olması nedeniyle elektrik enerjisi bedellerini tahsil eden kurumun … Perakende A.Ş’ne yöneltilmesi gerekirken müvekkil şirket yöneltilmesi doğru olmadığından bu nedenle de husumetin münhasıran diğer davalı … A.Ş’ne yöneltilmesi gerekirken müvekkili şirkete yöneltilmesinin doğru olmadığını, davanın esastan da reddinin gerektiğini, davacı şirket vekili …’in 09/04/2015 tarih ve … sayılı dilekçesi ile Güngören İlçesi, … … Mah, … Sok., No:… … Kat adresine ait … nolu tesisatın 160 KW mevcut gücünün 10 KW güç ilave ile toplam 170 KW güce yükseltilmesi istenmiş olduğunu, bu talebi ilişkin 14/04/2015 tarih ve 11816 sayılı AG bağlantı Planlaması oluşturulduğunu, 17/04/2015 tarihli AG Bağlantı Görüşü oluşturularak 27/04/2015 tarihinde yüklenici firmaya yer teslimi yapıldığını, kablonun müvekkili kurum tarafından tesis edileceği 08/06/2015 tarih ve 21700 sayılı yazı ile davacı firmaya bildirildiğini, davacı şirket yetkilisinin kablo şartının Bakır olarak düzenlenmesini talep ettiğini, müvekkil şirkete tekrar müracaat edildiğin, bu talebe ilişkin 02/07/2015 tarih ve … sayı ile yeni bir AG bağlantı görüşü tanzim edildiğini, davacı şirket vekili dilekçesinde 300 KW güç için tanzim edilen ve müvekkili şirketçe 2016 yılı içerisinde tesis edileceği bildirilen kablo şartının 2016 yılını beklemeden kendileri tarafından tesis edildiğini bildirdiğini, davacı şirket vekili tarafından müvekkili şirkete 01/12/2016 tarihli ihtarname gönderilerek tesisin gerçekleştirilmesi için ödenmiş olan 76.495,00 TL’nin ödenmes talep edildiğini, müvekkil şirket Yatırım Direktörlüğünün 10/01/2017 tarih ve 1598 sayılı yazı ile ödeme talebinin olumlu değelendirilmediğinin bildirildiği, kablo şartının müvekkil şirket tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle ödeme talebinin yerinde olmadığını, bedel ödemesi talep edilen kablo “Bağlantı Hattı” niteliğinde olduğundan bu nedenle de ödeme talebinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ;Davacının davasının kabulü ile; 76.495,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren tahsile kadar işletilecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davalılar vekilleri istinaf etmiştir. Davalı … vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle;cevap dilekçesindeki hususlar aynen tekrar edilerek, kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu, davada müvekkili şirketi husumet düşmediği, mahkemece eksik inceleme ile ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği,itirazlarının değerlendirilmediği, davacının talebi üzerine bağlantı görüşü tanzim edildiğini, davacı tarafın bakır kablo ile tesis edilmesini ve yatırım programına alınmasını beklemeyeceğini bildirerek ,imalatları yaptırdığını, kaldı ki, bedel ödemesi talep edilen kablonun “bağlantı hattı” niteliğinde olduğundan bu nedenle de ödeme talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafın yapımı tamamlanan tesislere ilişkin olarak talepte bulunmasını kabul anlamına gelmemesi kaydıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının sunduğu faturalar aynen kabul edilerek bu bedellerin davacıya ödenmesi gerektiği yönünde verilen kararın yasal düzenlemelere aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek, kararın kaldırılması istenmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususlar tekrarla, enerji bedeli dışında kalan “Dağıtım Bedeli”nin 6446 sayılı Elektrik piyasası Kanunu ve Yönetmelikler doğrultusunda, belirlenmekte ve bu doğrultuda faturalandırılan bedel ilgili Kuruma aktarılmakta olduğu, bu bedellerin uygulanıp uygulanmaması konusunda müvekkil şirketin herhangi bir tasarrufu bulunmadığı, müvekkiline davada husumet düşmediği, kabul anlamına gelmemekle; müvekkili şirketin yalnızca söz konusu bedelin tahsiline aracılık ettiği, bu gibi karşılanması gerekli yatırım taleplerinin bulunması durumunda dağıtım şirketinden gelen bildirim üzerine müvekkilinin , dağıtım bedelini gerektiği oranda yansıttığını ya da hiç alınmaması gerekli ise yansıtmadığıın,mevcut durumda müvekkili şirkete davacı şirket veya dağıtım şirketi tarafından yapılan bir bildirim olmadığından; müvekkil şirkete bu yönde bir bildirim gelmeden işlem de yapılamayacağından, müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı gibi ,davacı şirketin de durum hakkında bir uyarı yapmadığından temerrüt de oluşmadığı, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacı tarafından yaptırılan kablo tesis hattı bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Konu ile ilgili mevzuat hükümleri incelendiğinde; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 6.maddesine göre; “Gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanması ve bağlantı anlaşması yaparak hizmet verilmesi esastır. Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, dağıtım sisteminin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir. Buna göre; dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olması halinde, 5 inci maddede belirtilen belgelerin ibraz edilmesi kaydıyla dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olmaması ve genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması durumunda; saha etüdü gerektirmeyen hallerde başvuru tarihinden itibaren on iş günü, saha etüdü gerektiren hallerde ise başvuru tarihinden itibaren yirmi iş günü içerisinde, bağlantı talebinin karşılanabileceği makul bir süre, gerekçeleri ile birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Başvuru sahibinin söz konusu süreye itiraz hakkı saklı olup, bu konuda Kuruma başvurabilir. Başvuru, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38 inci maddesi hükümleri çerçevesinde Kurum tarafından