Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/621 E. 2020/1138 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/621
KARAR NO: 2020/1138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2019
NUMARASI: 2018/975 E – 2019/896 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 13/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava- lıya ait … plakalı aracın onarımını gerçekleştirdiğini, onarım bedeline ilişkin olarak dü- zenlenen fatura bedellerinin davalının sigorta şirketi tarafından karşılanmadığını,söz konusu bedelin araç maliki durumundaki davalıdan tahsili için davalı aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olma- mak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini, davanın davalının kasko şirketi olan … Sigorta Şti’ne ihbarını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; 2015 yılında gerçekleşen dava konusu kaza sonucu hasara uğrayan aracının tamiri için aracı … Şti’ne bıraktığını, kasko eksperinden onay alın- dıktan sonra tamire başlandığını,aracın 45 gün tamirde kaldıktan sonra oğluna teslim edildiğini, ara- dan 4 yıl geçtikten sonra kendisine borç çıkarıldığını, bunu kesinlikle kabul etmediğini, fakir aile reisi olduğunu, ilçe dışında sera işlerinde çalışarak geçimini sağladığını, ödeme gücünün bulunmadığını, yasal olarak bu borcun kendisini ilgilendirlediğini, kendisinin dava konusu faturalar nedeniyle borçlu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ;Davanın kabulüne, Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 38.902,90 TL’lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yıllık % 9 yasal faiz uygulanmasına,Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine, ” karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalı istinaf etmiş olup,davaya konu aracının hasaranması üzerine davacı şirkete tamir için teslim ettiğini,kasko ekspertizi sonucu onay alındığını ve tamirat yapılarak 45 gün sonra teslim edildiğini,davacı şirketin tamirin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra kendisine borç çıkardığını,aracın kasko ve ZMMS poliçelerinin bulunması sebebiyle tamir ücretinin ilgili sigorta şirketlerinden tahsili gerektiğini,ancak … sigortanın talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dosyayı kapattığı ve servis ücretini ödemediğini,davacı şirketin 4 yıl sonra tamir ücretini kendisinden tahsili için yaptığı icra takibinin haksız olduğunu ileri sürmüş,kararın kaldırılmasını istemiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasınıda; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine, faturaya dayalı 38.902,90 TL alacağın tahsili istemiyle 21/09/2018 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, borçlunun borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; … nolu hasar dosyası ,sigorta poliçesine göre ,davalının maliki olduğu … plakalı aracın 24/07/2014-24/07/2015 vadeli ZMMS poliçesi gereğince dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından teminat altına alındığı ve 21/02/2015 tarihinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın ihbarı üzerine … nolu hasar dosyasının açıldığı, ekspertiz raporu alındığı, bu rapora göre araç sürücüsünün yürüyen aksamı kontrolünden sonra aracını İstanbul …’e getirdiği, aracın hasarının “pert” sınırına yaklaştığı, sigortalı araç ilgilisinin ısrarla aracın “pert” olmasını istediği, ekspertiz raporunda “Ağır Hasarlı” olarak nitelenen araçta meydana gelen kazaya bağlı olarak değişmesi gereken parça bedelinin 28.557,78 TL ve işçilik bedelinin 15.000,00 TL ” şeklinde belirtildiği görülmüştür. Dava konusu alacağın dayanağını oluşturan belgelerin tetkikinden ,davalıya ait aracın onarımının davacı tarafça gerçekleştirildiği ve davalı adına 30/11/2015 tarih 215796 nolu 38.902,90 TL bedelli faturanın düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece yargılamada alınan 17/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporuda ;”Davacının davalı adına düzenlediği 30/11/2015 tarih … numaralı 38.902,90 TL tutarlı faturayı davalı cari hesabına borç olarak işlediği, davacının defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede 21/09/2018 icra takibi tarihinde davalıdan 38.902,90 TL alacaklı olduğu,aracın hasar durumuna ilişkin tespitler ve evrakın tetkikinde, hasarın kaza zaptında belirtildiği şekilde meydana geldiği kanaatine varıldığı, aksi yönde bir delile rastlanmadığı ,fatura edilen onarım bedelinin meydana gelen kaza ve hasar ile uyumlu olduğu ” belirtilmiştir. Mahkemece dava dışı … Sigorta A.Ş. Şirketinne yazılan yazıya verilen cevapta, ‘kazanın ihbarı üzerine hasar dosyasının açıldığı, talebin zaman aşımına uğraması nedeniyle davacı tarafa her hangi bir ödeme yapılmadığı ‘ bildirilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda ; davacının aracının kaza ve tamir tarihinde kasko ve ZMMS sigortalarının mevcut olduğu,kazanın ilgili sigorta şirketine ihbarı üzerine hasar dosyası açıldığı,ekspertiz raporuna göre ,”ağır hasar ön raporu sonucu ilgili araca başlama onayı verilmiş,ancak geçen sürede aracın onarımının yapılarak gönderildiği öğrenilmiştir.Tarafımdan defalarca ilgili servisten resimler ve onarım faturası temin edilmeye çalışılmış,ancak temin edilememiştir.Raporum geçen 2 yıl sonucu temin edilemediğinden kati talepsiz olarak kapatılarak bilgilerinize sunulmuştur.Hasar ile ilgili kanaatim olumludur” şeklindeki raporunun hasar dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme ile davacının hasarlı aracının tamiri kararlaştırılmıştır. Eser sözleşmesini düzenleyen TBK’nın 470. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir.Somut olayda ,bedel ödemesinin davalı tarafından yapılacağına ilişkin herhangi bir davalı taahhüdü bulunmamaktadır.Aksine,sigorta şirketinde hasar dosyası açılmış,onarım için onay alınmış olmasına rağmen ,davacı kendi kusuru ile tamir bedelini sigortadan tahsil etmemiştir.Poliçe miktarını aşan bir tamir masrafı bulunuğu veya davalının kendisinin sigorta bedelini tahsil ettiğine ilişkin dosyada bir iddiada bulunmamaktadır. Bu durumda ,davacının kasko sigortalı aracının hasarlanması üzerine,ilgili sigorta şirketine süresinde ihbar yapıldığı,hasar dosyası açıldığı,eksperin olumlu görüş bildiridiği ve tamire onay verildiği,bu arada aracın davacı tarafça tami edilerek ,davalıya teslim edildiği,sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası bulunmasına rağmen davacı şirketin sigorta şirketi ile irtibata geçmediği,istenilen fotoğraflar ve fatura davacı tarafça gönderilmediğinden hasar dosyasının kapatılığı ve davacıya ödeme yapılmadığı,daha sonra davalı hakkında fatura alacağının tahsili için takip başlatıldığı,yüklenici konumundaki davacının, kendi kusuru ile sigorta şirketinden tahsil edemediği bedeli davacıdan talep hakkının bulunmadığı,davacının tamir ücretini bizzat ödeyeceğine dair taahhüdü bulunmadığından,eser sözleşmesine aykırı herhangi bir davranışının olmadığı ,bu sebeple ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi ,usul ve hukuka aykırı görülmekle,davalının istinaf talebinin kabulü, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar kaldırılıp yeniden esas hakkında; “Davanın reddine” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulü, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca,istinaf konusu karar kaldırılıp ,yeniden esas hakkında; 1-Davanın reddine; 2-Davacının yatırdığı 469,86 TL peşin harçtan alınması gereken 54,40 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 415,46 TL harcın karar kesinleşince talebi halinde davacıya iadesine, 3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalının yargılama aşamasında yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.835,44 TL nispi avukatlık vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların,karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 38,-TL masrafın davacıdan alınıp davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/10/2020