Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2094 E. 2021/2446 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2094
KARAR NO: 2021/2446
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2020
NUMARASI: 2018/664 E – 2020/766 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; … A.Ş tarafından davacı müvekkili … aleyhine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile 17/05/2013, 20/05/2013, 16/09/2013, 23/05/2014 tarihli faturaların ödenmemiş olduğu iddiası ile 3.974,16 TL enerji bedeli, 487,34 TL faiz 87,72 TL KDV ile toplam 4.549,22 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile 2012 senesinin 10/11/2012 ve 2013 senesinin 02. ve 3. Aylarına ait faturaların ödenmediği iddiası ile 4.448,00 TL asıl alacak, 196,76 TL gecikme cezası, 35,42 TL KDV ile toplam 4.680,18 TL takibe konulduğunu, davacının davalıya başvurusu neticesinde takibe konulan borçlar haricinde 2011 senesinin 8., 9., 10,11. , 2012 senesi 01,03 ve 04. aylarına ait toplam 10.959,90 TL güncel borç tutarı çıkarıldığını, aleyhine başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki 4.000,00 TL borcu 10/10/2012 tarihinde hukuk müşavirliğine ödediğini, hemen akabinde müvekkili, davalı ile olan sözleşmesini aboneliğini 03/12/2012 tarihinde de elektrik saatinin gereğinden fazla tüketim yapığı çok fazla bedel fatura edildiğinden sebeple aboneliğini iptal etmediğini, davacı müvekkili sözleşmesi iptal ettirdiğini ve o binadan ayrıldığını, davacı müvekkili adreste oturmadığını, davalı şirket müvekkili sözleşme iptal istemini işleme koymadığını, takibe konulan ve davalıya başvuru sonucu öğrenildiğini, takibe konulmayan bedel için teminat karşılığında icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararına, davacı müvekkili ve davalı alacaklı şirket arasındaki sözleşmenin iptal edildiğini ve davacının borçlu olmadığının tespitine, takiplerin iptaline, davalı aleyhine başlatılan takipler ile ilgili % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının aboneliği devam ettiği sürece aboneliğe konu yerde tüketilen elektrik bedelinden sorumluluğu devam ettiğini, abone, abonelik sözleşmesini feshetmek istiyorsa bunu müvekkili şirkete bildirmek zorunda olduğu, zira müvekkili şirketin hangi tesisatı fiilen kimin kullandığını tespit etmekle yükümlü olmadığı gibi 4 milyondan fazla abonesi olan bir şirketin bunu takibe konulan ve davalıya başvuru sonucu öğrenildiğini, tahakkuk ettirilen elektrik tüketimi ve borcu müvekkile ait olmamakla borçlu olmadığının ispatı için iş bu dava açıldığını, ihtiyati tedbir talep eden davacının iddiası yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati tedbir kararı hukuka aykırı olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası nedeni ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası nedeni ile davacının davalılara 2.349,48-TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının davaya konu olmayan faturalar yönünden borçlu olmadığı tespiti talebinin 10.959,90-TL yönünden talebinin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 5.390,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından istinaf edilen davada Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında dava değeri 4.549,22 TL olup ilk derece mahkemesince borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında dava değeri 4.680,18 TL olup ilk derece mahkemesince davacının 2.349,48 TL’lik kısmından borçlu olmadığına karar verildiğini, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında dava değeri 7.864,82 TL olup ilk derece mahkemesince reddedildiği, ilk derece mahkemesince kabul edilen takip dosyalarındaki miktarlar ayrı ayrı istinaf edilmiş olup karar tarihinde davalı yönünden miktarlar tarih itibarıyla kesinlik sınırının altındadır. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildii.28/09/2021