Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1484 E. 2022/458 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1484
KARAR NO: 2022/458
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2021
NUMARASI: 2020/431 E – 2021/222 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; … vergi numaralı … A.Ş.’nin Ohal KHK’sı ile kapatılarak ticaret sicilden terkin edildiğini ve tüm mal varlığının hazineye devredildiğini, 670 sayılı KHK’nın 5. Maddesi gereği kısaca kapatılan kurumların her türlü alacağı için dava açma ve icra takibi yapma işlemleri yapmaya Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğunu, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşları Hakkında Yapılacak İş İşlemlere İlişkin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında … Sıra Nolu Milli Emlak Genelgesi ve … Nolu Milli Emlak Genel Tebliğinin yürürlüğe konulduğunu, bu mevzuat gereği inceleme ve değerlendirme komisyonu kurulduğunu ve bu komisyonun kapatılan kurumların hak, alacak, mal varlığı ile borç ve yükümlülükleri tespit edilerek inceleme ve değerlendirme raporları hazırlandığını, 01.05.2017 tarih ve … sayılı raporda… A.Ş.’nin …’ta doğalgaz aboneliğinin olduğu ve şirketin …’tan 45.421,53 TL tutarında teminat alacağı olduğu tespit edildiğini, bu tutar için İstanbul Defterdarlığı KHK İşlemleri İl Bürosunun 22.06.2017 tarih ve 90970 sayılı yazısı işe borçlu tarafa ( …) bildirim yapıldığı, …’IN 20.07.2017 tarih ve E:…sayılı cevabı yazısında 30.373,80 TL’nin 18.7.2017 tarihinde hesaba gönderildiğini bildirdiğini, geriye kalan 15.048,45 TL bakiye alacak için İstanbul ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını , borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu takibin devamı için arabuluculuk işlemleri yürütüldüğü tarafların anlaşamadıkları, bu sebeple iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, davacı yanın itirazında haksız olduğunu, …’ın 17.734,91 TL borcu bulunduğunu borçlu tarafından borca ve ferilere yönelik itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek,İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … sayılı takibe ilişkin davalının itirazlarının iptaline ,takibin devamına haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesinde özetle; hukuki ihtilafın abonelik sözleşmelerinin eki olan güvence bedelinin OHAL kapsamına giren bir alacak, garanti olup olmadığı noktasında olduğu, 667 sayılı KHK m.2 f.2 ile 670 sayılı KHK m. 5 f. 4 esas alındığında, uygulamanın nasıl olacağı, güvence bedellerinin söz konusu KHK’lar kapsamında olmadığı, güvence bedeline ilişkin mevzuatta yer alan düzenlemeler incelendiğinde, doğalgaz piyasası dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliği’nde yer alan güvence bedeline ilişkin düzenlemelerde, yönetmeliğin 39 ve 46 maddeleri ışığında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu nun mevzuatı da göz önüne alındığında güvence bedelinin alınmasının zorunlu olduğu, 670 sayılı KHK’nın 5. Maddesinde devir işlemlerine ilişkin tedbirlerin ne olduğu ve ne şekilde yapılacağı açıklandığını, söz konusu KHK’lerde “garanti”den bahsedildiğini, ancak bunun Doğalgaz Piyasası Dağıtım Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde belirtilen “güvence bedeli”nden farklı olduğunu, garantinin 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 110 – Bir üçüncü şahsın fiilini başkasına taahhüt eden kimse bu üçüncü şahıs tarafından taahhüdün ifa edilmemesi halinde zarar ve ziyan tediyesine mecburdur, şekildeki garantiyi kast ettiğini, garanti sözleşmesinin kefalet gibi şahsi kefalet olduğunu, garanti verenin bağımsız bir yükümlülük altına girmesi, onun yükümlülüğünün başka bir borcun varlığına, geçerliliğine, devamına, hukuken ileri sürülebilir olmasına bağlı olmadığını, güvence bedelinin garanti olmadığını, güvence bedelinin şahsın kendisi