Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2019 E. 2022/1907 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/2019
KARAR NO : 2022/1907
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2021
NUMARASI : 2016/719 E – 2021/188 K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 29/06/2016 tarihinde müvekkilinin işletmeciliğini yaptığı … Kavaklıdere, Çankaya / ANKARA adresinde yurtdışı eğitim ve danışmanlık alanında faaliyet gösteren… Akademik Danışmanlık adlı adi ortalık işletmesinin hisselerinin devri, işletilmesi, devreden ve devralanların hak ve yükümlülükleri ile 3. şahıslarla olan ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik adi ortaklık devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirlenen devir bedelinin müvekkili tarafından …’a ait banka hesabına yatırıldığı takdirde sözleşmenin geçerli olacağının ve 01/08/2015 tarihinden itibaren söz konusu işyerinin tüm ofis masraflarının müvekkili davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 5. ve 6. maddesinde belirtilen edimlerin müvekkili tarafından eksiksiz yerine getirdiğini, sözleşme gereğince müvekkilinin tüm işlemleri yaptığını ve takip ettiğini, buna karşın müvekkiline ödenmesi gereken komisyon bedellerinin davalı tarafça ödenmediğini, müvekkilinin komisyon miktarlarını görmesini sağlayan şirket içindeki bilgisayar yazılımından müvekkilinin çıkarıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından Kadıköy 1. Noterliği aracılığıyla davalı tarafa ihtarname gönderilerek; şirketin CRM sistemine müvekkilinin yeniden dahil edilmesinin ve müvekkiline ödenmesi gereken tüm komisyon ve ücretlerin ödenmesi hususlarının ihtar edildiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını belirterek ve dilekçesinde açıklanan tüm nedenlerle müvekkilinin davalıdan olan alacakları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL.’lik alacağın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın bahsettiği … Akademik Danışmanlık adlı firmanın gayri resmi ortağı olduğunu, franchise sistemini ve şartlarını bizzat yakından takip ettiğini, söz konusu şirketin öğrencilerini dolandırmaya çalışması gibi şikâyetler üzerine franchise ilişkisinin sonlandırıldığını, bu durum üzerine davacı tarafın işleri yakından takip ettiği için franchise sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülükleri yeni bir sözleşme ile devraldığını, davacı tarafın sözleşme kapsamında olduğunu iddia ettiği ve mahkemeye sunduğu tek taraflı olarak düzenlenmiş 54 ve 55 kişilik öğrenci listelerinde yer alan öğrencilerin sözleşme gereğince davacı tarafından takip edildiğini düşündüklerini, bu öğrencilerin kendi kayıt ve belgelerinde yer almayan, tamamen davacının sorumluluğundaki öğrenciler olduğunu, söz konusu öğrencilerin ilgili okullara gidip gitmediğinin dahi bilinmediğini, hatta davacının kendisi bile bu hususu bilmiyorken kendilerinden bununla ilgili olarak ücret ve komisyon talep etmesinin hukuka ve usule tamamen aykırı olduğunu, davacı tarafın sözleşme gereği ücret talep ettiğini vurgulamasına rağmen, sözleşmenin 2. maddesine göre üstlendiği sorumluluklardan bahsetmekten kaçındığını, zira davalı müvekkilinin, davacı tarafın işlemlerini takip ederek ücretlerini elden aldığı, ancak davacının yurtdışı okul kayıtları çeşitli nedenlerle gerçekleşmeyen öğrencilerden aldığı ücretlerin sırf markanın zarar görmemesi adına bizzat kendilerince ödenmek zorunda kalındığını, bu nedenle sözleşme gereği davacının alacaklı değil, borçlu durumunda olduğunu, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlar nedeniyle davacı aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açma haklarının saklı tutulduğunu belirterek, davacının haksız ve mesnetsiz olarak açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin 5. maddesinde 2 liste sunduklarını,bu listelerden bir tanesinin müvekkilinin kayıt işlemlerini tamamladığı ve yurt dışına gönderip komisyon alamadığı 54 öğrencinin isim listesi olduğu, diğer listenin ise müvekkilimin POLİ TEKNİKO DİMİLANO Üniversitesine başvuruda bulunmasına aracılık ettiği 55 öğrencinin isminin yer aldığı liste olduğu, sözleşmemize göre bu 55 öğrencinin başvuruları kabul edilmiş ise müvekkilinin bu öğrenciler nedeniyle de komisyon almayı hak edeceğini ve bunun için ilgili Üniversiteye müzakere yazılarak öğrencilerin kayıt yapıp yapmadığı hususunun sorulmasını talep ettiklerini, yargılama aşamasında mahkemenin ara kararı üzerine belgeler tercüme ettirilip beyanda bulunulduğu, istinabe talepnamesinin kullanılarak yaışma yapılmadığından belgelerin iadesi üzerine, 25.11.2019 tarihli dilekçe ile T.C. