Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1682 E. 2022/1631 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1682
KARAR NO: 2022/1631
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2021
NUMARASI: 2018/923 E – 2021/183 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalının İstanbul ili Sefaköy İşletme Müdürlüğü hizmet alanında mevcut olan ‘… İnşaat A.Ş. -… TM ve YO yer altı kablosu tesisi’ işine ait geçici kabul işlemlerinin 02.01.2012 tarihinde yapılmış olduğunu, tanzim edilen geçici kabul tutanaklarının 22.08.2011 tarihinde onaylandığını, bahsi geçen projenin, geçici kabul tutanaklarında da açıkça belirtilen yerde davalı kurumca uygun görülen proje kapsamında tesis edildiğini söz konusu dağıtım varlığının … Piyasası Lisans Yönetmeliği nin 38 Maddesi ve 28.01.2014 tarihli 28S96 sayılı Resmi Gazcte’de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasa Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönctmeliği’mn 21. Maddesine dayanılarak hazırlanan 27.08.2014 tarih ve 5187 -2 karar no lu EPDK Kurul Kararı ile yayımlanan metodoloji ve sair meri mevzuat gereği yatırım bedelinin iadesi gerektiği, davalı şirket yetkilileriyle çeşitli aşamalarda sözlü görüşmeler yapıldığı en nihayet 15.10.2018 tarih ve … sayı ile yatınm bedelinin iadesi talepli olarak başvuruda bulunulduğu, ancak talebin 07.11.2018 tarih ve … sayı ile reddedildiğini, davalı şirketin red beyanında özetle ‘ geri ödemelerine ilişkin tespit çalışmalarının devam ettiği , geçici kabulünün yapıldığı tesisin kullanım yerinin mevcut maliklerinin geri ödemeye muhatap taraf olacağından mevcut malikler tespit edilip en kısa sürede gerekli bilgilendirmelerin yapılacağının bildirildiğini, davalı şirketin red cevabına karşılık 01.12.2018 tarihinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na yapılan yazılı başvuruya dava tarihine kadar herhangi bir yanıt verilmediğini belirterek, müvekkil firmanın meri yasa hükümlerine güvenerek yapmış olduğu yatırım ile maddi külfet yönünden fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalının İstanbul ili Sefaköy İşletme Müdürlüğü hizmet alanında mevcut olan’ … İnşaat A, Ş, -… konutlarına ait … no.lu TM ve YG yer altı kablosu tesisi’ işine ait 527.064,05 TL yatırım bedelinin 22.08.2011 tarihinden itibaren aylık TFB oranında güncelleme yapılarak dava tarihindeki güncel bedelinin tespiti ile yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu edilen taleplerin zamanaşımına uğradığını, husumetin, tesislerin maliki olan …’a yöneltilmesi gerektiğini, davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede davacı şirket adına dava konusu taşınmazlar için akdedilmiş herhangi bir abonelik (bağlantı) sözleşmesi tespit edilmediğini, mevzuat gereği bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması olmadan tesis bedellerinin iadesinin söz konusu olamadığını, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 3 8.maddesinin 6.bendi gereği ”Sisteme bağlantı yapılması için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu vc yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı; … için; sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim tarifesi bedelinden düşülür” şeklinde hüküm bulunduğunu, dava konusu taleplerin geri ödenmesi için bağlantı ya da sistem kullanım anlaşmasının mevcut olması gerekliliği yanında ilgili kullanım yerlerinin mevcut maliklerinin “geri ödemeye muhatap taraf” olarak başvuru yapması gerektiğini, bu durumda davacının malik olmadığı bağımsız bölümler yönünden ödeme talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, EPDK’nun 15.02.2018 tarih ve 7695-4 nolu kararına göre “İlgili kullanım yerinin mevcut malikinin “geri ödemeye muhatap taraf olacağı, müşterek mülkiyet halinde pay sahiplerinin birlikte müracaatta bulunması gerekliğini, bir bağlantı noktasında birden fazla bağımsız bölüm bulunması (Toplu konut, AVM vb) halinde tesisin devir sözleşmesinin yetkilendirilmiş gerçek ya da tüzel kişi ile yapılabileceği, ancak ödemenin hak sahibi olan bağımsız bölüm maliklerine ayrı ayrı yapılması gerektiğini. bir bağlantı noktasında birden fazla bağımsız bölüm bulunması (Toplu konut, AVM vb) halinde her bir bağımsız bölüm malikine yapılacak ödemenin proje gücünc göre paylaştırılarak yapılması gerektiği” belirtildiğini, bu durumda bağımsız bölüm maliklerinin dava açmadan önce davalı şirkete müracaat etmeleri gerektiğini, davacı şirketçe yaptırılan tesis bedellerinin konutların maliklerinden alınıp almadığının inceleme konusu yapılması gerektiğini, davacı bu bedelleri maliklerden almışsa, bu kez müvekkili şirketten ikinci kez almış olacağından bu da davacı yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne; 1.555.564,65 TL ‘nin ( 527.064,05 TL’sine dava tarihinden itibaren, 1.028.500,60 TL ‘sine ıslah tarihi olan 28/12/2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte hesaplanarak) davacının kullanacağı enerji dağıtım tarifesinden mahsubuna karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. 1- Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle;dava konusu elektrik alt yapı tesislerinin , davacı tarafından, davalı kurumdan izin alınmak suretiyle davalı kurumun belirlediği şartlara ve projesine uygun olarak inşa edildiğini, geçici kabullerinin de yapıldığını, tesisin davalıya devredildiğini ve işletmeye açıldığını, Dava ve ıslah dilekçelerinde her hangi bir talepleri bulunmadığı ,hukuken şartları oluş- madığı halde ilk derece mahkemesinin mahsup kararı verdiğini beyanla hükümden “davacının kulla- nacağı enerji dağıtım tarafından mahsubuna” ibaresinin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesini talep etmiştir. 2- Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın zamanaşımına uğradığını,dava dışı … ile müvekkili arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereğince, dağıtım tesislerinin mülkiyeti …’a ait olduğundan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın “belirsiz dava” olarak açılmadığını ,ıslah dilekçesinde “kısmi dava” olarak açıldığının açıkça ortaya konulduğu halde mahkemece bu şekilde “belirsiz dava” olarak nitelendirildiğini,davacının müvekkili şirketin şartlarını itirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul ettiğini, dava konusu dağıtım varlığının işletme ve bakım karşılığında devredildiğini,Elektrik Piyasası mevzuatı gereğince dava konusu alacağın müvekkili şirketten tahsilinin mümkün olmadığını,dava konusu uyuşmazlığa hatalı mevzuatın uygulandığını,dava konusu alacağın geri ödeme şeklinde veya defaten ödenmesinin mümkün olmadığını,dilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, rapora vaki itirazlarının giderilmediğini,dava konusu alacağa ticari faiz uygulanamayacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , davacı tarafça yaptırılan dağıtım varlıklarının bedelinin davalıdan tahsili tale- bine ilişkindir. Yargılama sırasında ibraz olunan bilirkişi raporuna göre davacı taraf talebini ıslah yolu ile arttırmış, dava dilekçesinde yasal faiz olarak talep edilen faiz türü avans faizi olarak değiştirilmiş, neticeten toplam 1.555.564,65 TL ‘nin 527.064,05 TL’sine dava tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine; ıslah edilen tutar olan 1.028.500,6 TL’ye ıslah tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilerek tahsili talep edilmiştir. Husumet yönünden ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; Somut olayda ,davalı dağıtım şirketi tarafından yapılması gereken dava konusu tesisler davacı tarafından masraf yapılmak suretiyle inşa olunmuş ve bedeli de ödenmemiş olmakla davalının sebepsiz şekilde zenginleştiğinin kabulü gerekmekle ve dava dışı … ile davalı … arasında düzenlenen 24/07/2006 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde; dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’ a ait olduğu düzenlendiğinden, davalı …’ın pasif husumete sıfatına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Zamanaşımı def’i ile ilgili olarak ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesiyle; Davalı cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.05.10.2018 tarihinde davacı tarafından … Genci Müdürlüğü’ne hitaben yazılan yazıda , dava konusu tesislerle ilgili yatırım bedelinin tespit edilerek ödemeye esas gerçek değerin davalı tarafından … Genel Müdürlüğü’nce ödemenin 30 gün içinde yapılması talep edilmiştir. 07.11.2018 tarih 8941 sayılı yazı ile ödeme talebinin reddedildiği , iş bu davanın açıldığı 27/12/2018 tarihine kadar sebepsiz zenginleşmeye ilişkin 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmediği de ortadadır. Bağlantı anlaşması ile ilgili olarak ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesiyle; dava konusu trafo vs tesislerin esasen davalı şirket tarafından tesisi gereken unsurlar olduğu, davacının enerji talebiyle başvurusu üzerine , davalı tarafından “talep edilen enerjinin mevcut şebeke üzerinden sağlanmasının mümkün olmadığı ,ancak davacı tarafından belirtilen nitelikte trafo ve tesis inşa edilmek, bitiminde tesisin davalıya devredilmesi kaydıyla” enerji müsaadesi verildiği, davacının bu şartlar dahilinde masraf sarf ederek söz konusu projenin enerji ihtiyacını sağlayacak tesisi inşa ettiği, davalıya devrettiği, geçiçi kabulün de yapıldığı, tesisin davalı tarafın dağıtım sistemine dahil edilerek işletmeye alındığı, davalının bu şekilde dava dışı abonelerinden kazanç sağladığı hususu gözetildiğinde, bu aşamada artık bağlantı anlaşmasının bulunmadığı yönündeki davalı savunmasına itibar edilemeyecektir. Davacıya ödenmesi gereken bedel yönünden, konu ile ilgili mevzuat hükümleri incelendiğinde ; Dava konusu işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04/08/2002 tarihli Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38/6 Maddesinde ” sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir, bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile Teiaş ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü düzenlenmiştir. 