Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1104 E. 2022/108 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1104
KARAR NO: 2022/108
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2018/969 E – 2020/793 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket adına kayıtlı … marka … plaka sayılı aracını periyodik bakım için 10.10.2018 tarihinde … Otomotive bırakıldığını, yapılan bakım sonrası davacıya teslim edilen aracın bir süre sonra yağ kaçırmaya başlayarak arızalandığını, durumun ilgili servise bildirildiğini ancak cevap alınamadığını, bu nedenle davacının aracını … Mah. …Sitesinde …”ın sahibi bulunduğu …’a götürüldüğünü ve burada yapılan kontrolde yağ filtresinin takılma esnasında deforme olduğu ve bu nedenle yağ akıttığından tamir servisine yağsız olarak götürülmüş olduğunu belirtir arıza tutanağı tutulduğunu,yağ filtresini bizzat … otomotivin değiştirdiğini,davacının aracında krank mili, piston kolu, itici, motor tk. contası, yağ pompası, devirdaim, triger seti, ana kol yatağı, ve filtrenin değiştirildiğini, bu işler için …’a 9.003,40 TL ödeme yapıldığını, ayrıca aracın değer kaybına uğradığı belirtilerek, 9.003,40 TL hasar bedeli ile şimdilik 500,00 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, periyodik bakımda aracın hava filtresi, mazot filtresi, ön fren balatası ve genel yağ bakımının yapıldığını, yağ filtresinin değiştirildiğini, yapılan işlere yönelik 770,00 TL fatura tanzim edildiğini,kullanılan parçaların sıfır parçalar olduğunu, aracın davalı tarafından teslim edildikten sonra aylarca kullanılmış olduğunu, herhangi bir arıza durumunda uyarı ışığının yandığını, davacının yağ uyarısını dikkate atmayarak aracı kullanmaya devam etmesi sonrası bu hasarın meydana geldiğini,davalıya bu konuda bilgi verilmiş olsa idi bu sorunun yaşanmayacağını beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkeme, alınan bilirkişi raporunda ,”Söz konusu Filtrenin orijinal filtre olduğunu ancak üzerinde deformasyon bulunduğu, söz konusu filtrenin dava konusu araca ait olup olmadığı tespitinin yapılamadığı,söz konusu filtrenin normal olarak değişiminin 10-15 bin km de bir değiştirilmesi gerektiği, bu kapsamda söz konusu filtrenin yaklaşık 3 ay gibi bir sürede deforme olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu,doğru takılmayan yağ filtresinin otomobil motor yağının akmasına ve motorun yatak sarmasına dava konusu olayda olduğu gibi sebep olabileceği, bundan dolayı uzman bir teknik ekip tarafından yağ filtresi değişimi yapılması gerektiği, dava konusu filtrenin yapılan incelemede parçanın orijinal olmasına rağmen üzerindeki deformasyonlardan uzman personel tarafından değiştirilmediğini,yağ filtresinin görevini yapamamasından kaynaklı aracın motor bölümünde ağır hasar meydana gelebileceği,ancak araçların mekanik ve elektronik aksamlarında meydana gelen arızaların hata kodu ile uyarı ışığı yanarak sürücüleri uyardığını,söz konusu ışığın yağ filtresinin tehlike yaratacak şekilde görevini yapamamaya başladığında ışığın yanması gerektiği,eğer söz konusu ışık hemen yandığında araç çalıştırılmadan çekici ile servisine götürülmüş olduğunun ispatı durumunda davalının araçta oluşan hasardan sorumlu tutulabileceği, ancak uyan ışığı yandıktan sonra araç kullanılmaya devam edildiyse davalının hasardan sorumlu tutulamayacağı,bu durumda davalının ayıplı hizmette bulunduğunun kabulü ile sorumlu olması gerektiği triger seti ile yağ filtresinin doğrudan bağlantısının olmadığı ,ancak dava konusu aracın motor rektifıyesi gerektiğinden dosya muhteviyatına sunulmuş olan 9.003,40 TL ( KDV ve İşçilik dahil) tutarındaki hasar bedelinin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marulunda bulunduğu,söz konusu aracın motorunun rektifiye edilmiş olması ve bir çok parçanın yenilenmiş olması nedeni ile dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı”nın belirlenmesi yanında yağ filtresinin makine mühendisi bilirkişi tarafından incelenmesi sonrasında filtrenin orijinal olduğu, dolayısıyla 3 aylık bir süre içerisinde deforme olmasının mümkün olmadığı,bu şekilde deforme olmasının filtrenin takılırken davalı tarafından ayıplı şekilde ifa edilerek yanlış takılması nedeniyle olabileceğinin bildirildiği,talep edilen hasar kalemlerinden triger kayışı değişiminin bilirkişinin de raporda belirttiği üzere arıza ile ilgisi olmaması nedeniyle hasar alacak kalemleri arasında yer alan bu alacak kaleminin reddi gerektiği, aracın motorunun