Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2098 E. 2022/1708 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2098
KARAR NO: 2022/1708
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2021
NUMARASI: 2019/370 E – 2021/499 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı …’nin “… Mah …- … Cad No: … Sirkeci-Fatih” adresinde yer alan taşınmazının bulunduğunu ve davalı şirket nezdinde … abone numaralı elektrik aboneliğinin olduğunu, Fatih Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü tarafından düzenlenen 05/09/2018 tarihli yazıdan da anlaşılacağı üzere söz konusu taşınmazın 19/01/2016- 15/09/2017 tarihleri arasında boş, hatta mühürlü olarak bulunduğunu, ancak işyerinin kapalı olduğu 18 aylık süre için davalı tarafça müvekkiline elektrik tüketim bedeli yansıtıldığını, 19/01/2016-31/12/2017 tarihleri arasındaki döneme ilişkin dava açma hakkı saklı kal- mak kaydıyla, 2018 yılı Ocak ayında müvekkil adına 1.055,30 TL,2018 yılı Şubat ayında 10.579,70 TL olmak üzere toplam 11.635,00 TL fatura tahakkuk ettirilmekle güncel borç tutarının ise 1.672,23 TL olduğunu, Davalı kurum ile yapılan görüşmeler sonucu 2018 yılı 1. ve 2. ayda, önce davalıya ait elektrik sayacının incelenmek üzere alındığını, yeniden davacıya ek elektrik tahakkuku yapıldığının bildirildiğini, Söz konusu tarihlerde aboneliğin kullanılmadığından, tahakkuk edilen faturanın haksız olduğunu beyanla, Müvekkilinin 11.635,00 TL tutarındaki elektrik faturası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, söz konusu fatura ve gecikme zammının iptalini, aynı zamanda ödenen bedelin istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının iddia ettiği 2018/1 dönemine ait faturanın diğer tüketim ortalamaları ile uyumlu olduğunu, her hangi bir hata bulunmadığını, 2018/02 dönemine ait faturaya ise 22716 kWh ek tüketim yansıtıldığını, davacı yana ait iş yerinde bulunan … seri numaralı sayacın müvekkil şirket çalışanlarınca 19/10/2017 tarihinde değiştirilerek laboratuvar incelemesine gönderildiğini, muayene sonucunda “optik haberleşme sağlanamadığı ve sayacın gerilim devresinin arızalı” olduğunun tespit edildiğini, Bu tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.14 gereğince hesaplama yapılarak ek tüketim faturası tahakkuk ettirildiğini, ilk olarak arızanın tespiti tarihinden sonraki ilk iki tüketim dönemi olan 09/11/2017-09/01/2018 tarihlerinin dikkate alındığını ve 05/01/ 2017-19/10/2017 tarihleri arasında 22716 kWh ek tüketim hesabı yapıldığını, daha sonra yeniden ya- pılan hesaplamada sağlıklı ölçülmüş geçmiş dönem tüketim ortalamasının dikkate alındığını ve bu kez 23947 kWh ek tüketim hesabı yapıldığını, ilk yapılan 22716 kWh ek tüketim hesabı, davacının lehine olduğundan herhangi bir düzeltme yapılmadan bu değer üzerinden ek tüketim faturası tahakkuk ettirildiğini, Müvekkili tarafından yapılan hesap ve işlemler Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne ve EPDK kararlarına uygun ve davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın reddine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dosya kapsamında Elektrik Piyasa Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14. Maddesinin baz alındığını, kök raporda da belirtildiği üzere dava konu sayacın optik haberleşme sağla- madığı ve gerilim devresi arızalı olduğu gerekçesiyle 05/01/2017-19/10/2017 tarihleri arasında 22716 kwh ilave tüketim hesaplaması yapıldığını, Bilirkişi tarafından dikkate alınan yönetmelik Elektrik Piyasa Müşteri Yönetmeliği 19. Maddesi olmakla iş bu madde de; “(1) Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. (2) Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz.