Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2068 E. 2022/1703 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2068
KARAR NO: 2022/1703
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2020
NUMARASI: 2018/1155 E – 2020/554 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı taraf ile müvekkili şirket arasında 17 Ocak 2015 tarihli ve 27 Mart 2015 tarihli 2 adet abonelik sözleşmesi mevcut olup, 2011 yılından beri davalı şirketten elektrik alındığını, bu kap- samda tahakkuk olunan elektrik tüketim bedellerinin her daim zamanında ve eksiksiz olarak öden- diğini, 2015 yılı Ağustos ayında, müvekkili şirket bir başka tedarikçi firmadan enerji hizmeti almaya başladığını, davalının müvekkili şirkete hitaben yazmış olduğu 14/02/2018 tarihli yazıda yer alan; “…tedarikçi değişikliği yapmış olmanız nedeni ile aboneliğiniz sonlandırılarak, 2015/08 dönemi itibariyle diğer tedarikçi firmaya geçişiniz sağlanmıştır.” şeklindeki ifadelerden anlaşılacağı üzere bu hususun davalının dava kabulünde olduğunu, Ancak müvekkil şirketin, bir başka enerji tedarikçisinden hizmet almaya başladığından bahisle davalı tarafça Fesih Tazminatı Bedeli adı altında fatura ile bir fatura daha düzenlenerek teb- liğ edildiğini,Müvekkili şirketin keşide ettiği 05/10/2015 tarihli yazı ile, içeriklerine itiraz ederek 2 adet faturayı iade ettiğini, İşbu faturalardan 1.028,54 TL bedelli olanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden takibe konu edildiğini, kendilerince ileri sürülen itirazın iptali talebiyle İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/160 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ,bu davanın halen derdest olduğunu, Eldeki davaya konu edilen 16.906,90 TL bedelli faturanın ise, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu edildiğini, itirazları ile takibin durduğunu ,henüz karşı tarafça itirazın iptali davası açılmadığını, Akabinde 2017 yılında davalı şirket ile yeni bir sözleşme imzalandığını, hâlihazırda davalı şirketten elektrik alınmakla birlikte, davalının elektriği kesecekleri yönünde şifahi bildirimlerde bulunduğunu, Ayrıca, herhangi bir yazılı belge/bilgi olmamakla birlikte, çağrı merkezinden müvekkil şirketin aboneliğinin sonlandırıldığı ve artık kaçak elektrik kullanıcısı durumunda olduğunun bildiril- diğini, Davalı şirketçe elektriğin kesilmesi durumunda, müvekkili şirketin üretim yapamaz hale geleceğini ve telafisi güç ciddi zararlarının ortaya çıkacağını , Aldığı hizmetten memnun olmayan ve serbest tüketici vasfına sahip olan müvekkili şir- ketin hakları kapsamında tedarikçisini değiştirmiş olmasının davalı yana fesih tazminatı talep etme hakkı vermeyeceğini, Müvekkil şirketin, kullanılan enerji bedellerine ilişkin hiçbir borcunun bulunmadığını, davalı şirketin, cezai şart talebinin hiç bir haklı nedeninin bulunmadığını beyanla öncelikle elektrik kesintisi yapılmasının tedbiren önlenmesini, müvekkilinin 09/09/2015 tarih 16.906,90 TL bedelli fatura ve bu faturaya dayalı olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takiben girişilen alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davacı vekili 22/02/2019 tarihli dilekçesi ile ,dava konusu borcun ödenmiş olması nedeniyle İİK 72/6 md gereğince tahsil edilen 30,880,74 TL’nin istirdadını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davacı ile müvekkili şirket arasında 27/03/2015 tarihinde ,karşılıklı müzakere sonucu ve rızaya dayalı olarak 1 yıl süreli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, 27/03/2015 tarihli sözleşmenin, “Sözleşmenin Feshi ve Fesih Tazminat Bedeli” başlıklı 10. maddesinde “Tüketici, 5. Madde kapsamında tanımlanan tedarik aylarında Tedarikçi’den elektrik satın almadığında sözleşme çerçevesinde tahakkuk ettirilecek en yüksek elektrik faturasının iki (2) katı tutarında fesih tazminatı bedeli ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmüne yer verildiğini, Davacının henüz sözleşme süresi dolmadan -2015/8 döneminde- tedarikçi değişikliği yaparak sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle sözleşmenin ilgili maddesine istinaden fesih tazminat bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirketin işlemlerinin sözleşmeye, mevzuata ve EPDK karar- larına uygun olduğunu, Sözleşmede fesih