Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1678 E. 2021/2224 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1678
KARAR NO : 2021/2224
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI : 2021/240 E – 2021/454 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 13/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … ile davalılardan …r İnşaat, … ve … arasında, Beylikdüzü İlçesi, Kavaklı Mahallesi, .. ada …parsel sayılı yerde, giderleri eşit olarak karşılamak kaydıyla, ortaklaşa bina inşa edilmesi ve tüm bağımsız bölümlerde kat irtifakı oluşturduktan sonra satışı ile elde edilecek gelirin eşit olarak paylaşılması husu- sunda iş ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, davacı müvekkilinin iş ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, inşaatın bitme aşamasına geldiğini ancak davalı tarafın finansmanı sağlanan hesaplar ve harcamalarla ilgili bilgi ve belge vermekten kaçındığını, ayrıca müvekkiline gönderilen ihtar- name ile iş ortaklığının feshedildiğini, müvekkilinin bu iş ortaklığı kapsamında şimdiye kadar 3.000.000,00 TL ödeme yaptığını, iş ortaklığının sonlandırılması nedeniyle zarar uğradığını beyanla ön- celikle dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların kayıtlarına ihtiyati tedbir tesisine, iş ortaklığı sözleş- mesinin ifası anlamında müvekkili hissesine isabet eden taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvek- kili adına tesciline, tapu iptali talebinin kabul edilmemesi halinde davacının uğradığı müspet zararın, mahkemece sözleşmenin feshedildiğinin kabulü halinde yapılan ödemeden kaynaklanan menfi zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …’e dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunul- mamıştır.
Davalılardan … İnşaat’ı temsilen vekili vekaletname sunmuştur.
Diğer davalılar .. İnşaat ile …’a dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce: “Mahkemece yapılan araştırma sonucunda; dava dilekçe- sinden de anlaşılacağı üzere davacı, … bünyesinde çalışan olup, kendisi tacir değildir. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup, taraf gerçek kişilerin de tacir olmaması nedeniyle mahkememiz görevli olmayıp, uyuşmazlığı çözmede genel yetkili mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemeleri gö- revli” olduğundan bahisle “Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı …vekili ile davalılar … ve İ… vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalılardan …vekili ile diğer davalılar … ve …vekili ayrı ayrı ibraz ettikleri dilekçelerinde dava konusu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olduğunu, TTK gereğince tarafların tacir sayıldığını, davanın Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihin- den sonra 16/03/2021 tarihinde açılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da ta- rafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakıl- maksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanu- nu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5 inci maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olduğundan, ilk derece mahkemesi, istinaf ve temyiz aşamasında re’sen incelenir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Dava, BK 620 vd md de düzenlenen adi ortaklıktan kaynaklanmaktadır.
Dosya içinde tarafların ticaret sicili bulunmasa da, dairemizce İTO’nin resmi WEB sitesinden re’sen temin edilen ticaret sicili kayıtlarına göre; davalılardan …. Taah. Gay. Dan. Turz. Oto. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti ile…üh.Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. ticaret şirketi olup TTK gereğince tacir sayılmaktadır. Davacı … ile davalılardan … ve …’ın gerçek kişi ticaret sicil kayıtları bulunmamaktadır. Ancak ticaret sicili kaydının bulunmaması adı geçen kişilerin tacir olmadığının kabulü için yeterli değildir.Buna göre mahkemece;Öncelikle, davada davacı ve davalı tarafın vergi kayıtları, vergi matrahları, ticaret sicil ve esnaf oda kayıtlarının celbi, Bakanlar Kurulu’nca çıkartılan, esnaf-tacir arası ayırıma dair kararnamedeki gelir sınırının dosyaya alınması ile tarafların “tacir” ve/veya ” esnaf” olup olmadıkları, işletmelerinin esnaf işletmesi kapsamında kalıp kalmadığı, hangi usule göre defter tuttukları, davanın ticari işletmeleri ile ilgili olup olmadığı, TTK 4 ve 5.md gereğince, ticaret mahkemesi sıfatıyla faaliyet gösteren mah- kemenin iş bu uyuşmazlığın çözümünde görevli olup olmadığı, yani göreve ilişkin dava şartının bulunup bulunmadığının kesin olarak tespiti gerekmektedir.Mahkemenin görevli olduğunun tespiti halinde; yargılamaya devam olunup taraf delil- lerinin toplanması ve esasa ilişkin hüküm verilmesi, mahkemenin görevli olmadığının tespiti halinde de göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi ile dosyanın Asliye Hukuk Mahke- mesi’ne gönderilmesi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle, davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalılar … vekili ile … ve … vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/09/2021