Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1387
KARAR NO : 2022/1043
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : 2019/261 E – 2020/795 K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen Elektrik Enerjisi Satış Söz- leşmesi gereğince davalı şirketin elektrik kullandığını, elektrik tüketiminden kaynaklanan fatura borcu- nun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, davalı şirketin takibe itiraz ettikten sonra -29/03/2019 tari- hinde- davacı şirket hesabına 267.952,00 TL ödeme yaptığını, haricen yapılan bu ödemenin icra dosya- sına bildirildiğini ve tahsil harcının ödendiğini, dava tarihi itibariyle icra müdürlüğü tarafından yapılan kapak hesabına göre kalan dosya borcunun 43.254,65 TL olduğunu, davalı şirket her ne kadar icra takip dosyasına “borcu bulunmadığı”ndan bahisle itirazda bulunmuş ise de, sonradan yaptığı ödemelerle aslında tüm borcu kabul ettiğini, ancak dosya takip masraflarını, faizi ve vekalet ücretini ödemekten kaçındığını, davacı şirketin alacağının faturaya dayalı likit bir alacak olduğunu beyanla davalı şirketin yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu şirketin % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bıra- kılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin davacı şirkete davaya konu tutar bakı- mından herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından davalı şirkete 11/01/2019 tarihli 90.038,67 TL, 11/02/2019 tarihli 95.564,14 TL ve 11/03/2019 tarihli 82.347,55 TL tutarlı 3 adet fatura kesildiğini, bu faturalara ilişkin tutarın davalı şirket tarafından davacı şirkete 06/03/2019 ve 12/03/ 2019 tarihinde çek yoluyla ödendiğini, ilgili çeklerin 06/03/2019 ve 12/03/2019 tarihlerinde davacı şirkete teslim edildiğini, davacı şirket tarafından davalı şirkete belirtilen tarihlerde tahsilat makbuzu verildiğini, söz konusu borcun icra takibinden önce çek ile tahsil edildiğini, tahsil edilmiş borç için haksız bir şekilde icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmesinin ardından, davacı şirket ile görüşen davalı şirketin aradaki ticari ilişkilerin sorun olmaması ve zedelenmemesi amacıyla söz konusu takipten ve yapılan iti- razdan tamamen bağımsız olarak, davacıya vermiş olduğu çekleri geri alarak, çeklerin karşılığını nakit olarak ödediğini, bu durumun kesinlikle icra takibi yapılmasından önce davalı tarafından borcun ödendiği gerçeğini değiştirmediğini beyanla davacının tüm taleplerinin ve haksız davanın usulden ve esastan reddine, kötü niyetli icra takibine girişen davacı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazmi- natına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce: “davanın reddine” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde;
Davalının, elektrik tedarik hizmeti veren müvekkil şirketten, Elektrik Enerjisi Satış sözleş- mesi kapsamında elektrik aldığını, mezkur elektrik tedariği nedeniyle düzenlenen AVL2019425 nolu 11/01/2019 tarihli 90.038,67 TL, AVL20191830 nolu 11/02/2019 tarihli 95.564,14 TL ve AVL20193236 nolu 11/03/2019 tarihli 82.347,55 TL faturaların ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,Davalı şirketin işbu takibe 28/03/2019 tarihinde haksız bir şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının 29/03/2019 tarihinde asıl alacağı müvekkil şirket hesabına yaptığını, takip masrafları, icra vekalet ücreti, tahsil harcı ve faiz gibi borcun ferilerini ödemekten imtina ettiğini,Davalı şirketin “muhtelif tarihli çekler ile borcun ödendiği”ne dair iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yukarıda tarih ve fatura numaraları yazılı üç faturanın ödenmemesi üzerine, mü- vekkili şirket davalıdan faturaların toplamı kadar teminat talep edildiğini ve davalı tarafından 12/03/ 2019 tarihinde fatura borçlarına teminat olarak müvekkil şirkete 4 adet çek verildiğini, 15/03/2019 tarihinde takip açılmadan evvel söz konusu 4 adet çekin davalı şirkete iade edildiğini, davalı şirketin yetkilisi çekleri iade alırken, “EMİNAT ÇEKLERİNİN ASILLARINI ELDEN TESLİM ALDIM, 15/03/2019” şeklinde kaşeleyip imzalayıp evrakları teslim aldığını,
Davalı tarafından fatura borçlarının ödenmediğini, faturalara yönelik verilen teminat çek- lerinin de iade edilmiş olması nedeniyle, 19/03/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalının 28/03/ 2019 tarihinde ödeme emrine karşı itirazda bulunduğunu ,ancak 29/03/2019 tarihinde müvekkili şirkete 267.952,00 TL ödeme yaptığını,13/05/2019 tarihinde ise huzurdaki davanın ikame edildiğini,
İşbu teminat çekleri takip tarihinden önce davalıya iade edilmiş olup, huzurdaki alacağa hiçbir etkisi olmamasına karşın Yerel Mahkemece ödeme işlemi olarak kabul edildiğini, müvekkil şir- ketçe bu teminat çeklerinden hiçbir tahsilat yapılmadan takip tarihinden önce davalıya iadesi edildiğini , akabinde faturaya dayalı icra takibine girişildiğini,