tarafından borçlarını ödemediği takdirde mahsup edilmek üzere peşin olarak başlangıçta alınan bedel olduğu, kira sözleşmelerinde alınan depozito gibi olduğunu, borçtan bağımsız olmadığını, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi halinde peşin ödenen gaz bedelinin müşterinin borcuna mahsup edileceğini, KHK’lerin amacının kapatılan kurumların mal kaçırmak için eylemlerini önlemek için düzenlendiğini, …’ın %99’nun kamu sermayesi olduğunu, …’ın fatura borçlarının bir kısmı için almış olduğu peşin ödeme kapsamındaki güvence bedelini dahil etmenin zorlama olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında davacı tarafından davalı hakkında 15.048,45 asıl alacak,2.686,46 TL işlemiş faiz17.734,91 TL toplam alacağın tahsiline dair yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, OHAL KHK 2/2 hükmü uyarınca; hazineye devrolunan şirketlerin her türlü malvarlığı, hak ve alacaklarının bedelsiz hazineye devredilmiş sayılacağı düzenlenmiş olup güvence bedeli de bu kapsam dahilinde değerlendirildiği,davalı …’ın 667 Sayılı KHK ile kapatılan … İşletmeleri Ticaret A.Ş.’den olan alacakları için 670 sayılı KHK’nin 5. Maddesi uyarınca; KHK yayım tarihinden itibaren (17.08.2016) 60 günlük hak düşürücü süre içinde elindeki belge ve bilgiler ile başvuru yaptığına dair dosyada somut delil bulunmadığı ,davalı kuruma güvence ödenmesi yönündeki yazının 29.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme için 15 günlük mehil verildiği , 14.07.2017 tarihinde davalının temerrüde düştüğü,alınan bilirkişi raporunda, davalı …’ın, KHK hükümlerine göre, kapatılan … İşletmeleri Ticaret A.Ş.’nin 45.421,53-TL güvence bedelini borç olarak, bu kurumun kapatıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde hazineye bildirmesi, yine fatura alacağına mahsup ettiği 15.048,45-TL’yi de alacak olarak Hazineye bildirmesi gerektiğini,KHK hükümlerine göre, İstanbul …İcra Dairesi … E. sayılı dosyasında …’ın borca/takibe itirazının yerinde olmadığı,takip tarihi 08.07.2019 itibariyle alacaklı Maliye Hazinesi’nin borçlu .. AŞ’den 15.048,45 TL ana para, 2,686,46 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 17.734,91 TL alacaklı olduğu,alacağın likit olduğu ,HUAK 18/A-(13) .madde hükümleri gereği hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: … sayılı dosyasından arabulucuya 1320 TL tarife bedeli üzerinden kesilen davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle; “Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın devamına” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; davalı şirket … ile Maliye Bakanlığı arasında yapılan yazışmalara istinaden gönderilen yazıya istinaden verilen cevap ve gönderilen aynı minvalde yazılar ile “İstanbul Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu olarak OHAL kapsamında kapatılarak mal varlığına dahil edilmesi gereken mal, hak ve alacaklarının hazineye devredildiği bu sebeple mükellefin …’dan alacağı bulunan güvence bedelinin güncellenen tutarının kurumun malvarlığı olması nedeniyle hazineye intikali amacıyla iade işlemlerinin yapılmasının istendiği, mükellefin söz konusu alacaklarıyla ilgili yapılan iade işlemlerinde mahsup / kesinti işlemleri yapıldıktan sonra kalan tutarların defterdarlık hesabına gönderildiğinin tespit edildiğini, Doğalgaz Piyasası Dağıtım Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 39. Maddesinde ve 46. Maddesinde güvence bedeli düzenlenmiş olup , bu düzenlemelere istinaden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından abonelerden alınacak bağlantı tarifelerine ilişkin 28.12.2011 tarihli 3603 sayılı ve bu kararı revize eden 31.03.2014 tarihli 4945 sayılı Kurul Kararı alınmıştır. … da EPDK’dan almış olduğu dağıtım lisansı gereğince, bu Kurul Kararına göre işlem tesis etmek zorunda olduğunu, 667 sayılı KHK ve 670 sayılı KHK ile Doğalgaz