(3) Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. (4) İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimleri hesaplanarak …’a bildirilir.” denildiğini, Yasa hükmü açık olmakla ilk aşamada “Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak öl- çülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak” hesaplama yapılacağını, Bu kapsamda delil listesinde 19/01/2016-03/08/2018 dönemine ait faturalar ve dayanak belgelerin tümünün celp edildiğini, bu döneme ait 2017 yılı 10. Aya ait fatura olmakla iş bu ayda ilk okuma dönemi 06/01/2017-10/10/2017 tarihleri , harcanan enerji 580,25 KWh ve toplam bedelin 316,20 TL olduğunu, ayrıca bilirkişinin 05/01/2017-19/10/2017 tarihleri arasında geçen 287 gün baz almış olmasına rağmen , yönetmelik gereğince doğru bulgu ve belgenin bulunmaması halinde bu süre 90 günü aşamayacağından bilirkişinin yaptığı hesaplamanın hukuka aykırı olduğunu, Davalının cevap dilekçesinde , dava konusu yerdeki sayacın arızalı olduğunun kabul edildiğini, arızanın müvekkilinin sayaca müdahalesi vs başkaca kusurlu hareketinden kaynaklan- madığını, davalı tarafça tahakkuk olunan faturaların yasal dayanağının bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Davacı … ile davalı … arasında, “… Mah … Cad No:.. Sirkeci-Fatih” adresindeki iş yerinde bulunan … nolu tesisata ilişkin 26/09/1989 tarihli abonelik sözleşmesinin imzalanmış olup tahakkuk edilen elektrik tüketim bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte sorumludur. Davalı çalışanlarınca dava konusu iş yerinde bulunan … seri numaralı sayacın 19/10/2017 tarihinde değiştirilerek laboratuvar incelemesine gönderildiği, muayene sonucunda “saya- cın gerilim devresi arızalı” olduğunun tespit edildiği, bu tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.14 gereğince yapılan hesaplama sonucu uyuşmazlık konusu olan 2018/01 dönemine ait 09/12/2017 ilk okuma-09/01/2018 son okuma tarihli 1.055,30 TL tutarında normal tüketim faturası ile 2018/02 dönemine ait 10/01/2018 ilk okuma-08/02/2018 son okuma tarihli 10.579,70 TL tutarında ek tüketim faturası tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Fiili kullanım durumu ile ilgili olarak; Dava konusu faturalar 05/01/2017-19/10/2017 tarihleri arasındaki tüketim dikkate alınarak düzenlenmiş olup davacı aboneliğin kurulu olduğu adresin 19/01/2016- 15/09/2017 tarihleri arasındaki 18 ay boyunca boş, hatta mühürlü olduğunu ,01/10/2017 tarihinde dava dışı … Şti’ne kiraladığını , bu süre içinde kullanım olmadığını iddia etmiştir. Fatih Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü’nün 05/09/2018 tarihli yazısında; daha önce … Otel isimli iş yerinin belirtilen adreste ruhsatsız olarak faaliyet göstermesi ne- deniyle iş yerinin 19/01/2016 tarihinde mühürlendiği ve 15/09/2017 tarihinde davacının kiracısı … Şti’nin pansiyon işletmek üzere ruhsat başvurusunda bulunması üzerine 15/09/ 2017 tarihinde mühürün açıldığı ve faaliyete izin verildiği belirtilmiş, ekteki ruhsat örneğine göre, 27/09/2017 tarihinde de … Şti’ne ruhsat verilmiştir. Ancak 16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davaya konu tesisata ait kw/TL bazında tüketim ekstresinde kayıtlı veriler incelendiğinde, iş yerinin resmi olarak mühürlü olduğu dönemde de tesisat üzerinden tüketim gerçekleştiği, 2016/05 döneminde 3.241,756 kWh, 2016/06 döneminde 2.973,46 kWh, 2016/07 döneminde 2.924,375 kWh, 2017/01 döneminde 4.817,076 kWh tüketim gerçekleştiği ve bu tüketim miktarlarına karşılık gelen fatura bedellerinin itirazsız olarak ödendiği görülmekle , davacının bu süreler içinde işyerinin resmi olarak mühür- lenmesi ve kapalı olması nedeniyle elektrik tüketilmediğine dair iddialarına itibar edilemeyecektir. Hesaplama ile ilgili olarak; dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesinde; “(1) Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle; a) Hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve fatura edilir. b) Doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, 1) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın sayaç dışı bir unsurdan kaynaklanması ve bunun dağıtım şirketince yerinde yapılan incelemede, teknik olarak tespit edilmesi durumunda bu tespit dikkate alınarak, 2) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak, 3) (1) ve/veya (2) numaralı alt