Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/780 E. 2021/2681 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/780
KARAR NO: 2021/2681
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2016/62 E – 2019/1193 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/10/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin” İstanbul İli Bahçelievler … Mahallesi … Sokak … numaralı” adreste giyim eşyası ve diğer tekstil ürünlerini ütüleme ve paket- leme alanında faaliyet gösteren işyerinin olduğunu, bu işyerinde “…” tesisat numarası ile elektrik aboneliği tesis edildiğini, 03/06/2015 tarihinde … personelinin müvekkilinin iş yerine gelerek ‘… tesisat numarası ile aboneliği bağlı bulunan … seri nolu … markalı elektrik sayacının sökeceği’ni beyan ettiği ve sayaç değişimini tamamladığını, sökülen … seri nlu … markalı sayacın yerine … seri nlu … marka sayaç takıldığını, bilahare davalı tarafından müvekkili adına kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle 2.685,50 TL ve 20.122,40 TL olmak üzere iki farklı borç tahakkuk edildiğinin öğrenildiğini , Müvekkilinin eski sayacın takılı olduğu dönemdeki tüketimleri ile yeni sayacın takılı olduğu dönemdeki tüketimleri arasında bedel ve miktar yönünden farklılık bulunmadığını, Kaçak kullanıma ilişkin borcun dayanağının bulunmadığını beyanla, Müvekkilinin ileride telafisi zor yada imkansız zararlarla karşı karşıya kalmasının önlenmesi için elektriğin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini ,yargılama sonunda müvekkilinin tahakkuk ettirilen cezaya ilişkin borçlu olmadığının tespitine ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının serbest tüketici olduğunu, davacının abonelik tesis ettirmeksizin kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek 14/07/2015 tarihli … nolu tutanağın düzenlendiğini ,ayrıca kaçak kullanım nedeniyle 14/07/2015 son ödeme tarihli toplam 22.807,90 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan tahakkuk miktarları tetkik ve tutanakların Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’ne ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararlarına uygun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının davalıya 20.122,40 TL kaçak elektrik kullanımdan kaynaklı borcunun olmadığının tespitine, borcun 2.685,50 TL’sinden sorumlu olduğuna” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararında suç üstü yapılmadığı belirtilmiş ise de , “sayacın gövde kapağının açılmış olduğu ve ikaz anahtarı yapıştırılarak devre dışı bırakıldığı” hususunun düzenlenen tutanak ile tespit edildiğini, tutanakta yer alan bu ibareye göre suçüstü yapıldığını ve sayaca müdahalenin müvekkil kurum çalışanı olan alanında uzman teknik ekip tarafından somut verilerle tespit edildiğini, Yine yerel mahkemenin kararında “kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin bulunmadığı”nın belirtildiğini, ancak kaçak tespit tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belgelerden olduğunu, davacının kaçak tahakkuku döneminde orada oturmadığını ispatla yükümlü olduğunu, Diğer bir husus kaçak elektrik kullanan kişinin ne zamandan itibaren kaçak elektrik kul- landığının tam olarak tespit edilip edilemediği noktasında toplandığını, ancak kanun hükmünün bu konuda açık olduğunu, 30436 Sayılı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 45. Maddesinin 1. Fıkrasının a bendi gereğince sürenin en azından 90 gün olarak işleme alınacağını, söz konusu olayda davacının o süre zarfında dava konusu mahalde bulunmadığı yönünde iddiasının bulunmadığını, Davaya konu elektrik kullanımı ortalamasının kaçak kullanım döneminden daha düşük ol- masının davacının kaçak elektrik kullanmadığı şeklinde yorumlanamayacağını, zira davacının kaçak kullanımının tespit edilmesi üzerine belirli bir süre sayacın sökülmesi nedeniyle belirli bir süre elektrik kullanamadığını, Müvekkil kurum tarafından yapılan hesaplamanın mevzuata uygun olduğunu, bilirkişi raporunun maddi hata ve çelişkiler içerdiğini ,hükme elverişli olmadığını, kararın eksik inceleme ile verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava,İİK 72. Md ne dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup davacı , davalı tarafça kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk edilen fatura nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmektedir. Dosya içeriğine göre; 03/06/2015 tarihinde, davalının çalışanları tarafından davacının ticarethanesinde yapılan kontrollerde … nolu tesisatta bulunan … seri nolu … marka elektrik sayacının sökülerek yerine … seri nlu … marka sayacın takıldığı, Sökülen … seri nolu … marka sayaç üzerinde yapılan inceleme sonucu; düzenlenen 08/07/2015 tarihli rapor ile ,sayacın gövde kapağının açılma ikaz anahtarı yapıştırılarak devre dışı bırakıldığı, sayacın ölçüm devreleri üzerinde müdahale izlerinin görüldüğünün tespit edilmekle davacı hakkında 14/07/2015 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı’nın düzenlendiği ,buna istinaden 2.685,50 TL kaçak elektrik tüketim tahakkuku ile 20.122,40 TL bedelli ek tahakkukun yapıldığı anlaşılmaktadır. Elektrik Mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan ve hükme esas alınan raporda; Tutanak tarihi itibariyle ; davacının abonelik tesis ettirmeksizin elektrik kullandığı tespit edilmiş olmakla, EPTHY’nin 26. Md gereğince ,yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek elektrik kullanımı kaçak elektrik tüketimi sayılacağından davacının tespit olunan 2.685,50 TL tutarındaki kaçak tahakkukundan sorumlu olması gerektiği belirtilmiştir. Ek tahakkuka gelince; Laboratuar Sonuç Formu ile “gövde kapağı açılma ikaz anahtarının yapıştırılarak devre dışı bırakıldığı, sayacın ölçüm devreleri üzerinde müdahale izi tespit edildiği “belirtilmiştir. Ancak tutanak öncesi (müdahale edildiği iddia edilen sayaca ait dönem) tüketim ortala- ması (40,30 kwh/gün), tutanak sonrası (yeni sayaç takıldıktan sonraki dönem) tüketim ortalamasından (30,69 kwh/gün) fazla çıkmış olup sayacın eksik tüketim kayıt etmediği tespit edilmekle davacı hakkında düzenlenen 20.122,40 TL tutarında kaçak ek tahakkukunun mevzuata uygun olmadığı belirtilmiştir. Dosya içerisinde ; sayacın hangi oranda eksik tüketim kaydettiğine dair bir laboratuvar raporu vs delil bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.374,56 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 343,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.030,92 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/10/2021