Piyasası Dağıtım Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin yukarıda belirtilen maddelerinde belirtilen güvence bedeline ilişkin düzenlemeleri birlikte tetkik edildiğinde söz konusu FETÖ sebebiyle kapatılan kurumlar için ilgili Maliye Bakanlığı ya da hazineye devrolunacak alacaklar kapsamında “garanti” den bahsedilmiş fakat “güvence bedeli” şeklinde bir kaleme yer verilmediğini, KHK’larda belirtilen “garanti” ile “güvence bedelinin ” aynı şey olmadığını, güvence bedeli; normal şartlar altında “Olağan Dönemde” müşterinin borcu varsa ve son ödeme tarihini üç ay geçtiği halde ödenmemesine ilişkin olarak dağıtım şirketi tarafından alınmış olan ve sadece ve sadece müşterinin doğalgaz fatura borcu ödenmediği taktirde mahsubu yapılabilen, doğalgaz fatura borcuna özgülenmiş bir … lehine Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK Kurul Kararları ile belirlenen peşin ödemede olduğununu, bu sebeple Olağanüstü Hal sebebiyle çıkarılan bu KHK’lar ile söz konusu hazineye ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne kapatılarak devredilen kurumların “her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları” kapsamına Doğalgaz dağıtım şirketi olarak …’ın fatura borçlarının bir kısmı için almış olduğu peşin ödeme kapsamındaki güvence bedelini dahil etmenin zorlama olduğu, bu güvence bedelinin devredilen kurum ve kuruluşun bir alacağı olmadığını, İlgi yazılara konu KHK’larda belirtilen garanti ve/ veya teminat vs. üçüncü şahıslar nezdinde ayrıca ve ayrı sözleşmelerle taahhüt edilen bu kapatılan kurumlar lehine olan alacaklar olduğunu, güvence bedelini bu kapsamda düşünmenin mer’i Borçlar Kanunu ve diğer mevzuat ışığında mümkün görünmediğini,kaldı ki; … %99’a varan kısmı kamu sermayesi olan bir kuruluş olması ve ilgi sayılı yazıya konu KHK’ların amacı kapatılan kurum ve kuruluşların daha çok mal, hak ve alacak kaçırmak amaçlı kamu tüzel kişileri dışında yer alan özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerinde olan alacaklarının bir şekilde kontrol altına alınması olduğundan, kamu sermayesi kullanan …’ın güvence bedeli kaleminin KHK’lar kapsamında olmadığı sabit olup bu hususların cevap dilekçesinde belirtildiğini, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/619E. 2020/715K. Sayılı kararında ”Doğalgaz Piyasası Dağıtım Müşteri Yönetmeliğinin 39.maddesinde; güvence bedelinin tanımının yapıldığı, buna göre güvence bedelinin abonenin tüm borçlarını ödemesi halinde iade edileceği, 46.madde de; müşterinin borcunun son ödeme tarihinden itibaren üç ay süre ile ödememesi halinde sözleşmenin dağıtım şirketince sona erdirileceği, hesap tasfiyesinden sonra alınmayan müşteri alacaklarının beş yıl geçtikten sonra Hazineye devir olacağı düzenlendiğini, dava dışı iktisadi işletmenin 667 Sayılı KHK ile davacıya tüm mal varlığı ile devrolunduğunun görüldüğünü,670 Sayılı KHK’nın 5.maddesinde; devrin kapsamında yer alan hususların düzenlendiğini, tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda güvence bedeli, dağıtım şirketleri tarafından mal hizmet verilen müşteriden sözleşmenin başında almış olduğu hizmetin bedelini ödememesi halinde borcundan mahsup edilmek üzere peşin alınan bir bedel olduğuna, abonelik sözleşmesi kapsamında verilen hizmetin kamusal bir hizmet olduğu ve bu kamusal hizmetin aksamaması için bu bedelin alındığı, nitekim güvence bedeli hesaplanırken, bedelin kanun ve yönetmelik kapsamında kullanılacak olan ortalama tüketimin ve sağlayıcı tarafından kanuni fesih hakkının oluşacağı süre göz önünde bulundurulduğu, 670 Sayılı KHK’nın 5.maddesinde belirtilen ve Hazineye devrolunan garanti bedelinin bu kapsamda güvence bedelinden farklılık arz ettiğine kanaat edilerek, davalının, dava dışı iktisadi işletmeden olan alacağını Hazineye başvurmadan doğrudan tahsil edilen güvence bedellerinden mahsup