Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1109 E. 2021/1525 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1109
KARAR NO: 2021/1525
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI: 2015/311 E – 2017/892 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
Birleşen Bakırköy 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/33 E. – 2014/16 K. Sayılı Dosyasında;
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince … davalı gösterilerek verilen dava dilekçe özetle , müvekkilinin akaryakıt istasyonu işletmekte olduğunu, davalı tarafından 13/06/2012 tarihli … nolu fatura ile 3.045,20 TL aynı tarihli ve … nolu fatura ile de 130.368,40 TL kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından Silivri …İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasıyla icra takibi başlatıldığını , bu takibe itiraz edildiğini,elektriğin kesildiğini,mahkemece verilen tedbir kararı sonucu elektriğin yeniden bağlandığını, kaçak elektrik kullanımadığını beyanla , davacının Silivri … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla başlatılmış olan takiple ilgili olarak davalıya borcu olmadığının tespitine, kötüniyetli olarak takip başlatan davalının alacağının % 20 sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkumiyetine karar verimesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle ,davacının işyerindeki sayaçlar sökülerek yerlerine modeme uyumlu kurum malı sayaçlar takıldığını ve sökülen sayaçların laboratuar muayenesine gönderildiğini, 10.05.2013 tarihli Sayaç Muayene Talep ve Sonuç Formlarında her üç sayacında ölçüler mühürlerinin orijinal olmadığı, sayaç içerisinden numaratörle oynandığı, numaratörde izlerin olduğu, kaçak işleminin yapılmasının uygun olduğu belirtilmiş olduğunu, E.P. Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK 622 Sayılı Kurul Kararına uygun olarak kaçak ve eksik tüketim bedeli hesaplandığını beyan ederek ,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Bakırköy 17.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/333 esas 2014/16 karar sayılı dava dosyasında, davacı … vekilince açılan davada ise, davalı şirketin faaliyette bulunduğu adreste 29/02/2012 tarihinde yapılan tespit ve darphane ve damga matbaası incelemelerine dayanılarak kaçak ve eksik elektrik tüketim bedeli hesaplandığı, ilgili mevzuat hükümlerine göre hesaplanan kaçak ve eksik tüketim bedellerinin ödenmemesi sebebiyle ,davalı hakkında Silivri …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan icra takibine itiraz edildiğinden, itirazın iptaline , davalı tarafın % 40 dan az olmamak üzeri icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, asıl dava yönünden, menfi tespit davasının kısmen kabulü ile, davacı borçlunun Silivri …İcra Müdürlüğü … esas sayılı hakkında yapılan icra takip dosyasından dolayı davalıya 125.287,72 TL borçlu olmadığının tespitine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Şartları oluşmadığından İİK 72 maddesi gereği tazminat talebinin reddine, Birleşen dava yönünden, davasının kısmen kabulü ile, davalı borçlunun Silivri …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın takip konusu alacağın 8.713,62 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar alacak üzerinden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir. Sözkonusu karar asıl dosyadaki davalı … A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiş olup,istinaf dilekçesinde özetle ;davacı şirketin sayaca müdahale ederek ,kaçak elektrik kullandığının tesbit edilmesine rağmen,menfi tesbit davasının tümden reddi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüş,asıl davanın reddi ,birleşen davanın kabulüne karar verilmesi istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin 19/10/2018 tarihli geri çevirme kararında ,”Dosya kapsamına göre, asıl davada … davalı gösterilerek dava açılmıştır. Birleşen davanın davacısı da … ‘tır.EPDK’nın 12/09/2012 tarihli 4019 sayılı kararı ile “Dağıtım ve Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar” 4. maddesi uyarınca, dağıtım şirketlerinin “dağıtım” ve “perakende satış” faaliyetlerini 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzelkişilikler altında yürüteceği düzenlenmiş olup,bu hukuki ayrışma sonucunda perakende satış faaliyeti en son ünvan değişikliğine göre … A.Ş (önceki ticaret ünvanları : … A.Ş, … A.Ş ) tarafından yürütülecek ise de, … A.Ş (…) tüzel kişiliğini sürdürmeye devam etmektedir. ” şeklinde hukuki durum açıklanmıştır. Kaldı ki birleşen dava ,11/04/2013 tarihinde yani ayrışma tarihinden sonra davacı … tarafından açılmıştır. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden usulünce haberdar edilmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması ile mümkündür. Bu yolla kişi, hangi yargı merciinde duruşması bulunduğuna, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğuna, yargılamanın safahatına, duruşmanın hangi tarihte yapılacağına, verilen kararın ne olduğuna, Tebligat Kanununda açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile vakıf olabilecektir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK.’nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı) Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun amir hükmü gereğidir.Görüldüğü üzere, taraf teşkili sadece davanın açılması aşamasında değil, yargılamanın diğer aşamalarında da önem taşımaktadır. (…23.11.2011 gün ve 11-554 Esas-684 Karar) Asıl ve birleşen dava dosyaları kapsamlarına göre ,Birleşen Bakırköy 17.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/333 esas 2014/16 karar sayılı dava dosyasında, davacı … vekilince açılan davada mahkemece davacıya herhangi bir tebligat yapılmaksızın dosya üzerinden birleştirme kararı verildiği,dosyanın bu şekilde gönderildiği, mahkeme tarafından ise birleştirilen dosya davacısı …’a herhangi bir tebligat yapılmaksızın yargılama yapıldığı ve karar verildiği anlışılmış,bu durumun yukarıda açıklandığı üzere hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğurduğu sonucuna varılmakla ,kamu düzenine ilişkin ve dairemizce dikkate alınan bu hukuka aykırılık sebebiyle ,istinaf konusu kararın HMK’ un 353/1-a-4 üncü maddesi uyarınca , birleşen davada davacı konumunda bulunan …’ın tebligat adresinin tesbiti ile ,Tebligat Yasası ve Yönetmeliğine uygun şekilde tebligat yapılıp,taraf teşkili sağlanarak, yargılama yapılıp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İstinaf talebinin incelenmesiyle , HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılması ile yeniden yargılama yapılmasını temin için dosyasının ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden taraflara isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/05/2021