Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1398
KARAR NO: 2021/1924
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2020
NUMARASI: 2018/770 E – 2020/40 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde Borçlu/davalı şirketin müvekkilinden birkaç otomobilin mekanik ve kilometre bakımı, onarımı ve parça değişimi ile ilgili hizmet talep ettiğini, taraflar bu hizmetin yerine getirilmesi hususunda anlaştığını, faturada belirtilen yedek parçaların davalının araçlarına monte edildiğini, müvekkilinin hizmet borcunu yerine getirdiğini, ancak davalının hizmet bedelini ödemediğini, Bunun üzerine müvekkilinin …, …, …, …, …, …, … seri Nolu faturalardan kaynaklanan ticari alacağının tahsili amacıyla davalı/borçlu aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibine başlattığını, davalının ” böyle bir borcu bulunmadığı”nı belirterek borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla; İtirazın iptalini, haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/borçlunun icra inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasında hesap mutabakatı yapılamamış olması nedeniyle ,hak kaybı yaşamamak adına borca itiraz edildiğini, davacı-alacaklı ile anlaşma ihtimallerinin bulunduğunu, bu nedenle kötü niyetten söz edilemeyeceğini, davacının sair aleyhe iddialarına külliyen itiraz ettiklerini beyanla anlaşma için taraflarına duruşma gününe kadar süre verilmesini ,davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 15.894,60 TL asıl alacak yönünden iptaline, işlemiş faize ilişkin talebin ve fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacak belirli olmadığından icra inkar tazminatının reddine “karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dairemizce yapılan inceleme sonucu tesis olunan 2020/1238 E., 2020/1045 K. Nolu 05/10/2020 tarihli ilamda: “Dosyanın incelenmesinde; davalı vekili tarafından istinaf karar ilam harcı ve istinaf baş vuru harcı yatırılması gerekirken yatırılmadığı, mahkemece nispi istinaf karar harcı ve istinaf giderlerini HMK 344 maddesi uyarınca 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması için davalıya muhtıra çıkartıldığı, muhtıranın 04/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, araya pandemi süreci girmesi ve yasal sürelerin kesilmesi nedeniyle 23/06/2020 tarihinde muhtıra süresinin dolduğu, davalının harçlarını 29/06/2020 tarihinde yatırdığı, mahkemece davalının muhtıra gereğinin süresinde yerine getirilmediğinden istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, ek karar yazılmadan dairemize gönderildiği anla- şılmıştır. Bu durumda HMK 344/1 maddesi gereğince davalı vekili tarafından süresinde muhtıra gereğinin yerinde getirilmediğinden istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi, ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması halinde dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderilmek üzere dairemize gönderilmesi için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine ” karar verilmiştir. Geri çevirme kararı gereğince ,ilk derece mahkemesi’nce tesis olunan 11/12/2020 tarihli ek karar ile : “Mahkememizin işbu dosyasında verilen 28/01/2020 tarihli kararına karşı davalı vekilince 12/03/ 2020 tarihinde yapılan istinaf başvurusunun HMK 344. Maddesi gereğince yapılmamış sayılmasına, istinaf kay- dının bu hali ile kapatılmasına,” karar verilmiş, taraflara usulen tebliğ edilmiştir. Davalı vekili ek karar hakkında süresi içinde ibraz ettiği 25/12/2002 tarihli istinaf dilekçesinde; Covid-19 salgın hastalığının hızla yayılması sebebiyle yargı sürelerinin durduğunu, 26/03/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanun Geçici Madde 1’de (1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a)Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.” denildiğini, Durma sürelerinin, salgının devam etmesi nedeniyle 30/04/2020 tarihinde Resmi Gaze- te’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 15/06/2020 tarihine kadar uzatıldığını, 30/04/2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı olan Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlen- mesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Karar Madde 1 ise; (1)Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıp- larını önlemek amacıyla, 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci madde- sinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi, 4734 sayılı Kamu ihale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç, 1/5/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/6/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar (salgın hastalığın yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere) uzatılmıştır.” hükmünü içerdiğini, Muhtıra gereğinin yerine getirilmesi için verilen kesin sürenin de bu kanun ve Cumhurbaşkanlığı Kararı kapsamında yer aldığını, Söz konusu sürelerin 15/06/2020 tarihine kadar durduğunu, bu tarihten sonra da yukarıda mezkur Geçici Madde 1 uyarınca durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı için işbu istinafa başvuru konusu olan muhtıranın gereğinin yerine getirilmesine ilişkin kesin sürenin bitimi 30/06/2020 tarihi olup muhtıra konusu istinaf harcına ilişkin ödemelerin 29/06/2020 tarihinde yapıldığını beyanla, Yerel mahkeme ilamının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, araç tamir sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili hususunda girişilen takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup İİK 67 md ne dayalıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm aleyhine davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş ,ancak istinaf harcı ile dosyanın Bölge Adliye mahkemesi’ne gidiş dönüşü ve tebligat için sarfı gereken masrafların yatırılmadığı anlaşılmakla mahkemece;217,04 TL nispi istinaf harcı ile 100,00 TL istinaf avansının 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması ihtarını içeren 21/05/2020 tarihli muhtıra hazırlanarak 04/06/2020 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davacı 29/06/2020 tarihinde muhtıra da belirtilen nispi harcı ve istinaf avansını yatırmıştır. İlk derece mahkemesi bu kez “muhtıranın 04/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, araya pandemi sürecinin girmesi ve sürelerin kesilmesi nedeniyle muhtırada belirtilen sürenin 23/06/2020 tarihinde dolduğu” gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Ancak ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 pandemi süreci ile ilgili olarak alınan tedbirler kapsamında; 26/03/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanun Ge- çici Madde 1′ gereğince ;dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hak- kın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm sürelerin 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden 30/04/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durduğu, 30/04/2020 tarihli Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararının 1.maddesi gereğince; durma süresinin 15/06/2020 tarihine kadar uzatıldığı , Geçici Madde 1 gereğince de, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan sürelerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu bilgiler ışığında somut olay ele alındığında; davalı tarafça istinaf harçlarının yatırılması hususunda mahkemece verilen 1 haftalık süre de yukarıda bahsedilen kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararı kapsamındadır. Davalıya 04/06/2020 tarihinde tebliğ edilen muhtıradaki süre; cumhurbaşkanlığı kararı ge- reğince 15/06/2020 tarihine kadar , geçici madde 1 gereğince de , 15 gün süre ilavesiyle 30/06/2020 tari- hine kadar uzamıştır. Dosya kapsamından davalının 29/06/2020 tarihinde istinaf harcı ve giderlerini yatırdığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun süresi içinde olduğu kabul edilmeli buna göre ek karar kaldırılmalıdır.Davalının asıl karar ile ilgili istinaf başvurusuna gelince; Davacı ve davalının beyanları ile dosya kapsamına göre, taraflar arasında davacı tarafın- dan davalıya araç tamir hizmeti sunulması şeklinde akdi ilişki kurulduğu, davacının davalıya ait araç- ların tamir ve bakımını gerçekleştirdiği, tamir bedeline ilişkin olarak düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine takibe girişildiği, davalının taraflar arasında mutabakat bulunmadığından bahisle hak kaybına sebebiyet vermemek amacıyla takibe itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen ara karar gereğince, davacı ve davalının ticari defterleri üzerinde mali bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davacının dava konusu araç tamir ve bakım hizmetini davalıya sunduğu, takip tarihi itibariyle davalıdan 15.894,60 TL tutarında alacaklı olduğu ,bu miktar itibariyle davalının itirazının haksız olduğu anlaşılmakla kısmen kabul kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Her ne kadar ilk derece mahkemesi kararında dava konusu alacağın belirli olmaması nedeniyle icra-inkar tazminatının reddine karar verilmiş ise de, dava konusu alacak faturaya dayalı likit bir alacak olup hüküm altına alınan dava değerine göre davacı lehine icra-inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmadığından, istinaf başvurusunda bulunanın sıfatına göre bu husus sadece eleştiri konusu yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının asıl karara ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı tarafın ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi ile kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, Davalının esas karara ilişkin istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Ek kararın istinafı sebebiyle davalı tarafça yatırılan ek karara dair istinaf karar harcının, davalı tarafa ilk derece mahkemesince iadesine, Alınması gereken 1.085,76 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 271,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 814,32 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/06/2021