Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1481 E. 2021/2012 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1481
KARAR NO: 2021/2012
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2019
NUMARASI: 2016/152 E – 2019/30 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; belirtilen adreste kurulu olan tesis ile kum ve çakıl ocağı işletmesi ile ticari faaliyette bulunduklarını, tesiste davalı kurum tarafından sağlanan elektriğin kullanıldığını, dağıtıcı kurum tarafından yapılan kontrollerde belirtilen sayacın arızalı olduğu ifade edilerek müdahale edildiğini, sayaç 18/04/2014 tarih ve A sıra no … olan evrakta belirtildiği gibi değiştirildiğini, sayacın mühürlü olarak açıldığını ve incelenmeye götürüldüğünü, arızalı olduğu iddia edilen sayacın davalı yanca davalı yanca incelendiğini ve kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile 27.033,83 TL bedel tahakkuk ettirilerek taraflarına ödenmesi kaydı ile gönderildiğini, inceleme yapıldığını ve kaçak elektrik kullanıldığının iddia edildiğini, firmalarının 12 yıllık aboneliğinin devam ettiğini, bu yıllar içerisinde enerji kullanımına yönelik herhangi bir usulsüzlüğün kesinle olmadığını, her ay üretim kapasitesine göre gelen elektrik fatura miktarlarının paralel gittiğini, kaçak elektrik kullanımı olarak söylenen 27.033,83 TL nin taraflarınca kullanılmış olmasının mümkün olmadığını, firmanın 12 yıl boyunca defalarca sayaç değişikliği yapıldığını en ufak bir sorun çıkmadığını, böyle bir bedelin çıkması için fazladan 20 işgünü çalışması gerektiğini ancak böyle bir çalışma ve üretimin olmadığını, kurum kayıtlarının celb edilmesi ile ve önceki dönemlere ait faturaların incelenmesinde ve sayaç üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında tahakkuk ettirilen faturanın dayanaksız olduğunun anlaşılacağını, davalı kurumun dayanaksız faturanın ödenmemesi halinde aboneliklerinin iptal edileceğini ifade ettiklerini, bu halde işletmenin iflası ve onlarca insanın işsiz kalmasının kaçılmaz olduğunu, öncelikle bu aşamada faturanın ödenmemesi ve sayacın iptal edilmemesini için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonucunda davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespiti ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın … A.Ş.’ye yönlendirilmesi gerekirken … A.Ş.’ye yöneltilmesinin haksız olduğunu kurum kayıtlarında yapılan inceleme sonucu; davacıya ait sayaçta yapılan kontroller ve sayacın sökümü sonucu yapılan laboratuvar incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre 27.033,83-TL kaçak elektrik bedeli tahhakkuk ettirildiğini, yapılan uygulamanın mevzuata uygun olarak tutulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Davacının davasının kısmen kabulü ile; davacının 05.07.2014 tarihli ihtara konu … abone nolu sayaç için düzenlenen 27.033,83-TL elektrik borcu yönünden 8.149,19-TL borçlu olmadığının tespitine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili ve davalı sıfatıyla … vekili istinaf etmiştir. 1-Davalı … vekilince süresinde ve gerekli istinaf harçları yatırılarak karar istinaf edilmiştir. 2-Davacı vekili de kararı süresinde istinaf etmiş ise de ,gerekli istinaf harçlarının yatırılmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince öncelikle kararın niteliğine göre ,alınması gereken maktu istiraf karar harcı ile başvuru harcının yatırılması için, davacı vekiline hakim imzalı muhtıra çıkarılarak harcın 1 haftalık kesin süre içinde yatırılmasının sağlanması, süresi içinde harç yatırıldığı takdirde davacı için de istinaf incelemesi yapılabilmesi yönünden dosyanın Dairemize gönderilmesini teminen, dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi üzerine,davacı tarafça usulünce harçların ikmal ettirildiği anlaşılmıştır. 3-Dava dilekçesinde davalı olarak “… A.Ş” gösterilmiş olup, Davaya … cevap vermiştir.Yargılama sırasında 08/12/2016 tarihli celsede mahkemece “GD: Davalı tarafça ileri sürülen husumet itirazının reddine, HMK 124 kapsamında davanın … A.