Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2032 E. 2021/2590 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/2032
KARAR NO: 2021/2590
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/03/2021
NUMARASI: 2018/374 E – 2021/463 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 11/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların, 27.12.2016 tarihinde bir araya gelerek özel eğitim kurumu kurmak amacıyla bir protokol imzaladığını, davacı müvekkillerinin kurulacak olan eğitim kurumu için harcamaları üstlenmesi , davacı …’ın harcamalar dışında mali müşavirlik bilgisini kullanması ve mali müşavirlik görevini üstlenmesi, konusunda anlaştıkları,ancak süreçte tüm masrafları müvekkilleri tarafından ödenen eğitim kurumunu, aynı adreste aynı iş kolunda kendileri kurdukları İlk … Limited Şirketi’ne kaydederek müvekkillerinin alacağını karşılıksız bırakma çabası içine girdiklerini, davalıların taraf olduğu 28.05.2017 tarihli protokolün 5.maddesiyle borç bitmeden devir ve temlik yapılamayacağı hususunun karara bağlanmasına rağmen davalı tarafların … Ltd. Şti.adında kurdukları şirketi aynı şekilde devam ettiklerini, alacaklarını Üsküdar … Noterliğinin 02.02.2018 tarih, … ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerle isteyen müvekkillerinin temerrüde düştüğü tarihin 06.02.2018 olduğunu belirterek, kar payı alacağı için 500,00’er TL (… ve … Yönünden), maaş alacağı olarak 500,00-TL (… Yönünden), devir protokolü bedeli olarak 500,00-TL (her iki davacı yönünden) toplam 2.000,00-TL alacağın 06.02.2018 tarihinden temerrüt ticari faiziyle birlikte davalı taraflardan müsetselsilen ve müştereken tahsiliyle taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ” 1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın HMK.nun 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca usul yönünden REDDİNE, 2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararında taraflarının hak etmiş oldukları vekalet ücretine hükmedilmediğini,oysa yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılan bir dava söz konusu olduğu, bu davanın adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde olmadığı ,bu sebeple davacının davasını, yürürlükte bulunan kanuni düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış ise “yargı yolu bakımından görevsizliğe” dair verilecek kararla birlikte; harç, masraf ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerektiği,bu sebeple kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,alacak talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; davaya bakan Asliye Ticaret Mahkemesince ,adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olduğu davalarda mahkemenin görevini tayin için adi ortaklığı oluşturan kişilerin tacir olup olmadıkları, ihtilafın Ticaret Kanunu uyarınca ticari iş niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, somut olayda gerçek kişi davacılar ve davalıların tacir olmadıkları, bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle usulden red ( görevsizlik) kararı verilmiştir. Bu karar şekline göre ,adli yargı içindeki mahkemeler arasında verilen görevsizlik kararı sözkonusu olup,davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü şekilde ,yargı yolu farklılığı sözkonusu değildir.Dolayısıyla ,HMK 20. maddesine göre ,dosyanın görevli mahkemeye sevki süresinde talep edildiği takdirde ,yargılamaya görevli mahkemede devam edilecektir. Görevsizlik kararlarında, HMK 20. maddesi hükümleri uyarınca, görevli mahkemeye başvuru halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda esas yargılama sonucunda bir karar verileceği, yasal sürede başvuru yapılmaması halinde ise aynı madde gereği verilecek açılmamış sayılma kararı sonrası vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda değerlendirme yapılacağı düzenlemekle, mahkemece verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesine göre reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalından alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/10/2021