Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/564 E. 2020/847 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/564
KARAR NO : 2020/847
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2017
NUMARASI : 2016/164 E – 2017/130 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıdan elektrik abone sözleşmesi gereğince elektrik satın aldığını, davacıya kesilen faturalardan kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış bedeli, sayaç okuma bedeli ile bu bedellerden TRT payı ve KDV tutarlarının hesaplanarak, hukuka aykırı olarak tahsilat yapıldığını beyanla, haksız ve hukuka aykırı yapılan bu tahsilatlardan şimdilik 100,00 TL’nin fatura ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştirDavalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davadan önce 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasa ile 6446 sayılı Yasaya getirilen yeni düzenlemeler gerekçe gösterilerek, “Davanın reddine” ayrıca davacının yaptığı yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına , davalı lehine 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.Mahkemenin kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde ve harcı yatırılarak istinaf yoluna başvurulmuştur. Dairemizce yapılan istinaf incelemesinde, davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği halde davanın reddine karar verilmesi hukuka uygun bulunulmamış ve karar bu nedenle HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek, yeniden esas hakkında karar verilmiştir.Dairemizce verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2018/5243 E., 2020/1567 karar sayılı ve 24/02/2020 tarihli ilamı ile ” Bölge Adliye Mahkemesince davanın açıldığı tarih gözetilerek, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkeme kararının düzeltilerek; davanın konusuz kaldığından bahisle yeniden hüküm kurulması doğru olmadığı” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği görülmüştür.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ilk derece mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, stinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, Temyiz incelemesi sonrası verilen bozma kararı gereği bozma konusunda bir karar verilmek üzere zorunlu olarak duruşma açılması sebebiyle, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması koşulunun oluşmadığı kanaatiyle, AAÜT 17. maddesi uyarınca davacı lehine ayrıca istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Temyiz incelemesi ile ilgili olarak;Peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya Yargıtay ilamı uyarınca iadesine,Davalının temyiz sebebiyle yapmış olduğu 29,50 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Temyiz sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde temyiz edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, taraf vekillerinin yokluğunda HMK 361 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinde tarafların temyiz hakları olduğu hatırlatılarak, oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020