Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/128 E. 2021/3507 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/128
KARAR NO: 2021/3507
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2020
NUMARASI: 2018/114 E – 2020/95 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı/borçlu ile müvekkili şirket arasında imza- lanan sözleşme gereğince, davalıya … Abone numarası ile elektrik kullandırıldığını, davalının fatura borçlarını ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, davalı/ borçlunun takip konusu borca itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama gideri ve ücreti veka- letin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, davalının bu icra takibine itiraz et- mediğini ve takibin kesinleştiğini, daha sonra davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden (aynı borca ilişkin) yeni bir ödeme emri gönderildiğini , bu nedenle ikinci takibe itiraz edildiğini, eldeki davanın 1 yılık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından tek taraflı olarak hazırlanan bir sözleşme türü olduğunu, davalının bu sözleşmeyi ve şartları serbestçe müzakere etme imkanı olmadığını, davacının elinde 22/10/2008 tarihli süresiz ve kesin teminat mektubu bulunduğunu, abonenin taahhüdünü ihlal etmesi halinde teminat mektubunun nakde çevrilebileceğini, davacının böyle bir yola başvurmak yerine doğrudan mükerrer icra takibine giriştiğini beyanla davanın reddine, davacının % 20′ ora- nından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini, yargılama masraflarının davacıya yüklenmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davada dava açma süresi 1 yıl ise de, bu sürenin tebliğ ile başlayacağı, bu tebliğin yapılmadığı, buna göre davanın süresinde kabul edilmesi gerektiği, davacı yanın davalıya karşı başlattığı iki takibin aynı olduğu, davacı yanın Bakırköy dosyasının birleştirme nedeniyle kapatılmış olduğuna ilişkin savunmasının hukuki anlamda dayanaktan yoksun olduğu, aynı faturalar ve kullanım için kesinleşen takip olduğu, davacı takip başlatmakta haksız olduğu” gerek- çesiyle “DAVANIN REDDİNE, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile 7.038,74 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının birleştirme nedeniyle kapatıldığını, kaldı ki işbu davaya dayanak olan İstanbul … İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile başlatılan takibin -tahsilde mükerrer olmamak kaydı ile- açıldığını, dolayısıyla her ne kadar takip dayanağı aynı faturalar olsa da ortada mükerrer bir takip tahsil veya derdest bir takip bulunmadığını, Davalı/borçlunun davaya konu borcu ve derdest olduğunu iddia ettiği Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasına konu borcu ödemediğini, hatta davalının “ödeme yapıl- dığı”na dair savunması bulunmadığından, üstü örtülü de olsa borcu ödemediğini kabul ettiğini, Kaldı ki Yargıtay’ın 1996/5916 Esas, 1996/6380 Karar numaralı kararında da belirttiği üzere tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ikinci bir takip yapılmasında yasal bir engel bulunmadığını, Somut olayda; davanın esasını etkileyecek nitelikte olan delillerin hiç değerlendirilme- diğini, ek rapor alınması gerekli olduğu halde rapor alınmadığını, Hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, dava konusu uyuşmaz- lığın aydınlatılmadığını ,kararın gerekçesiz olarak ve eksik inceleme ile tesis edildiğini,6100 sayılı HMK gereğince ilk derece mahkemesince yapılacak yazılı yargılama usulü- nün; davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarından oluştuğunu, İlk derece mahkemesince usullen tahkikat yapılmadığı gibi sözlü yargılama aşamasının da gerçekleşmediğini beyanla hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup ticaret mahkemesinde ikame olunmuştur. Yargılama usulüne ilişkin olarak; davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan düzenlemeye göre , uyuşmazlık değeri (19.840,61 TL) 100.000,00 TL’ nin altında kalmakla yargılama basit usule tabidir. Bu nedenle yazılı usule ilişkin kuralların uygulanmamasına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Esasa ilişkin olarak;İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının tetkikinde; davacı … tarafından davalı şirket aleyhine , taraflar arasındaki elektrik aboneliği kapsamında kulla- nılan elektrik bedeline ilişkin ödenmemiş 16/01/2012 son ödeme tarihli 10.227,20 TL bedelli , 17/02/2012 son ödeme tarihli 9.516,30 TL bedelli ve 14/06/2012 son ödeme tarihli 97.11 TL bedelli faturalara dayalı olarak 18.840,61 TL enerji bedeli + 13.011,10 TL gecikmiş gün faizi + 2.341,99 TL faizin KDV’sinden ibaret toplam 35.193,70 TL alacağın tahsili talebiyle 12/04/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, borçlunun süresi içinde ibraz ettiği14/06/2016 tarihli dilekçesi ile “takip konusu faturalar ile ilgili olarak daha önce Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 31.733,94 TL alacağın tahsili talebiyle takip başlatıldığı ve bu takibin kesinleştiği,eldeki takibin mükerrer olduğu”ndan bahisle itirazda bulunduğu, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği , davacı tarafın yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeye müracaat ile itirazın iptali talepli iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmaktadır. Mükerrer takip dosyası olduğu iddia olunan ve mahkemece de bu şekilde kabul edilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde ise; yine davacı … tarafından davalı şirket aleyhine 2012/01-2012/05 döneminde kullanılan elektrik bedeline ilişkin ödenmemiş 5 adet faturaya dayalı olarak 29.840,10 TL enerji bedeli + 1.604,98 TL gecikmiş gün faizi +288,86 TL faizin KDV’sinden ibaret toplam 31.733,94 TL alacağın tahsili talebiyle 14/06/ 2012 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, takip talebine ekli tahakkuk detayından takip konusu borcun 2012/06 dönemine ilişkin 97,11 TL, 2012/01 dönemine ilişkin 10.227,20 TL, 2012/02 dönemine ilişkin 9.516,30 TL, 2012/03 dönemine ilişkin 6.044,10 TL, 2012/04 dönemine ilişkin 4.026,10 TL ve 2012/05 dönemine ilişkin 26,40 TL bedelli faturalar olduğu, Dosya içeriğine göre 16/01/201 son ödeme tarihli 10.227,20 TL bedelli , 17/02/2012 son ödeme tarihli 9.516,30 TL bedelli ve 14/06/2012 son ödeme tarihli 97.11 TL bedelli faturaların daha önce Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında daha önce takip konusu yapıldığı anlaşılmakla bu faturalar yönünden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya üzerinden başlatılan takibin mükerrer takip olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında da benimsendiği üzere; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynı alacak için ikinci bir takip yapılmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. Eldeki dosyada , davacı/alacaklının da İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına esas takip talebinde tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek şartıyla takip başlat- tığı, ayrıca davalının takip konusu borcun mükerrer olarak tahsil edildiği yönünde bir savunma ve delil ileri sürmediği anlaşılmakla, mahkemenin bu yöndeki tespit ve kabulü de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Davacının vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/12/2021