Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/116 E. 2021/3042 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/116
KARAR NO: 2021/3042
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2020
NUMARASI: 2015/1061 E – 2020/280 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında Elektrik Tedarik Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme süresinin 01/03/2012-30/07/2012 tarihleri arası olduğu, sözleşme şartlarına göre müvekkil şirketin davalıya elektrik enerjisi satışı işini yaptığı, bunun karşılığında da davalının müvekkili şirket tarafından sözleşmeye göre keşide edilen fatjraları ödemesi gerektiği, davalı ile bir yıllık sözleşme yapdığı, sözleşme karşılıklı fesh edilmediği için sözleşmenin 7.1 nolu maddesine göre sözleşme süresinin kendilinğinde 1 ‘er yıllık süre ile yenilendiği, anılan maddede aynın herhangi bir taraf iş bu sözleşme süresinin dolmasından en az 2 ay öncesinden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa yazılı olarak bildirmediği takdirde iş bu sözleşme yazılı protokol ile uzlaşma halinde o yılın koşullarına göre indirim uygulanarak diğer şartlar aynı kalmak koşuluyla devam edeceği, aksi durumda taraflarca sözleşme mevcut şartlarda bir yıl daha uzamış kabul edileceğinin belirtildiği, davalı takip borçlusu taraflarca sözleşme mevcut şartlarda bir yıl daha uzamış kabul edileceğinin belirtildiği, davalı takip borçlusu 31/07/2015-30/07/2016 tarihleri arasıda kapsayacak sözleşmeyi kabul ilişkisi süresi içerisinde feshetmediği için sözleşmenin kendiliğinden bu tarihler içinde geçerli hale geldiği, ancak davalı borçlunun sözleşmenin geçerli olduğu 31/07/2015-30/07/2016 tarihleri arasında sözleşmeyi erken fesh ederek başka bir tedarik şirketi ile ikili anlaşma yaparak sözleşme devam ederken başka bir tedarik şirketinden elektrik almaya başladığı davalı bu eylemiyle sözleşmenin 7.1 nolu maddesini ihlal ettiği, anılan maddede belirtilen hüküm çerçevesinde belirtilen cezai şart bedelinin hesaplanarak faturalandırıldığı, müvekkili şirket tarafından davalı takip borçlusan seri … sıra nolu 02/09/2015 vade tarihli, 3.467,97 TL bedelli faturayı davalı borçluya gönderildiği, ayrıca müvekkil şirket tarafından davalı takip borçlusuna seri … sıra nolu 16/09/2015 vade tarihli 1.920,93 TL bedelli Elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri faturası keşide edildiği ve davalı borçluya gönderildiği, ancak davalı tarafından anılan faturaların ödenmediği, anılan faturanın davalı ile yapılan ikili anlaşmaya uygun olarak düzenlendiği, faturaların Elektrik Satışından Kaynaklanan Piyasa Maliyetleri faturası olduğu, müvekkil şirketin anılan faturalı keşide emekle hukuken ve sözleşme çerçevesinde haklı konumda olduğu, sözleşmenin 5. Maddesinde aynen bu sözleşme ve bu sözleşme ile yapılan elektrik enerjisi satışı nedeni ile ilgili yürülükte olan ve ileride getirilebilecek her türlü vergi, resim, fon yeni fatura kalemleri, Enerji Dengesizlik bedelleri, sıfır bakiye bedeli, piyasa iletim bedeli ve sair harçların abone tarafından ödeneceği şekilde bir düzenleme getirildiği, bu madde çerçevesinde davalı takip borçlusuna elektrik enerjisi satışından kaynaklana piyasa maliyetlerinin hesaplanarak davalıya fatura edildiği, davalı takip borçlusu tarafından anılan faturanın ödenmemesi üzerinde müvekkil tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, anılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiği ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, sözleşmenin ifa yerinin Erbaa ilçesi olduğundan yetkili mahkemenin Erbaa mahkemeleri olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hususların hukuszu olduğu davacı