Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/203 E. 2021/3139 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/203
KARAR NO: 2021/3139
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2019
NUMARASI: 2017/1073 E – 2019/430 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Başakşehir Kayabaşı mevki … sitesinde işyeri açtığını elektrik aboneliği için …a başvurduğunu başvurusunun o bölgede istimlak olması nedeniyle reddedildiğini ve abonelik işleminin yapılmadığını yapılan incelemelerde davacının daha önceye dayalı aboneliği olduğunun ortaya çıktığını mevcut durumda hiç aboneliği olmayanlara bu aboneliğin yapılmadığını resmi evrakların … çalışanı … Bey vasıtasıyla tamamlandığını ve sayacın mühürlü olarak takıldığını davacının fatura gelmese de ara ara kuruma ödemeler yaptığını zaman zaman … tan gelinerek arada bir sayacın değiştirildiğini ve 15/05/2014 tarihinde … yetkililerinin işyerine gelerek kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla zabıt tutulduğunu oysa davacının abonelik başvurusu yaparak sözleşmeyle ilgili tüm ödemeleri yaptığını borcu yoktur kağıdı alındığını, buna rağmen 27/10/2015 tarihinde işyerine gelen … ekipleri tarafından yine kaçak elektrik kullanıldığından bahisle kaçak usulsüz elektrik tespit tutanakları düzenlendiğini sayaçlardan birinin söküldüğünü ve faiş cezalar verildiğini,aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası başlatıldığını belirterek , cezaların yasaya ve hukuka aykırı olduğunun tespiti ve icra dosyasının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın davacının iş yerinde ilişkin olduğunu, Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığını belirterek görevsizlik itirazı ile davacının taleplerinin zamanaşımı,hakdüşürücü süre ve husumet nedeniyle de reddi gerektiği,davacının işyerinde yapılan kontrolde direkt bağlı olarak enerji kullanıldığı belirtilerek 2 adet kaçak tutanağınıın düzenlendiğini ve davacı hakkında kaçak ve kaçak ek tahakkuku yapıldığını,yapılan tahakkukun yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu belirterek kararın davanın reddini talep etmiştir. Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiği ve yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili davacının ticari faaliyetinin devam etmediğini,söz konusu kaçak tutanağı ve tahakkukun davacının eski işyerine ait olduğunu beyan etmiştir. Dava kaçak tahakkukları ve tutanakları sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında 56.401,80 TL enerji bedeli, 3.334,61 TL gecikmiş gün faizi ve 600,22 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 60.336,63 TLnın tahsili yönünden yapılan ilamsız takibin itiraz edildiğinden durdurulduğu anlaşılmıştır. Bakırköy 29. İş Mahkemesinin 2015/622 E sayılı dosyasında , davacısının …, davalının … AŞ olduğu, işe iade talebine ilişkin davanın kabulüne dair 16.11.2016 tarihinde verilen kararın istinaf incelemesi sırasında BAM 30.HDnin 2017/300 E.2017/381 K.sayılı kararı ile “Davalının istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılmasıyla “Davacının işe iade davasının reddine” ilişkin 16/03/2017 tarihinde verilen kararın Yargıtay9.HDnin 2017/22142 E.2018/5786 K.sayılı kararı ile 20/03/2018 de onandığı anlaşılmıştır.Bu kararda adı geçen işe iade talep eden …’in davacının dava dilekçesinde bildirdiği … isimli kişi olduğu ve davacının işyeri ile ilgili yapılan işlemle ilgili işten çıkartıldığı belirlenmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporu ile davacının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, tahakkuk ettirilen bedelin resmi evrakta yazan bulgular ve tüketim miktarları ile büyük oranda uyumlu olduğu, davalı tarafça her ne kadar davalının çalışanının davacıyı dolandırdığı, davalının da bu nedenle işçisini işten çıkarttığı iddiasında bulunulmuş ve celbedilen iş dosyasında davalı çalışanının davacıyı tanıdığını beyan etmesi ve ceza dosyasındaki beyanı nazara alınarak işe iade davasının reddi gerektiği ilgili BAM istinaf kararı ile benimsenmiş ise de, davalının çalışanınca davacının dolandırıldığı iddiası kabul edilmediği gibi, bu durumun davacının abonesiz elektrik kullandığı gerçeğini de değiştirmeyeceği,davacının bu anlamda bir talebi varsa davalıya değil davalı çalışanına başvurabileceği ve iddiasını ispatlaması gerektiği gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe