Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/934 E. 2021/2243 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/934
KARAR NO: 2021/2243
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2016/392 E – 2019/1266 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle, davacı kooperatifin bulunduğu … sitesinde bulunan cadde ve sokakların kamuya ait cadde ve sokaklar olup, Üsküdar Belediyesince bunların ad, konum ve durumlarının saptandığını ve tapuya kamu yolları olarak tescil edildiğini, bu konuda …/…’a karşı açılan Kadıköy 2. ASliye Ticaret Mahkemesinin 2005/845 esas 2009/368 karar sayılı kararı ile de 2000-2001-2002 yılları aydınlatma bedelinin muhatap tarafından karşılanmasına karar verilerek ilgili kararın Yargıtay’ca da onanarak kesinleştiğini, davalının açılan bu dava dosyası devam ederken 2000-2001-2002 yıllarını kapsayan ilk davadan sonra da kamusal alanlarla ilgili olarak davacı kooperatife fatura tahakkuk ettirdiğini ve davacının ödeme zarureti ile karşı karşıya bırakıldığını, bu doğrultuda 2.kez Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/535 esas sayılı dava ile bu kez 13.03.2002-22.03.2004 tarihleri arası tahakkuk eden fatura bedeli ile 19.04.2004-14.12.2009 tarihleri arası tahakkuk eden aydınlatma giderinin kamusal alan olması itibariyle ücretsiz olarak düzenlenmesi gerekirken taraflarınca tahsil edilmiş olması karşısında bu b edelin kendilerine yasal faizi ile ödenmesi için dava açıldığını, bu davada lehlerine karar çıktığını ve Yargıtay’ca onanmasından sonra davalı kurumdan tahsil edildiğini, ancak sözkonusu kesin hükümlere rağmen davalı kurumca davacı kooperatife aynı alanlar ve trafolarla ilgili olarak fatura tahakkuku yapılması devam edildiğini, ödeme yapılmaması halinde enerjinin kesileceğinin bildirildiğini bunun üzerine İstanbul Anadolu 1. ASliye Ticaret Mahkemesinde kesin hüküm kapsamında olan tesisatlar için davacıya tahakkuk ettirilen faturalarla ilgili muarazanın giderilmesi ve faturaların iptali istemi ile dava açıldığını , mahkemece verilen 2013/319 sayılı karar ile 12.06.2013 tarihinde Ayedaş tarafından düzenlenen toplam 10.504,40 TL miktarlı 24.06.2011 tarihli …, …, …, …, …, …, …, … nolu faturaların iptallerine ve yeni tahakkuklar yapılmamasına ve muarazanın bu ekilde giderilmesine karar verildiğini ve kararın Yargıtay’ca onandığını, buna karşın aynı sayaçlara ilişkin bu defa davalı tarafından borç tahakkukları yapılmaya ve müvekikli kooperatifin aynı sayaçlar enerji bedellerini gerekçesiyle borçlandırılmaya devam edildiğini , icra takipleri ve kesme ihbarnameleri tebliğ edildiğini belirterek 2016 yılı Mart dönemine ilişkin; … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden 52.243,50 TL, … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden 39.180,40 TL, … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden 86.794,70 TL,… nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden 53.914,00 TL, … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden 20.222,70 TL, … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden 65.352,50 TL, 6166 nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden 319,20 TL, … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden 72.358,00 TL olmak üzere toplam 390.313,00 TL borçlandırıldığını ve buna ilişkin faturaların tebliğ edildiğini belirterek, davacı kooperatifçe inşa aedilen konutların üzerinde bulunduğu cadde ve sokaklarının kamusal alan niteliği taşıdığı ve bu analların aydınlatma bedelinin kooperatifçe ödenmemesi, kooperatifçe ödenen bedellerin kooperatife iadesine, mezkur sayaçlar yönünden fatura tahakkuk ettirilmemesine ilişkin kesin hükümler hilafına davalı kuruma karşı bu alan ve sayaçlara ilişkin borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının hernekadar dava konusu faturalara dair olarak istirdat ve menfi tespit istemli olarak iş bu davayı açmış ise de, davanın açılmasının sorumlusunun davalı şirket olmadığını, …’ın birçok merhaleden geçtiğini ve bu süreçte farklı hukuki nitelikler kazandığını ve en nihayette bugünkü yapısına kavuşabildiğini, bugün itibariyle Anadolu yakasında milyonlarca tüketiciye hizmet verdiğini, bu gibi durumlarla karşılaştıkta faturaların iptal edildiğini belirterek , davacının bahsettiği faturalara ilişkin olarak kurum içerisinde gerekli incelemelerin yapıdığını ve faturaların iptal edildiğini, iptal işlemi ile beraber daha sonrasında fatura çıkmaması amaçlanarak blokaj işlemi uygulandığını ve bu tarihten itibaren de fatura keşide edilmediğini tebliğe çıkartılmadığını belirterek huzurdaki davanın konusuz olduğunu ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, davacı kooperatife ait … sitesinin sokak ve cadde aydınlatmalarına dair Mart 2016 fatura döneminde davacı hakkında düzenlenen toplam 390.313.00 TL lik elektrik tüketim faturalarından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Mahkeme, davalı tarafın 15.03.2017 tarihli yazısında dava konusu faturaların iptal edildiğini bildirmesine rağmen kayıtlarda halen davacının borçlu görünmesi sebebiyle keşfen alınan bilirkişi raporu ve aynı konuda başka mahkemelerce verilerek yargıtay aşamasındanAnadolu 1.ATM 2004/535 E.sayılı kararın onanmasına dair Yargıtay 3. HD nin 2014/2456 esas 2014/3481 kararı ve emsal kararlar kapsamında ; davacı tarafın davaya konu ettiği faturalardan … nolu sözleşme yönünden 319,20 TL bedelli faturanın meskene ait olduğu, diğer faturaların ise site içerisinde çocuk parkı, çocuk bahçesi, çocuk kaydırakları, kapalı ve açık spor alanları, yol, park vb yerler olduğu , tespitler sonucu davacı kooperatif sitesinin cadde ve sokaklarının sadece site sakinlerinin kullanımına ait olmadığı, herkesin kullanımına ait kamuya açık alanlar olduğu , trafoların ve elektrik sayaçlarının cadde ve sokak aydınlatmalarına ait olduğu, bu sayaçlardan geçirilerek kullanılmakta olan enerji tahakkuklarının davacı kooperatifin sorumluluğunda bulunmadığı gerekçesiyle; “1-Davanın kısmen kabulü ile ; davacının 2016 yılı Mart dönemine ilişkin; … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden: 52.243,50 TL … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden: 39.180,40 TL … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden: 86.794,70 TL … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden: 53.914,00 TL … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden: 20.222,70 TL … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden: 65.352,50 TL … nolu sayaç … nolu sözleşme yönünden: 72.358,00 TL bedelli faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-Fazla istemin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu, itirazlarının giderilmediği, söz konusu faturaların iptal edilmesi nedeniyle davacıya borç çıkartılmadığı,davanın konusuz kalmasına rağmen mahkemece değerlendirilmediği, aynı konuda yeniden fatura çıkartılmaması için blokaj işlemi uygulandığını.cevap dilekçesinde bu huusların belirtildiğini, davacının … nolu aboneliğin mesken olması nedeniyle tarifesinin de mesken tarifesi olduğu,bu yönüyle talebin yerinde olmadığı, iptal edilen genel aydınlatma faturaların bu kez Üsküdar Belediyesi hakkında düzenlendiğini, bu konuda … A.Ş den sorulması taleplerinin kabul görmediğini,bilirkişi raporunda da değerlendirilmediğini,davanın konusuz kaldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dosya kapsamından davalı tarafça dava açıldıktan sonra genel aydınlatmaya yönelik cadde ve sok aydınlatma elektrik tüketim faturalarının iptal edildiği ve Üsküdar Belediyesi adına yeni faturalandırma yapıldığını ileri sürmüş isede,çeşitli yazışmalarda fatura iptallerinin yapıldığı bildirilmişten,başka bir müzekkere cevabında bu hususun ayrışma nedeniyle bildirilen başka şirketten sorulması ,iptal yapılmadığı yönünde çelişkili müzekkere cevaplarına rastlandığı,mahkemecede bu cevapların davayı aydınlatmadığı ,mahkeme görev tanımında olmadığı gerekçesiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı ve belirtilen tek fatura dışında diğerlerinin genel sokak ve cadde aydınlatmasına yönelik olduğu belirlendiğinden meskene ilişkin tek fatura dışında diğer dava konusu faturalardan davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. İstinaf sebebi davalı yönünden davanın konusu kalmadığına ilişkin isede,dava açıldıktan sonra davalının davanın konusuz kaldığı şeklinde beyanda bulunduğu,ancak kesin bir şekilde davaya konu davacı adına düzenlenen genel aydınlatma faturalarının iptaline dair tereddüte yer bırakmayan cevap vermediği gibi ayrışmadan kaynaklı farkı şirketten sorulması gibi net olmayan beyanlarda bulunmuştur.Bu açıdan davanın konusuz kaldığı ispatlanamadığı gibi,böyle bile olsa iptaline karar verilen faturalar hakkında davalı davanın açılmasına da sebebiyet vermiştir.Davacının ve mahkemenin hangi faturanın ne zaman iptal edildiğine ilişkin bilgilendirildiği de ispatlanamamıştır.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 26.645,39 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 6.661,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.983,97 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 361.madde gereği gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2021