Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/873 E. 2021/2263 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/873
KARAR NO: 2021/2263
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2019
NUMARASI: 2018/447 E – 2019/986 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının “… Mah. … Cad. No:… Fatih/İSTANBUL” adresinde fırın işlettiğini, işletmede ekmeklerin odun ateşinde pişirildiğini, davalı şirketin elemanlarınca yapılan okuma sırasında sehven yapılan yanlış bağlama işleminin “harici hat” çekilmek olarak değerlendirilerek 14.04.2018 tarihli ve … nolu tutanağın düzenlendiğini, bu tutanağa göre 3.027,60-TL. kaçak elektrik tahakkuku, 26.740,30-TL. kaçak ek tahakkuk yapıldığını, davacı şirket tarafından kesinlikle harici hat çekilmediğini, elektrikçinin sehven yanlış bağlama yaptığını, davalı kurumun kaybının 14.04.2018-29.03.2018 arası eksik tüketim bedeli olan 986,00-TL. kaçak elektrik bedeli ile sınırlı olduğunu, kaçak tahakkuklarında kaçak kullanım süresi ve günlük çalışma saatinin davalı şirket tarafından hatalı alındığını, kaçak ek tahakkukunun maddi dayanağının bulunmadığını, tutanağın ve laboratuvar raporunun tek taraflı olarak düzenlendiğini ve davalı kurumca ispatının gerektiğini beyanla,lam tahakkuk 26.740,30-TL.’den gerçek kullanım bedeli olan 986,00-TL. mahsup edildikten sonra bakiye 25.754,30-TL.’den dolayı davacı şirketin davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket çalışanları tarafından 16.04.2018 tarihinde … nolu tesisatta yapılan kontrolde; tesisata kayıtlı olan … nolu … marka sayaç haricinde hat çekilerek bazı cihazların bu özel hat üzerinden ve sayaçtan geçmeden enerji kullanıldığının tespit edildiğini, bu tespit sonrası … nolu kaçak tespit tutanağının tanzim edildiğini, tutanağa istinaden yapılan incelemede tüketicinin harici hattı devamlı kullanmadığının tespit edilmesi sonucu tesisatın kurulu gücüne göre 23.712,70-TL. normal tarifeden ek tüketim tahakkuku yapıldığını, yapılan hesaplamanın mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalı şirket tarafından kaçak elektrik enerjisi tüketiminden dolayı 16/04/2018 tarih ve … sayılı kaçak elektrik tespit tutanağı kapsamında kaçak elektrik enerji bedeli hesabında davacı adına 26.740,30 TL kaçak elektrik enerjisi kullanım bedeli tahakkuk ettirmiş ise de; benimsenen bilirkişi ek raporunda, EPDK Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi kullanımına ilişkin usul ve esaslar ve davalı taraf beyanları gereği hesaplanan 36.566,00 kWh kaçak elektrik enerjisi tüketiminden dolayı Ticarethane Abone Grubu Kullanıcıları elektrik enerjisi tüketim tahakkukları için uygulanacak elektrik enerjisi tüketim tarifesine göre kaçak tüketim bedelinden dolayı davalının gerçek zararının 25.035,74 TL olduğu ve davalının bu miktar yönünden davacıdan alacaklı olduğu; bu miktarı aşan 718,56 TL yönünden davalı taraf isteminin yerinde olmadığı , 25.754,30-TL.’nin 718,56-TL’lik kısmı yönünden davacı tarafın davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile; davalı tarafça tutulan 14/04/2018 tarihli ve … nolu “Kaçak Elektrik Tutanağı” ile davacı adına tahakkuk ettirilen ve davacı tarafça dava konusu yapılan 25.754,30-TL.’nin 718,56-TL’lik kısmı yönünden davacı tarafın davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına” karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;alınan kök raporda maddi hata yapıldığını,ek raporun ise kök rapor ile çeliştiği,yeni bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmesinin yerinde olmadığı,kök raporda 90 gün üzerinden hesaplama yapılmasına rağmen ek raporda 180 gün üzerinden hesaplama yapıldığını ve tutanak tarihi olan 14/04/2018 ile son okuma tarihi olan 29/03/2018 arasındaki tarihler ile tespit edilen gücün 0,6 kullanma faktörü alınmadan 3 vardiya üzerinden 180 gün baz alınarak hesaplama yapılmasının maddi gerçeklikle örtüşmediğini,gücün tamamının harici hatta çekilmesi gibi hesaplama yapıldığını,aksi halde sayaçtan hiç akım geçmemesi gerektiğini,bu tespitin tamamen hatalı