Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2088 E. 2021/2506 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2088
KARAR NO: 2021/2506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2021
NUMARASI: 2013/383 E
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 04/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 18/05/2021 tarihli dilekçesinde; Davalılardan …’ın davacıya olan borcundan dolayı dilekçe ekinde sunulan 10/04/2008 günlü 14.500,00 TL bedelli, 20/04/2008 günlü 9.500,00TL bedelli ve 20/04/2008 günlü 16.300,00 TL bedelli toplam 40.300,00TL bedelli üç adet çeki verdiğini, yasal ibraz müddetinde muhatap bankaya ibraz olunan çeklerin karşılıksız çıktığını ve davacının alacağını tahsil edemediğini, Alacağın tahsili zımnında söz konusu çeklere dayalı olarak davalı- borçlular aleyhine Kadıköy …icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, taki- bin kesinleşmesi üzerine cebri icra işlemlerine başvurulduğunu, Borçlu …’ın mal varlığı konusunda herhangi bir bilgileri bulunmadığı gibi, karşılıksız çek suçlaması ile Şişli 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/1172 Esas sayılı dosyası ile açılan davada takip konusu çeklerdeki imzaların davalı …’a ait olmadığı, takip konusu çeklerin da- valı borçlu … tarafından sahte imza ile imzaladığının anlaşıldığını, Şişli 1 . Asliye Ceza Mahkemesi’nce her iki davalı hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması sonucu davalılar … ve … hakkında Kadıköy 1 .Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/262 Esas sayılı dosyası ile “Resmi Belgede Sahtecilik, Bilisim Sistemleri, Banka Veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık” suçlarından dava açıldığını, Aleyhine cebri icra işlemlerine başvurulan borçlu …’ın ise borcu ödememek için kendi adına olan mal varlığını muvazaalı olarak devir etmesi nedeniyle haciz yapılamadığını,İcra takibi devam eder iken borçlu …’ın babası …’ın vefatı üzerine muris babasının mirasından borçlu …’a intikal eden Konya İli Çumra İlçesindeki taşınmazlardaki hisselerine ve babasının terekesindeki menkul mallardan borçlu …’a intikal eden menkullere haciz uygulandığını, Ancak, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile Şişli 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1291 Esas 2010/1242 Karar sayılı ilamı ile mirasını reddettiğini, Mirasın reddi kararının iptali için Şişli 5.sulh Hukuk Mahkemesi’nin(Şimdi İstanbul 16.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin) 2011/360 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını , mahkemece 27/09/ 2012 tarihli ilam ile davalı … yönünden Mirasın Reddinin İptaline karar verildiğini, Bu dava sonuçlanmadan ve borçlunun haczedilmiş veya haczi kabil başkaca herhangi bir alacağı,mal varlığı bulunmaması nedeniyle icra takip dosyasında herhangi bir işlem yapılamadığını, Bunu fırsat bilen davalı-borçlunun talebi üzerine,Kadıköy 4.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 29/09/2012 tarih ve 2011/1507 Esas 211/1390 K. Sayılı ilamı ile “Zamanaşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılmasına” karar verildiğini, Bu durum karşısında davalıların ,davacı-alacaklı aleyhine sebepsiz şekilde zenginleştiğini beyanla, Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 40.300,00 TL asıl alacağın çeklerin karşılıksız çıktığı 21/04/2008 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte da- valılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili 07/07/2021 tarihli dilekçesinde ; İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı … tarafından, müvekkili … ve … aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, 16/03/2011 tarihinde alacaklı … vekili tarafından müvekkili …’ın alacaklılarından kaçırmak maksadıyla reddi miras yaptığı gerekçesi ile İstanbul 16.Sulh Hukuk Mahkemesi’nde “Miras Reddinin İptali” davası açıldığını, Kadıköy 4.İcra Hukuk Mahkemesi’nin (Yeni İstanbul Anadolu 14.İcra Hukuk Mahke- mesi) 29/09/2011 tarih ve 2011/1507 Esas-1390 Karar Sayılı ilamı ile “Zamanaşımı Nedeni ile İcranın Geri Bırakılmasına” karar verildiğini, hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, Davacının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ilişkin olarak müvekkilinden talep edebileceği hakkı kalmamasına rağmen Mirasın Reddinin İptali talepli da- vasını devam ettirdiğini, dava sonunda da mahkemece, İcranın geri bırakılmasına karar verildiği bilin- mediği için, “…’ın mirasın reddine ilişkin tasarrufi işleminin iptali ile davacı alacaklıya Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasındaki asıl alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere muristen