Ş.’ye yöneltilmesine ( ayrıca dosya içerisinde doğru hasım tarafından cevap verilerek dava bensimsenmiş olması nedeniyle ) karar verildi,” şeklinde ara karar verilmiştir.Karar başlığında … şeklinde gösterilmiştir. Kararı … A.Ş. istinaf etmiştir.Mahkemenin hasım değişikliğine ilişkin ara kararı mevcut olmakla ve davalı …’ın da husumet itirazı bulunduğundan , …’a da gerekçeli karar tebliği yapılması gerektiğinden, Dairemizce bu yönden de geri çevirme yapılmış,davalı … vekilince de kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır. Taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri: 1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde ,” 9277200 numaralı sayaç 18.04.2014 tarihinde davalı tarafından mühürlü bir şekilde teslim alınarak yenisi ile değiştirilmiştir. Sayaç mühürlü olarak teslim alındığından, müvekkil tarafından müdahale edilmiş olması mümkün değildir. Bilirkişi, davalının kendi tespitlerini ve muayene raporunu esas almıştır. Bilirkişi davalıya ait laboratuvar sonuçlarını kesin delilmiş gibi ele almışır. Oysa ki davalı. davamızın en önemli delili olan sayacı dava devam ederken imha etmiştir. Bu da laboratuvar sonuçlarını geçersiz kılmıştır. 5 yetkili tarafından imzalanmış olsa da insan hatası ya da kasıtlı olarak işlem yapılması mümkündür. Konu üzerinde ihtilaf mevcut iken sayacın imhası iddialarımızın doğruluğunu göstermektedir. Müvekkili tarafından sayaca hiçbir müdahale yapılmamıştır. Öte yandan sözkonusu tarih aralığında müvekkile ait sahadaki trafo da sökülmüş ve işyerinde hiçbir faaliyet yapılmamıştır. Davalı …’a da bu durum bildirilmiştir. Ancak tek taraflı tespitlerle,sözkonusu kaçak elektrik tüketimi tahakkuk ettirilmiştir. Bu nedenle sayaç üzerinde muayene yapılmasını talep etmemize rağmen davalı davamızın en önemli delili olan sayacı dava devam ederken imha etmiştir. Bu nedenle Mahkemece davamızın tamamen kabul edilmesi gerekirken kısmen kabulü hatalı olmuştur. Öte yandan müvekkilce dava konusu elektrik faturaları ekte sunduğumuz belgelere göre gecikme faizi ile birlikte toplam 29.743,41.-TL olarak ödenmiş olduğundan, Mahkemece ödenmiş olan fatura bedellerinin istirdatına karar verilmesi gerekirdi. Bu beyanımızı son duruşmada bildirmemize rağmen zapta geçilmediği ileri sürülmüştür.” şeklinde istinaf sebepleri ileri sürülmüştür. 2-Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle ; “Huzurdaki davanın müvekkil şirket … AŞ.(…) aleyhine değil, münhasıran dağıtım şirketi olan ve ayrı tüzel kişiliği haiz … AŞ’ ye(…) yöneltilmesi gerektiğine ilişkin husumet itirazımız hakkında değerlendirme yapılmamış olması , davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilmesi hukuka aykırı olmuştur.Bilirkişi heyet raporuna vaki haklı itirazlarımız karşılanmadan eksik inceleme ile hüküm tesis edilmiştir. Huzurdaki davada mahkemece aldırılan ve hükme esas olmaya elverişli bulunan 16.11.2017 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacı yan tarafından kaçak elektrik kullanımına dair herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar hatalıdır.Dava menfi tespit davası olup, davacının menfi tespit talebi müvekkil şirket toplam tahakkuku 27.033,83-TL olup, bilirkişinin fatura tarihinden itibaren faiz hesabı yapmasına gerek yoktur. Kaldı ki, taraflar arasında perakende satış sözleşmesi bulunduğundan sözleşme uyarınca işlemesi gereken gecikme zammı olmalıdır. Dosyada mübrez sözleşmenin 5.maddesinin f bendinde son ödeme tarihinde fatura bedelinin ödenmemesi halinde son ödeme tarihinden tahsil tarihine kadar 6183 Sayılı yasanın 51.maddesinde belirlenen gecikme zammının uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Bu nedenle bilirkişinin ticari faiz hesabı da hatalıdır.” şeklinde istinaf sebepleri ileri sürülmüştür. 