tazminat bedeli kararlaştırılmamış olsa bile davacının feshinin haklı sebebe dayanmadığını, davacının “aldığı hizmetten memnun olmama” olarak bildirdiği fesih nedeninin muğlak bir beyan olduğunu, Müvekkili şirketin müşteriler ile yapmış olduğu sözleşmeler sebebiyle bazı yatırımlar ve sözleşme gereklerini sağlamak amaçlı harcamalar yaptığını müşterinin keyfi olarak sözleşmeden dönmesinin müvekkili şirketin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, bu yönüyle öngörülen fesih bede- linin “ceza” olmaktan öte, zamansız fesih nedeniyle müvekkili aleyhine bozulan dengeyi kısmen de olsa düzeltmeye matuf bir tazmin düzenlemesi olduğunu, Davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların yasal dayanağının bulunmadığını beyanla; Tedbir talebinin ve davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın REDDİNE” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Serbest tüketici durumundaki davacının her hangi bir cezai şart ödemeksizin tedarikçisini değiştirme hakkının bulunduğunu, yasal mevzuata aykırı sözleşme hükümlerinin geçersiz olduğunu, fesih tazminatının sadece haksız fesih hallerinde uygulanması gerektiğini, bu kapsamda somut olayda haklı veya haksız bir fesih bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla cezai şart miktarının fahiş ve dayanaksız olduğunu beyanla kararın kaldırılmasına talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup takip ve dava konusu alacak cezai şart faturasından kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında Elektrik Enerjisi satışına ilişkin 27/03/2015 tarihli 1 yıl süreli sözleş- menin imzalandığı, sözleşmenin 8.maddesinde “sözleşmenin imza tarihinde yürürlüğe girdiği ” , 9. Maddede: “taraflardan her hangi birisi sözleşme bitiş tarihinden doksan (90) gün öncesine kadar sözleşmenin feshedileceğini diğer tarafa bildirmediği sürece sözleşmenin birer yıllık sürelerle kendi- liğinden uzayacağı “, 10.maddede “tüketicinin 5.madde kapsamında tanımlanan tedarik aylarında tedarikçiden elektrik satın almadığında sözleşme çerçevesinde tahakkuk ettirilecek en yüksek elek- trik faturasının (2) iki katı tutarında fesih tazminatı ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder” hükmüne yer verilmiştir. Dosya içeriğinden; davacının henüz sözleşme süresi dolmadan 2015/8 döneminde teda- rikçi değişikliği yaparak sözleşmeyi feshettiği, davalı tarafça bu nedenle 21/09/2015 tarihli 16.906,90 TL bedelli cezai şart faturasının tahakkuk edildiği, faturanın son ödeme tarihinde ödenmemesi ne- deniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişil- diği, davalının itirazı nedeniyle takip durduğundan itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anla- şılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme karşılıklı mutabakat ve müzakere ile imzalanmış olup davacı bu sözleşme hükümleri ile bağlıdır. Sözleşmeye göre tüketicinin belirtilen süreler içinde sözleşmenin tarafı olan davalıdan elektrik satın almaması halinde cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmış, cezai şartın tahsili haksız fesih koşuluna bağlanmamıştır. Kaldı ki davacı fesih gerekçesi olarak “alınan hizmetten memnun olmadı- ğı”nı beyan etmiş ise de, davalının sözleşmenin ihlal ettiği yönünde davacı tarafça yapılmış bir bil- dirim vs delil ileri sürülmediğinden bu yöndeki savunmanın da dayanağı bulunmamaktadır. Davacı sözleşme süresinden önce sözleşmeyi feshettiğine göre; sözleşmenin 10. Mad- desi gereğince sözleşme çerçevesinde tahakkuk ettirilecek en yüksek elektrik faturasının (2) iki katı tutarında fesih tazminatı ödemekle yükümlüdür. Dosya içeriğinden ; sözleşme çerçevesince davalı tarafından tahakkuk ettirilen en yüksek miktarlı fatura 2015/06 dönemine ait 9.298,79 TL bedelli fatura olup ,bunun iki katı 9.298,79 TL x 2= 18.597,58 TL’ye isabet etmektedir. Davacı tarafça tahakkuk ettirilen fatura tutarı ise 16.906,90 TL , yani daha düşük mik- tarda olup talep edilen cezai şartın fahiş olduğuna dair savunma yerinde görülmemiştir. Bilirkişi kurulunca yapılan hesaplamaya göre ; dava konusu fatura nedeniyle davacının talep edebileceği alacak toplam 19.392,69 TL olup takip talebinde ve bu takip kapsamında yapılan ödeme tutarında fazlalık bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/06/2022