Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1373
KARAR NO: 2022/355
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2020
NUMARASI: 2015/1462 E – 2020/180 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirkete ait … plaka nolu aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, aracın … Sigorta A.Ş’ye sigorta ettirildiğini, sigorta eksperi tarafından hasar tespiti yapıldığını, davalı tarafından aracın onarımının eksik ve ayıplı olarak yapıldığını, yapılan incelemede aracın arka bagaj kapağının tam olarak oturmadığı, kullanılan arka bagaj kapağının orijinal olmadığı, arka bagaj direklerinin düzgün bir şekilde düzeltilmediği ve araç şasesinin düzgün yapılmadığı, ön kaputun tam olarak düzeltilmediği, araçta macun çatlakları olduğu ve araç içerisinde kazadan kalan cam parçalarının bulunduğunun tespit edildiği, sigorta şirketinin onarımın tam olarak yapılması için uyarıldığını, eksperin davalı servise davacıyı yönlendirildiği ve aracın kullanılmasının güvenlik riski oluşturduğunun eksper tarafından ifade edildiğini, araçtaki eksikliklerin ve ayıplı ifanın tespiti için İstanbul Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesinden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının talep edildiğini, keşif için yapılan masrafları talep ettiklerini, araçta kullanılan malzemelerin standarda uygun olup olmadığının tespitinin ancak bilirkişi marifetiyle yapılabileceğini, aracın onarımında orijinal yedek parçalar kullanılmadığını ve yapılan işçiliklerin de standartlara uygun olmadığını, tamir süresi makul süreyi geçtiğinden ve teslim edilen araç kullanılamaz durumda olduğundan davacının başka araç kullanmak zorunda kaldığını, bütün bu nedenlerle, davanın kabulünü, bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme sonrasında artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları şimdilik saklı kalmak kaydıyla aracın onarımı için şimdilik 1.000,00-TL’nin, hasarlı aracın ikame edilmesi için kiralanan araç için ödenen 2.850,00-TL’nin ve delil tespiti için yapılan 697,00-TL masrafın avans faizi ile birlikte şimdilik toplam 4.547,90-TL’nin tazmin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili beyan dilekçesinde; davalı tarafından davacıya teslim edilen ikame araç tutanaklarını dosyaya sunduklarını, davacı tarafından davalıdan her ne kadar ikame araç bedeli adı altında 2.850,00-TL talep edilmiş isede, davacının aracının tamiri esnasında ikame aracın davalı tarafından sağlandığını, davalının söz konusu aracın tamirinin sigorta şirketinin talimatı, ödediği rakam ve davacının bilgisi dâhilinde hukuka uygun oto tamir sözleşmelerinin gereklerine göre basiretli tacir gibi tamamladığını, davacının iddia ettiği üzere tamirin ayıplı olarak ifa edildiği şeklindeki beyanın gerçeğe aykırı olduğunu, mevzuattan da görüleceği üzere davalının değişen parçaları orijinali ile değiştirme yükümlülüğü bulunmadığını, parça değişiminin sigorta şirketinin yaptığı ödeme ve talimatlar ile gerçekleştirildiğini, parçalara ilişkin niteliklerden davalının sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; şirketleri ihbar edilen olup HMK uyarınca taraf olmadığından, aleyhe, doğrudan hüküm kurulamayacağını, davaya konu tazminat talebinin zamanaşımına uğramış olduğundan reddi gerektiğini, davaya konu kaza tarihinin 03.02.2015 olduğu, davanın zamanaşımına uğradığını, kazaya karışan … plaka nolu aracın ihbar olunan şirket nezdinde kasko sigortalı olduğunu, davacı yanın aracının hasarına ilişkin olarak 5.100,00-TL ödeme yapılarak sorumluluğunun sona erdiğini, bütün bu nedenlerle, ihbar usulsüz olduğundan, evveliyetle dava ve cevap dilekçeleriyle dosyaya ibraz edilmiş delillerin taraflarına tebliğ edilmesini, zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddini, dava neticesinde taraf sıfatı ile aleyhine hüküm kurulmamasını talep etmiştir. Davacı vekili 30/12/2019 tarihinde sunduğu ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde aracın onarımı, yapılan masraflar, ikame araç gideri ile çekici ve delil tespiti ücreti olarak 4.547,90 TL olan taleplerini 4.413,54 TL ıslah ederek taleplerini 8.961,44 TL’ye çıkardıklarını, 4.547,90 TL için dava Tarihinden, 4.413,54 TL yönünden ise ıslah tarihinden İtibaren en yüksek avans faizi işletilmesini talep etmiştir. Davacı şirkete ait … plakalı aracın , ihbar olunan … Sigorta AŞ tarafından … no’lu T.O.S.