Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1793 E. 2022/830 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1793
KARAR NO: 2022/830
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2020
NUMARASI: 2017/26 E – 2020/634 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın davacı tarafça işletilen bir kısım sabit hat telefon numarasını dava dışı şirketten devir aldığını, söz konusu devir işlemleri ile birlikte taraflar arasında abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafa tahsis edilen numaralardan biriyle milletlerarası görüşme gerçekleştirildiğini ve bu aramaya ilişkin olarak davacı tarafından 34.310,38-TL fatura kesildiğini, davalı tarafın fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı icra dosyası ile davalı hakkında başlatılan takibe haksız itiraz edildiğinden takibin durdurulduğunu belirterek,takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu telefon görüşmesinin davalı tarafından yapılmadığını, görüşme tarihinde davalının tatilde olduğunu, söz konusu hatta siber saldırı yoluyla dışarıdan müdahale edildiğini, hatların korunmasının ve güvenliğinin sözleşme ile davacının sorumluluğuna olduğunu, davacı tarafça alınmayan önlemler nedeniyle davacının borçlu sayılamayacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada abonelik sözleşmesi kaynaklı ödenmeyen fatura alacağının tahsiline dair yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Mahkeme,alınan kök ve ek raporlar dosya kapsamında davalının IP santralinin güvenlik şifresi kırılarak milletlerarası görüşmeler yapıldığının belirlendiği,olayda tarafların %50 kusur durumları da gözetilerek fatura bedeli olan 34.310,38 TL ‘nin yarısı olan 17.155,19 TL.dan davalının sorumlu olacağı ,alacağın likit olmadığı gerekçesiyle; “1-Davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapılan İtirazın kısmen iptali ile takibin 17.155,19-TL asıl alacak bakımından devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-İcra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; olayda davacıya kusur yöneltilmesinin yerinde olmadığını,davacının hattın güvenliğini sağlama yükümlülüğü bulunmadığını,hattın güvenliğinin davalıya ait olduğunu,bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek davanın tümden kabulü için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Alınan bilirkişi raporlarında davalının hattına irade dışı müdahale bulunduğu, IP santralinin güvenlik şifresi kırılarak milletlerarası görüşmeler yapıldığının belirlendiği açıktır. Yine sözleşmenin 3.6 maddesi kapsamında anormal telefon kullanımının tespiti yapılarak aboneye bildirimde bulunması ve abonenin hattını geçici olarak görüşmelere kapatması,davacının iletişim güvenliği için çözümleri aboneye sunması gerekli olduğunda bu tedbirleri zorunlu hale getirmesi gerekirken bu konuda davacı uygulamalarının bulunmaması nedeniyle davacının kusurlu olduğu,yine davalının ise hafta içi ve hafta sonu mesai içi ve mesai dışı resmi tatiller gibi zaman aralıkları için farklı kurallar oluşturularak arama yönünü ve sıklığını kısıtlayabilmesi ve ayrıca yurtdışı kaynağına yönelik aramaların engellenmesini sağlayabilmesi ,bunun için gerekli izin ve prosedürleri oluşturabilmesi yerine bu konularda gerekli işlemlerin yapılmadığı belirlendiğinden her iki tarafında üzerine düşen güvenlik önlemlerini almadıkları,bu bağlamda olayda tarafların %50 kusurlu olduklarının tespitinde aykırılık görülmemiştir. Telekominikasyon uzmanı ve mali müşavir bilirkişiden alınan bilirkişi raporu hesap ve kusur tespiti yönünden ilgili sözleşme, mevzuata gereği taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bilirkişi raporu alınmasının davaya katkısı olmayacaktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/03/2022