değerlendirilir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından verilen görüşe ilişkin gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmemesi halinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. Başvuru sahibinin (b) bendi kapsamında haksız bulunması veya bağlantı talebinin karşılanabilmesi için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bildirilen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması ve bağlantı talebinin branşman hattı tesis edilerek karşılanabilir olması halinde gerekli yatırım başvuru sahibi tarafından üstlenilebilir. Bu durumda bağlantı projesinin hazırlanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, bağlantı projesinin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından sağlanır. Bağlantı projesi, tamamlanmasını müteakip onay için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye sunulur. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, söz konusu proje üzerindeki incelemesini proje sunum tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde tamamlayarak projeyi onaylar veya projeyi revizyon için başvuru sahibine iade eder. Proje revizyonunun gerekçeleri başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bağlantı projesinin onaylanması durumunda, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında, branşman hattının mülkiyet ve kullanım hakları ile finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği bağlantı anlaşması imzalanır. Dağıtım sistemine geçici bağlantı yaparak elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında kullanım amacıyla sınırlı bir süreyi içeren bağlantı anlaşması imzalanır. Bağlantı anlaşmasının imzalanmasını takiben ve anlaşmada yer alan süre içerisinde gerekli bağlantı varlıkları tesis edilerek, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belirlenen bağlantı bedeli, başvuru sahibi tarafından dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenir. Bağlantı bedeli, bir defaya mahsus olmak üzere ve ilk bağlantı anlaşması yapılması esnasında tahsil edilir ve geri ödenmez. Bağlantı anlaşmasında yer alan adresteki kullanım yeri var olduğu sürece, bağlantı anlaşması yürürlükte kalır ve söz konusu kullanım yerindeki müşteri değişikliği halinde yeni bir bağlantı anlaşması yapılması talep edilmez. Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. fıkrasında; “sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde söz konusu yatırım TEİAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibin tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile TEİAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü bulunmaktadır. 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir. Somut olayda; yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerine göre, sisteme bağlantı yapılması için ,talep sahibinin, belirli koşullarla gereken yatırımı yaparak sisteme bağlantıyı sağlama imkanı bulunmaktadır. Bu durumda, taraflar arasında ilgili yönetmelik uyarınca bir protokol imzalanması gereklidir.Davaya konu olayda bu şekilde bir sözleşme mevcut değil ise de, somut olayda, davacının bakım ve işletmeyi üstlendiği anda …’ın izni ve müsadesi olmadan bu işi yapamayacağının açık olduğu, sözleşmelerin imzalanmamış olmasının dava konusu tesislerin bedelinin ödenmesine etkisinin bulunmadığı kanaatine varılmakla ,davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporu denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun bulunmakla mahkemece itibar edilmesinde ve dava konusu tesis bedellerinden …’ın sorumlu olduğu gerekçesiyle , yapılan harcama ve ödenen bedellerin davalıdan tahsiline karar verilmesinde, usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı …’ın istinaf talebi yerinde olmadığından HK 353/1-b-1 maddesine göre istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı …’ın istinaf talebinin incelenmesiyle, yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca bu hususta sorumluluk dağıtım şirketine ait bulunduğundan, ayrışma sebebiyle perakende satışla görevli …’a bu konuda husumet düşmediğinden ,davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, davalı yönünden verilen karar kaldırılarak HMK 353/1-b-2 maddesine göre yeniden esas hakkında karar “Davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, B-Davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile,bu davalı yönünden verilen karar kaldırılarak HMK 353/1-b-2 maddesine göre yeniden esas hakkında; 1-Davacının davasının kabulü ile; 76.495,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 2-Davalı …’a yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.225,37 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.306,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.919,02 TL’nin davalı …’tan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 1.306,35 TL peşin harcın davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. gereğince belirlenen 10.744,35 TL nisbi vekalet ücretinin davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan toplam 1.827,45 TL yargılama giderinin davalı …’tan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 7-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 9- HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa iadesine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalı …’a isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı …’tan alınması gereken 5.225,37 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.306,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.919,03 TL’nin bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Davalı …’in istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/02/2022