Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/504 E. 2021/1785 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/504
KARAR NO : 2021/1785
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2019
NUMARASI : 2016/823 E – 2019/611 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde;davacı müteahhit şirketlerin; 2009 yılında bitirilmesi planlanan … …. Kısım; … sayılı parsellerdeki Konut & AVM kompleksinin gerektirdiği elektrik enerjisi ihtiyacı için …’ a bağlı ve Avrupa yakası elektrik temininden sorumlu …’ a başvurduklarını, davalılardan … görevlilerinin ise talep edilen gücün karşılanabilmesi için, bazı yatırımlar yapmaları gerektiğini ve bunun zaman alacağını, ancak söz konusu yatırımların vekiledeni şirketler tarafından yapılması halinde ise talep edilen enerjinin karşılanacağı şartını koştuklarını, taahhütleri nedeniyle, enerji temininden kaynaklanabilecek gecikme ve zararlara muhatap olmak istemeyen davacı şirketlerin; davalılardan … tarafından istenen yatırımları gerçekleştirmek suretiyle, 29.06.2007 tarihinde ücretsiz olarak …’ a devrettiklerini, dolayısıyla … mülkiyetine geçtiğini, davalılardan …’ ın, tek satıcı olmasından kaynaklanan gücünü, Anayasa’ nın eşitlik ilkeleri ile bazı yasalara aykırı bir şekilde, vekiledeni şirketler aleyhine kullandığını ve kendi yükümlülük / sorumlulukları altında bulunan Trafo, yer altı elektrik İletim ( AG ) kablosu, AG / OG proje ve benzeri bir kısım işleri ise davacı şirketlere yaptırdığını, söz konusu yatırımları yapmadıkları taktirde, elektrik temin edemeyeceklerini bilen davacıların ise tek seçenekle karşı karşıya bırakıldıklarını, ayrıca, davalılardan …, aboneler tarafından yapılan yatırımların, elektrik dağıtım bedelinden düşüleceğine ilişkin yasa hükmü ile Anayasa’ nın; başlangıç kısmının 6. Paragrafı; m.2, m.10, m.13, m.18, m.46, m.123, m.172′ ye aykırı davrandığını, Elektrik Dağıtım Şirketlerinin; emredici hukuk kurallarına aykırı bir şekilde hazırlamış bulundukları Tip-C/2- Enerji Müsaade Şartnamesi ile sözleşme örnekleri ve neticelerinin; BK’ nun 20. maddesi gereği, mutlak butlan ile batıl olduğunu, bu kapsamda … tarafından ileri sürülen Şartname’ nin BK – m.27′ ye aykırı olduğu, yasal düzenlemeler gereği, …’ ın; elektrik temin etme ve gerekli yatırımları yapmakla yükümlü bulunduğunu, 09.07.2008 tarih – 5784 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu – m.2′ ye eklenen (c) fıkrası ile Dağıtım Şirketlerinin; enerji talep eden abonelere eşit yaklaşım ile enerji verme, tesislerin kapasitesini arttırma ve gerekli yatırımları yapmak zorunda olduklarını, mülga 4628 sayılı Kanun’un 9.2 maddesinde ise; ” … Dağıtım şirketleri; kapasite, ikame ve arttırım yatırımları yapmak, dağıtım sistemine bağlı ve / veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına, ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda, eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlüdür…” hükmüne yer verildiğini, EPDK tarafından yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği – m.21 gereği ise; ”…Elektrik Dağıtım Şirketlerinin; abonenin karşıladığı temin bedelini, en çok 12 taksit halinde yatırması gerektiği… ” hususunu karara bağladığını, davacı şirketlerin; davalı şirketten 2.509.585,22-TL faturalı alacakları ve 2350 metre yer altı kablo döşeme işi ile işçilik, kazı, inşaat işi karşılığı, bilirkişi tarafından tespiti gereken belirsiz alacakları bulunduğunu beyanla, davacı şirketler tarafından yapılmış olan toplam yatırım tutarı 2.509.585,22-TL faturalı alacakları ile diğer tespit edilecek belirsiz alacaklarının tesisin inşa tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; talebin zamanaşımına uğradığını, 24.07.2006 tarihinde, … Genel Müdürlüğü ile … ( bu aşamada, …’ ın, % 100 hissesi …’ a aittir ) arasında, işletme Devir Hakkı Sözleşmesi bağıtlandığını, bilahare, özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ nın; 07.03,2013 tarih – 2013 / 20 sayılı kararı ile 28.05.2013 tarihinde, vekiledeni şirket hisselerinin, % 100′ ünün; … şirketi olan dava dışı – … A.