Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/840 E. 2020/912 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/840
KARAR NO: 2020/912
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2018
NUMARASI: 2018/411 E – 2018/907 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı kuruma ait … tesisat numaralı sayacını “… Mah. … Caddesi … Sitesi … Blok No: … Eyüp/İstanbul” adresindeki taşınmazda kiracı olarak oturduğu süre boyunca kullandığını, davacının yaşamış olduğu sağlık problemleri nedeni ile elektrik aboneliğini dahi iptal edemeden söz konusu adresten 01/04/2009 tarihinde apar topar ayrıldığını ve taşınmazdaki tüm kiracılık hakları ve yükümlülüklerini ortak çalıştığı kişiye bıraktığını, bu kişinin de taşınmazı 30/06/2009 tarihide terkettiğini, müvekklinin dava konusu elektrik sayacının bağlı bulunduğu adresten taşındıktan sonra adresin tamamen boşaltıldığını ve …’nun taşınmazı kiralandığını ve … adına 01/07/2009 tarihinde yazılı kontrat imzalandığını, kira sözleşmesini, taşınmazı kiraya veren …’a vekaleten Av … ile …’nun kardeşi olan …’nun yaptığını, ancak … ve … isimli şahısların taşınmaza taşındıklarında kendi adına yeni bir abonelik sözleşmesi yaptırmadıklarını, davacı adına olan tesisat numaralı elektrik sayacını kullanmaya başladıklarını, davalı …’nun müvekkili adına olan elektrik tesisatını uzun bir süre kullandığını ve kullanım bedeleni de ödemediğini, davalı …’nun elektrik kurumuna kendisinin imzaladığı diekçeyi teslim ederek ve konu olan kulanım bedeline dayalı borcu kendi imzasıyla taksitlendirerek üzerine aldığını, davacının davalı şirket tarafından kötü niyetli bir şekilde ve haksız yere takibe konu yapıldığını başkası tarafından kullanılan enerjinin bedelini talep etmenin hakkaniyete aykırı olduğunu bildirerek, İİK md 72 md gereğince davacının borçlu bulunmadığının tespiti ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının iptaline, icra takibi yapılmaması veya muhtemel icra takbinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, İİK md 72/5 kapsamında takip alacağı miktarının %100’ü miktarında ( %20’sinden aşağı olmamak üzere) kötüniyet tazminatına, takibin başladığı 13/01/2015 tarihiden itibaren karşılıklılık hakkaniyet, hak ve nesafet gereği takip alacaklısının takip borçlusundan talep ettiği yıllık %16.80 faiziyle birlikte davalıya yükletimesine, 6098 sayılı TBK’nun 58 md gereğince kötüniyetli ve hukuka aykırı olarak yapılan bu takibin davacı müvekkilinin ticari itibarını olumsuz etkilemesi, kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olması ve sosyal çevresinde küçük düşürecek bir algı yaratılması sebebiyle davalı kurum aleyhine uygun görüllecek 5.000.00 TL’nin manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … ve … davaya cevap vermemiştir. Davalı … A.Ş. usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, ancak duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirmişlerdir. Davacı vekili yokluğunda karar verilmesi talepli mazeret dilekçesinde taraflar arasındaki borç ilişkisinin haricen tahsilden dolayı sona erdiğini ve davanın sonuçsuz kaldığını, bu yönde karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme dava, borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı vekiline hazır bulunduğu 06/07/2018 tarihli celsede peşin harcı ve başvuru harcını yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş ve verilen kesin sürenin sonucunda ihtar edilmiş olup, davacı tarafça verilen kesin süreye rağmen eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle “Davanın eksik harç tamamlanmadığından usulden reddine” karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.İstinaf dilekçesinde;talepleri gibi karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini,davacının tüketici olduğunu,davanın ve tüm taleplerinin kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını istemiştir. Tüketici mahkemesinde açılan davada Asliye Ticaret Mahkemesini görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine istinaf incelemesi ile görev hususunun kesinleştiği,Asliye Ticaret Mahkemesinde devam eden yargılamada 06/07/2018 tarihli celse 2 nolu ara kararla mahkemece “Davacı vekiline 222,38 TL peşin harcı ve 35,90 TL başvurma harcını yatırmak üzere İki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı takdirde dava şartı yokluğundan red kararı verileceğinin ihtarına, (ihtar edildi.)” şeklinde ara karar verilmesine rağmen eksik harcın yatırılmadığı anlaşılmıştır.Mahkemece bu kez 10/10/2018 tarihinde eksik harç tamamlanmadığından davanın usulden reddine karar vermiş isede; harçlar kanunu madde 30 gereğince harç yatırılmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılıp HMK 150 gereğince işlem yapılması gerekirken davanın dava şartı yokluğundan rededine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 492 Sayılı Harçlar Kanunu 30.maddede ” Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.”hususu belirtilmiştir. HUMK 409 maddesi HMK karşılığı olan 150/1. maddesinde ” Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.(..) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. “hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece harcın tamamlatılması, verilen süre içerisinde harcın tamamlanmaması halinde HMK.150/1.maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen üç aylık süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği taktirde HMK 150/5.madde uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Görüleceği üzere harç tamamlanması gerektiği hallerde ,verilen kesin süreye rağmen harcın tamamlanmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi yerine, HMK 150 gereğince dosyanın işlemden kaldırılması gerekmekte ve eksik harcın HMK 150. Maddesinde düzenlenen süreler içerisinde tamamlanması halinde davaya devam olunması gerektiğinden ,mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1b.-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/09/2020