Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2063 E. 2021/2448 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2063
KARAR NO: 2021/2448
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 28/07/2021
NUMARASI: 2021/560 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunu,davalının 11/06/2021 tarihli kaçak tespit tutanağı gereği davacı hakkında 1.339.143,63 TL kaçak elektrik faturası ile 1.498.138,41 TL kaçak ek tahakkuk faturası ile toplam 2.837.282,04 TL kaçak tahakkuku yapıldığını,davacının kaçak kullanımı bulunmadığını,1339.143,63 TLlık faturanın 1.290.884,73 TL.lık kısmından, 1.498.138,41 TLlık faturanın tamamından borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu yerin işyeri olması ve telafisi güç zararlara yol açmaması için bu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin 22/06/2021 tarihli 9 numaralı tensip ara kararı ile “Davacı tarafın tedbir talebinin kabulü ile dava değeri üzerinden %20 teminat yatırmak koşuluyla HMK 389/1 md gereğince dava dilekçesinde belirtilen davacının … hizmet/tesisat nolu kullanım yerinde kullandığı ve davacı adına düzenlenen 18/06/2021 tarih … nolu ve 1.339.146,63-TL bedelli fatura ve 18/06/2021 tarihli … nolu ve 1.498.138,41-TL’lik faturalarla sınırlı olmak koşuluyla davacı şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına” dair verilen karara davalının itirazının incelendiği 28/07/2021 tarihli duruşmada ise,iş yeri faaliyetlerinin sürdürülebilmesi amacıyla ve aksi halin davacının ticari faaliyetlerinde ciddi bir zararının doğmasına sebebiyet verebileceği ihtimaline göre HMK 389 maddesi kapsamında davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararında yargılama ile elde edilecek sonucun tesis edildiğini,HMK 389.maddedeki koşulların oluşmadığını,yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığını,faturalardan daha düşük kısım için %20 teminatla tedbir verilmesinin yerinde olmadığını,kaçak tespit tutanağından sonra davacının kullanım eğrisinde artış görüldüğünüdağıtım hizmetinin kamu tarafından yapılmadığını belirterek ihtiyati tedbire itirazın ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık, davalı tarafından düzenlenen kaçak tespit tutanağına istinaden kaçak tüketim ve kaçak ek tüketim faturalarına dayalı menfi tespit, ve enerjinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararın verilmesi talebine ilişkindir.HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Buna göre, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Davalının istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede, ihtiyati tedbir kararının verilmesinde her iki tarafın yararı bulunduğu, kullanılan elektriğin sayaçtan geçerek kullanılması nedeniyle kullanılan enerji bedelinin tespitinin yapılabileceği, ancak verilen tedbir kararının dava konusu tutanak haricindeki ihtilafları kapsamayacağı, olası bu ihtilaflarla ilgili kurumun tutanak tutma, tahakkuk ve tahsilat yapma imkanının bulunduğu, teminatın ise yasada belirtilen oranlara uygun takdir edilmiş olduğu açıktır. Bu nedenlerle; ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının dava konusu tutanakla sınırlı olmak kaydıyla verildiği anlaşıldığından davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/09/2021