Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/880 E. 2021/2888 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/880
KARAR NO : 2021/2888
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2017
NUMARASI: 2016/354 E – 2017/338 K
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 08/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin “… Mahallesi, … Caddesi, … Sitesi, … Blok N:… Bahçelievler / İSTANBUL” adresinde bulunan boş dükkanı 20/11/2011 tarihinde kira sözleşmesi ile kiralayıp faaliyeti geçtiğini, daha sonra davalı şirkete elektrik aboneliği için başvuruda bulunduğunu, ancak eski kiracının eksik ve/veya kaçak kullanımı vs gibi davacının sorumluluğunda bulunmayan nedenlerle abonelik işleminin gerçekleştirilmediğini, buna rağmen davacının işyerine elektrik sayacı taktırarak sarf olunan miktarı ölçümlemeyi ihmal etmediğini, davacının abonelik talebinin hiçbir şekilde kabul edilmediğini, davalı kurum görevlilerinin 07/03/2015 tarihinde davacının işyerine gelerek ” abonesiz kullanım ” nedeniyle aynı tarihli … nolu kaçak tuta- nağı düzenlediklerini ve akabinde 18.314,04 TL’lik ceza tahakkuk ettirildiğini, davalının söz konusu cezanın ödenmesi şartıyla yeni abonelik işlemi yapacağını bildirmesi üzerine borcun yapılandırılması yoluna gidildiğini, 5.200,00 TL’den fazla ödeme yapıldığı halde abonelik sözleşmesinin yapılmadığını, bilahare davalıkurumun 10/09/2015 tarih … seri nolu bir kaçak tutanağı daha düzenleyerek bu defa 48.467,20 TL ceza tahakkuk ettirdiğini, Davalının tekel hakkını keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde kullandığını, işyerinde elek- triğin 28/03/2016 tarihinde elektriğin kesildiğini beyanla, davacı ve davalı arasında muarazanın meni ile elektrik abonelik sözleşmesinin tesisine hükmedilmesini, elektrik enerjisinin açılması yönünde tedbir kararı verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafı yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının kendisi ile önceki abonenin borcundan dolayı sözleşme yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Davacının kiraladığı taşınmazın … numaralı tesisatının son abonesi … olup kendisinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, … abonelik başlangıç tarihinin 30/09/2011, tahliye tarihinin 17/10/2014 olduğunu, tahliye tarihinden 04/12/2015 tarihine kadar geçen süreçte bu tesisat için herhangi bir abonelik başvurusunda bulunulmadığını, Davacı şirket 20/11/2014 tarihinde kira kontratı yapıp fiili olarak kullandığı bu yer için abonelik başvurusunda bulunmadan davalı şirkete kaydı olmayan sayaçtan enerji kullanımı yaptığını, bu durumun 07/03/2015 tarihli … seri numaralı kaçak zaptı ile tespit edildiğini,Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.26/b maddesinde “…. yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” denildiğini, nitekim davacı tarafın dava dilekçesinin 2.maddesinde ”Her ne kadar abonelik işlemi gerçekleştirilmemiş olsa da müvekkil firma iş yerine elektrik sayacı taktırarak kullanım miktarını ölçümlemeyi de ihmal etmemiştir” diyerek kaçak elektrik kullandıklarını ikrar ettiğini, Davacı şirketin bu kaçak zaptına ilişkin borcunun 02/06/2015 tarihinde taksitlendiril- diğini ve bu taksitlendirme protokolüne istinaden sadece 5.187,16 TL’lik ödeme yapıldığını ve kalan taksitlerin ödenmediğini, Bu kaçak zaptından sonra davacı şirket adına 10/09/2015 