Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1041 E. 2022/1068 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/1041
KARAR NO: 2022/1068
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2020
NUMARASI: 2018/998 E – 2020/434 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 08/04/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davalı tarafın müvekkili aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, takibe konu alacaklar arasındaki 05/06/2009 tarihli 10,09 TL’lik kalem dışındakilerin 10 yıllık süre geçtiğinden zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin 1985-1987 yılları arasında … Mah. … Cad. No:… Esenler/İSTANBUL adresinde dükkan işlettiğini, ancak 1987 senesinden sonra müvekkilinin, davalıya icra takibinden dolayı borçlu gözüktüğü mezkur adreste bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşmede müvekkilinin adresinin … Mah. …Cad No:.. Esneler/İSTANBUL olduğu, davalının kendi borç listesinde ve davalı kurumlardan alınan evraklardaki adresler incelendiğinde adresinin … Mah. … Cad. No:… Esenler/İSTANBUL olduğunun görüleceği, ekte sunulan fotoğraflarda … olarak geçen yer … numara esas borçluyken, müvekkilinin 1985-1987 yılları arasında …’nın olduğu yeri kullandığını, bu iki dükkanın yanyana olduğunu ve o yıllarda tek abone numarası olan … numarasını birlikte kullandıklarını,bu sebeplerle borçlu olmadığının tesbitine ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra takibinin konusunun elektrik faturalarına istinaden tahakkuk ettirilen enerji bedeli olduğunu, davacı tarafın abonelik sözleşmesi kapsamında elektrik kullandığını belirterek davanın reddini ve davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki borç nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece faturalamanın 30 gün ya da en geç 60 günlük süreçlerde yapılmasının gerektiği ancak yapılmadığı gerekçesiyle borçtan söz edilemeyeceği tespitinin yerinde olmadığı, somut olay çerçevesinde,kusurlarının olmadığını tekrarla, müvekkiline olsa olsa mütefarik kusur hükümlerince kusur atfedilebileceği, mahkemenin hükmü kurarken ya sayacın yanlış okunmuş olduğu ya da … olan sayacın son hanesi 0 dan 9 a kaymış, 10 binler basamağı da 0 dan bire kaymış olabileceği ile sayacın bu dönemde 7399-7400 aralığında sabit durmuş olabileceği ihtimalleri üzerinden hüküm kurmasının usul hukukuna aykırılık teşkil ettiği, bilirkişi raporunda … marka mekanik sayaçlarda boşta dönme vs. gibi durumların karşılaşılan durumlar olduğu, ayrıca mekanik sayaçların hiç kullanılmasa dahi boşta dönerek tüketim kaydı yapabildiğinin bildirildiği belirtilerek davacının borçlu olmadığına dair hüküm kurulmasının çelişkili olduğu, yanlış okuma ve tüketim miktarının hatalı hesaplanması hallerinde ilgili amir hüküm gereği tüketici tarafından müvekkili tedarikçi firmaya bir yıl içinde itiraz edilmesi gerektiği, mahkemece tesisatı söz konusu tarihlerde kimin kullandığı ya da mahallin boş olup olmadığının tespitinin yapılamadığı gerekçesiyle de davacının borçlu olmadığının tespit edilmesinin ilgili kanun hükümleri ve Yargıtay içtihatları uyarınca kabul edilemeyeceği, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , menfi tesbit talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; 1985 tarihli Abonman Sözleşmesinde davacının abone olduğu, tesisat adresinin … Mah … Cad No… Esenler adresi olup, Abone numarası … ‘dir ve abonenin güvence bedeli olarak,… nolu makbuzla 4.000-TL ödediği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça davacı hakkında 07/08/2018 tarihinde ,İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün ..E. Sayılı dosyasında; takibin alacaklısı … Satış AŞ tarafından, takip borçlusu … aleyhine ilamsız takip yapıldığı, Takip Talebinde takibin dayanağı olarak … Abone numarasına ait 7 adet son ödeme tarihleri ve asıl alacak tutarları belirtilen faturalar; 2001/3 Dönemi ,12/03/2001 son ödeme tarihli 472,93-TL , 04/05/2001 son ödeme tarihli 33,10-TL, 05/06/2001 son ödeme tarihli 23,32-TL,02/08/2001 son ödeme tarihli 44,85-TL,2003/10 Dönemi, 03/10/2003 son ödeme tarihi 9,00-TL, 2007/5 Dönemi, 03/05/2007 son ödeme tarihi 1.642,00-TL,05/06/2009 son ödeme tarihli 10,90-TL bedelli .faturalar gösterilerek, 2.236,10-TL Enerji Bedeli, 6.833,70-TL Gecikmiş gün Faizi,1.230,07-TL Faizin KDV si olmak üzere Toplam 10.299,87-TL alacağın tahsili istenmiş, takip itirazsız kesinleşmiştir. Mahkemece ;” taraflar arasında elektrik aboneliği sözleşmesi bulunduğu, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi (TBK 146 md) gereğince abonelik sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresi 10 yıldır. Borcun kaynağı olan 7 adet faturanın 17/08/2000 ile 20/04/2007 tarihleri arasındaki kullanım iddiasından kaynaklı enerji faturalarına ilişkin olduğu, takip talebinde yer alan 7 adet faturadan ilk 6 adet fatura sırasıyla; son ödeme tarihi 12/03/2001 son ödeme tarihli 472,93-TL, 04/05/2001 son ödeme tarihli 33,10-TL, 05/06/2001 son ödeme tarihli 23,32-TL, 02/08/2001 son ödeme tarihli 44,85-TL, 03/10/2003 son ödeme tarihli 9,00-TL, 03/05/2007 son ödeme tarihi 1.642,00-TL tutarlı faturalar olup, davacı işbu ilk 6 sırada yer alan fatura alacaklarının zamanaşımına uğradığı iddiasında