Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1134 E. 2022/272 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1134
KARAR NO: 2022/272
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2020
NUMARASI: 2019/267 E – 2020/484 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket adına kayıtlı … plakalı … marka, … model, aracın periyodik bakım için davacı şirket yetkilisi tarafından davalı şirkete bırakıldığı, servise teslim edilen ve o esnada davalı şirket çalışanının kullanmış olduğu aracın 26.11.2018 tarihinde otoparktan çıkarken başka bir araç ile çarpıştığı, araçta büyük maddi hasar oluştuğu, aracın 2015 yılında 0 km olarak alınmış olup, kaza tarihine kadar değişen herhangi bir parçasının bulunmadığı, herhangi bir kusuru ve çiziğinin olmadığı, tüm bakımlarının yetkili serviste yaptırıldığını, meydana gelen kaza nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiği belirtilerek, fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla; talep artırım ve ıslah hakları saklı tutularak, değer kaybı alacağı için şimdilik 1000 TL belirsiz alacağın bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile beraber tespit ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 05/03/2020 tarihli talep arttırım dilekçesi ile 1.000 TL olarak açtıkları dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda 5.348,61 TL arttırarak toplamda 6.348,61TL.ya çıkardıklarını ve ıslah harcını ikmal ettiklerini, toplamda 6.348,61- TL olarak 1.000 TL için dava tarihinden, 5.348,61TL için ıslah tarihi olan 05/03/2020 tarihinden itibaren ıslah tarihinden itibaren olmak üzere faiz işletilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait aracın 26.11.2018 tarihinde servis otoparkından çıkartılırken, otopark içindeki başka bir aracın davacıya ait … plakalı aracın sağ ön çamurluğunun uç kısmına çarpmak suretiyle kaza meydana geldiğini, iddia edildiği gibi büyük bir hasar değil, çok küçük çaplı bir hasar oluştuğu, bu aşamadan sonra yeni bir iş emri açılmadığı, aracın sağ ön çamurluğunun uç kısmında meydana gelen küçük hasar nedeniyle, tamir onarım işlemlerine başlandığı, davalı şirketin yapmış olduğu ücretsiz tamir-onarım işlemleri sonrasında dava konusu aracın davacıya teslim edildiğini, davacının huzurdaki davada gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, davalı şirketin bu küçük hasar ile alakalı kaydın araç geçmişinde görülmemesi adına yeni bir iş emri açmadığı, mevcut mekanik arıza kaydı üzerinden işlemlere devam edildiğini,davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, davacının aracında değer kaybı oluşmasının önüne geçmek adına önlemler aldığı, küçük çaplı hasarla ilgili yeni bir iş emri oluşturulmadığını, dava konusu aracın hasarsız olduğu belirtilmiş ise de bahsi geçen olaydan önce araçta herhangi bir hasar kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme alınan bilirkişi raporunda 26.11.2018 tarihinde Esenler ilçesinde meydana gelen trafik kazasında davacı firmaya tescilli … plakala araca … plakalı aracın çarptığı maddi hasarlı trafik kazasında ,davacı aracının davalıya ait servise teslim edildiği ,kazanın servis otoparkından çıkarken meydana geldiği, dosyadaki delillerin anlatımların değerlendirilmesi sonucu serviste davacı araca çarpan … plakaları araç sürücüsü …’in %100 kusurlu bulunduğu ,oluşan değer kaybının Karayolları Motorlu araçlar ZMMS genel şartları değer kaybı hesaplama yöntemi göz önüne alınarak yapılan hesaplamada davacıya ait … plaka sayılı araçtaki değer kaybının 6.348,61 Tl olarak hesaplandığı,kendi firmasına servis almak için bırakılan araçta meydana gelen çarpma neticesinde oluşan değer kaybından davalı firmanın da doğrudan doğruya sorumlu olduğu gerekçesiyle; “Davanın kabulüne, davalı tarafın 6.348,61TL tazminatı 1.000TL’sini dava tarihi, 5.348,61TL’sını ise 05/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacı tarafa ödemesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davacıya ait aracın 26.11.2018 tarihinde servis otoparkından çıkartılırken otopark içindeki başka bir aracın davacıya ait … plakalı aracın sağ ön çamurluğunun uç kısmına çapmak suretiyle kaza meydana geldiğini,çok küçük çaplı bir hasar oluştuğunu,davalı tarafça yeni iş emri açılmadan aracın sağ ön çamurluğunun uç kısmında meydana gelen küçük hasar nedeniyle tamir/onarım işlemlerinin ücretsiz yapılarak aracın davacıya teslim edildiğini, dava konusu aracın ikinci el piyasa değerinde herhangi bir bedel kaybının oluşmaması için azami özen gösterildiğini,davacının haksız kazanç sağlamaya çalıştığını,davalının oluşan ve ücretsiz tamir ettiği küçük hasar ile alakalı kayıtın araç geçmişinde görülmemesi adına yeni bir iş emri açmadığını, mevcut mekanik arıza kaydı üzerinden işlemlere