Ş’ye satılmak suretiyle özelleştirme sürecinin tamamlandığını, % 100 hissesi, dava dışı … Enerji’ ye ait olan vekiledeni şirketin; işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilmesi nedeniyle, dağıtım tesislerinin mülkiyetinin; diğer davalı … mülkiyetinde kaldığı, bu durumda davanın …AŞ’ a yöneltilmesi gerektiğini, taraflar arasında düzenlenen EMB (Enerji Müsaadesi Belgesi) – Tip C/2 nin ilgili maddesi ile inşa edilen tesisin mülkiyet hakkının devredilmediğini, sözleşme ilişkisi kapsamında sadece inşa edilen tesisin kullanım hakkının vekiledeni şirkete devredildiğini, davacı tarafın ise vekiledeni şirket talebine hiçbir itirazının bulunmadığını, ayrıca EMB ilgili maddesinde “… yukarıdaki şartlarımızı kabul etmediğiniz taktirde, 45 gün içerisinde yazılı olarak itiraz etmeniz gerekmektedir. Aksi taktirde şartlarımız tarafınızca kabut edilmiş sayılır … ” hususunun yer aldığını, davacı tarafın, iddiasının aksine sözleşme ilişkisinin geçerli olduğu ve sonuçlarını doğurmaya devam ettiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla Lisans Yönetmeliği – m.38 veya Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği – m.10/2’nin uygulanması halinde, davacı taraf ile vekiledeni şirket arasında henüz Bağlantı yada Sistem Kullanım Anlaşması bulunmadığını, anılan anlaşmalar tesis edilmeden ise davacının, tek seferde ödeme talebinde bulunamayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazı ile davalı bu şirkete husumet yöneltilmesinin ise hukuki dayanağının bulunmadığını, husumetin … yöneltilmesi gerektiğini, tüm dağıtım şirketleri ile … arasında 24/07/2006 tarihinde “işletme hakkı devir sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme uyarınca tarafların sorumluluğunda olacak dava dosyalarının tesbit edileceğini, … ve … A.Ş. hisselerinin; … ‘ ye satışına ilişkin olarak 28/05/2013 tarihinde, özelleştirme idaresi Başkanlığı ile … Enerji arasında Hisse Satış Sözleşmesi bağıtlandığını, anılan 2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi – m.7 – alt bentlerinde, uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre, hangi tür davaların, hangi şirket tarafından takip edileceği hususunda çeşitli düzenlemeler bulunduğunu, buna göre sadece dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıkların vekiledeni şirket tarafından takip edileceğinin kararlaştırıldığını, iş bu dava konusunun ise mülkiyete ilişkin olmaması nedeniyle, vekiledeni şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca, anılan sözleşme – m.7.5 gereği dava konusu taleplerden, diğer davalı …’ ın sorumlu bulunduğunun açık olduğunu, davacı taleplerinin afaki olduğunu, ilgili taraflar arasında yatırımın, dağıtım tarifesi bedelinden düşülerek yapılacağına ilişkin bir anlaşmanın bulunup bulunmadığı, sistem kullanım ve bağlantı anlaşmasının yapılıp yapılmadığı, yapılan tesisin yenileme ve genişleme projeksiyonu içerisinde bulunup bulunmadığı ve davacı tarafın mahsup talebinin başlangıçta red edilip edilmediği hususlarında dosyada her hangi bir açıklık bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davada , enerji bağlanabilmesi amacıyla şartname gereği davacılar tarafından yapılan Transfomatör, elektrikle dağıtım panoları, yüksek gerilim ENH ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan tahsili talep edilmiştir. TBK 146.madde kapsamında 10 yıllık zamanaşımı açısından davada zamanaşımının dolmadığına karar verilmiş, 2350 m3lük kablo ve kazı ve kablo tesis kazı vs alacak taleplerinin ise davacı tarafça atiye bırakıldığı anlaşılmıştır.Mahkeme ,taraflar arasında herhangibir bağlantı yada sistem kullanım anlaşması bağıtlanmadığı, ancak davalı … kabulünde olan TİP-C Enerji Müsaadesi Belgesi şartlarının davacılar tarafından da kabulü doğrultusunda elektrik dağıtım tesislerinin inşa edildiği ve yatırımların 29/06/2007 tarihinde … teslim edildiği, iş bu davanın mülkiyet hakkına değil, davacılar ile … arasındaki şartnameye dayandırıldığı,Elektrik piyasası yönetmeliğinin 38.maddesinde sisteme bağlantı yapılması için sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeni ile genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finasmanın mecut olmadığı hallerde söz konusu yatırımın dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından