Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1893 E. 2022/946 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1893
KARAR NO: 2022/946
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2020
NUMARASI: 2018/720 E – 2020/585 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın otel işlettiğini, davalı kurumca davacı firmanın işyerinde kurulu … nolu abonelik ile ilgili 06.07.2018 tarihli ve … seri nolu zabıt gereğince R ve F Fazların S1 uçlarının kopuk olması nedeniyle R ve T fazlarının kayıt yapmadığı gerekçesiyle tahakkuk edilen 43.823,10 TL kaçak elektrik ve 217.047,30 TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplamda 260.870,40 TL borcun, HMK m.107 gereğince mahkemece yapılacak tahkikat sonucunda talep edilecek enerji bedelinin kesin olarak tespiti halinde taleplerini arttırmaları koşulu ile gerçek tüketim bedeli olan 42.259,46 TL dışında kalan 218.610,94 TL oranında borçlu olmadığının tespiti ile enerjinin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki yönünden itirazda bulunduklarını, şirketin merkezi “… Mah. … Cad. No:… Kağıthane/İSTANBUL” olup, yetkili mahkemeler İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafından açılan davada sadece dava dilekçesinin tebliğ edildiğini,eklerin tebliğ edilmediğini, bu eksikliğin tamamlaması hususunda davacıya ihtaratlı olarak 1 hafta kesin süre verilerek, bu süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden davalı şirket tahakkuklarının mevzuata uygun olduğunu, yapılan hesaplama şekli ve süresinin mevzuata uygun olarak zabıt tespit tarihi 06.07.2018 ile tesisatta son okuma 31.05.2018 tarihleri arasında 36 gün üzerinden kaçak tahakkuku ve 31.05.2018 -28.07.2017(geriye dönük 308 gün) tarihleri arasında 308 gün üzerinden kaçak ek tahakkuk bedeli belirlendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemenin 23/07/2018 tarihli tensip ara kararıyla “… abone numaralı talebinin geçmiş borç ile sınırlı olmak üzere harca esas değer üzerinden %20 teminat ile elektriğin kesilmesinin dava sonucuna kadar tedbiren durdurulmasına” karar verilmiştir. Davalı tarafın yetkisizlik itirazı ise haksız fiilin işlendiği yer kapsamında haksız fiil nedeniyle reddedilmiştir. Mahkeme, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin, “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Tüketimi Kaçak elektrik enerjisi tüketim halleri” başlıklı 42. Maddesi, “Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması” başlıklı 44. Maddesi, “Kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalanmasında esas alınacak süre” başlıklı 45. Maddesi dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, 2017 yılı ile 2018 yılı Temmuz-Eylül tüketim ortalaması arasında bariz fark bulunduğunun tespit edildiği, kaçak tüketim bedelinin buna göre hesaplandığı,kaçak tahakkuku ve kaçak ek tahakkuku toplamı 260.870,40 TL olup davacının sorumlu olduğu miktarın 213.264,35 TL olarak tespit edilmesi karşısında 47.606,05 TL yönünden davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın davalı kuruma 47.606,05TL borçlu olmadığının tespitine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; kararın adil yargılanma ve savunma haklarını ihlal ettiğini,kök ve ek rapora itiraz edildiğini,mahkemenin sadece davacı itirazlarını değerlendirdiğini,bilirkişi heyetinden tekrar rapor alınmasına karar verilmiş ise de gider avansının davacı tarafça yatırılmaması nedeniyle önceki rapor doğrultusunda karar verildiğini,eksik gider avansını kendilerinin tamamlaması konusunda süre verilmeden hüküm kurulduğunu,itirazları karşılar şekilde yeni bilirkişi raporu alınması gerektiğini,davacının kaçak elektrik kullandığını,yapılan tahakkukun ilgili yönetmeliğe uygun düzenlendiğini,hükme esas bilirkişi raporunda son okuma tarihinin hatalı alındığını,bu nedenle eksik gün sayısına göre hesaplama yapıldığını,davacının işyerinin 24 saat çalıştığını, ancak bilirkişi raporunda 12 saat esas alınarak hesaplama yapıldığını,OSOS kayıtlarında 24 saat açık olduğunun belirlendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Davada kaçak elektrik ve kaçak ek tüketim bedelinden kaynaklı tahakkuk bedelinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir. Elektrik mühendisinden alınan kök ve itiraz üzerine ek rapor incelendiğinde, endeks döküm kayıtlarına göre son okuma işleminin 30/06/2018 olduğunun belirlendiği,dava konusu yerde yönetmelik hükümlerine göre günde 21 saat çalışma ve 3 vardiya sisteminin bulunduğu ,bunun tüketim kayıtları ile anlaşıldığı,akım trafosunun bağlantı uçları açılarak müdahalede bulunulduğunu,sayacın eksik tüketim yaptığı 2017 temmuz-eylül ortalaması 219,29kwh/gün ile bağlantılar düzeltildikten sonra 2018 yılı temmuz-eylül tüketim ortalaması 980,00kwh/gün arasında bariz fark bulunduğu,tutanak öncesi ve sonrası yıl içindeki aynı dönem temmuz-eylül tüketimlerinin kıyaslandığı,bu durumun hatalı akım trafo bağlantısının varlığını desteklediğini,davalının kaçak tahakkuku olarak 43.823,10 TL hesapladığı,ancak davacının sorumlu olduğu kaçak tahakkukunun 6.390,77 TL olması karşısında davacının bu tutardan 37.432,33 TL borçlu olmadığı,ayrıca davalı tarafça kaçak ek tahakkuku olarak 217.047,30 TL hesapladığı,davacının borçlu olduğu kaçak ek tahakkukunun 206.873,58 TL olduğu,buna göre davacının 10.173,72 TL kaçak ek tahakkukundan borçlu olmadığı gözetilerek kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedeli kapsamında 37.432,33 TL+10.173,72 TL= 47.606,05 TLdan davacının borçlu olmadığı,toplam 260.870,40 TL tutarının 213.264,35 TL’lık kısmından davacının davalıya borçlu olduğu,toplam 47.606,05 TLlık kısımdan davacının borçlu olmadığı belirlenmiştir.İlgili yönetmelik hükümlerine ve enerji tüketim çizelgesine göre göre davacı işyerinin günlük 21 saat 3 vardiya çalıştığı kabul edilmelidir.Yine endesk kayıtlarında son okumanın 30/06/2018 olduğu da belirlenmiştir.Bilirkişi raporunda kaçak ve kaçak ek tüketim hesabında aykırılık görülmemiştir.Yargılamada 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması için gerekli bilirkişi giderlerinin davacı tarafça yatırılmadığı,bu nedenle bilirkişi heyetinden rapor alınamadığı görülmüştür.Bu konuda davalı tarafa avans için süre verilmesine gerek olmadığı açıktır. Alınan kök ve ek rapor yönetmelik ve mevzuat ile taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bilirkişi incelemesine gerek bulunmamaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 3.251,96 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 813,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.438,96 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/03/2022