28/01/2014 tarih 28896 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. maddesinin ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 27/08/2014 5187-2 tarihli Kurul Kararı ile belirlenen ‘ Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi’nin ‘ yürürlük tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından , işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04/08/2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılması hukuka uygun bulunmuştur. Elektrik mühendisi bilirkişinin katılımı ile hazırlanan bilirkişi raporda bu mevuzat hükümlerine uygun inceleme ve değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu imalat ve tesisin davacı şirketçe yaptırıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı şirketin bu imalat bedellerini talep etme hakkının bulunduğu açıktır. EPDK’nun “ödemenin hak sahibi olan kat maliklerine ayrı ayrı yapılması gerektiği” yönündeki kararından dönmesi karşısında ,davalı şirketin bu bedellerin kat maliklerine ödeneceği gerekçesiyle ,davacıya ödeme yapmaktan imtina etmesinin sebebi ortadan kalkmıştır. Davaya konu edilen tesisin geçici kabul tutanağında keşif bedelinin 837.022,71 TL olduğu görülmüştür.Dava dosyası içerisindeki bilgi, belge, yazışma, proje, geçici kabul tutanaklarına göre dava konusu … nolu TM binası inşaatının davalı tarafça tasdiklenmiş projesine uygun olarak yapıldığı, geçici kabulün 22/10/2013 tarihinde yapıldığı , geçici kabul tutanaklarının 30/10/2013 tarihinde 3771 sayı ile onaylandığı tesiste herhangi bir özür, kusur ve eksikliğin bulunmadığı anlaşılmıştır. EPDK Denetim Dairesi Başkanlığı’ nın Söz konusu dağıtım tesisinin dağıtım lisans sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar tüketici fiyat endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara 04.12.1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır, ” şeklindeki açıklaması sebebiyle ,bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen esaslar dahilinde mahkemece güncelleme raporu alınmış neticeten güncellenmiş değerin 1.555.564,65 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça ibraz olunan talep arttırım dilekçesi ile dava değeri 1.555.564,65 TL ‘ye artırılmış olup ıslah dilekçesi doğrultusunda talep edilen rakamın hüküm altına alınmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Ancak, davacı tarafın talebi bulunmadığı halde talebi aşar şekilde “davacının kullanacağı enerji dağıtım tarafından mahsubuna ” karar verilmesi HMK 26. md’ ne aykırı bulunmuştur. Faiz ile ilgili olarak; Davacı taraf dava dilekçesinde “yasal faiz” talep etmiş ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği faiz türünü “avans faizi” olarak değiştirmiştir. Mahkemece hüküm altına alınan alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmiş ise de, yönetmeliğin 38. maddesinin b-3 fıkrasındaki yasal düzenlemede yasal faiz uygulanacağı öngörülmüş olmakla mahkemenin faize ilişkin hükmü yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; “davacı ve davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 md gereğince ” Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile ; 1.555.564,65 TL ‘nin 527.064,05 TL’lik kısmının dava tarihi olan 27/12/2018, 1.028.500,60 TL’lik kısmının ise 28/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf taleplerinin kabulü ile karar kaldırılarak, yeniden esas hakkında; 1-Davanın kabulü ile 1.555.564,65 TL’nin 527.064,05 TL’lik kısmının dava tarihi olan 27/12/2018’den, 1.028.500,60 TL ‘lik kısmının ise 28/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 106.260,62 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 9.000,94 TL ile 17.564,22 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 26.565,16 TL ‘nin mahsubu ile geri kalan 79.695,46 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacının yaptığı 94,70 TL posta masrafı, 4.500 TL bilirkişi ücreti, 35,90 TL başvurma harcı , 5,20 TL vekalet harcı, 9.000,94 TL peşin harç ve 17.564,22 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 31.200,96 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 87.244,76 TL nisbi vekalet ücreti takdirine, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgilisine iadesine, İstinaf İncelemesiyle ilgili olarak; Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının, isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu 60,00 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/05/2022