bentlerde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır ve fark tüketiciye iade veya fatura edilir. c) (a) ve (b) bendinde belirtilen hallerde, geçmiş dönemlerde sağlıklı olarak ölçülmüş tüke- timleri bulunmayan ve mevsimsel olarak belirli dönemlerde yoğun tüketim yapılan tarımsal sulama, yazlık mesken, turizm sektörü gibi kullanım yerlerinde, benzer özelliklere sahip kullanım yerlerinin tüketimleri dikkate alınarak geçmiş dönem tüketimleri bu madde kapsamında hesaplanır ve (a) bendi kapsamında tüketiciye fatura edilir, (b) bendi kapsamında ise fark tüketiciye iade veya fatura edilir. Bu çerçevede, kullanım yerindeki elektrik enerjisi tüketim miktannı etkileyebilecek değişiklikler de dikkate alınmak suretiyle, bir sonraki yılda aynı döneme ilişkin olarak tüketicinin tüketimi ile bu fıkra kapsamında hesaplanan tüketim miktarı arasında ortaya çıkan farkın tüketici lehine olması halinde fark, nihai yıl tarifeleri dikkate alınarak tüketiciye iade edilir. Aksi durumda ise fark aynı şekilde hesaplanarak tüketiciye fatura edilir. (2) Faturaya esas süre, doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemez. Söz konusu bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde ise, faturaya esas sürenin başlangıcı olarak, son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi esas alınır. Ancak bu süre hiçbir şekilde doksan günü geçemez. (3) Bu madde kapsamında faturalamaya esas sürenin başlangıcı, ikili anlaşma veya perakende satış sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki bir tarih olamaz. (4) Bu madde kapsamında yapılan faturalama işleminde sayacın hiç tüketim kaydetmediği veya eksik tüketim kaydettiği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Tüketicinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar, faturaya esas alıman tüketim döneminin içerisindeki ay sayısı kadar eşit taksitler halinde ödenir. Taksitlendirme yapılması halinde uygulanacak gecikme zammı oranı, bu Yönetmelikte belirlenen gecikme zammı oranını hiçbir şekilde aşamaz. Eksik tüketim kaydedilen durumlarda, önceden ödenmiş olan bedeller, faturaya yansıtılmaz. (5) Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda, fazla tüketim kaydedildiğinin tespit edilmesi halinde tüketimdeki farklar, kullanım dönemi birim fiyatlarıyla ve gecikme zammı ile birlikte, tüketicinin talebi halinde nakden ve defaten en geç beş iş günü içerisinde, diğer hallerde mahsuplaşmak suretiyle ilgili tüketiciye iade edilir. (6) Bu madde kapsamında tespit edilen tüketimdeki farklar ile ilgili olarak, dağıtım şirketi ile tedarikçi arasında Dengeleme ve Uzlaştırmaya ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca yapılması -mümkün olan itiraz ve düzeltmeler söz konusu mevzuat hükümlerince gerçekleştirilir. Tüketimdeki farklar ile ilgili Dengeleme ve Uzlaştırmaya ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca yapılması mümkün olmayan düzeltmeler ise ilgili tedarikçi ve dağıtım lisansı sahipleri arasında kesilecek faturalar ile gerçekleştirilir.” hükmü düzenlenmiştir. Eldeki davada, davacının tesisatından sökülen sayacın optik haberleşme sağlamadığı, gerilim devresinin arızalı olduğu tespit edilmiş olup bu durumun tüketicinin kurusundan kaynaklandığı yönünde delil sunulmamıştır. Ayrıca hatalı ölçüm yapan sayacın hangi oranda hatalı/eksik kayıt yaptığına dair bir tespit ve aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri de bulunmamaktadır. Bu nedenle tespit tarihinden sonraki (yeni sayaç değeri ) tüketicinin ödeme bildi- rimine esas ilk iki tüketim dönemi ( 2017/11 ve 2017/12. dönemine) ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemeye göre ;endeks bilgilerinin hatalı olarak kayde- dildiği 05/01/2017-19/10/2017 tarihleri arasındaki 287 günlük süre için davalı tarafça yapılan hesaplamada her hangi bir hata ve yanlışlık olmadığı anlaşılmakla davacının söz konusu tahakkuk ve ödemeler nedeniyle istirdat talebinde bulunamayacağı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/06/2022