Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1679 E. 2022/1296 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1679
KARAR NO: 2022/1296
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2021
NUMARASI: 2018/969 E – 2021/73 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının İstanbul ili Sefaköy İşletme Müdürlüğü hizmet alanında yer alan ve … A.Ş. tarafından Bahçelievler ilçesi, … mahallesi, … Caddesi, … Sokak … ada, … pafta, …-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-… parselde inşa olunan … Projesine Ait 99-100-101 TM ve YG Yer Altı Kablosu Tesisi işine ait geçici kabul işlemlerinin 24/06/2009 tarihinde yapıldığını, geçici kabul tutanaklarının 29/06/2009 tarihinde onaylandığını, Mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesi ve 28/01/2014 tarihli 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. Maddesine dayanılarak hazırlanan 27/08/2014 tarih ve 5187 -2 karar nolu EPDK Kurul Kararı ile yayımlanan metodoloji ve sair meri mevzuat gereği,söz konusu dağıtım varlığı yatırım bedelinin iadesi gerektiğini, Davalı şirket yetkilileriyle çeşitli aşamalarda sözlü görüşmeler yapıldığını, yatırım bedelinin iadesi talebiyle en son 15/08/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, talebin 07/11/2018 tarih ve 8940 sayılı yazı ile reddedildiğini, davalı şirketin red cevabına karşılık 01/12/2018 tarihinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na yazılı başvuruda bulunulduğunu,ancak dava tarihine kadar her hangi bir yanıt verilmediğini beyanla, Dava konusu ‘… A.Ş. -Bahçelievler Konutlarına ait 99-100-101 Nolu TM ve YG Yer Altı Kablosu Tesisi’ işine ait 825.350,00 TL yatırım bedelinin 03/09/2009 tarihinden itibaren aylık TFE oranında faiz güncellemesi yapılarak dava tarihindeki güncel bedelinin tespitini, yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesini talep etmiştir. Davacı vekili 11/11/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; dava değerini yükseltmiş, dava dilekçesinde “yasal faiz” olarak nitelenen faiz türünü “avans faizi” olarak değiştirmiş, neticeten 1.983.000,00 TL’nin 825.350,00 TL’nlık kısmının dava tarihinden, ıslah ile artırılan 1.157.650,00 TL’lık kısmının ıslah tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, Tesislerin maliki … olduğundan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, Müvekkil şirket kayıtlarında yapılan incelemede davacı şirket adına dava konusu (taşın- mazlar için akdedilmiş herhangi bir abonelik (bağlantı) sözleşmesi tesis edilmediğinin görüldüğünü, mevzuat gereği bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması olmadan tesis bedellerinin iadesinin söz konusu olmadığını, bu nedenle Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin Mülga 37. maddesi kapsamında mahsuplaşma işleminin gerçekleşmediğini, mahsuplaşma yöntemine başlanılamamış olmasında müvekkili şirketin kusurunun olmadığını, Geri ödemesi peyderpey yapılacak tesis bedellerinin kapsamının belirlenmesinde Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin yapı bağlantı hattı branşman hattını düzenleyen 4/34. maddesinde “Madde 4 : (1)Bu Yönetmelikte geçen; Branşman (İrtibat) Hattı: Müşterinin dağıtım sistemine bağlandığı bağlantı noktasına kadar müşteri tarafından tesis edilen, müşterinin mülkiye- tinde olan ve münhasıran müşterinin bağlantı talebinin karşılanması amacı ile kullanılan tüm teçhizatı (hat, kablo, direk, kesici ve ölçü sistemi v.b.) ifade eder.” dendiğinden yasal mevzuat gereği abonenin sorumluluk alanında bulunan yapım bedellerinin davalı şirketten talep edilmesinin mevzuata aykırı olduğunu, EPDK’nun 15/02/2018 tarih 7695-4 sayılı kararı gereğince ödemenin ancak bağımsız bölüm maliklerine ayrı ayrı yapılması ve davacının dava konusu tesis bedellerini bağımsız bölüm maliklerinden tahsil edip etmediğinin araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve ıslah edilen davanın KABULÜNE, 1.983.000 TL ‘nin (825.350 TL sine dava tarihinden itibaren 1.157.650 TL sine ıslah tarihi olan 26/11/2020 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte hesaplanarak) davacının kullanacağı enerji dağıtım tarifesinden mahsubuna,” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Dava konusu elektrik alt yapı tesislerinin, davacı … A.