edilmesi işleminin hukuka uygun olduğuna karar verilerek ve davacının talep edebileceği bakiye alacağın olmadığı görülerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” açıklaması ile aynı konuda açılmış olan emsal davanın davanın reddine karar verildiğini,ancak bu dosyada alınan bilirkişi raporunda güvence bedeli KHK’lar kapsamında talep edilebilir olarak değerlendirildiği,bu rapora itirazlarının dikkate alınmadığı,ek rapor dahi alınmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, KHK ile hazineye devredilen dava dışı şirkete ait … bünyesindeki güvence bedelinin ödenmeyen kısmı yönünden yapılan takibe yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Güvence bedelinin iade edilen kısmı dışında kalan ve davaya konu edilen bölümü davalı … ın alacağına yönelik olmak üzere davalı tarafça mahsup edilmiştir.Yargılama sırasında alınan ve hükme dayanak bilirkişi raporundaki belirlemelere göre, OHAL KHK 2/2 hükmü uyarınca; hazineye devrolunan şirketlerin her türlü malvarlığı, hak ve alacaklarının bedelsiz hazineye devredilmiş sayılacağının düzenlendiği,güvence bedeli de bu kapsama dahil olarak değerlendirilmiş ve davalı …’ın 667 Sayılı KHK ile kapatılan … İşletmeleri Ticaret A.Ş.’den olan alacakları için 670 sayılı KHK’nin 5. maddesi uyarınca, KHK yayım tarihinden itibaren (17.08.2016) 60 günlük hak düşürücü süre içinde elindeki belge ve bilgiler ile başvuru yaptığına dair dosyada somut delil bulunmadığı ,bu kapsamda davalının süresinde alacak talebinde bulunmadığı belirtilerek davacı alacağı hesaplanmıştır.Ancak ,Güvence bedelinin alınma nedeni ve içeriği gözetildiğinde ,söz konusu güvence bedelinin KHK kapsamında bir alacak olmadığı ve Doğalgaz Piyasası Dağıtım Müşteri Yönetmeliğinin 39.maddesinde güvence bedelinin tanımının yapıldığı, güvence bedelinin dağıtım şirketleri tarafından mal hizmet verilen müşteriden sözleşmenin başında almış olduğu hizmetin bedelini ödememesi halinde borcundan mahsup edilmek üzere peşin alınan bir bedel olduğu açıktır.Bunun yanısıra ,aynı zamanda güvence bedelinin ilgili yönetmelik kapsamında belirtilen usulle hesaplanarak belirlendiği,670 KHK’nın 5.maddesinde belirtilen ve Hazineye devrolunan garanti bedelinin bu kapsamda güvence bedelinden farklı olduğu,bu durumda davalının devredilen şirketten olan alacağını Hazineye başvurmaksızın direkt olarak uhdesinde bulunan güvence bedelinden tüm abonelere uyguladığı usul ve esaslara göre mahsup edilmesinde aykırılık bulunmadığı belirlenmiştir.Bu doğrultuda hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun olaya uygun tespitleri içermediği görülmüştür.Bu bağlamda,davalının kullanımdan kaynaklı ödenmeyen alacağını tahsil etmesi mevzuata uygun bir uygulama olarak kabul edileceğinden ,davacının güvence bedelinin borca mahsup edilen kısmı yönünden talep hakkının olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı bu alacak hakkında takip ve davasında haklı olmadığından,davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve hukuka uygun olmadığı görülmekle,davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak “Davanın reddine” ilişkin yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davanın reddine,2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalıdan alınan 1.211,47 TL bakiye karar ve ilam harcının karar kesin olmakla, talep halinde davalıya iadesine, 4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,5-Davalının yapmış olduğu yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6- Davalı tarafça 01/06/2021 tarihli sayman mutemed alındısı ile yatırılan 1.320,00 TLlık arabuluculuk ücretinin talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine ,7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımın ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 31,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/02/2022