Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/659 E. 2021/1974 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/659
KARAR NO: 2021/1974
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2019
NUMARASI: 2017/958 E – 2019/841 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşme ile davacının sözleşme kapsamında davalıdan elektrik enerjisi satın almayı taahhüt ettiği, sözleşme ilişkisi henüz sona ermeden davalı tarafça müvekkili şirkete bildirimde bulunularak; “Yerli Malı Belgesi hesaplama yöntemindeki değişiklikler ve bunların maliyetlere yansıtılması nedeniyle kurulu sözleşmenin 7.6 maddesindeki hak ve yetkiye dayanarak birim fiyat değişikliğinin 01.01.2017 dönemine ait faturalara yansıtılacağı..” ihtarında bulunulduğu, müvekkili şirkete kesilen 09.02.2017 tarihli … ve … nolu fatura asıllarının iade edildiği, davalı tarafından iade edilen faturaları tekrar gönderdiğini, davalı tarafça 30/06/2017 tarihine kadar geçerli olan sözleşmenin 01/03/2017 tarihinden itibaren feshedildiğini, müvekkili şirketin 20/02/2017 tarihinde ihtarname çekerek söz konusu feshin haksız olduğunu, sözleşmenin 7.4 maddesi gereği davalı tarafın cezai şart ödemesi gerektiğini, haksız fesih sebebiyle uğranılan zararın ve cezai şartın tazminini istemelerine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik; 5.000,00 TL cezai şartın 01/03/2017 tarihinden itibaren ve haksız fesih sebebiyle uğranılan 5.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin 7.6 maddesinde geçerli ve haklı fesih sebeplerinin sayıldığını, bu madde uyarınca feshedilen sözleşme karşısında tarafların birbirinden herhangi bir tazminat talep edemeyeceklerinin belirlendiğini, müvekkili şirketin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjiyi sattığından dolayı YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) mevzuatına tabii olduğunu, YEKDEM e ilişkin yönetmelik kapsamında her bir YEKDEM katılımcısına her ay ödenecek ve TCMB tarafından günlük Amerikan Doları alış kuru üzerinden hesaplanan bedelin … tarafından yönetilen elektrik piyasası katılımcılarına her ay tedarikini üstlendikleri tüketim noktalarının tüketimleri oranında yansıtıldığını, davacının ileri sürmüş olduğu bedel arttırımın mevzuata ve yönetmeliklere uygun olduğunu, fesih sebebinin sözleşmenin 7.6 maddesi dahlinde haklı olduğunu ve tazminata yer olmadığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “…bilirkişi raporuna göre YEKDEM’e ilişkin yönetmelik kapsamında meydana gelen değişikliğin ek maliyetler getirmesi karşısında, ek maliyetler sonucu oluşan farkın davalı- tedarikçi firma tarafından enerji fiyatına yansıtıldığı, maliyet sonucu yansıyan farkın taraflar arasında akdolunan sözleşmenin 7,6 maddesine uygun olduğu, bu kapsamda taraflar arasında az yukarıda değinilen olgu kapsamında mutabakatın da sağlanamadığı, aynı madde kapsamında mutabakat sağlanamadığı takdirde tarafların tedarikçinin bildirim tarihinden itibaren 1 ay içinde sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı bulunduğu, sözleşmenin bu maddede belirtilen nedenlerle feshedilmesi halinde tarafların birbirinden herhangi bir gerekçeyle her ne ad altında olursa olsun, zarar, ziyan, tazminat ve benzeri hiçbir hak veva alacak talebinde bulunmayacağı hususu gözetildiğinde davalı- tedarikçinin sözleşmeyi 7.6 maddesi kapsamında mutabık kalınmadığına istinaden tek taraflı olarak feshetmesinin haksız olduğundan ve bu bağlamda davalının sorumluluğunun bulunduğundan bahsedilemeyecektir. Davacının dayandığı sözleşmenin 7.4 maddesi ise dava konusu fesih durumuna ilişkin bir düzenleme değildir. Bu nedenler ile davacının cezai şart ve haksız fesih nedeniyle meydana gelen zararın tazmini yönündeki taleplerinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle davanın redidne karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili tarafından feshedilmediğini, davalı tarafından feshedildiğini, taraflar arasındaki 30.06.2017 tarihine kadar geçerli olması beklenen sözleşmenin davalı tarafça eylemli olarak 01.03.