Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/847 E. 2021/2800 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/847
KARAR NO: 2021/2800
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2020
NUMARASI: 2019/273 E – 2020/254 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 25/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Mah. … Cad. … Sok. No: … Avcılar/ İstanbul adresinde bulunan mülkün sahibi olduğunu ve bu yeri … isimli şahsa kiraladığını, elektrik abone sözleşmesinin müvekkili adına olduğunu, mülkün mağaza olarak kullanıldığını, 22/06/2017 tarihli ek tahakkuk bilgilendirme formu uyarınca, BSE marka … nolu sayacın doğru tüketim kaydetmediği tespit edilerek 18/10/2016 tarihinde değiştirildiğini,hata tespitinde sayaç muayene raporunun baz alındığını, tespite istinaden 07/11/2016-04/03/2017 arası ölçülmüş tüketim baz alınarak arızalı dönem 19/10/2015-18/10/2016 arası 365 gün 22593 kwh ek tüketim hesaplandığını, ‘okuma döneminde tedarikçiniz tarafından faturalandırılacaktır’ şeklinde bildirimde bulunulduğunu, bu bilgilendirmenin yapıldığı 22/06/2017 tarihini takip eden ilk ay olan 2017/7 de olağanın çok üzerinde bir rakam olan 9.714,50 TL tutarında fatura gönderildiğini, Her ne kadar müvekkilinin sadece ilgili ayın borcu ödenerek geçmiş dönemden kaldığı belirtilen kısım ödenmeksizin kullanıma devam edilmiş ise de, 3 aydan sonrasında da bu şekilde ödeme yapmaya devam edilmesi halinde elektriğinin kesileceği öğrenildiğinden, elektrik kullanımına devam edebilmek için davalı firma ile uzlaşma yapılmak zorunda kalındığını, Davalı firmanın tek taraflı olarak tespit ettiği elektrik kullanım bedelinde hiçbir indirime gitmediği gibi tüm kayıtları da saklı tuttuğunu ve bu şartlar altında haksız olarak uzlaşma yapıldığını, davaya konu elektrik tüketiminin dava konusu faturada gösterilen miktar kadar olmadığının tespitine, müvekkilinin elektrik kullanımına devam edebilmek için zorunlu olarak yapmış olduğu ödemelerin istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; öncelikle görev itirazında bulunduğunu ve davaya konu abo- neliğin işyerine ait olması nedeniyle davacının tacir sıfatının olup olmadığı araştırılarak tacir sıfatının bulunması halinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, Müvekkili ile davacı arasında … numaralı tesisata ait abonelik ilişkisinin mevcut olduğunu, davacının 2017/7 dönemine ait 9.714,50 TL bedelli fatura nedeniyle huzurdaki belirsiz alacak davasını açmış olduğunu, öncelikle davacının bütünüyle haksız olduğunu bildirdiği değer olan 9.714,50 TL üzerinden harcın tamamlanması gerektiğini, İlgili tesisatta müvekkili tarafından optik haberleşmenin sağlanamadığını ve gerilim devresinin arızalı olduğunun tespit edildiğini, eksik tüketim miktarının Elektronik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. maddesine uygun olarak hesaplandığını,Davacının tekel yetkisi bulunmayan müvekkilinden elektrik almak zorunda olmadığını, Dava konusu fatura bedelinin ihtiraz i kayıt olmaksızın ödendiğini beyanla davanın red- dini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KABULÜ ile davaya konu elektrik tüketiminin dava konusu faturada (05/07/2017 tarih ve … fatura no) gösterilen miktar kadar olmadığının tespitine, davacının fazladan ödemiş olduğu 6.180,44 TL nin 4.000,00 TL sinin dava tarihi 15/12/2017 den itibaren, 2.180,44 TL sinin ıslah tarihi 02/12/2019 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının kendi iradesi ile ihtiraz-i kayıt ileri sürmeksizin yaptığı ödemelerin iade edilemeyeceğini Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin eksik tüketim hesaplamasını düzenleyen 14. maddesinde ”…varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüke- timleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve fatura edilir.” şeklinde 2 yöntem bildirmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, davacıya ait sayacın eksik tüketim kaydettiği ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği madde 14 uyarınca eksik tüketim faturalandırılması yapılması gerektiği ,ayrıca geçmiş dönem sağlıklı tüketim bulunmadığının bildirildiğini,Buna göre hesaplamanın, ikinci yöntem olarak bildirilen yeni sayaç takıldıktan sonraki ilk 2 faturanın ortalaması esas alınarak yapılması gerektiğini, ancak raporda mevzuatta yer almayan bir yöntemle, “yeni sayacın kaydettiği bir yıllık tüketim ortalaması” esas alınarak mevzuata aykırı olarak eksik ve hatalı hesaplama yapıldığını, buna dair itirazlarının değerlendirilmediğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, İİK 72 md ne dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Tarafların beyanlarından ; davacıya ait … numaralı tesisatta kurulu bulunan … marka … seri numaralı sayacın tüketim kaydetmemesi nedeniyle sökülerek incelenmek üzere laboratuvara gönderildiği, yerine … seri numaralı … marka sayaç takıldığı, … marka … seri numaralı sayacın laboratuvar incelemesi sonucu “optik haberleşme sağlanamadı. Sayaç gerilim devresi arızalı, Tüketim analizi eski yeni sarfiyat tetkiki, sayacın ekranı kapalı kayıt yapmıyor” denilerek tespit yapıldığı, laboratuvar sonucu baz alınarak sayacın eksik tüketim kaydetmesi nedeniyle 22.593,00 kwh ilave tüketim hesabı ve 9.714,50 TL tutarında ek tüketim faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, ihtilaf konusu dönemdeki elektrik kullanımının faturada belirtilen miktarda ol- madığından bahisle borçlu olmadığının tespitini, ayrıca elektriğin kesilmemesi için ödemek zorunda kaldığı tutarın iadesini talep etmektedir.Dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetme- liği’nin “sayacın Hiç Veya Doğru Tüketim Kaydetmemesi Halinde Tüketim Miktarının Tespiti” başlıklı 14.maddesinde aynen (1) Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle;a) Hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve fatura edilir.b) Doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde,1) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın sayaç dışı bir unsurdan kaynaklanması ve bunun dağıtım şirketince yerinde yapılan incelemede, teknik olarak tespit edilmesi durumunda bu tespit dikkate alınarak,2) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak,3) (1) ve/veya (2) numaralı alt bentlerde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılır ve fark tüketiciye iade veya fatura edilir.c) (a) ve (b) bendinde belirtilen hallerde, geçmiş dönemlerde sağlıklı olarak ölçülmüş tüketimleri bulunmayan ve mevsimsel olarak belirli dönemlerde yoğun tüketim yapılan tarımsal sulama, yazlık mesken, turizm sektörü gibi kullanım yerlerinde, benzer özelliklere sahip kullanım yerlerinin tüketimleri dikkate alınarak geçmiş dönem tüketimleri bu madde kapsamında hesaplanır ve (a) bendi kapsamında tüketiciye fatura edilir, (b) bendi kapsamında ise fark tüketiciye iade veya fatura edilir. Bu çerçevede, kullanım yerindeki elektrik enerjisi tüketim miktarını etkileyebilecek değişiklikler de dikkate alınmak suretiyle, bir sonraki yılda aynı döneme ilişkin olarak tüketicinin tüketimi ile bu fıkra kapsamında hesaplanan tüketim miktarı arasında ortaya çıkan farkın tüketici lehine olması halinde fark, nihai yıl tarifeleri dikkate alınarak tüketiciye iade edilir. Aksi durumda ise fark aynı şekilde hesap- lanarak tüketiciye fatura edilir.(2) Faturaya esas süre, doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemez. Söz konusu bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde ise, faturaya esas sürenin başlangıcı olarak, son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi esas alınır. Ancak bu süre hiçbir şekilde doksan günü geçemez.(3) Bu madde kapsamında faturalamaya esas sürenin başlangıcı, ikili anlaşma veya perakende satış sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki bir tarih olamaz.