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü (Hukuk İstinabe ve Müteferrik Bürosu)’nün talebi doğrultusunda işlem yapılması hususundaki taleplerinin herhangi bir şekilde yerine getirilmeden mahkemece dosyanın SMMM, Bilgisayar Mühendisi ve Eğitim Denetmeninden oluşan üçlü bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı, mahkemenin delilleri tam toplamadan karar vererek usul açısından yasaya aykırı hareket ettiğini, söz konusu sistemde kayıtların ne zamandan beri tutulmuş olduğu yönünde bir tespit yapılmadığı, diğer yandan taraflarınca verilen çıktılar ile CRM’den alınan çıktılar arasındaki farklılıklar olmasına rağmen bu konuda da herhangi bir açıklama yapılmadığı, Raporda Komisyon Ücret Girişleri başlığı altında franchise firmalarını komisyon ücretinin hangi aşamada hak ettikleri ve sisteme nasıl kayıt edildiğinin belirtildiğini, bu bölümde dijital ortamlarda alınan ödemelere ilişkin dekont, makbuz vb. bir bilginin saklanmamış olduğu, yani yapılan ödemelerin sisteme kaydedilmediği yönünde tespit yapıldığı, bu durumun davalı tarafın yapılan ödemeleri rahatlıkla gizlemesine imkan sağladığını, raporun bu bölümünde ise komisyon ücretinin nasıl hesap edildiği konusunda herhangi bir tespit yapılmadığını, Raporun “Mali İnceleme Ve Sonuç” başlığı altında müvekkili ve davalı arasında yapılan sözleşmelere ilişkin hükümler yazıldıktan sonra tutulan mali bilgilerin ispata muhtaç olduğu, bu kapsamda davalı ve davacının ticari defterlerinin incelenmesi ve öğrencilerin cari hesap bilgilerinin dava dosyasına sunulması gerektiği belirtilmesi üzerine mahkemece bu yöndeki taleplerinin de yasaya aykırı olarak reddedildiğini, söz konusu devir sözleşmesinde müvekkilinin komisyon ücretlerini takip edebilmesi için davalı şirkette 31.12.2015 tarihine kadar çalışması gerektiği hususu belirtilmesine rağmen dosyada var olan yazışmalarda görüldüğü üzere müvekkilinin iş yerine girişinin engellendiği, dava konusuna ilişkin olarak sunmuş oldukları dekontla, mail yazışmalarından ve ödeme belgelerinden haklı olduklarının ortaya çıktığı ,bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir.
…nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , alacak talebine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taraflar arasında 29/06/2016 tarihinde imzalanan adi ortaklık devir sözleşmesi yapılmıştır.Davacı taraf delil olarak; taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi, devir sözleşmesi, ihtarname, müvekkilinin kayıt ve başvuru işlemlerini yapmış olduğu öğrenci listesi ibraz etmiştir.Mahkemece yargılama sırasında, davacı tarafa dosyaya sunduğu 54 kişilik listede bulunan öğrencilerin yurt dışı eğitimleri için aracılık yaptığına dair tüm bilgi ve belgelerin , noter tasdikli Türkçe tercümelerinin, 54 kişilik öğrenci listesinde yer alan kişiler için Kanada hariç bildirdiği öğrencilerin gittikleri ülkeleri, kayıt yaptırdıkları okullara ilişkin bilgileri ve konsolosluklardan sorulması gereken hususları bildirmesi için süre tanındıktan sonra, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nce, gönderilen evrakların adli yardımlaşma usullerine göre düzenlenmediği, bu nedenle evrakın iade edildiği, yazışmaların Ek-1 nolu istinabe talepnamesi kullanılarak yapılması gerektiği, ayrıca vize başvurusunun yapıldığı tarihlerin de belirtilmesi istenmiştir.Mahkememce; yurt dışına çıktığı varsayılan öğrencilerin hangi amaçla ve hangi tarihlerde yurt dışına çıktığı hususunun esas itibariyle somut uyuşmazlıkta herhangi bir öneminin bulunmadığı, zira gelecek cevapların ilgililerin hangi amaçla yurt dışına çıktığını tespit etmekten ziyade sadece yurt dışına çıkıp çıkmadığına yönelik olacağı gözetilerek bu yöndeki ara karardan rücu edilmiştir.davacı tarafça bu husustaki işlemlerin ikmal edilmesi gerektiği,eksik inceleme ile karar verildiği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.Ancak listede yer alan bu kişilerin hangi okullara kayıt yaptırdıklarının istinabe yolu ile tesbitinin uyuşmazlığın çözümünde etkili olacağı açık olmakla, mahkemenin bu yöndeki ara karardan rücu gerekçesi yerinde görülmemiştir.Mahkemece