(Kasko) poliçesi ile 27.01.2014-27.01.2015 tarihleri arasında sigortalandığı görülmüştür. Mahkeme, 03.02.2015 günü dava dışı … adına kayıtlı … plakalı araca, davacı şirket adına kayıtlı … plakalı aracın arkadan çarpması ve bu araca da yine dava dışı bir başka aracın arkadan çarpması sonucunda üç araçlı ve maddi hasarlı bir trafik kazası meydana geldiği, bu kaza sonucunda davacıya ait … plakalı aracın kasko sigortacısı ihbar olunan … Sigorta tarafından hasar dosyası açılarak araçta meydana gelen hasar tazminatının tespit edildiği, davacı şirketin aracın tamirini yapan davalının eksik ve ayıplı iş yaptığını iddia ederek aracın onarım bedelini, hasarlı aracın ikame edilmesi için yerine kiralanan araç için ödenen kiralama bedelini ve değişik dosyası masraflarını davalıdan talep ettiği, davalı “… – … Hasar Onarım ve Bakım Servisi” tarafından ihbar edilen kasko sigortacısı … Sigorta Hasar Servisi Müdürlüğüne verilen bila tarihli teklif mektubunda “… plakalı … marka aracın kaza sebebiyle oluşan hasarını “tam, eksiksiz, aslına uygun olarak” KDV hariç 5.100,00 TL’ye yapmayı taahhüt ederiz” şeklinde taahhütte bulunduğu, aynı mektubun alt kısmında el ile yazılı olarak ve firmanın kaşesi ile davacı … firmasının Hasar Müdürlüğüne “… plakalı aracımızın onarımı bilgimiz dahilindedir” şeklinde yazı verdiği, davalı … Hasar Onarım ve Bakım Servisi : … antetli … sıra numaralı 23.03.2015 tarihli davacı … Ltd. Şti. adına kesilmiş olan faturada açıklama kısmında sadece “Muhtelif yedek parça-ve kapor-bova” yazılı olduğu ve faturanın 5100,00 TL + 918 TL (KDV) = 6018,00 TL tutarlı olduğu, faturanın içeriğinde araçta değiştirilen parçaların kodları veya adları, fiyatları, adetleri ve işçiliğin kapsamı ve işçilikler için alınan ücretin belirtilmediği, ihbar olunan … Sigorta A.Ş. tarafından davacı tarafa 20.03.2015 tarihinde hasar bedeli olan 5100,00 TL nin banka havalesi ile yatırıldığı, kazadan sonra aracın davalının servisinde 03.02.2015 den 19.03.2015 tarihine kadar kaldığı, 19.03.2015 tarihinde aracın gözle muayenede görülen hataları davacı tarafından ihbar olunan … Sigorta A.Ş. ne e-posta ile bildirildiği ve bunun ardından aracın bilirkişi heyet raporunda belirtildiği üzere 23.03.2015 tarihine kadar serviste kaldığı, … ve Prof. Dr. …’den alınan bilirkişi raporlarında eksiklik mevcut olduğundan söz konusu raporlara itibar edilmediği, bilirkişi heyetinden alınan rapor araç üzerinde inceleme yapılmak ve önceki kök ve ek raporlar değerlendirilmek suretiyle düzenlenip gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, sonuç olarak davalı servis firmasının dava konusu araçta kaza sonrası meydana gelen hasarlarla ilgili olarak; yaptığı onarımların ayıplı olduğu, bir kısım hasarların ise onarılmadan (mesela ABS fren sistemi ikaz lambası, airbag ikaz lambası ikazları gibi) aracın hasarlı olarak teslim edildiği, aracın onarımının ayıplı ve eksik olması ve teknik olarak onarımların ilim, fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde gerçekleştirilmemesi sebebiyle davalının %100 oranında kusurlu olduğu, araçtaki eksik ve ayıpların kaza tarihindeki birim fiyatlar baz alındığında, yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil 5.726,54 TL olduğu, davacının 40 gün araçsız kalması karşılığı 2.360,00 TL dahil kiralama bedeli talep edebileceği anlaşılmakla davanın bu bedeller üzerinden kabul edilmesi gerektiği, dava dilekçesinde talep edilen kısımlara dava tarihinden, ıslah ile artırılan kısımlara talep gibi ıslah tarihinden itibaren avans faiz işletilmesi gerektiği, her ne kadar davacı vekili ıslah dilekçesinde çekici bedeli de talep etmiş olsa da dava dilekçesinde çekici bedeli talebi olmadığından ve ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilmeyen yeni bir kalem talep edilemeyeceğinden çekici bedeli talebinin reddine karar verildiği, yine delil tespit masrafları yargılama giderleri içersinde değerlendirileceğinden bu talebin de reddine karar verildiği, ancak yargılama gideri olarak değerlendirildiği gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulüne, 1-a)5.726,54 TL (KDV dahil) araç onarım