tarafın sözleşmede belirtilmiş olan şartlara riayet etmediği, bu durumu kendisi yönünden haksız bir kazanç elde amacı güdelerek yaptığı öncelikle icra takibine ve itirazın iptali davasına konu edilen 02/09/2015 vade tarihli, 3.467,97 TL ve 16/09/2015 vade tarihli, 1.920,93 TL bedelli faturalara itiraz ettiklerini, davacı ile müvekkil arasında yapılan sözleşmede iskonto oranının %16 da sabit kalacağının kararlaştırıldığı, ancak davacı şirket tarafından tanzim edilmiş 07/01/2015 tarihli faturada indirim oranının %4 olarak uygulandığının tespit edilmesi üzerine müvekkil tarafından alacaklı şirkete noterlik kanalıyla 16/01/2015 tarihli ihtarname ile sözleşmede kararlaştırıldığı gibi %16 indirim uygulanması gerekirken %4 indirim uygulandığının belirtilerek fatura içeriğine itiraz ettikleri ve 10 iş günü içerisinde hatanın düzeltilmesi, aksi taktirde sözleşmenin fesh edileceğinin bildirildiği, davacı şirket tarafından herhangi bir düzeltme yapılmadığından ve müvekkil şirkete herhangi bir bildirim yapılmadığından müvekkil şirket davacının tek taraflı olarak tanzim ettiği faturalardan dolayı müvekkil hakkında icra takibi başlatıldığı, davacı tarafın icra takibindeki dayanağının müvekkilin sözleşmeye aykırı davranarak sözleşmeyi fesh etmesi olduğu gösterildiği, davacının buna göre iki adet cezai şart altında fatura tahakkuk ettirdiği, 28/01/2012 tarihli sözleşme içeriğinde sözleşme şartlarının açıkça belirtildiği müvekkile davacı tedarikçi şirkete geçiş yapması halinde %16 iskonto yapılacağının bildirildiği ve davacı tarafça taahhüt edildiği, sözleşmede belirtilen şartlara gerçekte davacı tarafın uymadığı tespit edilerek karşı tarafa noter kanalıyla ihtarname gönderildiği, davacı taraftan faturanın sözleşmeye göre düzenlenmesi gerektiğinin bildirilmesine rağmen gerekli düzeltmenin yapılmadığı faturalar üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığından müvekkil lehine %16 iskonto uygulaması gereken davacının bazı aylarda %4 bazı aylarda da %11 ve daha az iskonto uyguladığının görüleceği yine müvekkil ile davacı arasında yapılan protokolde mayıs 2012- haziran 2013 dönemi paket seçeneklerinden mayıs ve haziran %11 Temmuz 2012 ile şubat 2013 de %4, mart 2013 ve haziranda ise %11 indirim paketini kabul etmiş olmasına rağmen bu şartlara davacı tarafından riayet edilmediği, davacı taraf sözleşmeye riayet etmediği sabitken müvekkil hakkında icra takibi başlatması ve müvekkil tarafından yapılan itiraza karşı itirazın iptali davası ikame etmesinin davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiği, sonuç olarak 28/01/2012 tarihli sözleşme, mayıs 2012-haziran 2013 yıllar arası paket seçeneklerine ilişkin protokol, tüketim faturaları, ticari defterler, erbaa noterliğnini 16/01/2015 tarih ve 516 yevmiye nolu ihtarnamesi ve davacı ile yapılan yazışmalar dikkate alındığından davacı tarafından haksız yasaya aykırı ve kötü niyetli olarak ikame edilmiş davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince; “taraflar arasında 01/03/2012-30/07/2012 tarihleri arasını kapsayan elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmenin 1. maddesi uyarınca sözleşmenin kendiliğinden uzamış olduğu ve en son bitiş tarihinin temmuz 2015 olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete 23/07/2015 tarihli … nolu ihtarname ile fesih bildirimi gönderildiği, davalı tarafından gönderilen fesih bildiriminden önce davacı tarafından tahhakkuk ettirilen 06/07/2015 ve 05/08/2015 tarihli faturalarda sözleşme kapsamında indirim sağlanmadığı, ihtarname öncesinde davalı şirketin geçmiş dönem borç kaydının bulunmadığı, dolayısıyla davacı şirketin davalının tüketim faturalarını geç ödediğine