olduğunu,180 günlük yapılan ödemenin hesaptan mahsubu gerektiğini,hesaplamada yönetmelik hükmü gereği 0,6 faktörünün baz alınması gerektiğini,davacı işyerinde 21 saat çalışma yapılmadığını,21 saat üzerinden yapılan tahakkukun zenginleşme sağladığını,davacının işyerinin fırın olduğunu,sanayi tesisi olmadığını,21 saat mesai yapmadığını,harici hat kullanımının bulunmamasına rağmen sadece hatalı bağlama nedeniyle 17 günlük bir kullanım yönünden ortalama verilere göre hesaplama yapılması gerektiğini belirterek,raporlar arası çelişki giderilerek yeni bilirkişi incelemesi yapılması için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde ,mahkemece hükme dayanak bilirkişi raporunda kurulu gücün eksik alındığını ve ek tahakkuk konusunda inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava davacıya ait fırın olarak kullanılan işyerinde sayaca bağlı harici hat çekilmesi suretiyle kaçak elektrik tespit tutanağı gereği yapılan kaçak tahakkuku sebebiyle davacının borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkemece tek bilirkişiden alınan kök raporda harici hat sebebiyle kaçak kullanım süresi 90 gün ve 21 saat 3 vadiya esasına göre yapılan hesaplamada kaçak tahakkuk bedelinin 8.373,02 TL olduğu belirlenmiş,itiraz üzerine alınan bilirkişi raporunda ise bilirkişi kaçak tüketim tarihinden geriye doğru 180 gün baz aarak yine 21 saat 3 vadiyaya göre bu kez davacının borçlu olduğu tutarın 25.035,74 TL olduğunu belirlemiştir. Kök ve ek raporlar arası kaçak hesaplanma süresi açısından 90 ve 180 gün bazında farklı değerlendirme ve hesaplamalar yaplmış,mahkeme ise 180 günlük süre bazlı hesaplamayı denetime esas alarak karar vermiştir. Davalının istinaf ettiği tutar aslında kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Davacı istinafı açısından kaçak kullanım süresinin 180 gün olarak alınmasına dair nedenler ek raporda kısmen açıklanmıştır.ilgili yönetmelikte,” Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalamada esas alınacak süre madde 29 – (1) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır. a) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır. b) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde, 1) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde, kullanım süresi esas alınır. Ancak bu süre 180 günü geçemez.” hükmü bulunduğundan, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik kullanan davacı yönünden kaçak tespit tarihinden geriye doğru 180 günlük süre yönünden kaçak tutanağında belirtilen kurulu güç baz alınarak hesaplama yapılmasında aykırılık görülmemiş, hatta ek raporda bilirkişi bu hususu belirtmiştir. Bu durumda alınan ek bilirkişi raporundaki hesaplamanın,söz konusu harici hatta ilişkin kaçak kullanım süresi tespit edilemediğinden,ilgili yönetmelik gereği kaçak tutanak tarihinden geriye doğru 180 gün olarak baz alınmasında aykırılık olmadığı açıktır.Davacının sayaca harici hat bağlayarak kaçak elektrik kullandığı kaçak tespit tutanağı ile sabit olduğundan,bu tutanağın aksi ise davacı tarafça ispat edilememiştir.Bu itibarla alınan ek rapordaki hesaplanın denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alınmasında aykırılık olmadığı görülmüştür.Ek rapor kök rapora itirazı ele alarak hazırlandığından ,kök ve ek rapor arasında çelişki olduğu düşünülmeksizin ,usul ekonomisi açısından denetlenebilir ek rapor kapsamında karar verilmesinde aykırılık görülmemiştir.Ayrıca fırınların 3 vardiya çalıştığı da emsal olarak bilirkişi tarafından öngörülmüş ve bunun aksi de ispatlanamamıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddi ile, davalı istinafı yönünden 2019 yılında kesinlik sınırı 4.400 TL olduğundan, davalının istinaf ettiği 718,56 TLlık tutar kesinlik sınırı altında kaldığından, reddedilen kısma ilişkin davalının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davalının istinaf talebinin karar kesinlik sınırı içinde (reddedilen kısım) kaldığından reddine, B-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 55,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/09/2021