devam edilerek aracın davacıya teslim edildiğini,bu hususun mahkeme tarafından gözden kaçırıldığını, araçta yapılan işlemlerin küçüklüğüne ve geçmişinde görünmemesine bakmaksızın işlem gören parça ve boyanan parça üzerinden hesaplama yapıldığını,oysa bir parçanın sadece ucunda ufak bir işlem ve ufak bir boyamanın bulunması ile o parçanın tamamen işlem görmesi ve boyanması arasında değer kaybı hususunda ciddi bir fark yaratacağını, hükme alınan subjektif ve denetime elverişsiz bilirkişi raporunda, aracın çamurluk parçasının tamamen hasarlanmış onarılmış parçanın tamamı boyanmış gibi bir hesaplama yaparak fahiş bir değer kaybı miktarı belirtildiğini,bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, dava dilekçesinde aracın 2015 yılında “0” KM alınmış olup , 26.11.2018 tarihine kadar hasarsız olduğu belirtilmiş ise de, bir değer kaybından söz edilebilmesi için aracın daha önce hasara uğramamış, onarım ve yenileme işleminden geçmemiş olması gerektiğinden, bahsi geçen olaydan önce araçta herhangi bir hasar kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken bu hususta araştırma yapılmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine ve icra takibi yapıldığından icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davada,davacıya ait aracın bakım için bırakıldığı davalı işyerinde hasara uğradığı iddiasıyla araç değer kaybı talep edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava konusu araçta servis bakımı hizmeti için bırakıldığı sırada meydana gelen kaza sonrası onarımı arıza kaydı ve iş emri açılmaksızın davalı tarafça yapılmıştır.Bu konuda taraflar arasında ihtilaf bulunmamakta isede, alınan bilirkişi raporunda,dava konusu aracın Araçta meydana gelen değer kaybının 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.06.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda değer kaybının eksperlere hitaben nasıl hesaplanacağına dair hesaplama yöntemi gözönüne alınarak hesaplandığı, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezinde yapılan sorgulamada aracın dava konusu kazadan önce herhangi bir kazaya karışmadığının belirlendiği,kasım 2019 kasko değer Listesi değerlerine göre, 2015 model, … marka, … tipinde bir aracın kasko değeri 683.819,00 TL olup, internet sitelerinde ve piyasada yapılan araştırmalarda 2018 yılında kazasız, yaklaşık 80.000-100.000 km civarında bu tip bir aracın ortalama 2.el piyasa rayiç bedeli 585.000,00 TL olarak tespit edildiği,aracın kasko ve piyasa bedeli arasındaki sabit katsayı 683.819,00/585.000,00 – 1.169 olarak hesaplandığı,bu aracın kaza yapmış olduğu 2018 yılındaki kasko değer listesi değerlerine göre kasko bedelinin 538.856,00 TL olduğu, buna göre bu aracın kaza yapmış olduğu tarihteki ikinci el rayiç bedeli 538.856,00/1.169 – 460.954,66 TL olarak hesaplandığı, alım satımlardaki pazarlık payı ile birlikte 460.000,00 TL olduğu ve değer kaybının bu bedel üzerinden hesaplandığı, değer kaybı (İ1412413414) — (1412415414) x ((KİVİ-15000)//5000))) 2 T1= OTL T2=017L T3=1×1,2×460.000,00 TL / 100 =5.520,00 TL T4= 1×0,75 x 460.000,00 TL / 100 =3.450,00 TL T1+T2+T3+T4 = 8.970,00 TL değer kaybı = 8.970,00 TL — ((8.970,00 TL) x ((58.836 km-15000)/75000))| = 6.348,61 TL 2 olduğu,hesaplamada,kaza nedeniyle … plaka sayılı araçta 6.348,61 TL değer kaybı meydana geldiğinin belirlendiği, … plakalı araç sürücüsü …’in kazada %100 kusurlu olduğu,davacıya ait … plakalı araç sürücü …’nın olayda kusurunun olmadığı ,aracın dava konusu kazadan önceki 2.el piyasa rayiç bedeli 460.000,00 TL , kazadan sonraki 2.el piyasa rayiç bedeli 460.000,00 TL — 6.348,61 TL = 453.651,39 TL olarak hesaplanmakla,aracın alım satımlardaki pazarlık payı da dikkate alındığında aracın kazadan sonraki 2.el piyasa rayiç bedelinin 453.000,00 TL olarak belirlendiği, kaza sonrasında … plaka sayılı araçta 6.348,61 TL değer kaybı meydana hesaplanmıştır. Araç değer kaybının aracın 2.el piyasa rayiç değeri ile aracın gerekli onarımlarının yapılması sonrası haliyle piyasa değeri arasındaki fark olduğu belirtilerek 6.348,61 TL olarak hesaplanmasında aykırılık bulunmadığı görülmüştür. Gerek kusur ve gerekse değer kaybı yönünden hesaplamayı içerir hükme dayanak bilirkişi raporunun, aracın daha önce kazaya maruz kalmadığının ayrıca tespiti ile, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun olduğu belirlendiğinden, yeni bilirkişi incelemesi yapılmasının davaya katkı sağlamayacağı açıktır. Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, istinaf eden davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 433,67 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 91,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 342,33 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/02/2022