Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1388 E. 2022/860 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1388
KARAR NO: 2022/860
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2016/340 E – 2020/858 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin “Arnavutköy İlçesi, Bahçeşehir … Kısım mah. … Mevki, … Sitesi, … ada, … parsel” adresinde inşa edeceği toplu konut merkezinde yer alacak konutların elektrik ihtiyacının karşılanarak konut aboneliklerinin yapılması amacı ile17/06/2010 tarihinde davalı …’a müracaat ettiğini, …’ın müvekkiline gönderdiği 02/07/2015 tarih ve “AG Bağlantı Görüşü” başlıklı, 29239 sayı ve “Enerji Talebi” konulu yazısının hukuka aykırı tek taraflı dayatmalar ile dolu olduğunu, …’ın esasen elektrik dağıtım şirketinin sağlaması gereken yer altı elektrik iletim kablosu, OG proje ve benzeri gibi zorunlu yükümlülüklerini davacı şirkete yüklediğini,” yatırım bedellerinin müvekkili şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verebileceği, aksi halde enerji alamayacağı ve itirazlarının da kesinlikle kabul edilmeyeceği”ni vurgulayarak müvekkilini çaresiz tek seçenekle karşı karşıya bıraktıklarını, Müvekkili şirket gereken işlerin hepsinin bedelini kendisi karşılayarak elektrik taahhüt işleri yapan bir şirkete yaptırdığını, …’ın “abone yatırımlarının elektrik dağıtım bedelinden düşüleceği”ne ilişkin yasa hükmüne aykırı davrandığını, elektrik temini işinin, davalı …’ın asli görevi olduğunu, yasa gereği abonenin yapacağı yatırım bedeli, tükettiği elektrik bedelinden düşülmesi gerektiğini, 6446 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu” uyarınca konuya ilişkin uygulamalara yönelik kanun ve yetkilendirilmiş EPDK tarafından çıkarılmış olan “Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği”ne aykırılığın olduğunu, 4628 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu” uyarınca konuya ilişkin uygulamalara yönelik Kanun ile yetkilendirilmiş EPDK tarafından çıkarılmış olan “Elektrik Piyasasında iletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ” ne aykırılığın olduğunu, davacı müvekkili şirketin munzam zararının olduğunu, müvekkili şirket elektrik alabilmek için, 2010 ve inşası devam eden dönemde 796.047,00 TL tutarlı harcamayı yaptığını, davalı şirketten alacak tutarı, faturalı kısımlar için 796.047,00 TL olduğunu beyanla, Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulünü, müvekkili tara- fından yapılarak bedeli karşılanmış olan, Transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim E.N.H ve diğer tesis bedellerinin, trafo köşkü ve trafo yerinin, …’a devir tarihinden itibaren taraflar ticari şirket olduğundan ticari faiz ile davalıdan tahsilini, uygulanacak faiz tarihi için, tesisin “mutlak butlan” ile yapıldığı nazara alınarak, inşa tarihinden itibaren hesaplanmasını ve davalı …’dan tahsilini, muhakeme masrafları ve vekalet ücretinin de davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; iş bu davada husumetin sadece diğer davalı …’a yönetilmesi gerektiğini, müvekkili kuruluşa da husumet yöneltilemeyeceğini, 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 7.5. maddesi gereğince davaya ilişkin tüm sorumluluğun …’a ait olduğunun açık olduğunu, davacı her ne kadar sözleşme hukukuna dayansa da, iddia- larının dayanağı olan sözleşme örneğinin delilleri arasında yer aldığını, dağıtım şirketi ile talep sahibi tüzel kişi arasında yatırımın dağıtım tarifesi bedelinden düşülerek yapılacağına ilişkin bir anlaşmanın olup olmadığı, sistem kullanım ve bağlantı anlaşması yapılıp yapılmadığı, yapılan tesisin yenileme ve genişleme yatırım projeksiyonu içinde olup olmaması, karşı tarafın mahsup talebinin yatırımın başlangıcında reddedilip edilmediği hususlarının açıklığa kavuşturulmadığını, afaki olarak talepte bulunulduğunu beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü. Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumet yönünden itirazda bulunduklarını, … ile imzalanan İşletme Hakkı Devir sözlemesi hükümleri gereğince, dağıtım tesislerinin mülkiyetinin …’a ait olduğunu, müvekkilinin özelleştirilmesi, işletme hakkı devri yöntemiyle yapılması nedeniyle dağıtım tesislerinin mülkiyetinin … Genel Müdürlüğü’ne ait olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümlerine göre müvekkil şirket dağıtım tesislerinin işletme hakkına sahip olmakla birlikte, mülkiyetine sahip olmadığını, dağıtım tesislerinin mülkiyeti, ilgili idare olan …’a kaldığını, bu nedenle husumetin …’a yönetilmesi gerektiğini, esas yönünden aradaki sözleşme ilişkisinin geçerli olduğunu ve sonuçlarının doğurmaya devam ettiğini, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede, dava konusu yerle ilgili olarak davacı şirkete 1250 kVa güç talebi için 29/08/2014 tarihli Tip-A enerji müsaadesi belgesinin düzenlendiğini, ancak davacı şirketin üzerine düşen edimleri zamanında