Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1073 E. 2021/1720 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1073
KARAR NO: 2021/1720
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2018
NUMARASI: 2017/297 E – 2018/155 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının … Mah. … Cad. No:… Göngören adresinde bulunan … tesisat nolu doğalgaz sayacının abonesi olduğunu, davacı tarafından kaçak doğalgaz kullanılmadığı gibi doğalgaz sayacına da müdahale etmediğini beyanla,davalı şirket tarafından davacı hakkında tahakkuk ettirilen üç adet doğalgaz faturasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, faturaların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacının kayıtlı olduğu taşınmaza 16/05/2014 tarihinde sözleşme yaparak gaz kullanımına başladığını, 06/03/2016 tarihinde gaz kullanım mahallinde yapılan kontrolde tesisata 19/10/2015 tarihinde takılmış olan … Tipi … sayacın mührüne müdahale edildiğinin tespit edildiğini, tüm bunların davacının kaçak olarak gaz kullanıldığını açıkça ortaya koyduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Dava, doğalgaz abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkeme, davanın doğalgaz abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davacının tacir olmaması nedeniyle nisbi ticari dava niteliğinin bulunmadığı, özel düzenlemeler gereğince mahkemenin görevli kılınmadığı , davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın görevli mahkemede açılmış olmasının dava şartı olduğu ve davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle;”Mahkemenin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulde reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde,ilk derece mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesine rağmen hem davacı hemde davalının tacir olduğunu,bu nedenle mahkemenin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Mahkeme tarafından yapılan araştırmada davacının tacir yada esnaf kaydına rastlanmadığı görülmüş,vergi kaydı celp edilmiş,davacının 02/05/2014 tarihinde giyim eşyası ütüleme işinde faaliyete başlayıp 31/12/2016 işi terk ettiğinin vergi dairesince bildirildiği ,ticaret sicil kayıtlarından ise davacının tacir olmadığı belirlenmiştir. O halde, dava ticari dava olmadığı gibi, tarafları da tacir değildir.Bu nedenle davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan,mahkemenin görevsizlik kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/06/2021