Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1713 E. 2022/718 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1713
KARAR NO: 2022/718
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2021
NUMARASI: 2018/978 E – 2021/26 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile davacı şirket arasında İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1459 E. sayılı dosya kapsamında 19.621,16 TL kayıp kaçak bedelinin ferileri ile davalıya iadesine karar verdiğini ve davalıya 36.003,84 TL ödendiğini, ancak 17.06.2016’de yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (t) bentlerinin değiştirildiğini, hal böyle iken,davacı şirket tarafından davalıya ödenen bedellerin takibe girişildiğini, ancak davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 19.621,16 TL kayıp kaçak bedelini İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014 /1459 esas sayılı dosyasındaki 06.04,2015 tarihli mahkeme kararı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi ile davacıdan tahsil ettiğini, davacının iddiaları dayanaksız olduğunu, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli açılan davasının reddine, davacı tarafın taraflarına %20’den az olmamak kaydıyla tazminat ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasında davacı tarafça davalı aleyhine faizler dahil toplam 42.662,08 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsiline yönelik takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır. İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1459 E sayılı dosyası ile görülen davada 19.621,16 TL fuların ferileri ile iadesine karar verilmiş ve huzurdaki davacı …. tarafından fenleri dahil edilerek 36.003,84 TL huzurdaki davalı … Ltd.Şti.’ne ödenmiştir. Mahkeme, haksız tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin iadesi talebiyle davalı tarafça İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2014/1459 esas sayılı dosyada verilen kabul kararı üzerine icra kanalıya tahsilat yapıldığı ancak, 6719 sayılı kanunun 26 ncı maddesi ile yapılan yasa değişikliği ile kayıp kaçak bedellerinin elektrik dağıtım şirketlerince tahsilinin yasal hale geldiği, bunun üzerine davalı yanın İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesindeki talebinin konusuz kaldığı ve konusuzluğa ilişkin kararın 08/03/2019 tarihinde kesinleştiği görülmekle, anılı yasa değişikliği derdest davalara da uygulanacağından, davalı … lehine verilen davanın kabulüne ilişkin karar uyarınca davacı aleyhine dosya henüz kesinleşmeden yapılan tahsilatın davacı …’a iadesinin gerektiği, her ne kadar yasa değişikliği sonrasında tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin hedef kayıp kaçak oranlarına uygunluğu denetlenebilir ise de, davalı yanın cevap dilekçesinde bu yönde bir savunması bulunmadığından savunmanın genişletilmesi yasağı ve taleple bağlılık ilkeleri nazara alındığında mahkemece alınan rapor doğrultusunda karar verilmesinin mümkün olmadığı, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 16/03/2016 tarihinde davacı …’tan 36.003,84 TL tahsil edildiği hususunun sabit olduğu, davacı …’ın bu bedelin iadesi için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası 36.003,84 TL asıl alacak, 6.658,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.662,08 TL üzerinden ile icra takibi başlattığı, davacı yanın işlemiş faiz talebi denetlenmekle, 16/03/2016 ödeme tarihi ila İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 05/04/2018 takip tarihi arasındaki 750 günde işlemiş yasal faizin 6.658,24 TL olduğu, davacı yanın asıl alacak ve işlemiş faiz taleplerinin yerinde olduğu gibi alacağın da likt olduğu gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile ;İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 36.003,84 TL asıl alacak 6.658,24 TL işlemiş faiz olmak üzere 42.662,08 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, alacağın % 20’si oranındaki 8.532,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,bu nedenle davanın reddi ile davacı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ödenen bedelin iadesine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Davada davalı tarafça davacı hakkında kayıp kaçak vs bedellerin iadesine dair açılan davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1459 esas, 2015/235 kararı ile davanın kabulüne karar verildiği,bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 3 HD.nin kararı ile kararın onandığı ,ancak karar düzeltme incelemesinde kararın bozularak davanın konusunun kalmadığının belirtilerek dosyanını mahkemesine gönderilmesi üzerine mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak söz konusu karar kesinleşmeden hükmolunan bedelin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından elektrik şirketinden tahsil edildiği anlaşılmıştır. Somut davada bu kez elektrik şirketi davacı konusuz kalan dava için icra marifetiyle ödediği bedelin iadesi yönünden davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmış,takibe borçlu davalının itirazı üzerine takip durdurulmuş,itirazın iptaline dair işbu dava açılmıştır. Davada sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak yapılan icra takibi ile talep edilmiştir. Sebepsiz zenginleşme davasının konusu, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi hak sahibine geri vermesidir. Müspet zenginleşme, kendi içinde aktifin artması ve pasifin azalması şeklinde gerçekleşir. Borcu ortadan kaldıran her işlemde zenginleşenin malvarlığının pasif kısmı azaltılmış ve bu oranda da davalı zenginleşmiş olur. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava ve takip dayanağı olan ödemeyi gerektirir karar Yargıtay bozma ilamı ile ortadan kaldırıldıktan sonra mahkemesince davanın konusunun kalmadığına karar verilmesi nedeniyle ,davacının takip konusu yaptığı ödemenin davacıya iade edilmesi gereklidir.Aksi taktirde davalının sebepsiz zenginleştiği kabul edilmelidir.Davacının takipteki asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı mahkemesince denetlenmiş ve hesaplama aynen benimsenmiştir.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 2.914,25 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 728,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.185,69 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/03/2022