Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/726 E. 2021/1980 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/726
KARAR NO : 2021/1980
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI: 2018/1046 E – 2020/52 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket işlerinde kullanmak üzere sahip olduğu cep telefonları için daha evvel dava dışı … adlı servis sağlayıcı şirketle olan sözleşmesi tahtında hizmet aldığını, davalı … yetkili kurumsal hizmet bayisi olan … San.Tic.Ltd.Şti’nin müvekkiline gelerek,…’a geçiş yapılması halinde çeşitli indirim ve imkanlar sunulacağı konusunda pazarlama yaptığını, hatta mevcut servis sağlayıcı ile olan sözleşme tahtında, kendilerine geçiş için erken fesih yapılmasından dolayı yansıtılabilecek ceza bedellerinin 1.500,00-TL’yi aşan kısmının da kendilerince ödeneceğini vaat ettiğini, müvekkiline davalıların ifa yardımcısı … tarafından yapılan bu teklif doğrultusunda müvekkili şirket ile … arasında sözleşme imzalandığını ve kendilerine verilen hatları kullanmaya başlayarak … tarafından keşide edilen faturaları da günü gününe ödediğini, öte yandan; erken fesih nedeniyle eski servis sağlayıcısı … 4.455,50-TL ceza bedeli bir fatura tebellüğ edildiğini ve bu faturanın ödendiğini, davalı … geçişinin yapılması durumunda, müvekkilinin … ile akdetmiş olduğu sözleşme uyarınca devam eden taahhütünü fesih nedeniyle doğacak cayma bedelinin 1.500,00-TL’nin üzerindeki kısmı davalılarca müvekkiline ödeneceğinin sözleşme müzakeresi sırasında taahhüt edildiğini, müvekkili bu nedenle ödediği bedelin 1.500,00-TL’nin üzerindeki 2.955,50-TL’lik kısmını sehven 3.000,00-TL tutarlı fatura keşide etmek sureti ile davalı …’den talep ettiği, ancak bu bedelinde kendisine ödenmediğini, … ile var olan sözleşmesinden erken dönen müvekkiline kesine cezai şartın 4.455,50-TL olduğunu öğrenerek büyük bir şaşkınlığa uğrayan …’nın, bu tutarı ödeyebilmek için kendince çözümü müvekkiline 15 adet hat tanımlanması gerektiğini belirterek bulduğunu, müvekkiline; “bu hatları hiç kullanmayacaksınız, bunları yalnızca 1.500,00-TL’yi aşan cezai şartı ödeyebilmemiz için tanımlayacağım ve hat tanımlamam nedeni ile kazanacağım promosyon ile bu tutarı ödeyebilmek için çıkaracağım.” şeklinde şifahi beyanda bulunduğunu ve 1.500,00-TL’nin üzerinde oluşan cezai şartın kendilerince karşılanacağını yazılı olarak da belirttiğini, burada da müvekkilinin güveninin istismar edilerek cezai şart tutarı 1.500,00-TL’nin üzerinde olmasına rağmen bu tutarın ödenmediğini, müvekkiline belirtilenin aksine 15 değil 25 hat tanımlandığını, … aracılığıyla akdedilen sözleşmenin ardından cezai şart tutarını ödemek için davacı adına tanımlanan dava konusu hatların, sözleşmenin imzalanmasından sonra hiçbir surette müvekkile teslim edilmediğini ve müvekkilinin kullanmadığını, müvekkilinin davalı tarafından kesilen faturaların muhatabı olmak zorunda kaldığını, bütün bu hususların davalı … kep adresine ve … kurumsal e mail adresine gönderilen ihtarname yolu ile bildirildiğini beyan ederek, davalı … ile müvekkili arasında akdedilmiş ve müvekkilce feshedilen sözleşmeye konu 21 adet mobil ve data hatlarının müvekkile hiç bir zaman teslim edilmediği ve müvekkilince kullanılmadığının, dava konusu faturalardan dolayı müvekkilinin sorumlu olmadığının ve fatura toplamı olan 7.643,20-TL tutarında davalı Vodafone’a borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili tarafından erken fesih nedeniyle cezai olarak ödenmek zorunda kalınan 2.955,50-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili şirket bayisi çalışanı tarafından …’a ödenecek cayma bedelinin karşılanacağı yönünde taahhüt verildiği iddiasının mesnetsiz olduğunu ve müvekkilinin bu yönde bir uygulamasının bulunmadığını, davacı şirketin … ile akdedilmiş taahhütnamelerinin bulunduğunu ve cayma bedellerinin müvekkili tarafından ödeneceğine dair herhangi bir taahhütte de bulunulmadığını, davacının iddiasının aksine dava dışı ..’nın müvekkili şirketin ifa yardımcısı olmadığını, şirket bayisi çalışanı olduğunu ve müvekkil adına taahhüt verme hak ve yetkisi bulunmadığını, davacı şirket tarafından GSM hatlarının kendilerine teslim edilmediği iddia edilmiş ise de, GSM hatları için sözleşme akdeden müşteri hizmetleri tarafından yapılan aramada sözleşmenin kendileri