Ş. tarafından, davalı kurumdan izin alınmak suretiyle davalı kurumun belirlediği şartlara ve projesine uygun olarak inşa edildiğini, geçici kabullerinin de yapıldığını, tesisin davalıya devredildiğini ve işletmeye açıldığını, Dava ve ıslah dilekçelerinde her hangi bir talepleri bulunmadığı hukuken şartları oluş- madığı halde ilk derece mahkemesinin mahsup kararı verdiğini beyanla hükümden “davacının kullanacağı enerji dağıtım tarafından mahsubuna” ibaresinin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın zamanaşımına uğradığını, Dava dışı … ile müvekkili arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereğince, dağıtım tesislerinin mülkiyeti …’a ait olduğundan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, EPDK’nun 15/02/2018 ve 7698-4 sayılı kararı gereğince geri ödemede muhatap kişilerin bağımsız bölüm malikleri olduğunu, davacının dava konusu tesis bedellerini bağımsız bölüm maliklerinden tahsil edip etmediğinin araştırılmadığını, Davacının müvekkili şirketin şartlarını itirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul ettiğini, dava konusu dağıtım varlığının işletme ve bakım karşılığında devredildiğini, Elektrik Piyasası mevzuatı gereğince dava konusu alacağın müvekkili şirketten tahsilinin mümkün olmadığını, Dava konusu uyuşmazlığa hatalı mevzuatın uygulandığını, Dava konusu alacağın geri ödeme şeklinde veya defaten ödenmesinin mümkün olmadığını, Bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, rapora vaki itirazlarının giderilmediğini, Dava konusu alacağa ticari faiz uygulanamayacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, davacı tarafça yaptırılan dağıtım varlıklarının bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Davacının dava dilekçesindeki talebi; “fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile davalının hizmet alanında mevcut olan ‘… A.Ş.- …” kapsamında 99-100-101 nolu TM ve YG yer altı kablosu tesisi’ işine ait 825.350,00 TL yatırım bedelinin 03/09/ 2009 tarihinden itibaren aylık TFE oranında faiz güncellemesinin yapılarak dava tarihindeki güncel bedelinin tespiti ile yasal faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesini ” şeklinde olup talep “Belirsiz Alacak Davası” olarak ileri sürülmüştür. Yargılama sırasında ibraz olunan bilirkişi raporuna göre, davacı taraf talebini ıslah yolu ile arttırmış, dava dilekçesinde yasal faiz olarak talep edilen faiz türü avans faizi olarak değiştirilmiş, neticeten 1.983.000,00 TL yatırım bedelinin 825.350,00 TL’sinin dava tarihinden, 1.157.650,00 TL’sinin ıslah tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsili talep edilmiştir. Somut olayda; taraflar arasında TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan eser sözleşmesi bulunmadığı açıktır. Zira, burada taraflar yüklenici ve iş sahibi konumunda değildir.Eser sözleşmesi,ancak davacı şirket ile işi yaptırdığı yüklenici arasında sözkonusu olabileceğinden mahkemenin bu yöndeki nitelemesi doğru bulunmamıştır. Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında somut dava ele alındığında; Davacı şirket tarafından Bahçelievler, … mahallesi, … Caddesi, … Sokak … ada, … pafta, …-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-… parsel üzerine inşa olunan “…” projesinin ihtiyacı olan elektrik enerjisinin mevcut alçak gerilim şebekesinden karşılanması için 29/01/2009 tarihinde …’a başvurulduğu, … Genel Müdürlüğü’nün 06/03/2009 tarihli cevabi yazısı ile “talep edilen 3200 kVA gücün mevcut şebekeden karşılanmasının mümkün olmadığı, cevabi yazıda belirtilen şart ve sayıda trafo merkezi ile bu merkezden itibaren komple alçak gerilim şebekesinin davacı … İnş. A.