Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1124 E. 2022/262 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1124
KARAR NO: 2022/262
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2021
NUMARASI: 2017/450 E – 2021/128 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının … abonesi olduğunu, kendisine ait sözleşme hesap numarasının … olduğunu, davalının … Mah. … Cad. … Sok. No: … Ümraniye/İSTANBUL adresinde sağlanan enerji bedeline karşılık olan fatura bedellerini ödemediğini, fatura bedelinin tahsili için davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla,itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, … Mah. … Cad. … Sok. No: … Ümraniye/İSTANBUL adresinde bulunan ATM’nin kullanımı sırasında … Ltd. Şti ile akdettiği sözleşme kapsamında elektrik hizmetine ilişkin işlemler yapıldığını, davacı ile tüm ilişkilerin iş bu şirket tarafından yapıldığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini,davalının üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ATM kabinin elektrik kurulumu sözleşmesinin … ile 24/05/2010 tarihinde yapıldığını ve elektrik kullanılmaya başlanıldığını, … tarafından saya ç mühürleme işlemi yapıldığını, ancak yapılan işlemin kayıt altına ilgili kurum tarafından alınmadığını, akabinde 09/10/2012 tarihinde tutanak tutularak 8.909,43 TL tutarında kaçak elektrik tüketimi bedeli tahakkuk ettirildiğini, bu faturanın dava dışı … firması tarafından iade edildiğini, ATM’nin kurulduğu tarihten 08/11/2012 tarihine kadar olan toplam tüketim bedeli olarak 28/11/2012 tarihli 6.350,80 TL’lik fatura tahakkuk ettirildiğini, bu faturanın da davalı tarafça ödendiğini,davalının güven kuruluşu olduğunu, kaçak elektrik kullanmasının mümkün olmadığını beyanla, davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İhbar olunan … Ltd. Şti.vekilince sunulan 02/10/2018 tarihli dilekçede özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı … için vekaleten … Mah. … Cad. … Sok. No: … Ümraniye/İSTANBUL adresinde yer ala ATM için Elektrik kurulumu sözleşmesinin … ile 24/05/2010 tarihinde yapıldığını ve elektrik kullanılmaya başlandığını, …’ın söz konusu abonelik sözleşmesi imzalandıktan yapması gereken sayacı kayıt altına alma ve mühürleme işlemeni yapmadığını, 09/10/2012 tarihinde … ekiplerinde sayacın mühürsüz olduğunun tespit edilerek kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile tutanak tutulduğunu, buna istinaden 8.909,43 TL kaçak elektrik tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini, bu kaçak elektrik faturasına itiraz edildiğini, bunun üzerine … tarafından sayaç mühürleme işlemi yapıldığını, abone işleminin tesis edildiği tarihten 28/11/2012 tarihine kadar olan süre için 6.350,80 TL’lik normal tüketim faturası düzenlendiğini, kaçak elektrik faturasının iptal edileceğinin belirtildiğini, …Ş’ın iptal etmesi gereken faturayı iptal etmeyi unuttuğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyada, davacı tarafından davalı hakkında enerji tüketim bedeline istinaden 8.909,43 TL asıl alacak, 2.839,73 TL gecikme faizi, 511,14 TL KDV olmak üzere toplam 12.260,30 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %16,80 oranında gecikme faizi ile birlikte tahsiline yönelik yapılan ilamsız takibe karşı davalının itirazı sonrası takibin durdurulduğu görülmüştür. Mahkeme, davacı tarafından elektrik kullanım bedeline ilişkin olarak 6350,80 TL fatura düzenlendiği, bu tutarında davalı tarafça 10/12/2012 tarihinde ödendiğinin dosya kapsamı itibari ile sabit olduğu, icra takibi ile talep edilen elektrik bedelinin davalı tarafından icra takibinden önce ödendiği gerekçesiyle ;”Davanın reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; mahkemenin tahkikatın bittiği ve sözlü yargılamaya geçildiğinin taraflara tebliğ etmeden hüküm verdiğini,bilirkişi raporunun karşı tarafın iddialarına yönelik hazırlandığını,davalı ile sözleşme bulunmadığını,normal tüketime ilişkin ödeme belgesi sunulmamasına rağmen bilirkişi raporunda ödeme hususunda tespit yapıldığını, İstanbul Anadolu …’a müzekkere yazılma talepleri hakkında işlem yapılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini,bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, davanın kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davada,ödenmeyen fatura bedellerinin tahsilinin talep edildiği takibe davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davaya konu takipte ve dava dilekçesinde ödenmeyen kullanım fatura alacağı talepte bulunulduğu belirtilmiş, duruşmada kaçak kullanım bedeli olduğu yolunda iddiada bulunulmakla,itirazın iptaline dair davada takip sebepleri ile davacının bağlı olduğu gözetilerek kaçak kullanım beyanının dikkate alınmaması gerektiği mahkemece de belirlenmiştir. Kaldı ki davalı banka olup söz konusu tesisatın bulunduğu ATM nin kurulumu ile ilgili ihbar olunan şirketle bağlantı kurmuş olmakla,davacının bu ATM yi kullanma dışında faaliyet olmadığı anlaşılmıştır.Abonelik işlemleri de ihbar olunan ile davacı arasındaki işlemlere konu olmuştur. Davacı taraf davalı adına normal tüketim faturası tahakkuk etmiş,davalı tarafça bu tutar takip tarihinden önce 10/12/2012 tarihinde ödendiğinden,davacının takip ve dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığı görülmekle,davanın ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi sonrası alınan bilirkişi raporu taraflar arasındaki süreci belirleyerek işlemleri de tespit ettiğinden,alınan rapor taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bilirkişi raporu alınmasına gerek kalmadığı açıktır.Tahkikata ilişkin mahkeme hakimince taraf beyanlarının da alındığı görülmüştür.Sözlü yargılama için açıkça sorulmasa da alınan beyanın buna yönelik olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/02/2022