teknik standartlar sağlanarak yapılabileceği veya finanse edilebileceği, bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarının sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim tarifesi bedelinden düşüleceği düzenleme konusu yapılmış olup, elektrik piyasası dağıtım yönetmeliğinin 10/2 maddesinde de sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeni ile yeterli finansmanın mecut olmadığı hallerde söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına bağlantı yapmak isteyen tüzel kişi tarafından mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabileceği gerçekleşen harcama tutarının siteme bağlantı yapan tüzel kişi ile dağıtım şirketi arasında yapılacak kullanım anlaşması çerçevesinde kullanıcının sistem kullanım bedelinden düşüleceğinin düzenleme konusu yapıldığı, ancak taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunmadığı hallerde finanse edilen altyapı harcamalarının nasıl tahsil edileceğine ilişkin herhangibir hüküm bulunmadığı, 24/01/2014 tarih 28896 sayılı resmi gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 21.3 maddesinde bedelin, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde harcamayı yapan hak sahibi gerçek veya tüzel kişiye ödenmesinin en fazla 12 aylık taksitler halinde yapılabileceği, ancak davacıların geri ödemeyi hakediş tarihinden sonra 1 yıldan daha uzun bir süre geçmesi nedeniyle taksitlendirme yönteminin uygulanmasınında zamanaşımına uğradığı, davacı tarafından inşa edilen tesislerin bedelinin Enerji Piyasası Yönetmeliğinin 38.ve Elektrik Piyasası Yönetmeliğinin 10/2 maddesi uyarınca Bedaş’tan talep edebileceği, toplam miktarın faturalı olarak 2.509.585,22-TL olduğu, teknik bilirkişiler raporlarına göre bu bedelin tesislerin yapıldığı tarih ve piyasa rayiçlerine göre uygun ve yerinde olduğu ,ayrıca 2350 metre kablo tesisi ile işçilik, kazı, inşaat için talepler atiye talep edilmiş olup, bu talepler yönünden harçta yatırılmamış olduğu, davalı … husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle;1-)Davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,2-)Davalı … yönünden davanın kabulü ile; 2.509.585,22-TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 3-)Davacıların 2350 metre kablo tesisi ile ”işçilik, kazı, inşaat kısımları” için belirsiz alacak taleplerini atiye terk etmiş olması ve başlangıçta bunlar yönündne harç yatırılmamış olması sebebiyle bu talepleri yönünden davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.Kararı davalı … vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davanın zamanaşımına uğradığını,davada kendilerine husumet düşmediğini, davada davacı tarafın , yapımı tamamlanan tesislerin bedellerini talep etderken, iddiasını inşa edilen tesislerin mülkiyetine dayandığını, davaya konu edilen bedelin ödenmesi halinde mülkiyetin … uhdesinde kalacağını,…ile diğer davalı TEDAŞ arasında imza edilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereği işletme hakkının devri suretiyle özelleştirme uygulamasının doğal bir sonucu olarak davalı … dava konusu dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip olmadığını,kendileri yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği,davacı tarafın önerisi yapılan şartlara ilişkin olarak herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi sözleşme koşullarına ilişkin olarak herhangi bir aşamada ihtirazi kayıt yahut yasal haklarını saklı tuttuğuna ilişkin herhangi bir beyan dahi öne sürmediği,davacı tarafın ihtirazi kayıt dahi öne sürmeksizin kabul ettiği ve yerine getirdiği koşullara ilişkin olarak aradan geçen uzun bir süre sonunda geçersizlik iddiasına dayanması açıkça hukuka aykırı olduğu, aksi düşünce dürüstlük ilkesi ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünün yanı sıra ahde vefa ilkesini önemli şekilde ihlal edeceğini ve davanın reddi gerektiğini,aksi halde taraflar arasında bağlantı sistem anlaşması olmadan bu bedelin defaten ödenmesinin talep edilemeyeceğini,ilgili yönemelik madde açıklamaları da ayrıntılı yapılarak ayrıca bilirkişi raporu ve kararda davacının bu tesis bedellerini konut maliklerinden alıp almadığının