dair iddiasında haklı olmadığı, her ne kadar 2013/11-12 ve 2014/01-02 dönem faturalarının davalı tarafından geç ödendiği iddia edilmiş ise de bu geç ödemeden sonra davacı şirket tarafından indirim uygulamasına devam edildiği, daha sonraki 2015/01-06 dönem faturalarının davalı şirket tarafından tamamının ödendiği, dolayısıyla sözleşmenin 3.1 maddesi kapsamınsda davacının indirimsiz fatura düzenleme hakkının oluşmadığı, düzenlenen faturalar dikkate alındığında sözleşmenin davalı şirketçe ağustos 2015 döneminde sona erdirildiğinin anlaşıldığı, davacı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı şirkete indirim uygulanmadan fatura tahakkuk ettirilmesi nedeniyle davalı tarafından sözleşmenin 8.2 maddesi uyarınca sözleşmeyi fesih hakkı doğduğundan davacının cezai şart uygulama hakkının bulunmadığı, dolayısıyla davacının son iki fatura toplamı olan 3.467,97 TL kadar cezai şart bedelini davalıdan talep edemeyeceği, yine takibe konu 09/09/2015 tarihli 1.920,93 TL tutarlı faturanın elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri bedelleri toplamı olduğu, EPDK’nun 4033 nolu kararı gereği fatura içerisine dahil edilen YEK, SBDT. PIU, İletim ek ücreti farkları bedellerinin davacı şirketten … tarafından tahsil edilmekte olduğu, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca davacı şirkete YEKDEM kapsamındaki ödeme yükümlülüğü tutarları yansıtılmakta olduğu, dolayısıyla dava konusu faturada belirtilen E.S.K.P.M. Bedelinin …’a iletildiği, davacı şirket üzerinde kalmadığı ve ayrıca fesih tarihinden sonra geriye dönük fatura ile talep edemeyeceği, 2015 temmuz ayı itibariyle sözleşmenin sonlandığı, son iki faturanın ise 06/07/2015 ve 15/08/2015 tarihi olduğu ve dolayısıyla sonuç olarak davalı şirketin fesih gerekçesinde haklı olduğu” gerekçeleriyle 1-Davanın Reddine, 2-1.091,96 TL kötü niyet tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davalı abonenin sözleşmeyi 23.07.2015 tarihli ihtarname ile değil temmuz ayının başında başka bir piyasa katılımcısı tarafından talep edilme ile feshettiğini, davalı tarafın başka bir tedarikçi ile sözleşmesini bu ihtarname tarihinden önce yaptığını ve … sistemi üzerinden talep edildiğini, bu işlem itibari ile de ceza koşulu ile sorumlu hale geldiğini, zaten davalı abonenin 23.07.2015 tarihli ihtarname ile de başka bir tedarikçi ile anlaşma yapmış olduklarının da ikrar edildiğini, bu şartlar altında müvekkili şirket tarafından başka bir piyasa katılımcısı tarafından talep edildiği tarihten sonra keşide edilen faturalarda indirim uygulanmadığını, ilk derece mahkemesinin indirimsiz faturalandırmayı normal sözleşme şartları devam ederken yapılmış gibi kabul ederek bu durumu haklı nedenle fesih sebebi gibi değerlendirdiğini, davalının dava konusu edilmiş olan aboneliğin tüketim faturalarını geç ödediğini, sözleşmenin 3.1 maddesinde “abone işbu sözleşme süresi boyunca herhangi 2 faturasını son ödeme tarihinden önce ödememişse tedarikçi içinde bulunduğu aydan itibaren tedaş tarife üzerinden indirimsiz faturalandırma hakkına sahiptir” hükmünün düzenlendiğini, davalının geç ödemelerine ilişkin şirket kayıtlarının sunulduğunu, bu durumda davalının sözleşmeyi feshetmek de haklı bir gerekçesi bulunmadığını, davalı tarafın fesih ihbarı sözleşme hükümlerine uygun yapılmadığını, sözleşmenin 7.1 maddesinde açık bir şekilde sözleşmenin süresinin dolmasından 2 ay önceye kadar fesih bildiriminin yapılması gerektiği kararlaştırıldığını, 31.07.2015 tarihinden önceye kadar davalı abone tarafından fesih bildirimi yapılması gerektiğini, davalı tarafından en geç 31.05.2015 tarihinde önce yapılmış bir fesih bildirimi bulunması gerektiğini, sözleşmenin 