Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1386 E. 2022/471 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1386
KARAR NO: 2022/471
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2020
NUMARASI: 2019/55 E – 2020/647 K
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kurtköy Şubesinde 08/06/2018 tarihinde saat 16:35 de … isimli müvekkili banka müşterisi tarafından 20.000,00 TL kendi hesabına yatırmış, yine aynı tarih saat 16:37 de … isimli müşteriden sonra sırada bulunan davalı şirket yetkilisi …, yetkilisi olduğu davalı şirket adına 7.000,00 TL para çekme işlemi için gişeye geldiğini, müvekkili banka çalışanının davalıdan önce gelen şahsın yatırdığı 20.000,00 TL’den davalı şirket adına şirket yetkilisine 7.000,00 TL ödemek isterken, sehven geri kalan 13.000,00 TL’lik banknotu vermiş yani davalıya 6.000,00 TL haksız bir ödeme olduğunu, bu şekilde kasa açığı meydana geldiğini, bu durumun kamera görüntüleri ile sabit olduğunu, durumun anlaşılması üzerine davalı şirket ve yetkilisi ile iletişime geçildiğini, fakat bir sonuç alınamadığını, ilerleyen süreçte müvekkili bankanın fazladan haksız ve sebepsiz olarak alınan 6.000,00 TL bedeli iadesi için Kartal … Noterliği’nin 26/06/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıları ihtar edildiği halde davalılarca verilen cevapta fazladan ödeme olmadığını iddia edildiğini, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalı şirketin icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının likit alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 08/06/2018 tarihinde müvekkili … davacı banka şubesine gitmiş, yetkilisi olduğu şirket hesabından 7.000,00 TL para çekmiş, banka dekontundan bu husus net bir şekilde gözükmekte, banka görevlisi parayı para sayma makinesinde sayarak müvekkiline vermiş, müvekkili … 7.000,00 TL yi aynı gün içerisinde işyerine gelen tanıdığına sayarak yine bankadan aldığı şekilde 7 bin lira olarak ödemiş, davacı bankanın müvekkiline 7.000,00 TL ödeme yapmasına rağmen sehven 6 bin lira daha fazla ödeme yaptığını iddia etmekte ancak bu hususun gerçeği yansıtmamakta, müvekkilin kesinlikle fazla aldığı bir para olmadığını, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” davalı şirketin 6000 TL davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği hususu, dekont, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ispatlanmış olup yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasının yargılamaya bir katkı sağlamayacağı, banka gişe yetkilisi tarafından bir önceki müşteriden alınan 20.000,00 TL tutarındaki bedelden davalı şirket yetkilisine 7000 TL ödeme yapılmak istenirken sehven 13.000 TL ödeme yapıldığının kamera kayıtlarının incelenmesiyle anlaşıldığı, davalı şirket yetkilisi tarafından alınan paranın sayılmadan bankadan ayrıldığı ve davalının davacı aleyhine 6000 TL sebepsiz zenginleştiği, davacı her ne kadar davalıya göndermiş olduğu ihtarnamede 3 gün içerisinde fazla ödenen paranın ödenmesini talep etmiş ise de takip talebinde takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiş ve faiz türünü belirtmemiş olup alacağı yasal faiz uygulanması gerektiği alacağın likit ve belirlenebilir olduğu ve icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu ” gerekçesiyle 1-Davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 6000 TL asıl alacak yönünden iptaline, 2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 3-Alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanunu yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili şirket yetkilisine davacı banka kasa çalışanının 6 bin lira fazla para verdiğinde dair ne bir evrak ve ne de bir görüntü olmamasına rağmen müvekkilinin bu paradan sorumlu tutulmasının hakkaniyetli olmadığını, bilirkişi raporunun ve kararın hatalı olduğunu, yoruma dayalı olarak ve yanlı hazırlanan rapor sebebiyle müvekkilinin zarar gördüğünü, -Karara dayanak yapılan bilirkişi ek raporunda “… 16:35 saatinde … gişe tarafından gişe yetkilisine 20.000 TL’nin kendi hesabına yatırılması için işlem yapmış olduğu kamera kayıtlarından anlaşılmaktadır.” dendiğini, raporda geçen yukarıdaki kesinlik arz eden beyanlar ile mahkemenin yönlendirilmeye çalışıldığını, mahkemece dosyadaki görüntülerin izlenmediğini, aynı kayıtlar incelediklerinde kamera kayıtlarından işlem tutarının 20.000 TL olduğunun gözükmediğini, kayıtlarda para sayma makinesindeki tutarın gözükmediğini, bilirkişi heyeti sadece bankanın beyanı ve iddiası üzerine tek taraflı olarak 20.000 TL tutarında işlem olduğunu belirterek kök raporunu ve ek raporunu hazırladığını, doğru sonuca ulaşabilmek için bu konuda tüm günün kamera kayıtları incelenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, banka işlemi sırasında davalıya sehven fazla para ödendiği iddiasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı ve dava dışı kişiye yapılan ödeme dekontlarının sunulduğu, mahkemece bilirkişi incelemesi yapıldığı bilirkişilerin ek ve kök raporlarında ““08.06.2018 tarih ve 15:35 saatinde (… Bankası tarafından verilen bilgi ile) mudi, … Gişe Yetkilisine 20.000,00 TL. ‘nin kendi hesabına yatırılması işlemi yapılmış olduğu, bu işlemden sonraki işlemde saat 16:37’de davalı şirket yetkili …’ın işlem yapmaya yetkili olduğu şirket hesabındarı para çekmek için gişe önüne geldiği, kasa görevlisi …’ın bir önceki müşteriden aldığı ve bilgisayar yanına koyduğu 20.000,00 TL’den 7.000,00 TL ‘yi ayırıp para sayma makinasında 2 kere saymış olduğu, iki kere para sayma makinasında saymış bulunduğu ve para sayma makinası içinde bulunan 7.000,00 TL’yi . davalı şirket yetkilisine vermeyip, sehven , masa üstünde önceki işlemden kalan 13.000,00 TL.’yi alarak davalı şirket yetkilisine verdiği, sayım yapılan 7.000,00 TL’nin halen para sayma makinesinde durmakta olduğu ,sehven hatalı olarak masa üstünde duran 13.000,00 TL. davalıyı verilmiş olduğu”nun belirlendiği, ek raporda ise belirtilen hususların görüntülerden anlaşıldığını belirtikleri görülmektedir. Buna göre, dava konusunu bankacılık işleminden kaynaklanması nedeniyle bilirkişiler tarafından banka kamera kayıtlarının izlenerek raporun hazırlandığı davalının bu görüntülerin aksini ispatlayamadığı anlaşılmakla mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 409,86 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 102,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 307,40 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/02/2022