incelenmediğini,şayet bedelleri konut maliklerinden alındı ise ikinci kez tahsilatla davacının esbepsiz zenginleşeceğini belirterek kararın hukuka aykırı olduğunu, yasal mevzuat gereği abonenin sorumluluk alanında bulunan yapım bedellerinin davalıdan tahsil edilmeye çalışılmasının açıkca hukuka aykırılık teşkil ettiğini,yasal mevzuat gereğince ancak vade tarihinden itibaren yasal faiz talep edebilecekken avans faizine hükmedildiğini,rapora itirazlarının değerlendirilmediğini,3 kişilik heyetten rapor alınmasına dair emsal Yargıtay kararları bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Konuya ilişkin emsal niteliğinde İstanbul 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/05/2016 tarih ve 2014/1602 Esas, 2016/483 Karar sayılı kararı ile ” Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 209.304,00 TL’nin dava tarihinden itibaren, 14.448,00 TL’nin ıslah tarihi olan 23/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesine ” ilişkin kararının temyiz incelemesi sırasında, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 17/05/2018 tarih ve 2016/18362 esas, 2018/5395 karar sayılı bozma ilamı ile; 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir.Mahkemece, yatırım programı içerisinde davalının yapması gerekli olan yatırımın abone (davacı) tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” denilerek bozulmasına karar verildiği, buna göre bozma kararına uyularak alınan bilirkişi raporu kapsamında bu kez ” Davanın kısmen kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 209.304,00 TL nin dava tarihinden itibaren, işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir. Bu kararın temyiz incelemesinde ise, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2019/3728 E.2019/10672 K.sayılı ve 16/12/2019 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği görülmüştür.Mahkemece ,davacı yanca, harcama faturalarına, TİP-C/2 Enerji Müsaadesi Şartnamesi, “Trafo ve ENH” proje açıklama raporu, geçici kabul tutanağı sunulduktan sonra keşfen alınan kök ek raporda,dava konusu yatırım davacılar tarafından gerçekleştirildiği,davacılar tarafından yapıldığı anlaşılan 2.509.585,22 Tl harcama tutarlarının yapıldıkları 2006 – 2007 yıllarındaki piyasa rayiçleri ile örtüştükleri, makul ve kabul edilebilir harcamalar niteliğinde bulunduğu hususu belirlenmiştir.Buna göre emsal Yargıtay kararları ve yasal mevzuat çerçevesinde 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esaslarının düzenlendiği,ancak alınan hükme dayanak kök ve ek bilirkişi raporunda işbu yönetmelik maddelerine göre metedoloji esasına göre davacı alacağının belirlenmediği görülmüştür.Bu itibarla,alınan ve hükme dayanak bilirkişi raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı,ayrıca ,mahkemenin de davacı alacağının belirlenme şeklinin ilgili yönetmelik hükümlerine uygun bulunmadığı ,eksik incelemeye dayalı olduğu anlaşılmıştır.Yine söz konusu yönetmeliğin 21.maddesinde tesis bedelinin iadesi ve uygulanacak kurallar başlığı altında yapılan düzenlemede , geri ödemeye konu tutar için “3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine “ilişkin kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır “hükümlerinin getirildiği belirlenmiştir.Buna göre ,dava konusu alacak yönünden ,mahkemece yasal faiz yerine avans faizine hükmedilmesi de usul ve hukuka uygun görülmemiştir.Ayrıca ,davalı …, sorumluluğun diğer davalı … olması gerektiği konusundaki istinafına gelince ;… ile davalı … arasında düzenlenen 24/07/2016 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde, dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’ a ait olduğu düzenlendiğinden,bu konudaki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Bu nedenle davalı …’ın istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1a-6.maddesi gereğince kaldırılarak, yerleşik Yargıtay içtihatları ve 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerindeki metedolojik hesaplama sistemine göre 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınması için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı … istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/06/2021