Ş. tarafından tesis edilmesi, işletme ve bakım karşılığında …’a devredilmesi şartıyla talep edilen 3200 kVA gücün verilebileceği” bildirilerek Tip-C/ 2 Enerji Müsaadesinin verildiği, Davacı şirket tarafından sağlanan finansman dahilinde anılan trafo merkezinin ve te- sisin dava dışı yüklenici tarafından inşa edilip tamamlandığı, tesisin geçici kabulünün 24/06/2009 tarihinde yapıldığı, geçici kabul tutanaklarının 29/06/2009 tarihinde 1894 sayı ile onaylandığı, (kısmi kabule AG kablolarının dahil olmadığı) tesisin ..’a devredildiği ve işletmeye alındığı, dağıtım sistemine dahil edildiği anlaşılmaktadır. Husumet yönünden; Somut olayda, davalı dağıtım şirketi tarafından yapılması gereken dava konusu tesisler davacı tarafından masraf olunmak suretiyle inşa olunmuş ve davalıya devredilmiş, bedeli de ödenmemiş olmakla davalının sebepsiz şekilde zenginleştiğinin kabulü gerekir. Davalı her ne kadar dava konusu tesisin mülkiyet hakkının dava dışı …’a ait olduğunu beyanla husumet itirazında bulunmuş ise de, dava dışı … ile davalı … arasında düzenlenen 24/07/2006 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde; dağıtım faaliyetinin şir- ket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu düzenlendiğinden davalı …’ın pasif husumet sıfatına ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir. Zamanaşımı def’i ile ilgili olarak; Davalı cevap dilekçesinde usulen zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Davacı …’a sunduğu 15/10/2018 tarihli dilekçesi ile söz konusu dağıtım varlığı ile ilgili yatırım bedelinin iadesini talep etmiş, davacının iade talebi …’ın 07/11/2018 tarih ve 8940 sayılı yazısı ile reddedilmiştir. Ödeme talebinin reddedildiği 07/11/2018 tarihinden iş bu davanın açıldığı 27/12/2018 tarihine kadar sebepsiz zenginleşmeye ilişkin 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmediği de ortadadır. Bağlantı anlaşması ile ilgili olarak; dava konusu trafo vs tesislerin esasen davalı şirket tarafından tesisi gereken unsurlar olduğu, davacının enerji talebiyle baş vurusu üzerine, davalı tarafından “talep edilen enerjinin mevcut şebeke üzerinden sağlanmasının mümkün olmadığı ,ancak davacı tarafından belirtilen nitelikte trafo ve tesis inşa edilmek, bitiminde tesisin davalıya devredilmesi kaydıyla” enerji müsaadesi verildiği, davacının bu şartlar dahilinde masraf sarf ederek söz konusu projenin enerji ihtiyacını sağlayacak tesisi inşa ettiği, davalıya devrettiği, geçici kabulün de yapıldığı, tesisin davalı tarafın dağıtım sistemine dahil edilerek işletmeye alındığı, davalının bu şekilde dava dışı abonelerinden kazanç sağladığı hususu gözetildiğinde, bu aşamada artık bağlantı anlaşmasının bulunmadığı yönündeki davalı savunmasına itibar edilemeyecektir. Davacıya ödenmesi gereken bedel yönünden, konu ile ilgili mevzuat hükümleri incelendiğinde; Dava konusu işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04/08/2002 tarihli Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38/6 Maddesinde ” sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir, bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü düzenlenmiştir. 28/01/2014 tarih 28896 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. maddesinin ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 27/08/2014 5187-2 tarihli Kurul Kararı ile belirlenen ‘Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi’nin ‘ yürürlük tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından , işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04/08/2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılması hukuka uygun bulunmuştur. 10/01/2013 tarihli 28524 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle 01/01/2014 tarihinde yürürlüğe girmek üzere mezkur yönetmeliğin 38. Maddesinin 6. Fıkrası aşağıdaki biçimde değiştirilmiştir; “Sisteme bağlantı yapılması için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik stan- dartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı; a) … için sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim tarifesi bedelinden düşülür. b Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi; talebin karşılanabileceği tarihi, talebin yapıldığı tarihten itibaren 5 yılı geçmemek üzere bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye bildirir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel; 1)Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla 12 aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması halinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir. Dağıtım tesisinin geçici kabulünün, dağıtım şirketinin bağlantıyı karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapılması halinde ödeme bir sonraki yıl başlar. Dağıtım şirketi ilgili dağıtım tesisini, varlık kayıtlarına öde- menin yapıldığı tarihte ekler. 