yukarıda yazılı hususların tesbitine ilişkin ara karardan rücu edilmesi sonrasında bilirkişi kurulu raporu alınmıştır.Bilirkişi kurulu tarafından sunulan 20/11/2020 tarihli raporda özetle; davalı şirket merkezinde dava kapsamında CRM sistemleri üzerinde yerinde teknik inceleme yapıldığı, davalı şirketin CRM sisteminde; davalı şirketin anlaşmalı olduğu gerçek ya da tüzel kişiler için sistem üzerinde hesaplar oluşturduğu, kullanıcı hesabı açılan kişilerin/firmaların bu sistem içerisine web browser aracılığı ile kendilerine sağlanan kullanıcı ad ve şifresi ile sisteme giriş yaptıkları, davalı şirketçe yurt dışında eğitim almak isteyen öğrencilere ilişkin iletişim bilgilerinin, istenen okul bilgilerinin, eğitim program süresinin, eğitimi tamamlayıp tamamlamadığına ilişkin bilgilerin, eğitim ücretinin, öğrenciden alınan ödemelerin, gelen ödemelerin, komisyon tutarlarının ve danışmanlık veren kişiye ait bilgilerinin sistemde tutulmuş olduğu, davalı şirketin kendisine başvuru yapan tüm öğrenciler için sistem üzerinde öğrenci bazında profil oluşturduğu ve o öğrenci ile ilgili yapılan işlemleri başvuru yapan öğrenciye özel olarak oluşturulan profil üzerinden takip ettiği, davalı şirket tarafından franchise hizmeti veren kişi/şirketlere öğrenci kaydının yönlendirilmekte olduğu, bu aşamadan sonra oluşturulan profil üzerinden öğrenci ile ilgili tüm bilgi girişlerinin yönlendirilen şirket tarafından manuel (el ile) olarak sistem içerisine girişinin yapılmış olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin CRM sisteminde komisyon takibi girişlerinin iki farklı yöntemle yapılmış olduğu, ilk yöntemde franchise hizmeti veren firmanın komisyon ücretini eğitim alacak kişiden tahsil etmesi durumunda tahsil etmiş tutarı sistem içerisine kendisinin girdiği, ikinci yöntemde ise eğitim talep eden kişinin tüm ücreti eğitim alacağı okula yatırması durumunda ilgili okul tarafından davalı şirketle anlaşılan oranlarda komisyon ödemesinin davalı şirkete yapıldığı, davalı şirketin de gelen ödemeyi danışman firmaya yönlendirdiği ve sistem üzerinde kayıt altına aldığı, CRM sisteminde komisyona hak kazanılabilmesi için öğrencinin eğitim aldığı paketi bitirmesinin beklenmiş olduğu ve bu şekilde komisyona hak kazanılmış olduğu, davalı şirketin CRM sistemlerinde tespiti yapılan öğrenci kayıtları ile dava dilekçesi ekinde sunulan öğrenci kayıtlarının uyuşmadığı, yapılan incelemede sistem üzerinde tutulan mali bilgilerin ispata muhtaç olduğu, bu kapsamda davalı ve davacının ticari defterlerinin incelenmesi ve öğrenci sözleşmeleri, uyuşmazlık konusu öğrencilerin cari hesap bilgilerinin dava dosyasına sunulması gerektiği, her iki tarafın da öğrenci eğitim ödemelerinin ayrıntılı olarak dava dosyasına sunulması, ücret tahsil edilen cari hesap bilgileri ile her şirketin karşılıklı cari hesap bilgileri, ticari defter kayıtlarındaki fatura ve ödeme yevmiye numaralarının tespitinin gerektiği, bu nedenle davacı ve davalı iddialarının karşılıklı olarak değerlendirilemediği şeklinde görüş ve kanaati bildirilmiştir.Davacı tarafça bilirkişi raporundaki eksiklikler tamamlanarak ek rapor alınması talebi mahkemece sözkonusu raporun yeterli olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacı vekilince devir sebebiyle ticari defterlerin davalı tarafta bulunduğu bildirilmiş,davalı vekili ise şirketin kendilerine devrinin sözkonusu olmadığını ,ayrıca tek tek öğrenci bazında ticari defterlere kayıt yapılmasının muhasebesel olarak mümkün olmadığını bildirirmiştir.Ancak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için ; davacının sunduğu listede yer alan öğrencilerin hangi okullara kayıt yaptırdıklarının usulüne uygun şekilde istinabe yolu ile tesbitinin yapılması ,böylece rücu edilen ara karar gereğinin ikmal edilmesi ,ayrıca bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda sistem kayıtları ile davalı tarafın defterlerinin ve davacıya da defterlerinin akıbeti ile ilgili belgeleri ibraz etmesi için (teslim belgesi vs) kesin süre verilerek davacı defterleri de incelenerek , ,CRM sistem kayıtları ile defterlerin karşılaştırılması yönünden ek rapor alınması gerekli olup, esasa ilişkin bu deliller toplanmadan ve mahkemece değerlendirilmeden verilen karar usul ve hukuka aykırı olup,yargılama gerektirdiğinden ,davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/06/2022