Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/67 E. 2021/1917 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/67
KARAR NO: 2021/1917
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2019
NUMARASI: 2017/1105 E – 2019/800 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ile müvekkili şirket arasında “… Mah. … Cd. No: … (… Sk N:… ) dük. Bahçelievler İstanbul” adresindeki işyeri için … abone numaralı “Elektrik Satım Sözleşmesi”nin imzalandığını, Davalının bu sözleşme kapsamında tahakkuk eden dokuz (9) adet fatura nedeniyle müvekkiline borçlu olduğunu, Söz konusu alacağın ödenmemesi nedeniyle, müvekkili şirket tarafından 31/03/2016 tari- hinde, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Davalı/ Borçlunun “… Söz konusu dükkanın 1/4 ünün müşterek malikiyim. Elektrik tesisatı benim üzerime olduğundan, önceden borcum da olduğu için abonelik sözleşmesini kapatamamıştım.” şeklinde itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, Ancak davalı borçlunun abonelik bitiş tarihinin müvekkili şirket kayıtlarında 02/05/2016 olarak göründüğünü, her ne kadar davalı “belirtilen adreste elektrik kullanımı yapmadığını” beyan etmiş olsa da iptal ettirilmeyen aboneliklerden kaynaklanan borçlardan sorumluluğunun devam ettiğini beyanla İtirazın iptalini davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ortağı olduğu asansör firmasına ait his- seleri dava dışı …’ya devrettiğini, ortaklık dönemine ilişkin tahakkuk eden elektrik borcunu yapılandırma suretiyle davacıya ödediğini, Müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığına dair belgelerle birlikte defalarca davacıya müracaat etmesine rağmen taksitlendirme borcu bitmediği için abonelik sözleşmesinin feshedilmediğini, Davacı firmanın yetkilerinin, davacının ortaklıktan ayrıldığı dönemde söz konusu iş yerinde ne şekilde elektrik kullanıldığına dair kontrol ve denetim yapmadıklarını, Müvekkilinin ortaklıktan ayrılmasından sonra iş yerinin eski ortak … tarafından …’ye kiralandığını, müvekkiline kira bedeli ödenmediği gibi iş yerine kaçak elektrik tesi- satı döşettiklerini, kaçak elektrik kullanımına rağmen davacının elektriği kesmediğini, Müvekkilinin kendisinin sorumlu olduğu borcu taksitler halinde ödediğini, ortaklıktan ay- rıldığı tarihten sonrasına ilişkin elektrik tüketiminden sorumlu tutulamayacağını beyanla öncelikle davanın … ve …’ye ihbarını, akabinde davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında 10/12/ 1996 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığı, aboneliğe ilişkin 16/07/2009 son ödeme tarihli 10,80 TL bedelli, 24/09/2010 son ödeme tarihli 11,45 TL bedelli, 25/04/2014 son ödeme tarihli 2.622,20 TL bedelli, 27/05/2014 son ödeme tarihli 2.406,80 TL bedelli, 25/06/2014 son ödeme tarihli 1.668,90 TL bedelli, 23/07/2014 son ödeme tarihli 1.356,00 TL bedelli, 25/08/2014 son ödeme tarihli 665,14 TL bedelli, 28/09/2015 son ödeme tarihli 5.265,30 TL bedelli, 27/10/2015 son ödeme tarihli 3.001,60 TL bedelli faturaların ödenmediği, davalı her ne kadar söz konusu aboneliğe ilişkin tüm borçları ödediğini iddia etmiş ise de bu iddiasını kanıtlayamadığı, yine aboneliğe konu taşın- mazın 01/09/2013 tarihinde dava dışı 3.şahsa kiralandığı belirtilmiş ise de, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereği, davalı abonelik sözleşmesini sonlandırması gerektiği halde bu işlemi yapmamış olduğundan, elektrik kullanım bedelinden sorumlu olduğu, davacı şirketin ise iki adet faturanın ödenmemesine rağmen elektriği kesmemiş olması sebebiyle müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varılmıştır. Bu durumda iki faturadan sonra diğer faturalar yönünden, davacının müterafik kusuru nedeniyle davalı ancak yasal faiz oranında sorumlu olacaktır. Ayrıca davacı tarafça %16,80 oranında gecikme zammı talep edilmiş ise de 6183 sayılı kanunda belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerekmekte olup, abonelik sözleşmesinde alacağın geç ödenmesi hâlinde 6183 sayılı kanunda belirtilen gecikme zammı uygulanacağına dair bir hüküm yoksa alacağa gecikme zammı değil abonenin sıfatına göre faiz uygulanması gerekmektedir. Davaya konu abonelik sözleşmesinde faiz oranına dair bir hüküm bulunmadığından ve abonelik ticarethane olduğundan ilk iki fatura yönünden ise avans faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.” denilerek “Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 17.008,19 TL enerji bedeli, 1.793,83 TL gecikme faizi, 322,88 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 19.124,90 TL üzerinden deva- mına, asıl alacağın 22,25 TL’sine takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi, bakiye kısmına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, ve faizin %18’i oranında KDV uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacak tutarı 19.124,90 TL’nin %20 oranında tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Karar davacı vekili ve katılmaya yoluyla davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6100 sayılı HMK 344/1. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin 2. hükmü kıyas yoluyla uygulanır” hükmü getirilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından, yapılan bu açıklamalar doğrultusunda, mahkemece öncelikle kararın niteliğine göre yatırılması gereken, 1/4 oranında 326,61 TL nisbi karar harcını mahkeme veznesine yatırması için bu davalı vekiline muhtıra çıkarılarak harçların 1 haftalık kesin süre içinde yatırılmasının sağlanması, süresi içinde harç yatırıldığı takdirde istinaf incelemesi yapılabilmesi yönünden dosyanın dairemize gönderilmesini teminen, dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekili kararı istinaf etmesine karşın, istinaf harcının davalı adına öncelikle kararın niteliğine göre yatırılması gereken, 1/4 oranında 326,61 TL nisbi karar harcını yatırılması gerektiğinden, Harçlar Kanunu HMK 352/1-ç , 344 ve 346. maddeleri uyarınca bu eksikliğin ikmalini sağlamak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/06/2021