(4) Bu madde kapsamında yapılan faturalama işleminde sayacın hiç tüketim kaydet- mediği veya eksik tüketim kaydettiği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Tüketicinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar, faturaya esas alınan tüketim döneminin içerisindeki ay sayısı kadar eşit taksitler halinde ödenir. Taksitlendirme yapılması halinde uygulanacak gecikme zammı oranı, bu Yönetmelikte belirlenen gecikme zammı oranını hiçbir şekilde aşamaz. Eksik tüketim kaydedilen durumlarda, önceden ödenmiş olan bedeller, faturaya yansıtılmaz.(5) Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda, fazla tüketim kaydedildiğinin tespit edilmesi halinde tüketimdeki farklar, kullanım dönemi birim fiyatlarıyla ve gecikme zammı ile birlikte, tüketicinin talebi halinde nakden ve defaten en geç beş iş günü içerisinde, diğer hallerde mahsuplaşmak suretiyle ilgili tüketiciye iade edilir. (6) Bu madde kapsamında tespit edilen tüketimdeki farklar ile ilgili olarak, dağıtım şirketi ile tedarikçi arasında Dengeleme ve Uzlaştırmaya ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca yapılması mümkün olan itiraz ve düzeltmeler söz konusu mevzuat hükümlerince gerçekleştirilir. Tüketimdeki farklar ile ilgili Dengeleme ve Uzlaştırmaya ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca yapılması mümkün olmayan düzeltmeler ise ilgili tedarikçi ve dağıtım lisansı sahipleri arasında kesilecek faturalar ile gerçekleştirilir. Dağıtım şirketleri ile tedarikçiler arasında yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar Kurul kararı ile düzenlenir.” denilmiştir.Dosyaya ibraz olunan bilirkişi raporunda: “sayacın arızalı olduğu ve eksik tüketim yaptığı, eksik tüketim süresinin 607 gün olduğu,ancak yönetmeliğin 14/c-2 md gereğince eksik tüketim süresinin 12 ay olarak baz alındığı ,yeni sayacın takıldığı ve tüketim kaydettiği dönem yoğun elektrik tüketiminin yapıldığı kış dönemi olduğundan davalının ek/eksik tüketiminin en doğru ve sağlıklı yapılması için yeni sayacın kaydettiği bir yıllık tüketim ortalamasının esas alındığı” belirtilerek hesaplama yapılmış ve mahkemece bu rapora göre hüküm tesis edilmiş ise de; Davacıya ait … numaralı tesisatta kurulu bulunan … marka … seri numaralı sayacın sökülmesi ve yerine … seri numaralı … marka yeni sayacın takılması ile ilgili tutanağın, sökülen … marka … seri numaralı sayacın laboratuvar inceleme raporunun dava konusu tahakkukun ne şekilde yapıldığına dair detayların dosya içinde bulunmadığı, dolayısıyla sayacın eksik tüketim kaydedip kaydetmediği, hangi oranda eksik tüketim kaydettiği, eksik tüketimin hangi nedenden kaynaklandığı dolayısıyla davalı tarafça yapılan tahakkukun doğru olup olmadığı , yapılan ödeme tutarına göre iadesi gereken bir ödeme bulunup bulunmadığı anlaşılamamıştır. Diğer yandan yönetmeliğin 14/1-a md de : “Sayacın, tüketicinin kusuru dışında her hangi bir nedenle; hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve fatura edilir” denilmesine rağmen , bilirkişinin yönetmelik hükmü dışına çıkarak “yeni sayacın takıldığı ve tüketim kaydettiği dönemin yoğun elektrik tüketiminin yapıldığı kış dönemi olduğu” gerekçesiyle yeni sayacın kaydettiği bir yıllık tüketim ortalamasını esas alması doğru görülmemiştir.Buna göre ; dava konusu borcun dayanağını oluşturan sayaç sökme ve değiştirme tutanağının, laboratuvar sonuç raporunun , davalı tarafça yapılan tahakkukun hesaplama yöntemi ile ilgili belgelerin ve davacının ödeme belgelerinin celbi ile, yukarıda belirtilen yönetmelik hükmü doğrul- tusunda davalı tarafça tahakkuku yapılan faturanın doğru olup olmadığı, davacının bu fatura nedeniyle davalıya borcunun bulunup bulunmadığı, istirdat talebi yönünden ihtirazi kayıt şartının bulunması yönündeki yüksek yargı görüşünün terk edildiği hususu da gözetilerek yapılan ödeme miktarına göre davacıya iadesi gereken tutarın bulunup bulunmadığı hususunda ,önceki rapora itirazları giderici hükme ve denetime elverişli ek veya yeni rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/10/2021