tarihinde … seri numaralı kaçak zaptı düzenlendiğini, bu tahakkuka istinaden de herhangi bir ödeme yapılmadığını, Davacı tarafından ilk abonelik başvurusunun 04/12/2015 tarihinde yapıldığını, ancak iş bu başvuru tarihinde davacı tarafından 10.09.2015 tarihli kaçak tahakkuku borcunun ödenmemesinden dolayı abonelik tesis edilmediğini, mevcut kaçak tahakkuku borçları ödenmemesine rağmen davacı tara- fından 08/12/2015 tarihinde tekrardan abonelik talebinde bulunulduğunu,ancak müvekkili tarafından bu talebe “kaçak kullanım borçlarının ödenmemesi veya taksitlendirme protokolüne bağlanmaması halinde abonelik ilişkisinin kurulamayacağı” yönünde yanıt verildiğini, davalının tespitlerinin EPDK mevzu- atına uygun olduğunu, sözleşme serbestliği ilkesi gereğince sözleşme kurmaya veya devam ettirmeye zorlanamayacağını,Davacının borçlarını ödemeyerek müvekkili şirketi mağdur etmekle birlikte davalı sanki bir kredi kuruluşuymuş gibi aleyhine haksız olarak tedbir talebinde bulunduğunu, EP Tüketici Hiz- metleri Yönetmeliği 4/bb maddesine göre davacının serbest tüketici olduğunu ve tedarikçisini seçme hakkının bulunduğunu, tekel durumunda olmayan davalının sözleşme kurmaya ve devam ettirmeye zorlanamayacağını beyanla davanın ve tedbir taleplerinin reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince: “davanın reddine” karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacı firma, bahsi geçen işyerini kiraladıktan sonra müteakip defalar abonelik sözleşmesi için davalı kuruma başvuruda bulunmuş olsa da, her defasında eski kiracının, “eksik tüketim, kaçak, hukuk işleri” gibi müvekkilinin sorumluluğunda bulunmayan nedenlerle abonelik işlemini gerçekleştirmediğini,Buna rağmen davacının, abonelik işlemi gerçekleştirilmemiş olsa da, müvekkil firma iş yerine elektrik sayacı taktırarak kullanım miktarını ölçümlemeyi ihmal etmediğini,Davalı idarenin hiçbir halde abonelik sözleşmesine yanaşmadığı halde, davalı idare görev- lilerinin 07/03/2015 tarihinde davacının işyerine gelerek abonesiz kullanım nedeniyle 07/03/ 2015 tarihli ve 770203 seri numaralı “kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı” düzenlendiğini ve akabinde 18.314,04 TL ceza tahakkuk ettirildiğini.Davalı kurum bu ceza tahakkukundan sonra, bu defada söz konusu cezanın yapılandırıl- ması şartıyla abonelik sözleşmesi yapılacağını bildirildiğini, yapılandırma bedeli olarak 5.200,00 TL’den fazla ödeme yapıldığı halde yine de abonelik sözleşmesi yapmaktan kaçındığını,Davalı idarenin hem abonelik sözleşmesi yapmadığını, hemde diğer yandan ceza tahak- kuku düzenlemekten geri kalmadığını, davalı kurum hiçbir hal ve şartta abonelik sözleşmesi yapma- yarak müvekkili firma hakkında 10.09.2015 tarih ve F/720450 seri numarası ile bir kaçak tutanağı daha düzenleyerek bu defada 48.467,20 TL ceza tahakkuku gerçekleştirdiğini,Davalı idarenin hukuk dışı bu eyleminin sonlandırılması ve elektrik abonelik sözleşme- sinin kurulması amacıyla davacı firmanın vekili aracılığıyla, 04/12/2015 tarihinde Sefaköy İşletme Müdürlüğü’ne yazılı başvuruda bulunduğunu, bu başvurudan da sonuç alınamadığını, davalının 28/03/ 2016 tarihinde davacı işyerindeki elektriği kestiğini,Tüm vatandaşların ve tüm işletmelerin gereksinim duyduğu enerji ihtiyacını karşılayan tek kurum olan davalının, iş bu tekel hakkını keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde kullandığını,Abonelik