ve gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle iptal olduğunun görüldüğünü, daha sonra davacı taraf o dönem ki vekili …’ı azlederek yerine …’i yetkilendirdiğini, …’in müvekkili şirkete 21/07/2015 tarihinde baş vurması üzerine davacı tarafa 27/07/2015 tarihinden yeniden Enerji Müsaadesi Belgesi düzenlendiğini, davacı taraf vekilinin 05/08/2015 tarihli dilekçesi ile “gerekli yatırımların taraflarınca yapıla- cağını” beyan /ve kabul ettiğini, ancak tesis sözleşmesi için gerekli olan belgeleri teslim etmediğini, tesis sözleşmesi düzenlenmeden dağıtım tesislerinin yapım bedellerinin talep edilmesinin mevzuata, dolayısıyla hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın “kendilerine herhangi bir itiraz hakkının tanınmadığı ve aradaki sözleşme ilişkisinin emredici kurallara aykırılığı ve mutlak butlan nedeniyle geçersiz olduğu” yönündeki iddiasının hukuki dayanağının bulunmadığını, taraflar arasında henüz bağlantı ya da sistem kullanım anlaşmasının da bulunmadığından tek seferde ödeme talebinin hukuka aykırı olduğunu beyanla yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü. İlk Derece Mahkemesi’nce: “1-Davacının, davalı … yönünden, açılan davasının pasif husumet yokluğundan REDDİNE, 2-Davacının … yönünden açılan davasının kabulü ile, 172.295,37TL.nin, 01/04/ 2016 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: faizin başlangıcı yönünden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 10 Ocak 2013 tarih ve 28524 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan “Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ın 3. Maddesinin emredici ve belirleyici olduğunu ,söz konusu dağıtım tesisinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutarın Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncelleneceğini, vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanacağını, en son olarak yürürlükte bulunan 2014 tarihli mevzuatın da aynı yönde olduğunu ” beyanla faiz başlangıç süresi yönünden kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davalılar arasında imzalanan imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve İşletme hakkının Devri suretiyle Özelleştirme Uygulamasının doğal bir sonucu olarak , dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak ikame edilen davalarda husumetin …’a yöneltilmesi gerektiğini, davacının tesis sözleşmesi için gerekli olan belgeleri zamanında teslim etmediği için tesis sözleşmesinin imzalanamadığı, davacının inşa ettirdiği tesisin metodoloji kapsamında bulunmadığı hususunun göz ardı edildiğini, metodolojiye uygun tesis sözleşmesi düzenlenmeden dağıtıl tesislerinin yapım bedellerini talep edilemeyeceğini, davacının kendilerine itiraz hakkı tanınmadığı yönündeki iddialarını gerçeği yansıtmadığını, davacının önerilen sözleşme hükümlerinin hukuka aykırı olduğunu düşünmesi halinde itiraz hakkını kullanarak sözleşme ilişkisini şekillendirme hakkı mevcut iken , her hangi bir itirazda bulunmaksızın, tesisin yapımına ilişkin edimleri yerine getirdikten sonra aradaki sözleşme ilişkisinin hukuka aykırılığını ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, mahkemenin taraflar arasındaki 27/05/2015 tarihli Enerji Müsaadesi (YG Bağlantı Görüşü) Belgesini hiç bir şekilde dikkate almadığını, sözleşme gereğince davacının bedel talebinde bulunamayacağına dair savunmalarının değerlendirilmediğini, yasal mevzuat kapsamında bağlantı ve sistem kullanım anlaşması imzalanmadan söz konusu yatırım tutarlarının hesaplanmasının ve bu tarların dağıtım şirketinden talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu yatırım bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği yönündeki mahkeme kararının kabulünün mümkün olmadığını, sadece davacının dosyaya sunduğu belgeler üzerinde inceleme yapıldığını, fatura içeriğinin fahiş miktarda olduğunu, içeriğinin dahi açıklanmadığını, davacının tesis bedellerini konut maliklerinden tahsil edip etmediğinin incelenmediğini beyanla kararın kaldırılmasına talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dairemizce fiziki dosya ve UYAP ortamından yapılan ön incelemede, Davacının 14/02/2022 tarihli dilekçesinin “Faiz ” yönünden istinaf talebi içerdiği, davacının harç muafiyeti bulunmamasına rağmen ,istinaf harçlarının yatırılmadığı tespit edilmekle, eksik istinaf harçlarının tamamlanması ve davacının 14/02/2022 tarihli dilekçesinin süre yönünden de değerlendirilerek ek karar oluşturulması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının 14/02/2022 tarihli dilekçesinin “Faiz ” yönünden istinaf talebi içerdiği, davacının harç muafiyeti bulunmamasına rağmen ,istinaf harçlarının yatırılmadığı tespit edilmekle, eksik istinaf harçlarının tamamlanması ve davacının 14/02/2022 tarihli dilekçesinin süre yönünden de değerlendirilerek ek karar oluşturulması için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/03/2022