intikal edecek taşınmazlar üzerinde haciz ve cebri icra ile satış isteme yetkisi verilmesine, ” karar verildiğini, Alacaklı vekilinin, sanki icranın bırakılmasına karar verilmemiş gibi, İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/328 E. Sayılı dosyasında verilen kararı gerekçe göstererek, icra dosyasından yenileme talebinde bulunduğunu, anlaşılamaz şekilde icra müdürlüğü tarafından talebin kabul edildiğini ve işlemlere başlandığını, Müvekkilinin mevcut durumu tesadüf eseri UYAP sisteminden öğrendiğini, Bunun üzerine müvekkilinin ” hakkında icranın geri bırakılması kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini, icra dosyasına konu alacağın dayanağının kalmadığını artık sözkonusu icra dosyası ile müvekkil hakkında işlem yapılamayacağını, alacaklının alacak davası açtığını, alacak davası sonucuna göre hareket edilmesi gereğini” beyanla ” yapılan işlemlerin durdurulmasını, daha önce yapılan tüm işlemlerin kaldırılması” talebinde bulunduğunu, İcra müdürlüğü tarafından “..dosyadaki hacizlerin İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/328 Esas 2018/354 Karar sayılı ilamı üzerine konulduğu”ndan bahisle “hacizlerin kaldırılması ve borçlu vekilinin durdurma taleplerinin reddine” karar verildiğini, İcra müdürlüğü tarafından verilen kararın hukuka, kanunlara ve uygulamalara aykırılığı nedeni ile şikayet yolu İstanbul Anadolu 20.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/31 E. Sayılı dosyası üzerinden başvuruda bulunduklarını, Mahkemenin 2021/170 Karar sayılı ilamı ile “Dar yetkili olan İcra Mahkemesinin, anılan ilamın içeriğini denetleme veya ilamın infaz edilecek kısmını yorumlama yetkisi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, ilamın hüküm kısmının infazı için kesinleşmiş olması kural olarak şart değildir. Bu kuralın bazı istisnaları vardır. Bazı ilamlar kesinleşmedikçe icraya konulamaz. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir. İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/09/2018 tarihli 2015/328 Esas ve 2018/354 Karar sayılı ilamında davanın konusu mirasın reddinin iptali olup istisnalar kapsamında sayılmamıştır.” denilerek şikayetin reddine karar verildiğini, İcra dosyasının çek alacağına dayandığını, alacaklının çeke dayalı zamanaşımı sürelerinde işlem yapmaması nedeni ile mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar kesinleştiğini, artık icra takibinin, genel alacak davası sonuna kadar duracağını ve hiç bir iylem yapılamayacağını, Reddi Miras kararının alacak davası kesinleştikten sonra uygulanabileceğini, Asıl alacak yokken asıl alacağa bağlı bir mahkeme kararının uygulamayacağını beyanla icra dosyasında işlem yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince: “eldeki dava konusunun 40.300,00 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine ilişkin olduğu, davalının itirazlarının ve tedbir talebinin mahkemenin yetki ve görevinde olmadığı” gerekçesiyle “12/05/2021 tarihli tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İİK 33/a-2 md gereğince alacaklı tarafından açılan iş bu alacak davası açılıp dava kazanılmadan ,diğer bir deyişle alacak doğmadan icra dosyası üzerinde hiç bir işlem yapılamayacağını ve mirasın reddinin iptaline dair kararın uygulanamayacağını, Alacaklının elinde bir alacak kararı bulunmadan hukuk hiçe sayarak mirasın reddinin iptali kararına dayanarak icra takibine devam ettiğini, ortada kesinleşmiş bir alacak bulunmadığını, asıl alacak yokken asıl alacağa bağlı mahkeme kararının uygulanamayacağını beyanla tedbir kararının reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; HMK’nun “İhtiyati Tedbirin Şartları” başlıklı 389.maddesinde, ” Mevcut durumda meyda- na gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükmüne yer verilmektedir. Eldeki dava, alacağın tahsili talebine ilişkin olup Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zengin- leşme hükümlerine dayalıdır. Kadıköy …icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası iş bu davada uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafından açılmış bir menfi tespit davası da bulunmamaktadır. HMK 389. Md ne göre uyuşmazlık konusu olmayan şey üzerine ihtiyati tedbir tesis edile- meyeceği, ayrıca icra müdürünün işlemleri hakkında ileri sürülecek şikayetlerin çözüm yerinin İcra Hukuk Mahkemeleri olduğu açıktır. Buna göre, davalının Kadıköy …icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki işlemlerin durdurulmasına dair tedbir talebinin reddi yönünde verilen mahkeme kararında hukuka ay- kırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle,davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/10/2021