rektifiye edilmiş olması ve birçok parçasının değişime uğramış olması nedeniyle değer kaybı oluşmadığı,ayıplı ifa nedeniyle davalının hasarı tazminle yükümlü olduğu,davacının araç arıza yaptığında kendisine 1-2 km yakında bulunan tamirhaneye aracını bakım için götürmesinin hayatın doğal akışına uygun olduğu ve araç sürücüsünün araç tamiri konusunda teknik bilgisinin yeterince olamayacağı farz edilerek bir an önce arıza nedeninin öğrenilmesi ve tamir edilmesi isteği ile aracını hareket ettirip yakın bir tamirhaneye götürebileceği (triger kayış bedeli faturadan çıkartıldığı ) gerekçesiyle “Davanın kısmen kabulü ile, 8.703,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.istinaf dilekçesinde; taraflar arasında eser sözleşmesi değil hizmet sözleşmesi bulunduğunu,kararın hatalı ve hakkaniyete aykırı olduğunu,dava konusu aracın rutin bakım için davalı işyerine getirilmesi sonucunda hava filtresi, mazot filtresi , ön fren balatası ve genel yağ bakımı yapılmış ve yağ filtresi değiştirildiği, aracın kusursuz olarak davacıya aynı gün teslim edilerek araca yapılan tamirat ve bedellerini gösterir 10.10.2018 tarihli 770.00 TL fatura düzenlendiğini,davalı tarafça davacıya ait araçta kullanılan tüm parçaların hiç kullanılmamış, yeni açılıp kullanılan sıfır parçalar olduğu, aracın bakımı yapıldıktan sonrada aracın kontrol edilip davacıya eksiksiz ve sağlam bir şekilde teslim edildiğini, aradan geçen zaman zarfında aracında meydana geldiğini iddia ettiği hasardan dolayı davalının suçlandığı ve fahiş bedel talep edildiğini,arızadan dolayı davalının hiç aranmadığını davacı tarafın , arızalı olduğunu iddia ettiği yağ filtresini dosyada delil olarak dahi beyan etmediği gibi arızalı yağ filtresi üzerinde herhangi bir tespit dahi yaptırmadan dava açtığını, dava dosyasına yağ filtresini mahkeme talep ettikten sonra ibraz ettiğini, mahkemenin talebinden sonra dosyaya ibraz edilen yağ filtresinin davalı tarafından takılan yağ filtresi olup olmadığının belli olmadığını, ibraz edilen yağ filtresinin davalı tarafından dava konusu araca takılan yağ filtresi olmadığını, davacıya ait aracın akıllı motora sahip olduğu, araçta meydana gelen yağ arızası nedeniyle araç göstergesinde sinyal ışığı yanarak arızanın bildirildiği, davacı tarafın araçta yanan yağ kontrol sinyalini dikkate almadığı davalıya haber vermeden arka sokaktaki başka t tamirhaneye kadar aracı kendi kullanarak götürdüğü için araçtaki hasarın meydana geldiğini,bu durumda aracın hareket etmemesi gerektiğini,tanıkların da bu konuda beyanda bulunduklarını,davacının kendi kusuru ile zarara neden olduğunun,hiç kimsenin kendi kusurunda yararlanamayacağını, davalının araca yeni alınmış ve kullanılmamış bir yağ filtresi taktığı ve aracın davacıya eksiksiz ve çalışır halde teslim edildiğini,davalıdan kaynaklı bir kusur bulunmadığını,bilirkişi raporunda, ilk derece mahkemesinin talebi ile ibraz edilen yağ filtresinin dava konusu araca ait olup olmadığının fiziki muayene ile tespit edilemeyeceğinin belirtildiğini, bilirkişi raporunda faturada gösterilen bu işlemelerin yağ filtresinin görev yapamaması nedeniyle araçta meydana gelen aksaklıklar sebebiyle gerçekleşebilecek hususlar olup olmadığının değerlendirilmediğini,bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini,bu nedenle kanuna aykırı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini beyanla,davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ayıplı araç bakımı nedeniyle meydana geldiğini ileri sürülen arızadan kaynaklı hasar bedeli ve değer kaybı talep edilmiştir. Dava konusu aracın rutin bakımının davalı tarafça yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur.İddiaya konu yağ filtresinin hatalı montajı nedeniyle aracın yağ akıttığı ve yağsız kalan motorda arızanın meydana geldiği belirlenmiştir. Hükme dayanak bilirkişi raporunu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur. Bu nedenle davalının ayıplı bakım hizmeti sunduğu kabul edilmelidir. Davalı ayıplı ifa nedeniyle davacı aracında oluşan zararı karşılamak zorundadır.Zararın giderildiği yerde yapılan tespitlerde zararın yağ filtresinden kaynaklı olduğu ilk etapta gözlenmiştir.Bakım işlemi ile zarar arasında illiyet bağının olmadığı ileri sürülemez.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 594,52 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 148,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 445,89 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/01/2022