Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1532 E. 2022/1476 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1532
KARAR NO: 2022/1476
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2020
NUMARASI: 2015/646 E – 2020/634 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin iş yerinde kullandığı elektrik enerjisinin tedariki için davalılardan … ile sözleşme imzaladığını, sözleşmeye göre elektrik faturalarının … tarafından düzenlenerek yine … tarafından müvekkiline tahakkuk ettirildiğini, müvekkiline gönderilen 25.03.2015 tarihli 03/2015 döneme ait elektrik faturasının yüksek gelmesi sebebiyle yapılan incelemede faturada 36.224 kWh’Iık ilave bir tüketimin olduğunun görüldüğünü, davalılara yapılan müracatta müvekkili şirketin tesisatında bulunan … marka … seri no’lu sayacın … tarafından 08.01.2015 tarihinde değiştirildiğini, söz konusu sayacın arızalı olduğunun belirlendiğini, bunun üzerine 29.11.2013 – 23.01.2014 tarihleri arası tüketim referans alınarak 28.11.2014 – 08.01.2015 tarihleri arasında 36.224 kWh eksik tüketim tahakkukunun yapıldığının öğrenildiğini, müvekkili şirketin söz konusu faturayı elektriğin kesilmesi baskısı nedeniyle ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin kullanmadığı elektrik enerjisinin kullanıldığı gibi gösterilerek fazladan tahsilat yapıldığını, müvekkili şirketin kendisine ait lokal sayacının da bulunduğu ve tüketimlerin günlük olarak kaydedildiğini, bu tüketimlerle yapılacak mukayesede eksik tüketim var ise miktarının belirlenebileceğini, …’tan söz konusu döneme ait tüketimleri talep ettiklerini, … tarafından yazıya cevap verilmediğini, sayacın ne şekilde eksik tüketim kaydettiğinin bilinmediğini, bu durumda … tarafından yapılan hukuka aykırı işlemlerle haksız tahakkunun yapıldığının anlaşıldığını, söz konusu döneme ait tahakkukun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14. maddesine göre hesaplandığının anlaşıldığını, ancak hesaplamanın nasıl yapıldığının ve sayacın eksik tüketiminin nasıl meydana geldiğinin bilinmediğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceğini, alacak miktarının ancak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkabileceğini, EPDK’nın düzenleyici işlemlerinin ancak kanununa uygun ise bağlayıcı olabileceğini, taşınır bir mal olan elektrik enerjisinin satışında TBK’nın taşınır satımı hükümlerinin uygulanacağını, yönetmelik hükmünün TBK’ya aykırı olduğunu, davalıların afaki ve hukuka aykırı olarak hesaplama yaptıklarını, müvekkili şirket nezdinde somut ispatlanabilir kullanım verilerinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketten haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen bedelin (şimdilik 1000,-TL) tespiti ile ödeme tarihi olan 06.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilince 02.11.2018 UYAP tarihli dilekçe ile dava değeri 40.190,25-TL’ye yükseltilmiştir. Davalı … Satış A.Ş. vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında 13.02.2014 tarihli elektrik enerjisi satışına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre 01.03.2014 tarihinde davacıya enerji tedarikinin başlandığı, enerji tedarikinin devam etmesi için 05.12.2014 tarihli ek protokol imzalandığını, dava konusu … no’lu tesisatta bulunan … marka … seri no’lu sayacın diğer davalı … tarafından 08.01.2015 tarihinde değiştirildiğini, 12.01.2015 tarihli laboratuvar incelemesinde sayacın besleme devreleri arızalı olduğundan ekranın kapalı olduğu ve kayıt yapmadığının tespit edildiğini, yapılan eksik tüketim hesabında sayacın kaydetmediği dönem olan 28.11.2014-08.01.2015 tarihleri arası için 36.224 kWh ilave tüketimin davacıya tahakkuk ettirildiğini, ek tüketimin 29.11.2013 – 23.01.2014 tarihleri tüketimler referans alınarak hesaplandığını, ek tüketimin nasıl hesaplanacağı ve tahakkukun nasıl yapılacağının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14. maddesinde yazılı olduğunu ve buna göre yapıldığını, tahakkukta herhangi bir hatanın olmadığını, davacının talep ettiği ek tahakkuk miktarının net bir şekilde belli olduğundan dava değerinin de belli olduğunu, bu nedenle davacının belirsiz alarak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, davaya