sözleşmesi yapılmadığı gerekçesiyle elektriğin kesilmesi nedeniyle birçok insa- nın işsiz kaldığını, davacının ben abonelik sözleşmesi talep etmesine rağmen , davalı idarenin “hayır yapmıyorum” deme hakkının bulunmaması gerektiğini, neticede ortada bir kamu hizmeti söz konusu olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, muarazanın giderilmesi ,elektrik aboneliğinin tesisi ve kesilen elektriğin yeniden sağlanması talebine ilişkindir.Dosya içeriğine göre; Davacının “… Mahallesi, … Caddesi, … Sitesi, Sağ Blok N:… Bahçelievler / İSTANBUL”adresindeki işyerini 20/11/2011 tarihinde kiraladığı ve bu tarihten iti- baren söz konusu işyerinde ticari faaliyette bulunduğu, belirtilen iş yerindeki tesisat ile ilgili olarak taraflar arasında elektrik aboneliği tesis edilmediği tartışmasızdır. Davacı vekili ;önceki abonenin borcu nedeniyle davalı ile abonelik sözleşmesi tesis edil- mediğini iddia etmekte ise de , davalı tarafça ibraz olunan “borcu yoktur kağıdı -ilişik kesilmiştir” başlıklı belgenin tetkikinden belirtilen adresteki işyerindeki 3541582 nolu tesisatın son abonesinin dava dışı … olduğu ve bu kişinin 30/09/2011 tarihinden 17/10/2014 tarihine kadar bu adreste faaliyet gösterdiği, 17/10/2014 tarihinde aboneliği tahliye ettiği anlaşılmaktadır.Davalı şirket çalışanlarınca, 07/03/2015 yapılan kontrollerde davacı aleyhine “kuruma kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığı” gerekçesiyle Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı düzenlendiği ve 18.314,04 TL ‘lik borç tahakkuk edildiği, bu borcun 02/06/2015 tarihinde yapılandırıldığı, protokole istinaden davacı tarafça 5.187,16 TL’lik ödeme yapıldığı,ancak bakiye borcun ödenmediği, Bilahare davacının işyerinde 10/09/2015 tarihinde yapılan ikinci kontrolde yine “kuruma kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığı” tespit edilerek tutanak düzenlendiği, bu tutanağa istinaden 48.467,20 TL ceza tahakkuk edildiği,Davacının bu süre içinde abonelik başvurusunda bulunduğuna dair delil sunulmadığı,İlk abonelik başvurusunun 04/12/2015 tarihinde yapıldığı, “kaçak tahakkuku borcunun ödenmediği” gerekçesiyle talebin reddedildiği, ikinci kez 08/12/2015 tarihinde yeniden abonelik tale- binde bulunduğu “kaçak kullanım borçlarının ödenmediği veya taksitlendirme protokolüne bağlanma- dığı” gerekçesiyle abonelik ilişkisinin kurulamayacağı yönünde cevap verildiği anlaşılmaktadır.EPTHY’nin 26/bb. md de ” … yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mev- zuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmış olup davacı taraf da dava dilekçesinde taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığını ve zati sayaçtan elektrik kullandığını ikrar etmiştir.Dosya içeriğine göre, davacının idareye kayıtsız sayaçtan kaçak elektrik kullandığı, buna ilişkin olarak tahakkuk edilen borçları ödemediği sabittir.EPTHY’nin 4/bb md gereğince davacı tedarikçisini seçme hakkına sahip serbest tüketici vasfında olup dilediği perakende şirketinden elektrik enerjisi temin edebilecektir. Davalının tekel yetkisi bulunmadığından abonelik sözleşmesi kurmak ve devam ettirmek zorunda olmadığı sonucuna varılmıştır.Dava konusu borç ödenmediğinden ve abonelik tesis edilmediğinden elektrik kesme işleminde de usulsüzlük bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden,davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/11/2021