bedelinin 1.000,00 TL’sine dava tarihi olan 23/06/2015 tarihinden itibaren bakiye 4.726,54 TL’sine ıslah tarihi olan 30/12/2019 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c)2.360,00 TL ikame araç bedelinin dava tarihi olan 23/06/2015 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine, c)Çekici bedeli talebinin reddine, d)Delil tespitine yönelik giderler yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ihbar edilen sigorta şirketinin talimatları kapsamında basiretli iş adamı gibi gerektiği şekilde borçlarını yerine getirdiğini,borçların yerine getirilmesinde parçaların birebir aynı olması gerekliliği söz konusu olmayıp ikamesini sağlayacak parçalar temin edilmesinin yeterli olduğunu, davacının mağdur olmaması için ikame araç temin ettiğini,davacının tekrar araç kiralaması ve bunun bedeli talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu,hükme dayanak bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, sunulan delillerden de görüleceği üzere araç tamirinde herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu olmayıp, bu hususu içeren bilirkişi raporların tek taraflı ve yanlış tespitler içerdiğinden hükme esas alınamayacağını,ıslahtan sonra talep edilen bedelin zamanaşımına uğradığını,tehiri icar kararı verilmesi ile davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davalının istinaf talebinin reddi ile davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle zamanaşımının dolmadığını ve tüm alacak taleplerine dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini,kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada , davaya konu aracın hatalı ve eksik tamir edildiği iddiasıyla aracın onarım masrafı, kiralanan araç bedeli ve yaptırılan delil tespiti giderleri talep edilmiştir. Davacı davayı belirsiz alacak davası olarak açmış isede, ıslah dilekçesi olarak sunduğunu bildirdiği dilekçede davada talep edilen tutar dışındaki kısım için davayı ıslahla arttırdıklarını ve ıslahla arttırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz talep ettiklerini bildirdiğinden,mahkeme belirsiz alacak davası olsa da, taleple bağlı kalarak arttırılan kısım hakkında arttırma tarihinden itibaren faize hükmetmiş olmakla,bu konuda davacının katılma yoluyla istinaf talebinin taleple bağlılık kuralı gereği HMK 353/1b-1.madde gereği reddi gerekmiştir. Öte yandan davacının ayıplı ve hatalı imalat bedeli ve araç kiralama bedeli önünden açtığı davada ,dava konusu aracın davalı tarafça usulüne uygun işçilik ve malzeme ile tamir edilmediği alınan tüm bilirkişi raporlarında belirlenmiştir.Mahkemece birden fazla alınan bilirkişi raporlarındaki eksikliğin alınan heyet bilirkişi raporu ile giderildiği,aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi ve tamir süresinin uzunluğu da gözetilerek araçtaki eksik ve ayıpların kaza tarihindeki birim fiyatlar baz alındığında, yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil 5.726,54 TL olduğu, davacının 40 gün araçsız kalması karşılığı 2.360,00 TL dahil kiralama bedeli talep edebileceği belirlendiğinden,heyet bilirkişi raporu hükme dayanak yapılmıştır. Heyet bilirkişi raporundaki tespitlerin ayıplı tamirat hususunda diğer bilirkişi raporlarıyla örtüştüğü,hesaplama yapılırken birim fiyat farkından kaynaklanan farklılıkların ortaya çıktığı belirlenmekle,kaza tarihi itibarıyla yapılan tamirata ilişkin o tarihteki birim fiyatların baz alınmasında ve bu bedellere hükmedilmesinde hesaplama tekniği açısından aykırı bir durum tespit edilmemiştir. Bu açıdan heyet bilirkişi raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu görülmekle yeni bilirkişi raporunun bu aşamada davaya katkısı olmayacağı açıktır. Mahkeme kararının da usul ve hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır.Davalının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddi gerekir. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının ve katılma yoluyla davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının ve katılma yoluyla davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 552,39 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 138,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 414,29 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/02/2022