bulunmuş ise de; ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu olan davacı takip konusu alacağın takip talebinden önceki bir tarihte zamanaşımına uğradığına dayanarak menfi tespit davası açamaz. ( Yargıtay 23. HD 2015/3361 esas 2015/4744 karar sayılı ilamı ) Bu nedenle, davacı/takip borçlusunun icra takibine konu ilk 6 adet faturanın zamanaşımına uğradığı iddiasıyla davanın kabulüne karar verilmesi mümkün görülmemiştir. Diğer 7. Fatura yönünden ise ,05/06/2009 son ödeme tarihli 10,90-TL tutarlı faturada sayaç numarası haricinde ilk/son okuma tarihleri, ilk/son sayaç işaretleri belli değildir. Bu faturanın tahakkuka esas işaretleri faturada yoktur. Bu nedenle bu faturadan dolayı davacının borçlu olmadığı açıktır” şeklindeki gerekçesi davacının icra takibine itiraz etmediği dikkate alındığında usul ve hukuka uygun bulunmamktadır. Ancak ,davacı zamanaşımı yanında, müvekkilinin 1985-1987 yılları arasında …’nın olduğu yeri kullandığını, bu iki dükkanın yanyana olduğunu ve o yıllarda tek abone numarası olan … numarasını birlikte kullandıklarını, zamanaşımına uğramış ve aynı zamanda müvekkilinin kullanmadığı elektrikten dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Bu yönden bilirkişi raporunda teknik açıklamalar yapılmıştır. Bilirkişi raporunda bu konuda; faturalamanın normal süreçte 30 gün ya da en geç 60 günlük süreçlerde yapılması normal bir süreçtir. Somut olayda, faturalar üzerindeki ilk/son okuma tarihlerine göre, 184 gün, 797 gün, 1305 gün gibi süreçlerde fatura okuması yapıldığı görülmektedir. Burada ya sayaç yanlış okunmuş ya da 7400 olan sayacın son hanesi 0 dan 9 a kaymış, 10binler basamağı da 0 dan bire kaymıştır tespiti ile sayacın bu dönemde 7399-7400 aralığında sabit durduğu tespitinin yerinde olduğu, bu durumun … marka mekanik sayaçlarda karşılaşılan bir durum olduğu, ayrıca mekanik sayaçların hiç kullanılmasa dahi boşta dönerek tüketim kaydı yapabildiğinin bildirildiği, sayacın takılma tarihi bilinmese de, tesisatın sayacının değiştirildiğine dair bir kayıt görülmediği, sayaçların her 10 yılda bir bakımının yapılması ya da değiştirilmesi gerektiği, abonelik başlangıcının 1985 yılı olduğu göz önüne alındığında arıza ihtimalinin oldukça kuvvetli olduğu, geçen süre içerisinde yerinde tetkik ile bu durumun tespiti mümkün görülmediğinin, tesisatı söz konusu tarihlerde kimin kullandığı ya da mahallin boş olup olmadığının tespitinin yapılamadığı görüşü ve tesbiti bildirilmiştir.Davacı vekilince dava dilekçesinde ; müvekkilinin 1985-1987 yılları arasında … Mah. … Cad. No:… Esenler/İstanbul adresinde dükkan işlettiğini, ancak 1987 senesinden sonra müvekkilinin , davalıya icra takibinden dolayı borçlu gözüktüğü mezkur adreste bulunmadığı, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşmede; müvekkilinin adresinin … Mah. … Cad. No:… Esenler/İstanbul olduğu ,oysa ki davalının kendi evrakı olan borç listesinde ve davalı kurumlardan alınan evraklardaki adresler incelendiğinde borçlunun adresinin … Mah. … Cad. No:… Esenler/İstanbul olduğunun görüldüğü, bu karışıklığın nedeninin müvekkilinin 55 numarada bulunduğu yıllarda 27 numara ile aynı abone numarasını kullanması olabileceği, sundukları otoğraflarda … olarak geçen yeri (27 numara) esas borçlu iken, müvekkilinin 1985-1987 yılları arasında … Gıda’nın olduğu yeri kullandığını, bu iki dükkanın yanyana olup o senelerde tek abone numarası olan … numarasını birlikte kullandıkları beyan ve iddia edilmiştir. Sözkonusu tesisatın abonesi olarak davacı gözüktüğünden ,davacının abonelik kaydı usulüne uygun şekilde sonlandırılmadığından, davacının aboneliği sebebiyle fiili kullanıcı ile birlikte borçtan müteselsilen sorumluluğu sözkonusudur. Yargılamada alınan bilirkişi raporunda ; davacının sorumlu tutulacağı miktar ibraz edilen normal tüketim bedelinin 4 adet fatura karşılığı 574,TL olduğu hesaplanmıştır. Davacı bu miktar asıl borç ve bunun yasal faizinden müteselsilen sorumludur. Bu sebeple , davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında; bu alacak miktarından ,elektriğin kesilmesi gereken tarihte kesilmemesi sebebiyle resen yasal faiz miktarı hesaplanmak suretiyle ,davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı olduğu şekilde karar karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında;1-Davanın kısmen kabulü ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki takipte 574,20- TL asıl alacak ve 1.665 TL gecikme faizi ve 300,TL faizin KDV’si yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 173,45 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 175,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2,45 TL’nin davacıya iadesine, 3-Davacıdan alınan 175,90 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 789,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 258,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT 13/son maddesi uyarınca 2.539,-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı vekille temsil edildiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya 6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu 45,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde/karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/04/2022