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğini, sözleşmenin 7.6. maddesinin uygulanabilmesi için “tarafların mutabakat sağlayamaması” şartı arandığını, davalı tarafın ısrarla ve kötüniyetli olarak fiyat artışlarının gerekçelerine dair müvekkiline bilgi vermekten kaçınmış olması nedeniyle, müzakere etme şansı olmadığını, davalı tarafça yapılan fiyat artışına “yerli malı belgesi” gerekçe olarak gösterilmiş iken, bambaşka bir gerekçeyle ek maliyetlerin söz konusu olduğuna ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunun mahkemece hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 7.4. maddesi gereği müvekkili şirkete cezai şart ödemesi gerektiğini, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere müvekkili şirketin 2017 yılı Mart ve Nisan aylarında … A.Ş.’nden, 0.205219 TL/kwh birim fiyatla, davalıdan alacağından 50.790,13 TL daha fazla ve 2017 yılı Mayıs ve Haziran aylarında ise … A.Ş.’nden, 0,19375 TL/kwh birim fiyatla, davalıdan alacağından 36.601,75 TL daha fazla olmak üzere, toplam 87.391,88 TL daha fazla bedel ödeyerek elektrik enerjisi aldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, taraflar arasında yapılan Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeni ile cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında 01/04/2016-30/06/2017 tarihleri arasında 0.17 TL/kwh üzerinden enerji satış sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafça, 29/04/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik değişikliği ile YEK borç tutarını oluşturan kalemlerden biri olan Yerli Malı Belgesi hesaplama yönteminin değiştirildiği, yapılan bu değişiklik ile her bir YEKDEM kullanıcısının katkı payının önceki dönemlere göre değişiklik gösterdiği, yayımlanan yönetmelik değişikliğinin 01/07/2017 tarihi itibari ile geçerli olacağı, yönetmelik değişikliği ile gerçekleşen maliyet artışından dolayı tedarikin 01/01/2017 tarihi itibarıyla 0.2 TL/kwh olarak devam ettirileceğinin davacı tarafa bildirildiği, davalı tarafça yeni bedelin kabul edilmemesi üzerine sözleşmenin 01/03/2017 tarihi itibarıyla feshedildiği; davacı kayıtlarına göre tarafların mahsuplaşma ve fiyat farkı faturasının havale yoluyla ödenmesi neticesinde hesabın kapatıldığı; sözleşmenin feshi sonrasında davacının farklı tedarikçilerden 0.19375 TL birim fiyattan elektrik alımı yaparak 87.391,88 TL daha fazla ödemede bulunduğu hususlarında taraflar arasında ihtilaf yoktur. Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesinin 7.6 maddesindeki “Elektrik Piyasası Mevzuatında değişiklik yapılması ve bu değişiklik sebebiyle İşbu sözleşmenin imzalandığı tarihte tedarikçinin maliyetlerini oluşturan kalemlerin içeriklerinin veya bunların hesaplama yöntemlerinin değişikliğe uğraması durumunda tedarikçi bu yeni durumun yarattığı farkı fatura tarihinden önce tüketiciye yazılı olarak bildirmek kaydıyla enerji fiyatına yansıtır. Ancak bu yeni durum üzerinde karşılıklı mutabakat sağlanamaz ise taraflar tedarikçinin bildirim tarihinden itibaren 1 ay içerisinde işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir. Sözleşmenin bu maddede belirtilen nedenlerle feshedilmesi halinde taraflar birbirinden herhangi bir gerekçeyle her ne ad altında olursa olsun, zarar, ziyan, tazminat ve benzeri hiçbir hak veva alacak talebinde bulunmayacaktır” 7.4 maddesinde ise “Tedarikçinin sözleşmeyi bitiş tarihinden önce fesh etmesi durumunda Tedarikçinin tüketiciden herhangi bir gerekçeyle her ne ad altında olursa olsun, zarar, ziyan, tazminat ve benzeri hiçbir hak veya alacak talebinde bulunmayacaktır. Ancak bu halde tüketicinin uğramış olduğu her türlü zararı karşılamak üzere tedarikçi tedarik süreci boyunca gerçekleşen en yüksek fatura bedelinin 3 (üç) katı tutarında ceza bedeli ödemekle yükümlü olacaktır. Bu ceza, tüketicinin, tedarikçinin bu hareketiyle uğramış olabileceği zarara ilişkin tedarikçinin sorumluluklarını kaldırmaz.” hususları düzenlenmiştir. Buna göre yapılan değerlendirmede; sözleşmenin 7.6 maddesinde düzenlendiği gibi maliyet kalemleri ile hesaplama yöntemlerinin değişikliğe uğramış olduğu, davacı tarafça bu maliyet artışını kabul edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedilmiş olduğu, sözleşmenin 7.4 maddesinin ise dava konusu olaya uygulanamayacağı, bu nedenle de mahkemece sözleşmenin bu maddesinin uygulanması yoluyla karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL harcın, alınan 170,78 peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/07/2021