esas teşkil eden belgelerin diğer davalı …’ta bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve yönetmelik maddelerinin açık olup davacı tarafın herhangi bir şekilde itiraz etmediği faturanın kesinleştiğini ve geri iadesini talep edemeyeceğini, dava edilen bedele yönelik bütün bilgilerin davacının elinde olmasından dolayı dava değerinin belirlenemediğinin iddia edilmesi mümkün olamayacağını, davacının açmış olduğu davanın açıkça kötüniyetli olduğunu, faturaya itiraz usulünün taraflar arasında sözleşme ile düzenlendiğini, davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine, huzurdaki davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle husumet ve zamanaşımı yönünden davaya itiraz ettiklerini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasını kabul etmediklerini, davacının ödediği bedellerin faturalardan belli olduğunu, belirsiz ya da kısmi alacak davası açılmasının usul hukukuna aykırı olduğunu, dava değerinin belli olduğunu, davacının belirsiz alacak ve tespit davasının usul hukuku yönünden reddine karar verilmesini; Mahkeme aksi kanaatte ise davacı tarafa müddeabihi bildirmek ve buna göre harcını tamamlamak üzere süre verilmesini, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verilmesini, dava konusu … no’lu tesisata ait … marka … seri numaralı sayacın 08.01.2015 tarihinde değiştirilmiş olunduğunu ve 12.01.2015 tarihli laboratuar sonucunda “Sayacın besleme devreleri arızalı, ekranı kapalı, kayıt yapmıyor” tespitinin yapıldığını, tespite istinaden tüketim kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28.11.2014-08.01.2015 tarihleri arasına 36224 kWh ilave tüketim hesabı yapıldığını, yapılan işlemlerde hata olmadığının açık olduğunu, davacı ödemelerini yaparken ihtirazi kayıt öne sürmeden ödediğini, serbest irade ile ve ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedelin geri istenemeyeceğini, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarında uygulanan EPTHY’nin kanuna aykırı bulunduğunu ,uyuşmazlık yönünden TBK hükümlerinin uygulanması suretiyle karar verilmesi gerektiği, zira taraflar arasında bir satış sözleşmesi bulunduğu, kullandırılmayan/satılmayan elektriği bedelinin müvekkilinden istenemeyeceği, dosyada müvekkilinin lehine olan bilirkişi raporlarının bulunduğu, bu sebeple 18/05/2017 ve 27/02/2018 tarihli bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı bulunduğu, sayaç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı ,davalı tarafça sunulan ekstrelerin olduğu gibi kabul edildiği, davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin de maktu olması gerektiği ,bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , alacak talebine ilişkindir. Mahkemece yargılamada çok sayıda bilirkişi incelemeleri yaptırılmış,tekli bilirkişilerden rapor alındığı gibi ve heyet raporları da alınmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ;Davacı şirketin işyerinde davalılardan … A.Ş ile sözleşme imzaladığı ve buna istinaden elektrik enerjisi kullanmakta olduğu, 25.03.2015 tarihli fatura ile 03/2015 dönemine ait elektrik faturasında ek Kwh harcama ilave edildiği , işyerindeki tesisata ait … marka … seri numaralı sayacın … ttarafından 08.01.2015 tarihinde değiştirildiği, 12/01/2015 tarihli … yazısında söz konusu sayacın “besleme devresinin arızalı” olduğunun tesibinin yapıldığı ve bunun üzerine 29.11.2013 – 23.01.2014 tarihleri arası tüketimlerin referans alınarak 28.11.2014 – 08.01.2015 tarihleri arasına 36.224 kwh eksik tüketim hesabının yapıldığı anlaşılmaktadır. Yargılamada alınan son dört bilirkişi raporunda , sayacın eksik kayıt yaptığı dönemler itibarıyla gün sayısında farklılık olmakla birlikte tüm raporlarda eksik tüketim miktarının ,davalı … tarafından tesbit edilen 36224 kwh tesbitinin daha üzerinde bulunduğu görüşü bildirilmiştir. Böylece mahkemece , birbirini teyid eden bilirkişi raporları sebebiyle davalı tarafça yapılan eksik tüketim miktarının hatalı olmadığı gerekçesiyle , davanın reddine karar verilmesinde maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından ,davacı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesine göre reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/05/2022