tarafından akdedildiğini ve GSM hatlarının açılmasına onay verdiğini belirten davacının GSM hatlarına ait sim kartların teslim edilmediği ve hatların kullanılmadığı yönündeki iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu zira abonelik işlemi sırasında GSM aboneliğinin tesis edilmesi ve sözleşmenin akdedilmesi sonrası iligli GSM hattına ait sim kartın aboneye teslim edildiğini, davacı şirket tarafından sözleşme ve taahhütnamenin haklı neden olmaksızın feshedilmesi ve feshe dayanak olarak gösterilen iddiaların mesnetsiz ve somut gerçeğe aykırı olması nedeniyle gerek alınan hizmet ve tarife bedellerini içeren faturaları gerekse taraflar arasındaki taahhütname ve mevzuat hükümlerine uygun olarak hesaplanarak faturasına yansıtılan indirim iptal bedelini ödemekle yükümlü olduğunu belirterek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sanayi Tic. Ltd. Şti. cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” davacı ile dava dışı … ( … ) arasında 19/04/2016 tarihli Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme kapsamında dava dışı … tarafından davacı adına tanımlanan kurumsal cep telefonu hatlarının davalı Vodafone GSM operatörüne geçişi için bu operatörün bayisi konumunda olan davalı … isimli firma personeli tarafından davacı ile davalı Vodafone arasında Abonelik Sözleşmesi, Kurumsal Hizmet Teklifi, 12 Ay Taahhütnamesi, Toplu Aktivasyon Formu gibi evrakların davacı şirket yetkilisi tarafından okunarak onaylanarak imzalandığı, davacı tarafından iş bu sözleşme kapsamında davacının bir önceki GSM operatörü …’dan davalı Vodafone’a geçmesi nedeniyle erken fesih ceza bedelinin 1.500,00-TL’yi aşan kısmını davalı … çalışanı tarafından davalı şirketin karşılayacağı taahhüt edildiğinin belirtildiği, bu kapsamda dava dışı … tarafından davacı aleyhine düzenlenen 4.522,55-TL ceza bedeli faturasını 1.500,00-TL üzerindeki kısmı olan sehven 3.000,00-TL gösterildiği fakat 2.455,50-TL’ye tekabül eden kısmı davalılar tarafından ödeneceğinin taahhüt edilmesi nedeniyle davalı … adına davacı tarafından fatura düzenlendiği ve bu fatura bedelinin davalılardan talep ettiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında incelenen mail çıktılarında davacı şirket ile davalı … personeli …’nın 1.500,00-TL’yi aşan cezai şart bedelinin davalı kurum tarafından ödeneceğini beyan edildiği ve daha sonra bu bedelin davacıya ödendiğine dair dosyaya bilgi ve belge sunulmadığı, bu nedenle davacının davalı … 2.955,50-TL alacaklı olduğu, yine bilirkişi raporunda belirtilen davacı ile diğer davalı … GSM Operatörü müşteri hizmetleri ile yapılan telefon konuşmasında davacıya müşteri temsilcisi tarafından özellikle bayilik temsilcisi ile aralarında sistemde tanımlı olmayan anlaşma olup olmadığı, eğer var ise davalı Vodafone’un sorumlu olmayacağı belirtilmiş, davacı tarafından bu husus onaylanmış olduğundan, davacı ile davalı … arasındaki şifahi sözleşmeden diğer davalı Vodafone’un sorumlu olmayacağı anlaşıldığından davalı … yönünden 1.500,00-TL’yi aşan cezai fatura bedelinin tahsili talebinin reddine karar verilmiştir. Yine her ne kadar davacı tarafından davalı … davacı şirket adına aralarındaki sözleşme kapsamında davacı şirket adına tanımladığı 21 adet hatta çıkartılan faturalar bedeli toplam 7.643,20-TL menfi tespit talebinin ise dosyaya sunulu bilirkişi raporunda dökümü yapılan davacı ile davalı … şirket yetkilisi arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafından öncelikle Kurumsal Hizmet Teklifi başlıklı belgede tarafına tanımlanacak 21 adet faturalı GSM hattının belirtildiği, bu hatlara ait tarifelere uygun olarak tanımlanan kullanım miktarları sonucunda aylık olarak taahhüt edilen fatura bedellerinin davacıya yansıtılacağı, bu hatların kullanılıp kullanılmamsının tamamen davacının insiyatifinde olacağı, davacının bu taahhüt belgelerini imzaladığı, davaya konu 21 adet GSM faturalı hattın davalı adına tanımlandığı ve davalı Vodafone müşteri temsilcisine iletmiş olduğu onayı sonrasında aktivitasyonun tamamlandığı, bu nedenle davacının bu faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, sözleşme kapsamında ki faturalardan ve sözleşmeye dayalı olarak ileri sürülecek cezai koşullardan sorumlu olmama yönündeki taleplerinin somut delillerle ispatlanmamış olduğu” gerekçeleriyle 1-Davalı … yönünden davanın reddine,2-Davalı …. Ltd. Şti. yönünden davanın kısmen kabulüne, 2.955,5 TL’nin dava tarihi 13/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti.’nde tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişikin talebin reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; davalı …un diğer davalının ifa yardımcısı olduğu, bu nedenle bayii ve çalışanının işlemlerinden dolayı müteselsilen sorumlu oldukları, bilirkişilerin hukuki değerlendirme yapmalarının usule aykırı olduğunu, davalı …’nin kendisini vekille temsil ettirmediği halde lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, davalılar hakkında aynı nedenle dava açılmış olmasına rağmen ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Dava, abonelik hizmet sözleşmesi nedeniyle davacının dava dışı … A.Ş’.ye ödemiş olduğu cayma bedelinin ve kullanmadığını iddia ettiği hatların fatura bedelinin davalılardan müteselsilen tahsili ve menfi tespit istemlidir. Dosya kapsamından; bilirkişi heyeti raporunda; davacının kurumsal hatlarının bağlı olduğu önceki GSM operatörü … ile olan sözleşmesinin erken feshi yapılması nedeniyle yansıtılacak ceza bedelinin 1.500,00-TL’yi aşan kısmının ödeneceğine dair taahhüdün davalı … çalışanı tarafından verilmiş olduğu, davalı Vodafone’un böyle bir uygulamasının bulunmadığı, dolayısıyla davacının bu kapsamda davalı …’dan talep ettiği 2.955,50-TL’lik alacağın yerinde olduğu, davacının bilgisi ve onayı dahilinde aktivasyonu yapılan 21 adet hatta ait çıkarılan aylık faturaların sorumluluğunun davacıda bulunduğu, söz konusu hatlarla ilgili imzalanan taahhütname kapsamında erken fesih işleminde davalı … ceza bedeli uygulayabileceği ve bu durumun da davacı tarafından kabul edilmiş olduğu hususları mütalaa edilmiştir. Buna göre yapılan değerlendirmede; telefon hattının işletilmesi davalı … tarafından yapılmakta olup bayii olan şirket adı geçen davalı adına müşteriler ile sözleşme düzenlemektedir. Dava konusu olayın benzeri olaylar sık yaşanmakta olduğundan önlem alma görevi bu hizmeti verip ticari işletmesini yapan davalıya aittir. Abonelik işlemlerinin davalı tarafından değil bayii tarafından yapılmış olması aralarındaki iç ilişki olup, zarar gören yönünden hukuki önem taşımaz. Davalı bayiisini iyi seçmemek ve onu yeterince eğitip denetlememekle davacının zarara uğramasına neden olmuştur. Şu durumda, davalı şirket acentesinin yapmış olduğu işlem dolayısıyla davacının oluşan zararından sorumludur. Bu sebeple 2.955,5 TL zarar yönünden davalı … bayii ile birlikte sorumluluğuna karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.Kullanılmayan hat bedelleri yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı şirket yetkilisinin müşteri hizmetleri ile olan ve bilirkişi heyeti tarafından yapılan görüşme dökümünde hatların tarifesi ve aylık paket ücretlerinin belirtildiği ve hatların aktivasyonuna onay verildiği gözetildiğinde bu yöndeki karar usul ve yasaya uygundur.Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf talebinin kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği düzeltilerek, yeniden esas hakkında; 1- Davanın kısmen kabulü ile 2.955,50 TL’nin dava tarihi olan 13/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, kullanılmadığı iddia edilen hatlara ilişkin talebin reddine, 2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunun harçlar tarifesi gereği alınması gereken 201,89 TL harçtan davacı tarafça peşin alının 181,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,89 TL karar ve ilam harcının davalılardan müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,3- Davacıdan peşin alınan 181,00 TL peşin harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu toplam 2.160,10 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesap olunun 604,83 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.955,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,6- Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca kabul red oranına göre hesap olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,8- Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların kararın kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iadesine,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 59,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/07/2021