Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/555 E. 2021/1867 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/555
KARAR NO: 2021/1867
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2019
NUMARASI: 2017/763 E – 2019/1118 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen 01/12/2013 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesi kapsamında, elektrik enerjisi tedariki yapıldığını ve sözleşmede açıklanan yetkili dağetim şirketi … tarafından teyit edilen elektrik enerjisi tüketimi ve reaktif enerji tüketimi borçlu şireke faturalandığını, sözleşmenin sona ermesinden sonra dağıtım şirketi … tarafından Mayıs 2015 döneminde müvekkiline üretilen elektrik enerjisinden tenzil edilmesini sağladığını, davalıya 18/08/2015 tarihli 821.104,98 TL tutarında fatura, sözleşmede belirtilen %18 indirim uygulanarak düzenlendiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından söz konusu faturaya itiraz edilerek taksitlendirme talep edildiğini, yapılan taksitlendirmeden sonra davalının 6 taksidi geç ödediğini, gecikme faizi uygulandığını ve davalıya tebliğ edildiğini, müvekkili tarafından gerçekleşen olaylar neticesinde davalı tarafa fatura kesildiğini ancak davalının söz konusu faturaları iade ettiğini, yapılan icra takibine itiraz ettiğini bildirmekle itirazın iptaline takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik kullanımının artması üzerine güç kullanım kapasitesi artırımı talep ettiğini, talebin ardından … çalışanları tarafından trafoların yerinin değiştiğini, sayaç yerinin değişimi esnasındaki bağlantı hatası müvekkili şirketten kaynaklanmadığını, geriye dönük faturalandırma yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ne faturalardın içeriğinde ne de başka şekilde müvekkili şirkete kesilen ek tüketim faturasının hangi esaslara göre tahakkuk ettirildiği hususunda bir açıklama bulunmadığını, taksitlendirme yönetmelikten ve sayacın hatalı kaydetemsinin müvekkilinden kaynaklanan bir durum olmaması nedeniyle yasal bir hak olduğunu ve faiz tahakkuku hukukuna aykırıdı olduğunu beyan etmekle davanın reddine, davacının müvekkiline %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince icra dosyası getirtilmiş, bilirkişi ön raporunda belirtilen endeks dökümleri, abonelik dosyası, hesap bülten örneği, çapraz bağlantı yapıldığı iddia edilen sayaca ait laboratuar test sonuçları, davalı tarafça talep edilen güç artımına yönelik belgeler getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibin 54.217,33 TL üzerinden devamına, 54.217,33 TL’ye takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, % 20 icra inkar tazminatı olan 10.843,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; 30/05/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve halihazırda yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 37/6 maddesinde ise; “Bu madde kapsamında yapılan faturalama işleminde sayacın eksik tüketim kaydettiği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Söz konusu miktar, faturaya esas alınan tüketim döneminin içerisindeki ay sayısı kadar eşit taksitler halinde ödenir. Taksitlendirme yapılması halinde vade farkı alınmaz. Yapılan tüketim hesabı dönemi içinde kalan, varsa daha önce yapılmış tüketim miktarları tenzil edilir. Eksik tüketim kaydedilen durumlarda, önceden ödenmiş olan bedeller, faturaya yansıtılmaz.” hükmünün yer aldığını, davacının, dosyada raporu bulunan bilirkişi raporlarının ve nihayet Sayın Yerel Mahkemenin kabul ettiği üzere, sayacın enerji tüketiminin tespitindeki hata konusunda kusurun …’a ait olduğu, müvekkiline atfedilebilir bir kusur olmadığının sabit olduğunu, kesin ve net bir hesaplamanın mümkün olmaması nedeniyle sayaçtaki hatanın … tarafından düzeltildikten sonraki kullanım miktarına göre ortalama bir hesap çıkartılarak geçmişe dönük faturalandırma farkı çıkartıldığı ve bunun da yukarıda zikredildiği üzere 821.104,98 TL olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin hiçbir kusuru olmaksızın, davacıdan veya …’tan kaynaklanan bir hata nedeniyle birden bire milyona yakın bedel istenilmesi, müvekkilinin de bunun karşısında taksit talebinde bulunması (hatalı ölçüldüğü belirtilen süreyi aşamayacak şekilde taksit yapılmış olup, olayımızda 7 taksittir) nedeniyle bu kez de 54.217,33 TL gecikme zammı uygulanmasının hangi hakkaniyet duygusu ile bağdaşmadığını, söz konusu yönetmeliğin tam aksi şekilde değiştiğini ve taksitlendirme nedeniyle vade farkı alınamayacağının düzenlendiğini, ilave tüketim tutarının tespitinde sayaç düzeltme ve bağlantı hatası tutanağının düzenlendiği tarih öncesi aya ait faturadaki tüketim tutarı ile bu tutanak sonrasındaki ilk aya ait tüketim tutarı arasındaki miktarın geriye dönük tüm aylara ilave edilmesi, bu şekilde ek tüketim tutarının tespit edilmesinin akla ve mantığa aykırı olduğunu, … Hastanesinin işletmecisi olan müvekkili şirket tarafından inşa edilen ek hastane binası bu tarihler itibariyle yeni faaliyete başlamış olup, tüm katlarının ve birimlerinin henüz hizmete girmediği, hastanede mevcut gayrıfaal katlar ve tıbbi birimler zaman içinde hizmete açılması ile süreç içinde elektrik kullanım miktarlarının da artmasının doğal olduğunu, müvekkilinin işi gereği doğal olarak son zamanlarda artmış olan elektrik tüketiminin, önceki aylarda böyle tükettiği sonucunu doğurmayacağını, yapılan hesaplamaların hiçbir kesinliğinin bulunmadığını , farazi bir hesaplama neticesinde müvekkiline ödettirilmiş iken, bu bedelin gecikme zammının likit ve belirlenebilir olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, gerek takibe konu meblağ, gerekse icra inkar tazminatı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Dava; davaya konu sayacın hatalı kayıt yaptığı gerekçesiyle davacı tarafça 30/04/2016 düzenleme tarihli gecikme zammına ilişkin ek faturaya dayalı alacağın tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptal iistemine ilişkindir. Dosya kapsamından; … görevlileri tarafından yapılan incelemede; aktif sayacın az yazdığı S ve T fazların çapraz bağlandığının tespit edildiği ve bağlantıların düzeltildiği, bu durumun 04.05.2015 tarihli tutanakla imza altına alındığının belirtildiği, bu tespite istinaden tüketimlerin incelenerek sayaç bağlantıları düzeltildikten sonra yönetmelik gereği davalı tarafın kullandığı ancak tahakkuku yapılamamış tüketimin tahakkuku yapslmıştır Belirtilen dönemde davalı taraf Içdaş elektrik şirketinin abonesi olduğundan yönetmelikte belirtilen süreye uygun olarak 04.05.2014 – 01.11.2014 tarihleri arası için hesaplanan 821.104,98 TL.’nin tahakkuku yapıldığı. tarafların ödeme konusunda anlaşarak 7 taksitte 821.104.98 TL’nin ödendiği, her iki bilirkişi tarafından da yapılan hesaplamanın birbirini teyit ettiği, sayacın az tüketim kaydetmesinin nedeninin …’ın hatalı bağlantı yapması ya da yine …’ın kusuru olacak şekilde hatalı bağlantıyı tespit etmeden sayacı devreye almasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Takibe konu fatura tahakkuk ettirilen faturanın gecikme faizi ve KDV uygulanmasına ilişkindir. Tutanak tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak hesaplama yapılıdğı, sonradan değişen hükümlerin olaya uygulanamayacağı, hastanenin ek binasına ilişkin ididaların ise takibe konu fatura borcunu etkilemediği görülmekle davalının istinaf başvurusu yerinde değildir. İcra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede ise, davalı tarafça protokol yapılarak ödenen faturanın taksitle ödenmesi nedeniyle yönetmelik gereği hesaplanan gecikme faizi ve KDV’nin likit olması nedeniyle bu yönde verilen tarar da usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerek
miştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 3.703,58 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 925,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.777,69 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/06/2021