Davalının icra takibine itiraz etmiş olmasına rağmen faturaların asıl alacak tutarını mü- vekkili şirkete ödediğini, bakiye takip masrafları/harçları, faiz ve vekalet ücretini ödemediğinden itirazın iptali davası açıldığını, asıl alacağı ödeyen ve kabul eden borçlunun asıl alacağın ferilerine bu yönde itiraz etmesinin dayanaksız olduğunu,
Davalının borcu kabul ettiği hususu da göz önüne alındığında teminat çeki verilip iade alınmasının huzurdaki davaya ve alacağa hiçbir etkisinin bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;
Dava,İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosya içeriğine göre;Taraflar arasında akdedilen 16/10/2015 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi gere- ğince davalı şirketin elektrik enerjisi ihtiyacının davacı şirket tarafından sağlandığı, davalının elektrik tüketiminden kaynaklanan AVL2019425 nolu 11/01/2019 tarihli 90.038,67 TL, AVL20191830 nolu 11/02/2019 tarihli 95.564,14 TL ve AVL20193236 nolu 11/03/2019 tarihli 82.347,55 TL faturaların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine İstanbulAnadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 18/03/2019 tarihinde takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.Davalı yasal süre içinde takip dosyasına ibraz ettiği itiraz dilekçesinde “borcun 29/05/ 2019 tarihli 90.039,00 TL tutarlı,29/07/2019 tarihli 82.348,00 TL tutarlı ve 28/06/2019 tarihli 95.565,00 TL tutarlı çekler ile ödendiğini, takip alacaklısına har hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borcun tamamına, faizi,faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiştir.Davacı vekili icra dosyasına ibraz ettiği 13/05/2019 tarihli dilekçesinde ve iş bu dava dos- yasına ibraz ettiği dilekçesinde “borçlu şirketin iş bu takip açıldıktan sonra 29/03/2019 tarihinde dosya borcuna karşılık haricen müvekkiline 267.952,00 TL ” ödeme yapıldığını beyan etmektedir. Bu ödeme davalı tarafça da kabul edilmekle birlikte davalı esasen takip konusu fatura bedellerinin davacıya verilen çekler ile ödendiğini,takip tarihi itibariyle davacının alacağının bulunmadığını ,, davacı şirket ile görüşen davalı şirketin aradaki ticari ilişkide sorun olmaması ve zedelenmemesi amacıyla söz konusu takipten ve yapılan itirazdan tamamen bağımsız olarak, davacıya vermiş olduğu çekleri geri alarak, çeklerin karşı- lığını nakit olarak ödediğini, bu durumun fatura konusu borcun takipten önce ödendiği gerçeğini değiştirmediğini beyan etmektedir.Davacı , söz konusu çeklerinde aralarında bulunduğu dört adet çekin fatura borçlarına kar- şılık “teminat ” olarak alındığını, iş bu teminat çeklerinin 15/03/2019 tarihli tutanak ile davalı tarafa iade edildiğini , ancak fatura borçları ödenmediğinden takibe girişildiğini beyan etmektedir.Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 2017/3124 Esas, 2019/5219Karar sayılı 20/11/2019 tarihli ilamında da belirtildiği üzere ; davanın her iki tarafı da tacir olup ticari işlemlerine ilişkin tüm faaliyetlerini TTK’nın 18/2 maddesi gereğince basiretli bir işadamı gibi hareket ederek yapması gerek- mektedir.Diğer yandan, kural olarak çek bir ödeme aracı olup çeklerin keşideciye iade edilmesi davacı tarafça çek bedelinin alındığı yönünde karine oluşturmaktadır. Bunun aksini ,yani çek bedeli tahsil edilmeden çeklerin iade edildiğini iddia eden davacı ispat ile yükümlüdür.Davalının keşidecisi olduğu 29/05/2019 tarihli 90.039,00 TL tutarlı,29/07/2019 tarihli 82.348,00 TL tutarlı ve 28/06/2019 tarihli 95.565,00 TL tutarlı çekin 12/03/2019 tarihinde davacıya verildiği hususu teslim belgesi , tahsilat makbuzları ve taraf beyanları ile sabit olup 15/03/2019 tarihli tutanaktan söz konusu üç adet çekin davacı tarafından davalıya iade edildiği de anlaşılmaktadır.Davalının delil listesine ekli banka dekontuna göre ; davalı tarafından 29/03/2019 tari- hinde “cari hesaba mahsuben” açıklaması ile 267.952,00 TL ödeme yapılmıştır.Mahkemece verilen 21/10/2019 tarihli ara karar gereğince SMMM bilirkişi tarafından dosya üzerinden inceleme düzenlenmiş ise; her iki tarafça delil olarak dayanılmasına rağmen tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmemiş, dava konusu çeklerin defterlere kaydedilip kaydedilmediği, ne şekilde kaydedildiği ,ödeme yapılıp yapılmadığı değerlendirilmemiş, söz konusu çeklerin ödeme bilgi- leri ile ödeme anına ilişkin çek görüntüsünün önlü arkalı fotokopisi ilgili bankalardan celp edilmemiştir.Buna göre, öncelikle söz konusu çeklerin ibraz anındaki bilgilerini içerir önlü arkalı foto- kopilerinin ilgili bankadan celbi , sonrasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde önceki bilirkişi vasıtasıyla yeniden mali inceleme yapılarak davalı tarafça verilen çeklerin davacı tarafça tahsil edilip edilmediği, hangi tarihte tahsil edildiği, takip tarihi itibariyle takip konusu fatura borcunun sona erip ermediği , varsa borç miktarının ne olduğu , davalının itirazında haklı olup olmadığının tespiti ile hasıl olacak sonuca göre karar tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/04/2022