konu borçtan; davacın davalıya 3.285,96 TL borçlu olmadığının tespitine; fazlaya ilişkin talebin reddi ile (takibe konu borç nedeniyle davacının davalıya 54.583,06 TL asıl alacak, 336,79 işlemiş faiz, 1.805,78 gecikme zammı, 325,04 TL gecikme zammı KDV’si borçlu olduğunun tespitine) karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığını,görevsiz mahkemece yapılan yargılama nedeniyle kararın kaldırılması gerektiğini,karar gerekçesinin eksik olduğu ve davacı delillerinin değerlendirilmediğini,dayanak kök ve ek raporun da eksik ve hatalıolduğunu,bu yerin ticari işletme kabul edilerek 21 saatlik çalışma üzerinden afaki hesaplamalar yapıldığını,davacının vergi mükellefiyetini 31/12/2007 tarihinde kapatıldığını,bu yerin Başakşehir zabıtasınca 14/11/2014 tarihinde mühürlendiği ,15/11/2014 tarihindeki kontrolde mühürlerin fek edildiğine dair tutanak sebebiyle kök rapordaki görüşün değişmeyeceğinin ek raporda belirtildiğini, davacını küçükçekmece 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/605 E.2015/1167 K.sayılı kararı ile beraate ettiğini,davacının kaçak tutanak tarihinde işyerinde faaliyetinin bulunmadığını,davacının mühür fekkinden bearaat ettiğinin de değerlendirilmediğini,abone olanın kaçak elektrik kullanmasının mümkün olmadığını,davacının belirtilen dönemde 2 kez fatura ödediğini,davalı çalışanı olduğunu belgeleyen yaka kartıyla davacı yanına gelen …’e davacının güvendiğini,bu olayda davacının kusuru olmadığını,davalının adam çalıştıranın kusuru nedeniyle sorumlu olduğu ve davacı zararını gidermesi gerektiğini,hatta … hakkındaki işlemin davacı şikayeti ile başladığı ve işe iade davasının kabul kararın BAM kararı ile kaldırldığı ,bu kişinin iş aktinin davacıya yönelik haksız eylemi nedeniyle sonlandırıldığı,dava hakkındaki 60.000,00 TL üzerinde olan cezanın haksız olduğunu,ortada işletme bulunmadığını,harabebir yapı olduğunu,kaçak tutanaklarının gerçeği yansıtmadığını belirterek ,davanın tümden kabulü için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde;bilirkişi ve davalının tüketim hesabının aynı olduğu ancak bilirkişinin faturalandırmada farklı bedel hesabı yaptığını,davalı hesaplamalarının usule uygun olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davalının istinaf ettiği tutar 3.285,96 TL olup karar tarihi 2019 yılında kesinlik sınırı 4.400,00 TL olduğundan,davalının isitnaf ettiği tutar kesinlik sınırı altında kaldığından,davalının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine karar verilmesi gereklidir. Davacının istinaf talebinin incelenmesinde ise ,davacının abone olmadan kaçak elektirk kullandığı açıktır.Hatta davalı çalışanı … ile davacının işlemleri açısından davacı şikayetiyle bu davalı çalışanının işten çıkartıldığı,çalışanın açtığı işe iade davasının kabul kararının İstanbul Bölge Adliye mahkemesi kararı ile kaldırılması sonrası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtay tarafından onandığı anlaşılmıştır. Davacının davalı çalışanı tarafından zarar gördüğü iddiası başka bir dava konusu olduğundan, bu davada kaçak elektrik kullanımından kaynaklı tahakkuklara ilişkin menfi tespit davasında tartışılamaz. Davacı hakında ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan hesaplamalara dair kök ve ek rapor kapsamnda, davacının abone olmadan kaçak elektrik kullanması sebebiyle elektrik bedelinin 54.583,06 Tl olduğu,takip tarihine kadar hesaplanan yasal faiz+gecikme zammı ve KDV ile birlikte toplam takip tutarının 57.050,67 TL olarak hesaplandığı, davacının 60.336,63 TL lık menfi tespit talebi yönünden aradaki fark tutarı olarak 3.285,96 TLlık kısımdan davacının davalıya borçlu olmadığı belirlendiğinden,alınan bilirkişi raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli,mevzuata uygun olduğu anlaşılmıştır. Yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkısı olmayacaktır. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,davalının istinaf dilekçesinin karar kesinlik sınırı altında kaldığından HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalının karara yönelik istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca kesinlikten reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 974,00 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 914,70 TL’nin davacıya iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/11/2021