Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1516 E. 2021/1992 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1516
KARAR NO : 2021/1992
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI: 2019/280 E – 2020/497 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. İle imzalanan sözleşmeler dolayısıyla müvekkili şirket elektrik aboneliği hizmeti satın aldığını, kısaca … olarak nitelendirilen bu şirkete elektrik dağıtım hizmetini yine bağlantılı olduğu yukarıda davalı olarak belirtilen Bedaş şirketi aracılıyla gerçekleştirdiğini, elektrik dağıtımı ile alakalı hususlar ile … ilgilendiğini, bu nedenle davalı taraf olarak … gösterildiğini, … hiçbir bildirimde bulunmadan müvekkili şirketin elektrik enerjisini kestiğini, bu nedenle müvekkili şirket faaliyet durduğunu, ve kazanç kaybı oluştuğunu, müvekkili şirket ticari olarak itibarlı ve belli miktarlarda ciro elde edebilen bir şirket olduğunu, elektrik kesintisi nedeniyle işlerin aksaması sonucu müvekkili şirketin ticari itibarı zedelendiğini, dava şartı arabuluculuk kurumuna başvuru yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla yapılacak tahkikat neticesinde uğranılan maddi zararın değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın ve şirketin uğradığı ticari itibar kaybı ve zedelenmesi sebebiyle 5.000,00-TL manevi tazminatın kesintinin başladığı tarih olan 19/02/2019 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iddia edildiği üzere elektriğin müvekkili şirket tarafından kesilmesi söz konusu olmadığını, 19.02.2019 tarihinde dava konusu adresi etkileyen bir arıza meydana geldiğini ve arızanın yani elektrik kesintisinin aynı gün saat 06:34-12:11 arası yaklaşık 330 dk (5,5 saat) sürdüğü kayıtlardan tespit edildiğini, yani dava dilekçesinde iddia edildiği gibi 2 gün sürmediğini, 21.12.2012 tarihli Epdk Elektrik Dağıtımı Ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği hükümleri gereği müvekkili dağıtım şirketinin kesinti yer ve zamanları kayıt altına alınmakta; 17.madde gereği tedarik sürekliliği kalitesi göstergeleri EPDK’na periyodik olarak sunulmakta ve kurumca denetlendiğini, bu nedenle müvekkili şirketin yönetmelik hükümlerine aykırı bir eylemi söz konusu olmadığını, dava konusu iddialarla ilgili olarak müvekkili şirketin kesinti yer ve zamanına ilişkin tuttuğu kayıtların esas olduğunu, dava konusu olayda müvekkili şirketin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığı gibi, tazminat yükümlülüğü de doğmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde … yönünden açıklamalar bulunduğundan, müvekkili şirket tarafından yapılmış bir kesinti de söz konusu olmadığından, ileride müvekkili şirket aleyhine bir karar verilmesi ihtimaline binaen davanın … A.Ş.’ne ihbarını talep ettiklerini, arz ve izah edilen hususlar ve re’sen takdir edilecek nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” Dava dilekçesinde, … Anonim Şirketi’nin davalı olarak gösterildiği, davanın, … A.Ş.’ye ihbar edildiği, … A.Ş.’nin, … A.Ş.’nin, eski veya yeni ünvanı olmadığı, her iki şirketin farklı tüzel kişiliği bulunduğu, ayrı bir tüzel kişilik olarak, … A.Ş’nin, davacı ile yapılan sözleşmenin tarafı olduğu, … Anonim Şirketi’nin, perakende satım şirketlerine elektirik dağıtımı yapan şirket olduğu ” gerekçesiyle davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davalı ile müvekkil arasında husumet şartının gerçekleştiğini, müvekkiline sağlanan elektrik enerjisinin dağıtımını davalı şirketin sağladığını, bu nedenle kusurlu eylemlerinden sorumlu olduğunu, ihbar olunan ile davalı arasında sözleşme olup olmadığının araştırılmadığını, elektrik enerjisindeki tüm arızalarla davalının ilgilendiğini, elektrik enerjisi kesildiğinde arıza bildiriminin davalı şirkete yapıldığını, planlı veya plansız tüm elektrik kesintileri davalı şirket tarafından kontrol edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, haber verilmeden davacı şirketin elektriğinin kesildiği ididasıyla uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.Elektrik Dağıtım Yönetmeliğinin 21.maddesinde “Dağıtım şirketi; lisansı kapsamındaki dağıtım bölgesinde elektriğin dağıtım sistemine girişinden tüketim noktalarına iletilmesine kadar olan tüm aşamalarda, enerji akışının gerçek zamanlı olarak izlenmesi, sisteme ilişkin ihbarların alınması ve sonuçlandırılması ve koruyucu bakım onarım hizmetlerinin planlanması ile uygulanması konularında gerekli iletişim alt yapısını kurmakla yükümlüdür.” hükmü gereği, davalı Bedaş’ın enerji akışı sırasında akışı izleme ve koruyucu bakım ve onarım hizmeti sağlamakla görevli olduğu açıktır.Bu durumda kusurlu eylemlerinden kesintinin meydana geldiği ileri sürülmekle davalı yönetmelik gereği sorumludur. Buna göre, iddia edilen kesintinin yönetmelik gereği dağıtım şirketinden kesintinin yer ve zaman bilgileri sorularak gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Bu itibarla, davacının vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde yargılama yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/07/2021