Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1857 E. 2021/2168 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1857
KARAR NO: 2021/2168
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2021
NUMARASI: 2020/142 E – 2021/331 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; şirketin, davalı şirkete internet servis hizmeti sağladığını ve karşılığında toplam 16 adet faturayı tanzim ederek davalıya teslim ettiğini, davalı şirketin almış olduğu hizmet karşılığı tanzim edilerek kendisine teslim edilmiş olan faturaları şifai tüm taleplerine rağmen ödemediğini, alacağın tahsili için taraflarınca davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 96.009,49 TL’lık icra takibi başlatılmış olup, dosyadan takip borçlusuna usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini, takip borçlusuna tebligat yapılmasını müteakip borçlu tarafından takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına, 96.009,49 TL alacaklarının davalıdan faizleriyle birlikte tahsiline, davalının %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı beyan dilekçesinde özetle; Her ne kadar davacı taraf alacağını sözleşmeye dayandırmakta ise de müvekkili ile davacı arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde alacağını faturalara dayandırmakta ise de, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir mal-hizmet sözleşmesi sunmadığını, taraflar arasında bir sözleşme olmadığından husumet şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde, müvekkilinden 96.009,49 TL alacaklı olduğunu ve bu alacağın kaynağının, düzenledikleri faturalar olduğunu iddia ettiğini, ancak davacı tarafın talep ettiği davaya konu tutarın haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkilinin online eğitim ve öğretim hizmeti sunan bir şirket olduğunu, davacı şirketten herhangi bir hizmet almadığını, KKTC’nde yer alan Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu’nun (YÖDAK) 17.12.2018 tarihli açıklaması ile müvekkili şirketin online eğitim-öğretim faaliyetlerini durdurduğunu, Aralık 2018 tarihinde online eğitim-öğretim sürecini durdurmuş olan müvekkili şirketin bu tarihten sonra server hizmeti almış olmasının söz konusu olamayacağını, davacı şirketin, online eğitim-öğretim faaliyetini durduran bir şirkete hizmet verdiğini ve davaya konu faturaları düzenlediğini gerçeğe aykırı bir şekilde beyan ettiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi de bulunmadığını, davacı tarafın da dava dilekçesinde böyle bir sözleşme sunmadığını, sadece fatura ibraz ettiğini, davacı şirketin müvekkili şirkete düzenlediği faturaların usulüne uygun tebliğ edilmediğini, dolayısıyla salt bu faturaların varlığına dayalı olarak alacağın varlığının kanıtlanamayacağını, davacı tarafın dava dilekçesinde %20’den az olmamak kaydı ile müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiğini, davacı tarafın bu talebinin de hukuken yerinde olmadığını, nitekim uyuşmazlık konusu alacağın yargılamaya muhtaç olduğunu ileri sürerek, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 24.612,24 TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, faize ve fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan asıl alacağın %20’si (4.922,45-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine, karar verilmiştir. Karar davalı vekilli tarafından istinaf edilmiştir. Davada, davacı tarafa, davalının istinaf dilekçesinin tebliğe çıkmadığı anlaşıldığından, HMK 355, 352/1-ç ve 347. maddeleri uyarınca, bu eksikliğin giderilmesinden sonra dosyanın, istinaf incelemesi için dairemize gönderilmesini temin için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf dilekçesinin, davacı tarafa yukarıda açıklanan şekilde Tebligat Yasası ve Yönetmeliğine uygun şekilde tebligat yapılarak, süreler beklenmek suretiyle, eğer istinaf edilirse buna uygun hukuki süreç de işletilerek dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesinin temini için HMK 355, 352/1-ç ve 347. maddeleri uyarınca mahkemesine geri gönderilmesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/09/2021