3-Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle ; itirazları doğrultusunda yeni bir heyetten rapor aldırılması gerekirken hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği, bilirkişinin hesaplamada kaçak tüketim miktarını hatalı ve eksik olarak 38.376 kWh olarak tespit ettiğini ,davada mahkemece aldırılan ve hükme esas olmaya elverişli bulunan 16.11.2017 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacı yan tarafından kaçak elektrik kullanımına dair herhangi bir uyuşmazlık söz konusu d olmadığı, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların hatalı olduğu, laboratuvarda yapılan kontrolde; “sayacın 22.03.2014 tarihli gövde açma kapama ikazı olduğu, sayacın gerilim devrelerine müdahale edilerek kayıt yapamaz hale getirildiği anlaşılarak, kaçak işleminin yapılması uygundur ” sonucu çıkarıldığı, bu sonuca istinaden yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri gereği davacı adına 05.07.2014 tarihinde 51029124 sayaç numaralı tesisata ilişkin olarak toplam 27.033,83 TL kaçak elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirildiği, tahakkukların mevzuata uygun olduğu, diğer yandan dava menfi tespit davası olup, davacının menfi tespit talebi müvekkil şirket toplam tahakkuku 27.033,83-TL olup, bilirkişinin fatura tarihinden itibaren faiz hesabı yapmasına gerek bulunmadığı, kaldı ki, taraflar arasında perakende satış sözleşmesi bulunduğundan sözleşme uyarınca işlemesi gerekenin gecikme zammı olması gerektiği ileri sürülmüş,kararın kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, menfi tesbit talebine ilişkindir. Davalı tarafından davacıya gönderilen 05.07.2014 tarihli belge ile 9277200 abone numaralı sayaçtan 27.033,83-TL elektrik borcu bulunduğu belirtilerek ödenmesi talep edilmiştir. Davacı tarafça, sunulan 27.06.2014 tarihli itiraz dilekçesiyle fatura borcuna itiraz edilmiştir. Mahkemece, davalı tarafça yapılan sayaç muayene talep ve sonuç formları ile düzenlenen faturaya ilişkin belgeler getirtilmiş, sayacın incelenmesi sırasında gövde kapağı açma uyarısı bulunduğu tesbit edilmiştir.Davalı tarafça, sayaca müdahale edildiği gerekçesiyle kaçak elektrik zabtı ve faturası düzenlemiştir. Mahkemece elektrik mühendisi bilirkişiden alınan raporda, davacı tarafından daha önce ve sonra kullanılan tüketim miktarları dikkate alındığından düzenlenmesi gereken kaçak elektrik tutaranını 18.884,64-TL olduğu, bu nedenle 8.149,19-TLtahakkukun fazladan tahakkuk yapıldığı görüşü bildirilmiştir. Mahkemece yargılamada, sayaç üzerinde inceleme yapılması istenmiş,ancak sayacın sayacın incelendikten sonra hurdaya ayrıldığı bildirilmiş, sayaç üzerinde yapılan inceleme ve fotoğraflar gönderilmiştir.Bilirkişi ek raporda; tutanak öncesi ve sonrası ortalama tüketim dikkate alındığında kök raporun değiştirilmesini gerektirir herhangi bir neden bulunmadığı, sayacın imah edilmesine rağmen dijital sayaç üzerinde yapılan incelemeye dair rapor ve tutanakların bulunması nedeniyle taraf itirazlarının yerinde olmadığı bildirilmiştir. Davacı vekilince istinaf dilekçesinde, dava konusu elektrik faturalarının gecikme faizi ile birlikte toplam 29.743,41.-TL olarak ödenmiş olduğundan, Mahkemece ödenmiş olan fatura bedellerinin istirdatına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş, dilekçe ekinde ödeme belgelerinin fotokopileri ibraz edilmiştir.Davacı taraf , bu yönde duruşmada beyanda buluduklarını,ancak beyanlarının zapta geçirilmediğini ileri sürmüştür.Yargılama sırasında ,borcun ödendiğine ilişkin dilekçe,beyan veya ödeme belgelerine ilişkin bilgi bulunmamaktadır.Bu iddia ve belgeler istinaf aşamasında ileri sürülmüştür.Ancak, sözkonusu belgeler “ödeme” ile ilgili belgeler olmakla ,bu belgelerin mahkemece değerledirilmesi gereklidir. Bu sebeplerle,davacının istinaf aşamasında sunduğu ödeme belgelerinin de değerlendirilerek, bu belgeler hakkında ve davalı şirketten ödeme olup olmadığı ve miktarı sorularak, menfi tesbit ve istirdat talebi yönlerinden sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden,davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Davalının istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/07/2021