2)Yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemler, alınabilecek avanslar, yatırım bedelinin hesaplanması, ödenmesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak dağıtım şirketleri tarafından teklif edilen Kurul tarafından onaylanan metodoloji kullanılır. 3)Söz konusu dağıtım tesisinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir. Elektrik Mühendisi bilirkişinin katılımı ile hazırlanan bilirkişi raporunda bu mevuzat hükümlerine uygun inceleme ve değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu imalat ve tesisin davacı şirketçe yaptırıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı şirketin bu imalat bedellerini talep etme hakkının bulunduğu açıktır. EPDK’nun “ödemenin hak sahibi olan kat maliklerine ayrı ayrı yapılması gerektiği” yönündeki kararından dönmesi karşısında davalı şirketin bu bedellerin kat maliklerine ödeneceği gerekçesiyle ,davacıya ödeme yapmaktan imtina etmesinin sebebi ortadan kalkmıştır. Davaya konu edilen tesisin geçici kabul tutanağında keşif bedelinin 450.000,00 TL + KDV olduğu görülmüştür. Dava dosyası içerisindeki bilgi, belge, yazışma, proje, geçici kabul tutanaklarına göre dava konusu 99-100-11 nolu TM binası inşaatının davalı tarafça tasdiklenmiş projesine uygun olarak yapıldığı, geçici kabulün 24/06/2009 tarihinde yapıldığı, geçici kabul tutanaklarının 29/06/2009 tarihinde 1894 sayı ile onaylandığı, tesiste herhangi bir kusur ve eksikliğin bulunmadığı anlaşılmıştır. EPDK Denetim Dairesi Başkanlığı’nın Söz konusu dağıtım tesisinin dağıtım lisans sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar tüketici fiyat endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara 04.12.1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır, ” şeklindeki açıklaması sebebiyle ,bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen esaslar dahilinde güncelleme raporu alınmış neticeten güncellenmiş değerin 1.983.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça ibraz olunan ıslah dilekçesi ile dava değeri 1.983.000,00 TL’ye artırılmış olup ıslah dilekçesi doğrultusunda talep rakamın hüküm altına alınmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Ancak, davacı tarafın talebi bulunmadığı halde talebi aşkın şekilde “davacının kullanacağı enerji dağıtım tarafından mahsubuna” karar verilmesi HMK 26. ve 297/c md ne aykırı bulunmuş olup bu cümle hüküm fıkrasından çıkarılmalıdır. Faiz ile ilgili olarak; Davacı taraf dava dilekçesinde “yasal faiz” talep etmiş ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği faiz türünü “avans faizi” olarak değiştirmiştir. Mahkemece hüküm altına alınan alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmiş ise de, yönetmeliğin 38. Maddesinin b-3 fıkrasındaki yasal düzenlemede yasal faiz uygulanacağı öngörülmüş olmakla mahkemenin faize ilişkin hükmü yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 md gereğince ,”Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE; 1.983.00,00 TL’nin 825.350,00 TL’lik kısmının dava tarihi olan 27/12/2018, 1.157.650 TL’lik kısmının ise 26/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacı ve davalının istinaf taleplerinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve ıslah edilen davanın kabulüne, “Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE; 1.983.00,00 TL’nin 825.350,00 TL’lik kısmının dava tarihi olan 27/12/2018, 1.157.650 TL’lik kısmının ise 26/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 135.458,73 TL karar harcından peşin alınan 14.094,92 TL ile ıslah harcı 19.900 TL olmak üzere toplam 33.994,92 TL’nin mahsubu ile geri kalan 101.463,81 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacının yaptığı 121,00 TL posta masrafı, 4.500 TL bilirkişi ücreti, 35,90 TL başvurma harcı , 5,20 TL vekalet harcı,14.094,92 TL peşin harç ve 19.900 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 38.657,02 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 99.519 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgilisine iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacı ve davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 39,15 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 17,15 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/04/2022