Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/544 E. 2021/1794 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/544
KARAR NO : 2021/1794
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI : 2017/38 E – 2019/1241 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde;taraflar arasında 33 adet hat için sözleşmeler imzalandığını, ayrıca davalının çeşitli kampanyalara dahil olmak için taahhütnameler imzaladığını, imzalanan bu sözleşme ve taahhütnameler gereği sözleşmede belirtilen numaralara ilişkin 10/08/2016 tarihli fatura bedellerinin ödenmediğini ve tahsili yönünden Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla; davalının itirazının iptaline, i%20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takibine yönelik yetki itirazında bulunulmadığını, icra dairesinin yetkisinin kesinleştiğini, Bursa İcra Müdürlüğü’nün yetkili olması gözetilerek yetkili mahkemenin Bursa Ticaret Mahkemesi olduğunu, takibe dayanak faturaların ödeme emri ile davalıya tebliğ edilmediğini, davalının bu faturalardan davacının borcunun bulunmadığını, takibin haksız ve kötüniyetli oduğunu belirterek ,öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi,aksi durumda davanın esastan reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davada ; davalıya verildiği ileri sürülen ve ödenmediği belirtilen fatura bedellerinin tahsiline dair yapılan takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Bursa…. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında, davacı tarafça davalı hakkında toplam 13.181,34 TLnın tahsili yönünden yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır.Mahkeme,mali müşavir ve bilgisayar-iletişim uzmanı bilirkişi heyetinden alınan rapor kapsamında ; davacının davalıya birden çok hat tedarik ettiği, bunlara istinaden sözleşmeler yapıldığı ve taahhütnameler imzalandığı, davacının takibe ve davaya konu ettiği alacağın bu sözleşme ve taahhütnameleri istinaden kesilmiş olan 10/08/2016 tarihli faturadan kaynaklandığı, davalının davacının … nolu müşterisi olduğu, hatların 10/03/2015 tarihinde tahsis edildiği, bundan sonra 25/04/2016 tarihinde Kontratlı Paket Kampanyası adı altında 12 aylık taahhüdün verildiği, davalı tarafın ticari kayıtlarının incelenmesi bakımından adresi mahaline talimat yazıldığı, ancak davalı yanın ticari kayıtlarını incelenmek üzere sunmadığı,davacının incelenmek üzere ibraz edilen yanın ticari defter ve kayıtlarının usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari kayıtlarına göre davalıdan 11.708,47 TL alacaklı olduğu görülmüş, davacının takibe ve davaya konu ettiği 23/08/2016 son ödeme tarihli tarihli 11.708,47 TL bedelli faturadan, 1.827,72 TL nın tarife ve paket ücreti, 242,85 TL nın paket dışı kullanımları olarak sınıflandırdığı, bu kalemlerin toplamının 2.070,57 TL olduğu; faturanın 9.637,81 TL lik kısmının ise cayma bedelleri ile hat açma ücreti adı altında kalem altına alındığının belirlendiği, anılan faturadaki toplam 9.637,81 TL tutarındaki cayma bedelinin, davalının Kontratlı Paket Kampanyasını kullanımı sırasında ve bu kampanyadan kaynaklanan taahhütlerini yerine getirmediğinden ötürü taahhuk ettirmiş ise de, ancak davalının bu kampanyaya ilişkin taaahhüdünün 25/04/2016 tarihli ve 12 aylık olduğu, faturanın taaahhüdün 4. dönemine istinaden kesildiği, bundan önceki 3 döneme ilişkin faturaların ise davalı tarafça ödemiş olması, davacının davalının taahhüdünden caydığına ilişkin bir beyan ve delili olmaması, önceki döneme ilişkin faturaların ödenmesi karşısında, davacının cayma bedellerine ilişkin talebini ispatlayamadığı , davacının 23/08/2016 son ödeme tarihli faturadan, sadece davalının kullanımına ilişkin 2.070,57 TL nin tahsilini talep edebileceği gerekçesiyle ; “Davacının davasının kısmen kabulüne, davalının Bursa…. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 2.070,57 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar vermiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;cayma bedeli dışlanarak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini,davalının taahhüdüne rağmen başak GSM operatörüne geçişi nedeniyle taahhütnamenin feshedildiğini,ve faturada cayma bedeli tahakkuk ettirildiğini,tahakkuka konu faturanın taahhütnameye uygun düzenlenerek ticari defterlere kaydedildiğini,ticari defterlerin kesin delil olduğunu belirterek kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Medeni Yasa’nın 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Medeni Yasa’nın bu hükmü 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası’nın 190. maddesi 1. fıkrasında bir başka biçimde yinelenmiş olup; ” İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” denilmiştir. Bu bağlamda kural olarak davanın taraflarından her biri iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Davada mali müşavir ve iletişim uzmanı bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda . davacının takibe ve davaya konu ettiği 23/08/2016 son ödeme tarihli tarihli 11.708,47 TL bedelli faturadan, 1.827,72 TL nın tarife ve paket ücreti, 242,85 TL nın paket dışı kullanımları olarak sınıflandırdığı bu kalemlerin toplamının 2.070,57 TL olduğu, faturanın 9.637,81 TL lik kısmının ise cayma bedelleri ile hat açma ücreti adı altında kalem altına alındığının belirlendiği, anılan faturadaki toplam 9.637,81 TL tutarındaki cayma bedelinin, davalının Kontratlı Paket Kampanyasını kullanımı sırasında ve bu kampanyadan kaynaklanan taahhütlerini yerine getirmediğinden ötürü taahhuk ettirilmesi karşısında , davalının bu kampanyaya ilişkin taahhüdünün 25/04/2016 tarihli ve 12 aylık olduğu, faturanın taaahhüdün 4. dönemine istinaden kesildiği, bundan önceki 3 döneme ilişkin faturaların ise davalı tarafça ödemiş olması, davacının davalının taahhüdünden caydığına ilişkin bir beyan ve delili olmadığının belirlendiği,mahkeme gerekçesinin bu temele dayandığı ve davacının cayma bedeli yönünden delil sunmadığı,cayma bedeline ilişkin davacı alacağının ispatlanamadığı anlaşılmıştır.Bu nedenle hükme dayanak bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğundan bu konuda yeni bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek kalmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/06/2021