Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1280 E. 2022/889 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1280
KARAR NO: 2022/889
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2021
NUMARASI: 2019/448 E – 2021/134 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkili tarafından davalıya hizmet verildiğini ve bu hizmetler karşılığında düzenlenen 1.888,00 TL, 18.116,10 TL, 8.900,74 TL ve 1.983,58 TL’lik 4 adet faturanın davalıya teslim edildiğini, yasal süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, ancak daha sonra davalının müvekkiline 6.254,00 TL tutarında bir iade faturası gönderdiğini, söz konusu faturanın da müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve davalıya iade edildiğini, müvekkilinin 30.938,42 TL’lik alacağının tahsili için davalıya gönderilen ihtarnameden sonuç alınamadığını, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takip konusu borcun 6.254,00 TL bedelli kısmına itiraz ettiğini, bakiye alacağın ise takip dosyasına ödendiğini, itiraz edilen kısım için ise huzurdaki davanın açıldığını beyanla neticeten 6.254,00 TL asıl alacak ve ferileri açısında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının müvekkiline ait 4 adet aracın onarım ve bakımını yaptığını, davacı tarafından verilen hizmetlerin bir kısmı eksik-ayıplı olduğundan söz konusu araçların bakımlarının dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne yaptırıldığını ve müvekkili tarafından dava dışı şirkete 7.500,00TL ödendiğini, davacının gönderdiği faturalar kapsamında müvekkili tarafından davacıya iade faturası düzenlendiğini, davacının müvekkili adına düzenlediği faturanın temel borç ilişkisindeki işin yapıl- dığı veya hizmetin ayıpsız olarak verildiğini ispat açısından yeterli olmadığını beyanla davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce:” Davanın kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 6254,00 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının, müvekkil aracı üzerindeki bakım ve onarımlarından kaynaklı olarak verilen servis hizmet sürelerinin uzunluğunun yanı sıra davacıdan alınan hizmetin eksik-ayıplı olması ve özellikle … Turizm stikerlarının sökülmesi ve pasta cilasının yapılması işinin ayıplı olarak yapılması nedeniyle davacının araçlarının satılması sürecinde çok ciddi problemler yaşadığını, Ayıplı hizmet dolayısıyla davacının araçların bakımlarını … San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı üçüncü kişi vasıtasıyla yaptırmak ve 7.500,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, Davacının müvekkiline gönderdiğini faturaların yasal süresi içinde iade edildiğini, Davacının faturaların muhteviyatında yer alan mal ve hizmetlerin verildiğini ispat ile yükümlü olduğunu ve bu ispatın yerine gelmediğini, davacının fatura konusu alacağı hak etmediğini ,Dava konusu alacak ispatlanmış gibi müvekkiline sorumluluk atfeden raporun kabil edilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup dava konusu uyuşmazlık araç tamir bedelinden kaynaklanmaktadır. Araç tamir ve bakım sözleşmeleri TBK’nın 470 vd. md anlamında eser sözleşmesi niteliği arz etmektedir. TBK’nun 470 maddesinde Eser Sözleşmesi:”Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Eser sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici, yapımını yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla yükümlüdür. Eser sözleşmelerini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Zira; eser sözleşmesinde bir eserin, sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf yani yüklenici, işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır. Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığının kabulü gerekir. Eser sözleşmesinde, yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden sonuç gerçekleşirse, yüklenici borcunu ifa etmiş sayılır ve ücrete hak kazanır. Eldeki davada; Dosyaya ibraz edilmiş yazılı bir sözleşme bulunmasa da, tarafların beyanlarından davacı tarafından davalının araçlarına tamir ve bakım hizmeti sunulması şeklinde bir ticari ilişki bulunduğu ,Davacı tarafça satışı planlanan; -2010 yılı, … markalı, … model, … şase numaralı ve … plakalı, -2009 yılı,… markalı, … model, … şase numaralı ve … plakalı, -2011 yılı, … markalı, … model, … şase numaralı ve … plakalı, 2011 yılı, … markalı, … model, … şase numaralı ve … plakalı araçların satış öncesinde onarım ve bakımlarının yapılması, araçlar üzerindeki … Turizm stikerlarının sökülüp temizlenmesi, sonrasında pasta cila yapılması ve satışa hazır hale getirilmesi için davacıya ait iş yerine getirildiği, Bu kapsamda, davacı tarafça tamir ve bakımı yapılan araçlarla ilgili 1.888,00 TL, 18.116,10 TL, 8.900,74 TL ve 1.983,58 TL tutarında 4 adet fatura düzenlenerek davalıya teslim edildiği, davalının 6.254,00 TL tutarındaki tamir bedeli yönünden iade faturası düzenleyerek bu miktardaki ödemeyi reddetmesi üzerine eldeki uyuşmazlık çıktığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf, davacının taahhüt ettiği tamir ve bakım hizmetini gereği gibi ifa etmediğini, özellikle araçlar üzerindeki stikerlerin sökülüp temizlenmesi işinin ayıplı ifası nedeniyle araçların tamirinin dava dışı serviste sağlandığını beyan etmiş, dosyaya araçlara ait fotoğrafları sunmuştur. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu mali yönden SMM … tarafından yapılan değerlendirmede; ” Davacının takip tarihi itibariyle kendi defterlerinde davalıdan 30.940,32 TL alacaklı olduğu, ancak davalı tarafından icra dosyasına ödenen 24.081,30 TL’nin tenzili ile bu hesabın dava tarihi itibariyle 6.859,02 TL borç bakiyesi verdiği, bu borcun davacı tarafından huzurdaki davaya konu edildiği, mahkemece belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibtaz edilmemesi sebebi ile davalıya ait ticari kayıtların tarafımızca incelenmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafa sebebiyet veren hususun, davalı tarafından davacıya düzenlenen 30/11/2018 tarihli,… numaralı ve 6.254,00 TL bedelli İade Faturasından kaynaklandığı, davacının vermiş olduğu hizmetler ile ilgili olarak davalının ayıplı/hatalı yapıldığını iddia ettiği (sticker sökümü) işler ile ilgili incelemelerin teknik değerlendirme gerektirdiği” İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr … tarafından yapılan teknik inceleme sonucu, davalı tarafından dosyaya sunulan ve dava konusu araçların hasarlı durumlarını gösteren fotoğrafların incelenmesinde davacı şirketçe yapılan … Turizm etiketlerinin sökülmesi işleminin uygun şekilde yapılmadığı, etiket lekelerinin tam olarak giderilemediği, davalının üçüncü şirkete yaptırdığı işlem nedeniyle 7.500,00 TL ödediği, ödemenin rayice uygun olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar teknik bilirkişi raporunda dosyaya ibraz edilen fotoğraflara göre dava konusu fatura içeriği stiker sökülmesi işinin ayıplı olarak yapıldığı belirtilmiş ise de bilirkişi incelemesine sunulan fotoğraflar üzerinde her hangi bir tarih yer almamaktadır.Diğer yandan TBK 477 maddesinde “Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır” Ayrıca TTK 18/3 maddesinde; “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında davalı tarafça süresi içinde dava konusu hizmetin ayıplı olarak sunulduğuna dair davacı tarafa keşide ve tebliğ edilmiş bir ihtar veya ihbar bulunmamaktadır. Buna göre davalı ayıplı olarak hizmet sunulsa bile süresinde ihbarda bulunmamış olmakla eseri kabul etmiş sayılmakla ayıplı ifaya dair savunmaya itibar edilemeyecektir. Yapılan mali incelemeye göre davacının davalı taraftan takip tarihi itibarıyla 6.254,00 TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile kısmi itiraza konu bu miktardaki alacak ve ferileri yönünden kabul hükmü kurulmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine Alınması gereken 427,21 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 130,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 297,21 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/03/2022