5. maddesinde “Bu sözleşme ve bu sözleşme ile yapılan elektrik satışı nedeni ile ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü vergi, resim, fon, yeni fatura kalemleri ve harçlar ABONE tarafından ödenecektir.” hükmünün düzenlendiğini, her ne kadar madde metninde davaya konu edilmiş olan bedeller kısmen sayılmış olsa da sözleşmenin lafsından da anlaşıldığı gibi, sözleşmeye göre davalı abonenin, müvekkili şirkete elektik satışından dolayı yansıtılmış olan masraflardan sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Dava, taraflar arasında düzenlendiği ifade olunan elktrik tedarik sözleşmesinin davalının süresinden önce fesh ettiği ve başka bir elektrik şirketinden elektrik satın aldığından bahisle, cezai şart ve elektrik satışına ilişkin faturaları nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 01/03/2012-30/07/2012 tarihleri arasını kapsayan elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmenin 1. maddesi uyarınca sözleşmenin kendiliğinden uzamış olduğu ve en son bitiş tarihinin Temmuz 2015 olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete 23/07/2015 tarihli … nolu ihtarname ile fesih bildirimi gönderildiği, davalı tarafından gönderilen fesih bildiriminden önce davacı tarafından tahhakkuk ettirilen 06/07/2015 ve 05/08/2015 tarihli faturalarda sözleşme kapsamında indirim sağlanmadığı, ihtarname öncesinde davalı şirketin geçmiş dönem borç kaydının bulunmadığı, dolayısıyla davacı şirketin davalının tüketim faturalarını geç ödediğine dair iddiasında haklı olmadığı, her ne kadar 2013/11-12 ve 2014/01-02 dönem faturalarının davalı tarafından geç ödendiği iddia edilmiş ise de bu geç ödemeden sonra davacı şirket tarafından indirim uygulamasına devam edildiği, daha sonraki 2015/01-06 dönem faturalarının davalı şirket tarafından tamamının ödendiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 3. Maddesi gereğince davacının aboneye %16 indirim sağlayacağı, 7. Maddesinde “..herhangi bir taraf işbu sözleşme süresinin dolmasından en az iki ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa yazılı olarak bildirmediği takdirde sözleşmenin aynı şartlarda bir yıl daha yenilenmiş sayılır”, 8. Maddesinde “…tedarikçinin sözleşmede yer alan şartlara ve esaslara uygun olarak taahhütlerini yerine getirmemesi halinde söz konusu ihlalin abone tarafından yapılacak yazılı bildirimi takip eden on iş günü içinde tedarikçi tarafından giderilmemesi halinde abone sözleşmeyi feshedebilir” düzenlemelerinin bulunduğu görülmektedir. Buna göre; davacı tarafından tahhakkuk ettirilen 06/07/2015 ve 05/08/2015 tarihli faturalarda sözleşme kapsamında indirim sağlanmadığı, ihtarname öncesinde davalı şirketin geçmiş dönem borç kaydının bulunmadığı, davacı şirketin davalının tüketim faturalarını geç ödediğine dair iddiasında haklı olmadığı, davacının abonenin 2013/11-12 ve 2014/01-02 dönem faturalarının geç ödediğini ileri sürmüş ise de bu tarihlerden sonra yenilenen sözleşmelerde ve faturalarda indirim uygulamasına devam edildiği, bu tarihlerden sonra da geç ödemenin gerçekleşmediği, sözleşmenin 3.1 maddesi kapsamınsda davacının indirimsiz fatura düzenleme hakkının oluşmadığı, düzenlenen faturalar dikkate alındığında sözleşmenin davalı şirketçe ağustos 2015 döneminde sona erdirildiğinin anlaşıldığı, davacı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı şirkete indirim uygulanmadan fatura tahakkuk ettirilmesi nedeniyle davalı tarafından sözleşmenin 8.2 maddesi uyarınca sözleşmeyi feshettiğini davacıya bildirmiş olduğu, uygulanması gereken maddenin sözleşmenin 7. değil, 8. maddesi olduğu anlaşılmakla mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/11/2021